Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2010/623 Esas 2010/1263 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2010/ 623
Karar No: 2010 / 1263
Karar Tarihi: 24.11.2010

(2709 S. K. m. 125, 128) (657 S. K. m. 71, 76)

Davacı, 30.04.2010 tarihinde AYİM'de kayda geçen dava dilekçesinde ve 11.08.2010 tarihinde yine AYİM'de kayda geçen cevaba cevap dilekçesinde özetle; 03.12.1997 tarihinde yardımcı hizmetler sınıfında sivil memur olarak KHO. K.’lığında göreve başladığını, halen aynı görevde bulunduğunu, genel idari hizmetler sınıfında uygun bir kadroya atanmak için talepte bulunması sonrasında 10.09.2008 tarihli cevabi yazıyla şartlarının uygun olmadığının bildirildiğini, 20.06.2009 tarihinde Anadolu üniversitesi açık öğretim fakültesi halkla ilişkiler bölümünden mezun olması sonrasında yeniden talepte bulunduğunu, 19.04.2010 tarihli emirle yeniden şartlarının uygun olmadığı hususunun bildirildiğini, davalı idarece, kendisinin son altı yıllık sicil notu ortalaması en az 85 olması ve geçmek istediği sınıf ve unvanın görevlerini yapabileceğine dair birlik komutanının kanaatinin olumlu olması şartların sağlamadığı gerekçesiyle sınıf değiştirme talebinin uygun görülmediğinin bildirildiğini, son altı yıllık sicil notu ortalaması 90 ve üstü olması nedeniyle kademe ilerlemesi yapılmış bir personel olduğunu, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu belirtmek suretiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden; KHO. K.’lığında Yardımcı hizmetler sınıfında sivil memur olarak 03.12.1997 tarihinde göreve başladığı anlaşılan davacının, genel idari hizmetler sınıfında uygun bir kadroya atanmak için talepte bulunması sonrasında KHO. K.’lığının 10.09.2008 tarihli cevabi yazıyla şartlarının uygun olmadığının bildirildiği, 20.06.2009 tarihinde dört yıllık fakülte bitirmesi sonrasında yeniden aynı yönde talepte bulunan davacıya, KHO. K.’lığının 19.04.2010 tarihli emirle yeniden şartlarının uygun olmadığı hususunun davacıya tebliği üzerine AYİM'de işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Anayasanın 128’nci maddesinin 2’nci fıkrası; ...Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir... hükmüne,

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Bir Sınıftan Başka Bir Sınıfa Geçme başlıklı 71’nci maddesi; Memurların eşit dereceler arasında veya derece yükselmesi suretiyle sınıf değiştirmeleri caizdir. Bu şekilde sınıf değiştireceklerin geçecekleri sınıf ve görev için bu kanunda veya kuruluş kanunlarında belirtilen niteliklere sahip olmaları şarttır... hükmüne amirdir.

KKY 52-2 (A) Kara Kuvvetleri Sivil Memur Yönergesi’nin yedinci bölüm sınıf ve unvan değişiklikleri hakkındaki 12’nci maddesi (a) bendinde sınıf ve unvan değişikliği şartları şunlardır:

(1) Sınıf ve unvan değişiklik teklifleri ve personelin dilekçeleri her yıl Mart ayı ikinci haftasında Kara Kuvvetleri Komutanlığında bulundurulur.

(2) Geçmek istenilen yeni sınıf ve unvanda uygun boş kadro ve hizmet ihtiyacının bulunması,

(3) Memurun yeni sınıf ve unvanına ve atanacağı kadroya ait öğrenim ve diğer nitelikleri haiz bulunması,

(4) Sınıf ve unvan değişiklik talebinde bulunan sivil memurun geçmek istediği sınıf ve unvan görevlerini yapabileceğine dair birlik komutanlığının kanaatinin olumlu olması,

(5) Son 6 yıllık sicil notu ortalamasının en az 85 olması,

(6) Asgari 6 yıl kamu hizmetinin bulunması,

(7 ) Bulunduğu sınıf/unvan görevini yapamaz kayıtlı sağlık kurulu raporu alanlar için 6 yıllık süre aranmaz hükmünü içermektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Memurların Kurumlarınca Görevlerinin ve Yerlerinin Değiştirilmesi kenar başlığını taşıyan 76’ncı maddesinin 1’inci fıkrası; Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68’nci maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler. hükmünü amir bulunmaktadır. Bu hükme göre, kurumlar memurların isteklerine bakmaksızın doğrudan doğruya görev yerlerini değiştirebilirler. Yer değiştirme suretiyle veya aynı yerdeki bir başka göreve atanma, idareye tanınmış olan bu yetkinin kamu yararı ve kamu hizmeti gereklerini yerine getirme maksadıyla uygun olarak kullanılması halinde işlemin hukuka aykırılığından söz edilemez.

Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesinden sorumlu olan idare bu görevini kamu ajanları vasıtasıyla yerine getirmektedir. Kamu ajanının, hizmetin gerektirdiği niteliğe sahip olması ve yine hizmetin yerine getirilmesini sağlayacak sayıda bulunması, hizmetin gereği gibi işlemesi bakımından önemlidir.

İdareye tanınan takdir hakkı (yetkisi) hiçbir zaman mutlak ve sınırsız değildir. Kamu hizmetinin verimliliği, etkinliği ve kamu yararı ile kişi yararı arasında bir denge kurulması zorunluluğu, bu hak ve yetkinin sınırını oluşturmaktadır. Takdir hakkının, idarece takip edilen amaca uygun olarak kullanıldığı, keyfilikten, kişisel ve duygusal, sübjektif değerlendirmelerden kaçınıldığı ve uzak olduğu, objektif ve gerçek kıstaslara bağlı kalındığı sürece, yargı denetimi dışında tutulması gerektiğinde kuşku yoktur. Ne var ki, idarenin takdir hakkını yerinde kullanmadığının iddia edilmesi halinde, bu sınırların aşılıp aşılmadığının idari yargı organınca denetlenmesi de kaçınılmaz olmaktadır. Diğer bir deyişle, Anayasa’nın 125’nci maddesinin 3’ncü fıkrasında düzenlenmiş bulunan İdarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez tarzındaki hükmün; idarenin sınırsız ve mutlak takdir hakkına sahip olduğu ve böylece takdir hakkının idari yargı denetimine tabi olmadığı yönünde yorumlanması ve uygulanması, yine Anayasa ile öngörülen hukuk devleti ilkesi ile bağdaşamaz. Bu nedenle, anılan yetkinin sınırlarının (takdir hakkının) özellikle yüksek mahkemelerce olmak koşuluyla, yargı yerlerince çizilebileceği ve hatta bu konuda hiçbir yasal sınırlamanın kabul görmeyeceğinin benimsenmesinde kamu yararı bulunduğu gözden uzak tutulmamalıdır.

Belirtilen bu takdir yetkisi kapsamında idarece, K.K.Sivil Memur Yönergesinin 7’nci bölüm 12’nci maddesinde, sınıf ve unvan değişikliği için aranan koşullar belirtilmiştir. İdarece sınıf değişikliği hususunda belirtilen bu şartların öngörülmesi suretiyle kullanılan takdir yetkisinin, objektif kriterler esas alınarak ve kamu yararı amacına uygun olarak kullanılıp kullanılmadığına bakıldığında;

Sınıf ve unvan değişikliği talebinde bulunan davacının talebi, geçmek istediği sınıf ve unvan görevlerini yapabileceğine dair birlik komutanlığının kanaatinin olumlu olmaması ve geçmek istediği sınıf ve unvanda Öğr. A. K.’lığında boş kadro bulunmaması sebebiyle reddedilmiştir. Davacının sicil notu ortalamasının 85 altında olduğu şeklinde bir sebebin sınıf ve unvan değişikliği yapılmaması işlemine gerekçe teşkil etmediği, kaldı ki davacının son 6 yıl sicil notu ortalamasının 85 'in altında olması gibi bir durumun söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.

Davacı Svl.Me. ...'ü emsal göstermiş ise de, Svl. Me. Arzu ...'ün KHO Sos. Tes. Md.’lüğünde görev yaptığı ve muhasebe kursu görmüş olması sebebiyle muhasebeci kadrosuna atamasının yapıldığı anlaşılmaktadır.

Davalı idarenin hizmetin en iyi şekilde yürütülmesi için gereken tedbirleri almak ve kadrolarda genel olarak bir boşluk mevcut iken hizmetin en iyi şekilde yürütülmesi için kadro mevcut oranını dengeli tutacak şekilde hareket etmek amacına yönelik olarak işlem tesis ettiği anlaşılmakla, davacının sınıf ve unvan değişikliği yapılmaması işleminin iptali isteminin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun davanın reddine,

24 Kasım 2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy