Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2010/885 Esas 2010/1285 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2010/ 885
Karar No: 2010 / 1285
Karar Tarihi: 01.12.2010

(2709 S. K. m. 62) (1111 S. K. Ek m. 1, Ek m. 3) (Dövizle Askerlik Hizmeti Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelik m. 1, 29)

Davacı vekili, 30.03.2010 tarihinde Burdur 2 nci Asliye Hukuk Mahkemesi, 07.04.2010 tarihinde AYİM'de kayda geçen dava dilekçesinin AYİM 2 nci D.nin 26.05.2010 tarih ve 2010/649-679 E. ve K. sayılı kararıyla reddi sonrasında 07.07.2010 tarihinde Burdur 2 nci Asliye Hukuk Mahkemesi, 12.07.2010 tarihinde AYİM'de kayda giren dava dilekçesinde özetle; yurt dışında halen oturma ve çalışma iznine sahip olduğunu ve şartları muhafaza ettiğini, yurda kesin dönüş yapmadığını, yurt içinde yaşayan yaslı anne, babasıyla birlikte sürekli bakıma ve gözetime muhtaç kardeşinin bulunduğunu, ileri derecede zeka özürlü olan kardeşinin bakımının kendisi için bir zorunluluk olması nedeniyle yurt dışındaki işlerini erteleyerek yurt içinde zorunlu olarak kaldığını, bir takvim yılının yarısından fazlasının yurt içinde geçirmesi halinde dövizle askerlik hizmeti kapsamından çıkartılma işleminin yurt içinde altı aydan fazla kalamazsın şeklinde yorumlanmasının mazeret hakkını tanımayarak yurt dışında yaşayan vatandaşların anavatanla bağlarının kopartılmasına neden olduğunu, isteyen her Türk vatandaşının Türkiye'de isteği zaman gelip kalabileceği ve bu hakkın da kısıtlanamayacağım ileri sürerek işlemin iptaline karar verilmesini yürütmenin durdurulması istemiyle birlikte talep ve dava etmiştir.

Dairemizin 16.09.2010 gün ve 2010/3033 - 885 Gensek.-Esas sayılı kararı ile yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının, 17.10.2000 tarihinde TC Stutgart Büyükelçiliği'ne başvurusunu müteakip başvurusunun kabulü ve 03-04 Ocak 2009 tarihleri arasında temel askerlik eğitimini ifa etmesi sonrasında; 25.12.2009 tarihinde ödemesini tamamlayarak geçici olarak terhis edildiği anlaşılmakta ise de; davacının, Burdur Emniyet Müdürlüğünün 11.01.2010 tarihli yazısı ile 2009 yılında 11 ay 1 gün süreyle Türkiye'de kaldığının tespit edilmesi sebebiyle Burdur Askerlik Şubesi Başkanlığının 29.01.2009 tarihli yazısı ile dövizle askerlik hizmeti uygulaması kapsamından çıkarıldığı, sonrasında bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

1111 sayılı Askerlik Kanununun 5380 sayılı kanunla değişik EK-1 inci maddesi, 2 nci fıkrası Dövizle askerlik hizmetinden yararlanmak üzere yaptıkları başvuruları kabul edilen yükümlülerden, ... dövizle askerlik hizmetinden yararlanmak için gereken yükümlülüklerinin devamı süresince toplam olarak her takvim yılının yarısından fazlasını yurt içinde geçirenler, ...Millî Savunma Bakanlığı tarafından dövizle askerlik hizmeti kapsamından çıkartılarak durumlarına uygun askerlik işlemine tâbi tutulurlar. hükmünü içermektedir.

Kanunda belirtilen esaslara göre dövizle askerlik hizmetinden istifade edebilecek veya edemeyecek yükümlüler ile ilgili şartların, ödeme işlemlerinin, toplanan dövizin kullanılmasının, celp, sevk, eğitim, izin, sağlık, özlük hakları, geçici ve kesin terhis işlemlerinin, geri ödeme ile ilgili işlemlerin, hizmet hesabının, olağanüstü hallerde göreve çağırmanın, beyan edilen bilgi ve belgelerin doğruluğunun araştırılmasının, yurt içinde ve yurt dışında yürütülen faaliyetlerin denetlenmesi usulleri ile diğer işlemlerin, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikte düzenleneceği 3802 sayılı Kanunla değiştirilen 1111 Sayılı Askerlik Kanunun EK-3 üncü maddesinde belirtilmiştir.

1111 Sayılı Askerlik Kanununun EK-3 üncü maddesi gereğince çıkartılan ve işlem tarihinde yürürlükte bulunan 2008/13171 sayılı Dövizle Askerlik Hizmeti Uygulanma Esasları Hakkında Yönetmeliğin 29'uncu maddesinde Dövizle askerlik hizmetinden çıkarılma şartları düzenlenmiş olup, Yönetmeliğin 1/a maddesi gereğince; Kanunda belirtilen temel askerlik eğitimini yapmış ve ödeme yükümlülüğünü yerine getirmiş olsalar dahi; Kanunda ve bu Yönetmelikte belirtilen şartlara sahip olmadıkları halde, dövizle askerlik hizmetinden yararlandıkları daha sonra anlaşılanların; aynı Yönetmeliğin 1/d-l inci maddesine göre ise; Temel askerlik eğitiminde geçen süre hariç olmak üzere, her takvim yılının toplam olarak yarısından fazlasını yurtiçinde geçirenlerin dövizle askerlik hizmeti kapsamından çıkarılacağı ve bunların askerlik hizmetlerinin, tabi olacakları diğer askerlik hizmet şekillerinden biri ile tamamlattırılacağı hüküm altına alınmış bulunmaktadır.

1111 sayılı Kanun'un EK-1 inci maddesi ve Yönetmeliğin anılan hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, dövizle askerlik uygulamasına ilişkin düzenlemelerin temel amacının, yurt dışında işçi ve işveren sıfatı ile bulunan Türk vatandaşlarının, kazandıkları ekonomik ve sosyal statüyü kaybetmelerinin önlenmesi, mevzuatta belirtilen şartları taşımayan yükümlülerin ise, hileli yollarla uygulamadan yararlanmasının engellenmesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple, 1111 sayılı Kanunun EK-1 inci maddesinde, dövizle askerlik statüsünden çıkarılmayı gerektiren, yükümlülüklerinin devamı süresince toplam olarak her takvim yılının yarısından fazlasının yurt içinde geçirilmesi halinin, uygulamanın kötüye kullanıldığına karine teşkil etmesi yüzünden dövizle askerlik uygulamasından çıkarılma sebebi olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.

Açıklanan tüm mevzuat incelendiğinde, yükümlülüklerin devam ettiği sürede, yani son ödemenin yapıldığı 25.12.2009 tarihine kadar, 2009 yılında 6 aydan fazla süreyi Türkiye'de geçirdiği anlaşılan davacının dövizle askerlik kapsamında çıkarılmasında mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.

Davacı vekilince müvekkilinin kapsamdan çıkarılmasına sebep olan Kanun hükmünün Anayasaya aykırılığı ileri sürülmüş ise de, Kanunda düzenlenen dövizle askerlik işlemlerinde yükümlülerin dövizle askerlik için müracaatlarını askerlik çağına girdikten sonra 38 yaşına kadar geniş bir zaman dilimi içerisinde yerine getirme konusunda seçim hakkı tanındığı, 38 yaşının aşılmış olması halinde de döviz miktarından bir miktar artış olmakla birlikte bu statünden yararlanma hakkının devam ettiği, bu duruma göre, dövizle askerlik başvurusunu yaptıktan sonra taksitle ödemeyi seçenler açısından ise yükümlülüğün devam ettiği kabul edildiğine göre, bu yolu tercih edenler açısından Kanunda öngörülen gereklilikleri yerine getirmelerinin beklenmesinin kaçınılmaz olduğu, serbestçe seyahat edebilme olgusundan yararlanmayı düşünen bir kimsenin ise, öncelikle yükümlülüklerini tamamlaması gerekeceğinin kendisinden beklenmesinin doğal olduğu, ayrıca Ek-1 nci maddesi ile Anayasanın 62 nci maddesinde belirlenen yabancı ülkede çalışan Türk Vatandaşlarının korunmalarına yönelik hükümlerin çakışmadığı gibi, aynı hedefe yönelik düzenlemeler olduğu, bu nedenle Kanunla herkes için geçerli objektif düzenlemenin Anayasaya aykırı olduğu iddiasının ciddi olmadığı kanısına varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun DAVANIN REDDİNE,

01 ARALIK 2010 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy