Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2010/412 Esas 2010/866 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2010/ 412
Karar No: 2010 / 866
Karar Tarihi: 07.07.2010

(5434 S. K. Ek. m. 18) (657 S. K. m. 36, 68, 87, 102, 108) (Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıklarında Görevli Devlet Memurlarının Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği m. 4)

Davacı, 15.03.2010 tarihinde AYİM'de kayda alınan dava dilekçesinde özetle; devlet memurluğunda geçirdiği süre ile SSK'lı olarak prim ödediği günlerin ve doğum nedeniyle kullandığı 1 yıllık aylıksız izin süresinin 8 aylık kısmını borçlanmak suretiyle elde ettiği itibari hizmet süresinin toplamının 10 yıllık hizmeti karşıladığını, bu sebeple 25.01.2010 tarihinde davalı idareye müracaat ederek 657 sayılı Kanunun 108 nci maddesinde düzenlenen 6 ay süreli aylıksız mazeret iznini kullanmak talebinde bulunduğunu, ancak bu talebinin davalı idare tarafından reddedildiğini, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; 26.01.2001 tarihinde davalı idare nezdinde istisnai memur olarak çalışmaya başlayan davacının bu atamadan önce SSK'lı olarak çalıştığı 473 günlük hizmet süresinin 28.08.2006 tarihinde hizmet borçlanması suretiyle 5434 sayılı Kanunun Ek 18 nci maddesi kapsamında değerlendirildiği, 08.12.2008 tarihinde doğum yapması nedeniyle aylıksız izin talebinde bulunan davacının bu talebinin kabul edilmesi ile 01.03.2009-01.03.2010 tarihleri arasında aylıksız izin kullandırıldığı, davacının bilahare aylıksız izinde geçen süreyi primlerini ödemek suretiyle hizmet süresine eklediği, akabinde 27.01.2010 tarihinde davalı idareye müracaat ederek memuriyette geçen süresi, SSK'lı geçen süresi ve hizmet borçlanması yaptığı aylıksız izin süresi toplamının 10 yılı tamamlaması nedeniyle altı ay aylıksız mazeret izni talebinde bulunduğu bu talebinin Dz.K.K.lığının 11.02.2010 tarihli işlemi ile aylıksız izin süresinin hesabında daha önce kullandığı ve hizmet süresine eklediği aylıksız izin süresinin dikkate alınamayacağından bahisle reddedilmesi üzerine ücretsiz izin verilmemesi işleminin iptali istemli davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

TSK İzin Yönetmeliğinin 4 ncü maddesinin 4 ncü fıkrası; Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde görevli 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi aylıklı sivil memurların izinleri bu kanuna göre, diğer personelin (ücretli, sözleşmeli ve yevmiyeli) izinleri ise özel mevzuat hükümlerine göre verilir şeklindedir.

657 Sayılı Kanunun 108 nci maddesinin 2 nci paragrafı; Devlet Memurlarına on hizmet yılını tamamlamış olmaları ve istekleri halinde memuriyet süreleri boyunca ve bir defada kullanılmak üzere altı aya kadar aylıksız izin verilebilir... hükmünü amirdir.

Aynı Kanunun 102 nci maddesi de; Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (On yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir hükmünü amirdir.

657 sayılı Kanunun 108 nci maddesindeki düzenleme; 10 hizmet yılını tamamlamış olmak şartıyla memurun talebi üzerine altı aya kadar aylıksız izin verilmesi hususunda kanun koyucu tarafından idareye takdir yetkisi verilmiş olmakla birlikte, 10 hizmet yılının tespitine ilişkin olarak, bir tanımlama yapılmamış, hizmet deyiminin hangi süreleri kapsadığı açıkça belirtilmemiştir.

Konuya açıklık getirmek üzere, Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Komutanlıklarında Görevli Devlet Memurlarının Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin Tanımlar başlıklı 4 ncü maddesinde ...hizmet süresi: ücretsiz izinli geçen süreler hariç 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 68 nci maddesi çerçevesinde Kurumda geçirilen süreler ile genel ve katma bütçeli idareler, mahalli idareler, kamu kurum ve kuruluşlarında fiilen çalışılan süreler, resmi ve özel müesseseler ve meslekleriyle ilgili serbest çalışılan süreler ile muvazzaf askerlikte geçen süreleri şeklinde açıklama bulunmaktadır.

Hangi devlet memurları bakımından, hangi sürelerin, devlet memurlarının kazanılmış hak aylıklarında değerlendirileceği hususu 657 sayılı Kanunun 36/C maddesinde düzenlenmiştir.

Bu düzenlemeye göre;

1. Teknik hizmetler sınıfına girenlerden memurluğa girmeden önce yurt içinde veya yurt dışında mesleklerini serbest olarak veya resmi veya özel müesseselerde ifa edenlerle memuriyetten ayrıldıktan sonra bu işlerde çalışarak yeniden memuriyete girmek isteyenlerin teknik hizmetlerde geçen süresinden bu kanun ve bu kanunun 87 nci maddesinde sözü edilen kurumlarda geçen sürenin tamamı ve geri kalan sürenin 3/4 ü toplamı memuriyette geçmiş sayılarak bu süreler her yılı bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.

2. Sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına girenlerden memurluğa girmeden önce yurt içinde veya yurt dışında mesleklerini serbest olarak veya resmi veya özel kurumlarda yapanlarla, memurluktan ayrıldıktan sonra bu işlerde çalışarak yeniden memurluğa girmek isteyenlerin sağlık hizmetlerinde geçen süresinden, bu kanun ve bu kanunun 87 nci maddesinde sözü edilen kurumlarda geçen süreleri ile 196 nci maddede belirtilen şekilde tespit edilecek mahrumiyet bölgelerinde en az 3 yıl çalışanların veya çalışacak olanların sürelerinin tamamı ve geri kalan sürelerinin 3/4 ü toplamı memurlukta geçmiş sayılarak bu sürelerin her yılı için bir kademe ilerlemesi ve her üç yılı için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.

3. Avukatlık hizmetleri sınıfına girenlerin memuriyete girmeden önce veya memurluktan ayrılarak serbest avukatlıkla geçirdikleri sürelerin 3/4 ü memuriyette geçmiş sayılarak, bu sürelerin her yılı bir kademe ilerlemesine ve her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirilir.

4. Basın Kartları Yönetmeliğine göre, basın kartına sahip olmak suretiyle gazetecilik yaparak memurluğa girenlerin; meslekleriyle ilgili görevlerde istihdam edilmeleri şartıyla, fiilen gazetecilik yaparak geçirdikleri sürenin 3/4 ü fiilen memuriyette geçmiş sayılarak, bu sürenin her yılı bir kademe ilerlemesi ve her üç yılı bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.

5. Özel okullarda öğretmenlik veya yöneticilik yaptıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı emrinde memuriyet kabul edenlerin özel okullarda geçen hizmet sürelerinin 2/3 ünün her yılı bir kademe ilerlemesine ve her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirilir.

Yukarıdaki fıkralara göre, değerlendirilecek hizmet süresinden sadece özel sektörde geçen süre 12 yılı geçemez.

Ancak, T.C. Emekli Sandığı ve Sosyal Sigortalar kanunlarına tabi görevlerde bulunmuş olanların kazanılmış hakları saklıdır.

Yapılacak intibak neticesinde ilgililerin girecekleri dereceler öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri derecenin son kademe aylığını geçemez. şeklinde hüküm altına alınmıştır.

Dava konusu uyuşmazlık; davacının hizmet borçlanması yolu ile hizmet süresine eklenmesini sağladığı 1 yıllık aylıksız doğum izni süresinin 657 sayılı Kanunun 108 nci maddesinde düzenlenen 6 ay süreli aylıksız mazeret izni kullanabilmek için gerekli olan 10 yıllık fiili hizmet süresinin hesaplanmasında dikkate alınıp alınmayacağı ve buna bağlı olarak 6 ay süreli aylıksız mazeret izni kullanma hakkının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

Devlet memurunun emeklilik yönünden mağduriyetini önlemeye yönelik olmak üzere, fiilen çalışmayarak ücretsiz izinli olarak geçirdiği süreyi borçlanması, memurun kazanılmış hak aylığında dikkate alınmadığı gibi, ücretsiz izin almaya hak kazanmak için hizmet süresi hesaplanmasında da dikkate alınamaz. Bu durum 657 sayılı kanunda, kazanılmış hak aylıklarında esas ılınacak ayrık durumların münhasıran belirtilmesinden de anlaşılmaktadır. Bu itibarla; ücretsiz izin ile ilgili olarak davacının yaptığı borçlanma nedeniyle 10 yıllık hizmet süresini tamamladığı kabulüyle 6 aylık ücretsiz izin verilmesi hukuken mümkün olmadığından, davacının ücretsiz izin verilmesi talebinin reddine dair tesis edilen dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun davanın REDDİNE,

07 TEMMUZ 2010 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy