Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2010/666 Esas 2010/1307 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2010/ 666
Karar No: 2010 / 1307
Karar Tarihi: 01.12.2010

(657 S. K. m. 72, 74) (2709 S. K. m. 41)

Davacı vekili, 13.05.2010 tarihinde AYİM'de kayda geçen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 02.07.2002 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı Kalite Yönetim Bölge Başkanlığında göreve başladığını, halen 2 numaralı Muayene ve Kabul Komisyon Başkanlığında uzman üye (tekstil mühendisi) olarak görev yaptığını, 2007 yılında evlendiğini ve eşinin Diyarbakır-Silvan-Taşpınar Köyüne sözleşmeli öğretmen olarak atandığını ve halen bu görevde olduğunu, eşinin beş kez Ankara'ya atanma talebinin, ilgili bakanlıkça uygun görülmediğini, bunun üzerine müvekkilinin 2009 yılında eş durumu nedeniyle Adana iline kurum içi atama talebinde bulunduğu, bunun mümkün olmaması halinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığına naklen atanmasına muvafakat verilmesini talep ettiğini, davalı idarenin bu talepleri uygun görmediğini, son olarak 02.02.2010 tarihinde davalı idareye başvurarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığına naklen atanmasını istediğini, davalı idare tarafından, hizmet ihtiyacı nedeniyle bu talebin uygun bulunmadığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının davacının nakil talebini uygun gördüğünü ve davalı idareden muvafakat verilmesini istediği, tesis edilen kurumlar arası naklen atamaya muvafakat verilmemesi işleminin hukuka aykırı olduğunu belirterek işlemin iptaline ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacının yürütmenin durdurulması istemi AYİM 2'nci Dairesinin, 26.05.2010 tarih ve 2010/666 E. sayılı kararıyla, davacının yeniden yürütmenin durdurulması istemi ise AYİM Nöbetçi Dairesinin 13.08.2010 tarih ve 2010/144 E. sayılı kararıyla reddedilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; 02.07.2002 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı Kalite Yönetim Bölge Başkanlığında göreve başlayan ve halen Milli Savunma Bakanlığı Ankara Kalite Yönetim Bölge Başkanlığı emrinde 2 numaralı Muayene ve Kabul Komisyonu Başkanlığında uzman üye (tekstil mühendisi) olarak görev yapan davacının, 2007 yılında evlendiği, eşinin Diyarbakır-Silvan-Taşpınar Köyüne sözleşmeli öğretmen olarak atandığı ve halen bu görevde olduğu, eşinin müteaddit Ankara'ya atanma taleplerinin uygun görülmediği, davacının 02.02.2010 tarihinde davalı idareye başvurarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığına naklen atanmasını istediği, davalı idare 30.03.2010 tarih ve MTKY. 1230-1016-10/Klt.Ynt.D.İda.Ş. sayılı yazısıyla; MSYNT 52-2 Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarında Görevli Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin ikinci bölüm 11'inci maddesi kapsamında bulunan özür grubuna girmediğinden atanma isteğinin değerlendirilemediğini bildirildiği, davacının atanma taleplerinin de uygun görülmemesi sonrası kurumlar arası naklen atamasının yapılabilmesi için Sanayi ve Ticaret Bakanlığına yaptığı 05.04.2010 tarihli müracaatın, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 06.05.2010 tarih ve Sayı:B.14.0.PER.000000.01. 903.02/3313 sayılı cevabi yazısıyla MSB'nin muvafakat vermemesi sebebiyle herhangi bir işlem yapılamamıştır şeklinde cevaplandırıldığı, davacının naklen atanmasına muvafakat verilmemesi üzerine AYİM'de işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Devlet Memurlarının bir kurumdan diğerine nakillerine ilişkin usul ve esaslar, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 74'üncü maddesinde yer alan Memurların, bu Kanuna tabi kurumlar arasında kurumların muvafakati ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68'inci maddede ki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan bir kadroya nakilleri mümkündür hükmü ile düzenlenmiştir.

Dava konusu olayda, davacının kurumlar arası nakli için Sanayi ve Ticaret Bakanlığının muvafakatinin bulunduğu fakat davalı Milli Savunma Bakanlığınca muvafakatin verilmediği görülmektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 74'üncü maddesi gereği davalı idarenin davacının kurumlar arası nakli için muvafakat verip vermeme hususunda takdir yetkisinin bulunduğu ortadadır. Ancak idareye tanınan bu takdir yetkisi sınırsız olmayıp, takdir yetkisinin objektif ölçütler doğrultusunda kamu yararı ile birey yararı gözetilerek kullanılması gerekir.

Anayasa’nın Ailenin korunması ve çocuk hakları başlıklı 41'inci maddesinde; Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. , 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Yer değiştirme suretiyle atanma başlıklı 72'nci maddesinin 2'nci fıkrasında; Yeniden veya yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda, aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde ataması, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74 ve 76'ncı maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılır. Yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması ya da teşkilatı olmakla birlikte niteliğine uygun münhal bir görev bulunmaması ve ilgilinin de talebi halinde, bu personele eşinin görev süresi ile sınırlı olmak üzere aşağıdaki şartlarda izin verilebilir. hükmü düzenlenmiştir.

Davalı idarece, davacının görevinden ayrılması halinde yerine aynı nitelikte personel verme imkanı bulunmadığından ve görev yerinde yürütülen hizmette zafiyet meydana geleceğinden, davacının görevinden ayrılmasını uygun görmediğini ve naklen atanmasına muvafakat edilmediği belirtilmiştir. Anayasanın 41'inci maddesindeki düzenleme ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 72'nci maddesindeki hüküm dikkate alındığında, hizmet ihtiyacının mahiyetinin açıklanmadığından soyut bir iddiadan öteye gitmediği, tesis edilen davacının naklen atanmasına muvafakat verilmemesi işleminde, davalı idare tarafından takdir yetkisinin kamu yararı ile birey yararı dengesi gözetilerek, objektif kriterlere göre kullanıldığının söylenemeyeceği, dolayısıyla işlemin sebep ve amaç unsurları yönünde hukuka aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Davacının naklen atama talebine muvafakat verilmemesi İŞLEMİNİN İPTALİNE,

01 Aralık 2010 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy