Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2010/758 Esas 2010/1165 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2010/ 758
Karar No: 2010 / 1165
Karar Tarihi: 20.10.2010

(2709 S. K. m. 41) (657 S. K. m. 36, 68, 72, 74, 76) (160 S. K. m. 4) (Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarında Görevli Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik m. 3, 4, 7, 9, 11)

Davacı, 31.05.2010 tarihinde AYİM'de kayda geçen dava dilekçesinde özetle; 13 üncü İkmal Merkezi Komutanlığı (Afyonkarahisar) emrinde sivil memur (kimya mühendisi) kadrosunda görev yaptığını, eşi Sinan KARAPINAR'ın ise Ankara Sanayi Odası 1 inci Organize Sanayi Bölge Müdürlüğünde elektrik saha mühendisi kadrosunda görev aldığını, eşi ile farklı illerde görev almaları nedeniyle aile birliğinin sağlanması maksadıyla 25.02.2010 tarihinde Ankara ili sınırları dahilinde bir kadroya atama isteğinde bulunduğunu ve atama isteğinin reddedildiğini, idarenin Anayasa'nın 41 inci maddesi uyarınca kendi bünyesinde görevli personele yönelik iş birleştirme işlemlerinin yürütme hususundaki yükümlülüğün olduğunu beyan ederek atama isteğinin reddine ilişkin işlemin iptalini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının eşinin 03.11.2003 tarihinden itibaren Ankara'da çalıştığı, davacının 11.11.2006 tarihinde evlendikten sonra 21.11.2008 tarihinde göreve başladığı, eşinin görev yaptığı Organize Sanayi Odası 1 nci Organize Bölge Müdürlüğü Ankara iline atanması için eş durumundan tayin isteğinde bulunduğu; bu isteğinin 12.04.2010 günlü cevabi yazı ile reddedilmesi sonrasında atanma talebinin reddedilmesi işleminin iptali istemi ile AYİM'de işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 72 nci maddesi; Kurumlarda yer değiştirme suretiyle atanmalar; hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiye'nin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılır.

(Değişik fıkra: 09/04/1990 - KHK - 418/5 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi'nin 05/02/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 Sayılı Kararı ile; Yeniden düzenlenen fıkra: 18/05/1994 - KHK/ 527/5 md.) Yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde ataması, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74 ve 76 ncı maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır. Yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması ya da teşkilatı olmakla birlikte niteliğine uygun münhal bir görev bulunmaması ve ilgilinin de talebi halinde, bu personele eşinin görev süresi ile sınırlı olmak üzere aşağıdaki şartlarda izin verilebilir.

(Ek fıkra: 09/04/1990 - KHK - 418/5 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi'nin 05/02/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 Sayılı Kararı ile; Yeniden düzenlenen fıkra: 18/05/1994 - KHK/ 527/5 md.) Bu suretle izin verilenlere, aylık ve diğer ödemelerine karşılık olarak, aylık (taban ve kıdem aylığı dahil), ek gösterge, zam ve tazminatlarının kanuni kesintiler düşüldükten sonraki net miktarının, eşleri;

a) Olağanüstü Hal Bölgesine dahil illerle bu illere mücavir olarak belirlenen illerde görevli olanlara %60'ı,

b) Kalkınmada 1 inci derecede öncelikli yörelerde görevli olanlara %50'si,

c) Kalkınmada 2 nci derecede öncelikli yörelerde görevli olanlara %25'i, kurumlarınca kadro tasarrufundan ödenir.

Eşleri diğer yörelerde görevli olanlar ise ücretsiz izinli sayılır.

(Ek fıkra: 09/04/1990 - KHK - 418/5 md.; iptal: Anayasa Mahkemesi'nin 05/02/1992 tarih ve E. 1990/22, K. 1992/6 Sayılı Kararı ile; yeniden düzenleme: 18/05/1994-KHK/ 527/5 md.) Yukarıda sayılanların kadroları eşlerinin görevlendirme süresiyle sınırlı olarak saklı tutulur. Ancak, bu süre memuriyet boyunca 4 yılı hiç bir surette geçemez. Bunların kademe ilerlemesi; emeklilik ve diğer bütün haklan ve yükümlülükleri devam eder. Ancak ücretsiz izin verilenlerin bu sürelerinin emeklilikten sayılabilmesi için kesenek ve kurum karşılıklarının her ay kendileri tarafından T.C. Emekli Sandığına yatırılması gerekir.

(Değişik fıkra: 29/11/1984 - KHK - 243/13 md.) Memurların atanamayacakları yerler ve bu yerlerdeki görevler ile kurumların özellik arz eden görevlerine atanabilmeleri için hangi kademelerde ne kadar hizmet etmeleri gerektiği ve yer değiştirme ile ilgili atama esasları Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir. Kurumlar atamaya tabi olacak personeli için bu yönetmelik esaslarına göre Devlet Personel Başkanlığının görüşünü almak suretiyle bir personel ve atama planı hazırlar. hükmünü,

Aynı Kanununun 76 ncı maddesi; Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler.

Memurlar istekleri ile, kurumlarında kazanılmış hak derecelerinin en çok üç derece altında aynı veya başka yerlerdeki kadrolara atanabilirler.

Aşağı dereceye atananların 68 inci maddede yazılı süre kaydı aranmaksızın eski derecelerine tekrar atanmaları mümkündür.

Kazanılmış hak derecelerinden aşağı derecelere atananların aylık derece ve kademeleri genel hükümlere göre tespit edilmekle beraber, atandıkları bu derecelerde geçirdikleri süreler (kesenek ve karşılık farklarının kendileri tarafından her ay T.C. Emekli Sandığına gönderilmesini kabul etmeleri şartıyla) emeklilik yönünden eski derecelerinde değerlendirilir. hükmünü,

Aynı Kanununun 74 üncü maddesi; Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında, kurumların muvafakati ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68 inci maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle, bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan, bir kadroya nakilleri mümkündür. Kazanılmış hak derecelerinin altındaki derecelere atanabilmeleri için ise atanacakları kadro derecesi ile kazanılmış hak dereceleri arasındaki farkın 3 dereceden çok olmaması ve memurların isteği de şarttır.

Aşağı dereceye atananların 68 inci maddede yazılı süre kaydı aranmaksızın eski derecelerine tekrar atanmaları caizdir.

Kazanılmış hak derecelerinden aşağı derecelere atananların aylık derece ve kademeleri genel hükümlere göre tespit edilmekle beraber, atandıkları bu derecelerde geçirdikleri süreler (kesenek ve karşılık farklarının kendileri tarafından her ay T.C. Emekli Sandığına gönderilmesini kabul etmeleri şartıyla) emeklilik yönünden eski derecelerinde değerlendirilir.

13/12/1960 tarihli ve 160 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi kapsamına giren kurumlarla bu Kanuna tabi kurumlar arasındaki nakillerde de yukarıdaki hükümler uygulanır. Aynı kanunun 4 üncü maddesi kapsamına giren kurumlarda çalışıp 657 sayılı Kanuna tabi olmayan personelden, hizmete giriş dereceleri 36 ncı madde ile tespit edilen giriş derecelerinin üzerinde olanların ilk ilerleme ve yükselmeleri için kanuni bekleme sürelerine yukarıda yazılı dereceler arasındaki sürelere tekabül eden süre kadar ilave edilir. hükmünü içermektedir.

Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarında Görevli Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin, dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibariyle yürürlükte olan metinleri incelendiğinde; Yönetmeliğin Tanımlar başlıklı 3 ncü maddesi;

Bu Yönetmelikte geçen,

a) Yer değiştirme suretiyle atama; aynı kurumda çalışan memurların, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 76 ncı maddesindeki esaslar çerçevesinde atanmasını,

b) Kurum; Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarının karargahları ile bağlı birlik, kurum ve kuruluşlarını,

c) Hizmet bölgesi; Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen, kalkınmada birinci ve ikinci derecede öncelikli yöreler ile bunların dışında kalan yöreleri,

d) Hizmet alanı; hizmet bölgelerindeki görevin yapıldığı yeri,

e) Zorunlu çalışma süresi; her hizmet bölgesinde zorunlu olarak çalışılması gereken asgari süreyi,

ifade eder. hükmünü,

Anılan Yönetmeliğin Temel İlkeler başlıklı 4 üncü maddesi; Yer değiştirme suretiyle atamalarda esas alınacak temel ilkeler şunlardır;

a) Bu Yönetmelik kapsamındaki Devlet memurlarının mahallinden temin edilmesi ve hizmet alanlarındaki görevin sürekliliği esastır.

b) Yer değiştirme sureti ile atamalarda, atanmak istenilen hizmet bölgesi ve alanındaki kadro imkanları öncelikle dikkate alınır.

c) Hizmet ihtiyacı nedeniyle yapılacak atamalarda, görevin özelliğine göre hizmet bölgeleri ve alanları arasında memurların adil ve dengeli dağılımının sağlanması esastır.

d) Atanacak memurun asaletinin onaylanmış olması gerekir.

e) Atanma isteklerinin değerlendirilmesinde birlik komutanı veya kurum amirlerinin görüşleri de dikkate alınır. hükmünü,

Anılan Yönetmeliğin Atamalarda Göz önünde Bulundurulacak Hususlar başlıklı 7 nci maddesi; Atamalarda aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulur.

a) Atamalarda, aile bütünlüğünün muhafaza edilmesi bakımından, eş ve sağlık durumları, ilgili kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak dikkate alınır.

b) Aynı kurumda çalışıp da atanma talebinde bulunan eşlerden ast durumunda olanın görev yeri üst durumda olana bağlı olarak değiştirilir.

c) Farklı kurumlarda çalışıp da atanma talebinde bulunan eşlerden unvan, kadro ve görev bakımından daha aşağıda bulunanın görev yeri üst durumda olana bağlı olarak değiştirilir.

d) Önceki görev yerinden disiplinsizlik ve ahlaki nedenlerle atamaya tabi tutulan memurların, eski görev yerlerine yeniden atanma istek ve teklifleri dikkate alınmaz. hükmünü,

Yönetmeliğin İsteğe Bağlı Yer Değiştirmeler başlıklı 9 ncu maddesi; Aşağıda belirtilen özürlerin belgelendirilmesi halinde, hizmet bölgelerindeki zorunlu çalışma süreleri tamamlanmadan memurun isteği üzerine yer değiştirme suretiyle atama yapılabilir.

A) Özür Grubu: Sağlık Durumu,

B) Özür Grubu: Eş Durumu,

Bu özür gruplarında, yukarıda belirtilen öncelik sırası esas alınır. hükmünü,

Yönetmeliğin Eş Durumunun Belgelendirilmesi başlıklı 11 nci maddesi; Memurun (B) özür grubuna dayanarak yer değiştirme isteğinde bulunabilmesi için eşinin 8.6.1984 tarih ve 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye tabi bir kurumda memur statüsünde çalıştığını, görev yeri belgesi ve vukuatlı nüfus kayıt örneği ile belgelendirmesi gerekir. hükmünü içermektedir.

Ayrıca, K.K.Svl.Me.Yönergesi (KKY-52-2(A))'nin 6'nci Bölüm Yer Değiştirme Suretiyle Atamanın Nedenleri başlıklı 2'nci maddesi; a) Memurun kendisinin, eş veya bakmakla yükümlü olduğu aile fertlerinin birinin sağlık durumu,

b. Memurun görev yaptığı garnizon dışında ikamet eden birisiyle evlenmesi,

c. Memurun tahsil seviyesinin üstünde öğrenim yapmak üzere okul kazanması,

ç. Memurun görev yerinin değiştirilmesinin birlik komutanları veya kurum amirlerince, gerekçesiyle birlikte teklif edilmesi

d. Lağv, tenkis, konuş değişikliği veya kadronun iptali,

e. İdari, asayiş ve zorunlu nedenler,
f. Memurun bölgesindeki zorunlu çalışma süresini tamamlayıp, atanma isteğinde bulunması,

g. Haklarında yapılan adli, idari, inzibati bir soruşturma sonucuna göre, memurun o yerde kalmasında sakınca görülmesi,

ğ. Memurun iki yıl üst üste olumsuz sicil alması, hükmünü içermektedir.

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri kapsamında dava konusu işlem irdelendiğinde; Afyonkarahisar 13 üncü İkmal Merkez K.lığında sivil memur olarak görev yapmakta olan davacının, eşinin Sanayi Odası 1 inci Organize Bölge Md.lüğünde görev yapıyor olması sebebiyle eş durumundan B özür grubuna tabi olarak yaptığı atanma talebinin kabul edilmemesi işleminin iptali istemi ile AYİM'de açtığı bu davada; davacının eşinin 03 Kasım 2003 tarihiden itibaren Ankara Sanayi Odası 1 nci Organize Sanayi Bölge Müdürlüğünde çalıştığı ve 11 Kasım 2006 tarihinde evlendikleri dolayısıyla davacının Afyonkarahisar garnizonunda bulunan ve halen görev yaptığı kadroya müracaat ettiği tarihte bu göreve başlaması halinde eşiyle ayrı yaşayacağını bildiği halde Ankara garnizonunda bulunan kadrolardan birine değil Afyonkarahisar Garnizonunda bulunan bu göreve müracaat ettiği Ankara garnizonunda bulunan benzer kadrolar için aranan KPSS notu Afyonkarahisar Garnizonunda davacının görev yaptığı kadronun notundan daha yüksek olduğu için davacının öncelikle daha düşük KPSS puanı aranan bir kadroya müracaat ettiği göreve başladıktan sonra da Ankara Garnizonuna atanmayı talep ettiği, bunun da hakkaniyete uygun olmadığı, ayrıca bulunduğu yerde hizmet ihtiyacının bulunduğu ayrıca bu garnizonda zorunlu hizmet süresinin de tamamlamadığı dikkate alındığında, davalı idarece tesis edilen Ankara iline atanma talebinin kabul edilmemesi işleminde hukuka ve mevzuata aykırılık görülmediğinden, davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun davanın reddine,

20 Ekim 2010 tarihinde oyçokluğu ile karar verilmiştir.


KARŞI OY GEREKÇESİ

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 2 nci ve 72 nci maddelerine dayanılarak hazırlanan Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarında Görevli Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin atamalarda göz önünde bulundurulacak hususların düzenlendiği 7 nci maddesinin (a) fıkrasında; atamalarda, aile bütünlüğünün muhafaza edilmesi bakımından eş ve sağlık durumlarının, ilgili kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak dikkate alınması, 9 uncu maddesinde; isteğe bağlı yer değiştirmelerde, özür gurubu olarak Sağlık Durumu ve Eş Durumu olmak üzere iki grup belirlenmiş ve bu özürlerin belgelendirilmeleri halinde önce Sağlık Durumu sonra Eş Durumu olmak üzere öncelik sırası ile Sağlık Durumu ve Eş Durumu nedeniyle isteğe bağlı yer değiştirme suretiyle atama yapılabileceği belirtilmektedir.

Anayasanın Ailenin korunması başlıklı 41 inci maddesi:

(Değişik:3.10.2001-4709/17 md.) Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.

Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. hükmünü içermektedir.

Anayasanın 41 inci maddesinde yer alan hüküm gereğince, Devlet, ailenin ve aile bütünlüğünün korunması için gereken önlemleri almakla yükümlüdür. Anayasa'nın aile kurumuna verdiği önemin bir sonucu olarak, bu durum yukarıda belirtilen atanma mevzuatınca da tanınmış; devlet memurlarının atanmalarında aile bütünlüğünün korunması ilkesinin, öncelikle dikkate alınacak prensiplerden olduğu kabul edilmiştir. Bu sebeple, kamu görevlilerinin atanmalarında, aile bütünlüğünün korunması birincil öneme haiz mazeretlerdendir. Ailenin bütünlüğünün korunması prensibinin, bir diğer yükümlülük olan kamu hizmetinin aksatılmadan yürütülmesi esası ile birlikte gözetilmesi gerekeceği de açıktır. Ancak, somut olaya özgü olarak, kamu hizmetlerinin aksatılmadan yürütülmesine ilişkin somut sebeplerin neler olduğunun ve bu sebeplerin, ailenin bütünlüğüne tercih edilmesinin gerekçelerinin idarece ispat edilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Bu kapsamda 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 72 nci maddesinde; memurların yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarında; aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan eşin de isteği halinde, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74 ve 76 ncı maddelerinde belirtilen esaslar çerçevesinde atamalarının yapılacağı, yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması ya da teşkilatı olmakla birlikte niteliğine uygun münhal bir görev bulunmaması ve ilgilinin de talebi halinde, bu personele eşinin görev süresi ile sınırlı olmak üzere ücretli veya ücretsiz izin verilebileceği öngörülmüştür. Bu düzenleme ile kanun koyucu, hem devlet memurlarının aile bütünlüğünün korunmasını hem de kamu hizmetinin aksatılmadan yürütülmesini sağlamayı hedeflemiştir.

Dava konusu işlemde, davalı idarece, aile bütünlüğünün korunması prensibinden ayrılarak bu yükümlülüğe aykırı davranmayı gerektirecek nitelikte somut sebeplerin neler olduğunun da ortaya konmadığı tespit edilmiştir. Tüm bu nedenlerle, dava konusu, davacının atama isteğinin kabul edilmemesi işleminin hukuka ve mevzuata aykırı olduğu ve işlemin tesisinde kamu yararı ile birey yararı arasındaki dengenin korunmaması sebebiyle takdir yetkisinin kullanımında hukuka aykırı hareket edildiği kanaatinde olduğumdan çoğunluk görüşüne katılamadım. 20.10.2010 (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy