Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2010/670 Esas 2010/1023 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2010/ 670
Karar No: 2010 / 1023
Karar Tarihi: 22.09.2010

(657 S. K. m. 68)

Davacı vekili, 10.05.2010 tarihinde kayda giren dava dilekçesinde özetle; davacının sivil memur olarak 14 yıllık fiili hizmetinin bulunduğunu, 2008 yılında Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesinden mezun olarak lisans diploması aldığını, yasada aranan diğer şartları da taşıması nedeniyle sıralı sicil üstleri tarafından 2010 yılında 657 sayılı Kanunun 68/B maddesi kapsamında bir derece yükseltilmesinin uygun görüldüğünü, bu yöndeki teklifin davalı idare tarafından oluşturulan komisyonun 24.03.2010 tarih ve 2 sayılı kararı ile uygun bulunmadığını, bu suretle davacının 657 sayılı Kanunun 68/B maddesinde yer alan bir üst dereceye yükselme imkanından mahrum kaldığını oysa ki davacının bu hususta yasada aranan tüm şartları taşıdığını, bu itibarla davalı idare tarafından davacının bir üst dereceye yükseltilmemesi işleminin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; 1996 tarihinde davalı idare bünyesinde VHKİ sivil memur olarak memuriyete başlayan halen bu unvanda çalışmaya devam eden davacının 2008 yılında Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesinden mezun olarak lisans diploması olduğu, sıralı sicil üstleri tarafından yapılan 2010 yılında 657 sayılı Kanunun 68/B maddesi kapsamında bir üst dereceye yükseltilmesi hususundaki teklifin, MSB bünyesinde oluşturulan komisyon tarafından 24.03.2010 gün ve 2 sayılı karar ile kabul edilmemesi üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun Derece Yükselmesinin Usul Ve Şartları başlığını taşıyan 68'nci maddesinde (Değişik madde: 12/02/1982 - 2595/5 md.)

A) Derece yükselmesi yapılabilmesi için:

a) (Değişik alt bent: 26/06/1984 - KHK 241/4 md.) Üst dereceden boş bir kadronun bulunması,

b) Derecesi içinde en az 3 yıl ve bu derecenin 3 üncü kademesinde 1 yıl bulunmuş,

c) Kadronun tahsis edildiği görev için öngörülen nitelikleri elde etmiş,

d) Sicil bakımından üst dereceleri yükselebilecek nitelikte bulunduğunun saptanmış, olması şarttır.

B) (Değişik bent: 04/05/1984 - KHK 199/1 md.) Eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı hariç, sınıfların 1, 2, 3 ve 4 üncü derecelerindeki kadrolarına, derece yükselmesindeki süre kaydı aranmaksızın, atanmasındaki usule göre daha aşağıdaki derecelerden atama yapılabilir.
Ancak, bu şekilde bir atamanın yapılabilmesi için ilgilinin;

a. 1 inci dereceli görevlerden ek göstergesi 650(5300) ve daha yukarıda olanlar için en az 12 yıl,

b. 1 ve 2 nci derece görevlerden ek göstergesi 650(5300)'den az olanlar için en az 10 yıl,

c. 3 ve 4 üncü dereceli görevler için en az 8 yıl,

(Ek fıkra: 26/08/1993 - KHK - 501/1 md.; İptal Anayasa Mahkemesinin 06/10/1993 tarihli ve E.1993/32, K.1993/32 sayılı karan ile)

(Değişik fıkra: 27/06/1989 - KHK - 375/7 md.) 08/06/1984 tarih ve 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesi kapsamına dahil kurumlarda fiilen çalışmış olması ve yüksek öğrenim görmüş bulunması şarttır. Ancak dört yıldan daha az süreli yüksek öğrenim görenler için yukarıdaki sürelere ikişer yıl ilave edilir. Yasama Organı Üyeliğinde, Kanunlarla kurulan fonlarda, muvazzaf askerlikte ve okul devresi dahil yedek subaylıkta ve uluslararası kuruluşlarda geçen sürelerin tamamı ile yüksek öğrenim gördükten sonra özel kurumlarda veya serbest olarak çalıştıkları sürenin 6 yılı geçmemek üzere 3/4'ü yukarıdaki sürelerin hesabında dikkate alınır.

Bu bent hükümlerine göre atananlar atandıkları kadronun aylık (Ek gösterge dahil) ve diğer haklarından yararlanırlar. Bu suretle üst dereceye atananların bu kadrolarda geçirdikleri her yıl kademe ilerlemesi ve her 3 yıl derece yükselmesi sayılmak suretiyle kazanılmış hak ve emeklilik keseneğine esas aylık derecelerinin yükselmesinde göz önüne alınır. Ancak atandıkları kadro aylıkları, başka görevlere atanma halinde kazanılmış hak sayılmaz. şeklinde bir düzenleme yer almaktadır.

Bu düzenleme incelendiğinde, maddenin (B) bendinde, daha alt derecelerden üst derecelere yükseltme hususunda ...atama yapılabilir denmek suretiyle davalı idareye takdir hakkı tanındığı görülmektedir. Davalı idare tarafından yürürlüğe konulan MSY 52-10 Türk Silahlı Kuvvetlerinde Görevli Devlet Memurları Hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 68/B Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Yönergenin 2'nci Bölümünde yer alan uygulama esaslarını belirleyen 4'ncü maddesinde derece yükseltilmesinden yararlandırılacak devlet memurlarını belirlenmesine yönelik kriterler belirlenmiştir. Yönergenin anılan maddesinin (a) bendinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 68'nci madde (B) fıkrası, devlet memurlarının görevde iken kurum yararına yapmış oldukları üstün basan ve hizmetlerinin derece terfi yapılmak suretiyle değerlendirilmesine olanak sağlamıştır. Derece yükseltilmesi yapılabilmesi için üst dereceden boş fiili kadronun bulunması dikkate alınarak teklif edilecek devlet memurunda öncelikle;

1. Görevinin, bağlı olduğu Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlığı çapında, kapsamlı ve etkin olması,

2. Görevinin hukuki, mali, teknik veya idari sorumluluk içermesi,

3. Görevinde temayüz etmiş olması,

4.2 yıl veya daha fazla süreli yüksekokul veya fakülte mezunu olması,

5. Son sicil notunun olumlu ve son 6 yıllık sicil notu ortalamasının 95 ve üzerinde olması,

6. Uyarma, kınama, aylıktan kesme cezaları hariç diğer disiplin cezalarını almamış olması ve taksirli suçlar hariç paraya çevrilmiş veya tecil edilmiş olsa bile mahkumiyeti bulunmaması şartları aranı hükmüne yer verilmiştir.

Davalı idarenin davanın esasına ilişkin savunması içeriğinden, davacının derece yükseltilmesinden yararlandırılmamasının, yaptığı görevin etkili ve kapsamlı bir görev olarak kabul edilmemiş olması hukuki sebebine dayandırıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda belirtildiği gibi, devlet memurlarının üst dereceye yükseltilmeleri hususunda davalı idareye bir takdir hakkı tanınmış olmakla beraber, bu takdir hakkının objektif ve hukuka uygun şekilde kullanılması gerekmektedir. Davalı idarenin bunu sağlamak amacıyla takdir hakkını kullanırken uyacağı esasları yönetmelik veya yönerge hükümleri ile önceden belirlemesi ise bu gerekliliği temine yönelik bir yükümlülüktür.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 68/B maddesi ile idareye 1, 2, 3, 4 ncü derecelerdeki kadrolara kazanılmış hak sayılmamak kaydıyla süre kaydı aranmaksızın daha alt derecelerde bulunan personelden atama yapabilme imkanı tanındığı, bu durumun genel kural değil, istisnai bir durum olduğu, idarenin kanunda yazılı şartları taşıyan herkesi bu imkandan yararlandırma zorunluluğu bulunmadığı ancak ihtiyaç duyulan alanlarda ve temininde güçlük çekilen personel yönünden bu imkanın kullanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, idarenin bu kadrolara atama yapabilmesi için kanunda yazılı kısıtlamalar dışında geniş bir takdir yetkisinin bulunduğu, idarenin bu takdir yetkisini kullanırken kendisini sınırlayacak genel ve objektif kurallar içeren düzenleyici işlemlerde bulunmasının (Yönetmelik ve yönerge gibi) hukuka aykırılık teşkil etmediği gibi hukuka bağlı devlet ilkesinin gereği olduğu, somut olayda da davalı idarenin 657 sayılı Kanun'un 68/B maddesinden yararlanmak için başvuran 631 personelden yönergedeki şartları taşıyan 260 tanesini bu haktan yararlandırmasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun DAVANIN REDDİNE,

22 Eylül 2010 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy