Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2010/1205 Esas 2011/185 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2010/ 1205
Karar No: 2011 / 185
Karar Tarihi: 09.02.2011

(2709 S. K. m. 72) (1076 S. K. m. 3) (1111 S. K. m. 5)

Davacı vekili, 14.10.2010 tarihinde kayda geçen dava dilekçesi ile cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 4 yıllık fakülte mezunu olması nedeniyle yedek subay aday adayı olarak askerlik kararı aldırdığını, akabinde kısa dönem olarak askerlik hizmetini yerine getirdiğini, terhisini müteakip askerlik şubesi tarafından üniversite diplomasının sahte olduğundan bahisle askerlik kararının tadil edilip uzun dönem er olarak bakiye hizmetini tamamlamak üzere silah altına çağırıldığını, oysaki bu sahtecilik iddiası ile ilgili olarak henüz ceza davası açılmadığını, dolayısıyla davacını askerlik kararının tadil edilerek yedek subay statüsünden çıkarılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek 15 aylık er statüsünde askere alma işleminin iptaline ve yedek subay aday adaylık hakkının iadesine, öncelikle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacının, yürütmenin durdurulmasına ilişkin talebi AYİM 2'nci Daire Başkanlığının 08.12. 2010 tarihli ve 2010/1205 Esas sayılı kararı ile reddedilmiştir.

Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının, KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesine ait diploma ve YÖK tarafından verilen denklik belgesini ibraz ederek kayıtlı bulunduğu askerlik şubesinde son yoklamasını yaptırdığı, yedek subay aday adayı olarak askerliğine karar alındığı, bilahare askerliğini kısa dönem er olarak tamamlayan davacı hakkında terhisini müteakip yapılan araştırma sonucunda KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesindeki eğitimini ekonomik sebeplerle bırakması nedeniyle kaydının silindiğinin, ibraz ettiği diplomanın ve denklik belgesinin de sahte olduğunun anlaşılması üzerine davacı hakkındaki askerlik kararının tadil edilerek davacının 15 aylık er statüsüne dahil edildiği ve bu durumun davacıya tebliğini müteakip işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

T.C. Anayasasının 72'nci maddesinde, askerlik hizmetinin her Türk'ün hakkı ve ödevi olduğu, bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağının kanunla düzenleneceği belirtilmiştir.

Anayasanın bu hükmüne uygun olarak askerlik hizmeti, 1111 sayılı Askerlik Kanunu ve 1076 sayılı Yedek Subay ve Yedek Askeri Memurlar Kanununda düzenlenmiştir.

1076 sayılı Kanunun 3'üncü maddesinde; dört yıl ve daha fazla süreli fakülte, akademi, yüksekokul ve enstitüler ile Milli Eğitim Bakanlığınca bunların dengi olduğu kabul edilen yurtdışı öğrenim kurumu mezunu olup ta Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğine göre askerliğe elverişli olanların yedek subay olabileceği ancak yükümlülerin Silahlı Kuvvetlerin ihtiyaç duyduğu yedek subay miktarından fazla olması halinde, isteklilerin yükümlülüklerini erbaş-er olarak yerine getirebilecekleri, isteklilerin ayrılmasından sonra kalan yükümlüler ihtiyaçtan fazla ise Silahlı Kuvvetlerin ihtiyacı bunların arasından seçilerek saptanacağı, yedek subayların hizmet sürelerinin 18 ay olduğu, hizmet sürelerinin barışta Genelkurmay Başkanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile oniki aya kadar indirilebileceği belirtilmiştir. 1111 sayılı Askerlik Kanununun 5'inci maddesinde de, 1076 sayılı Kanun hükmüne tabi yükümlülerden, bu yükümlülüklerini istekleriyle veya seçim sonucu yedek subay adayı olmadıkları için erbaş veya er olarak yerine getireceklerin hizmet süresinin aynı celbe tabi olup, yedek subay adayı olarak ayrılanların hizmet süresinin yarısı kadar olduğu belirtilmiştir.

1111 sayılı Askerlik Kanununun 5'nci maddesi de, 1076 sayılı Kanun hükmüne tabi yükümlülerden; bu yükümlülüklerini istekleriyle veya seçim sonucu yedek subay adayı olmadıkları için erbaş veya er olarak yerine getireceklerin hizmet süresinin, aynı celbe tabi olup yedek subay adayı olarak ayrılanların hizmet süresinin yarısı kadar olduğu hükmüne yer verilmiştir.

Bakanlar Kurulunun 23 Haziran 2003 tarih ve 2003/5795 sayılı kararı ile 15 Temmuz 2003 tarihinden geçerli olmak üzere ve silâh altındaki yükümlüleri de kapsayacak şekilde, askerlik hizmetinin erbaş ve erler için 18 aydan 15 aya, yedek subaylar için 16 aydan 12 aya indirilmesine karar verildiğinden bugün için yedek subay adayı olarak ayrılanların hizmet süresi 12 ay olarak belirlenmiş olup, yedek subay olabilme imkânı ve hakkı mevcutken yedek subay adayı olamadıkları için yükümlülüklerini erbaş ve er olarak yerine getirecek olanların hizmet süresi belirtilen 12 aylık sürenin yarısı olan 6 aydır. Bu kapsamda 6 aylık hizmete tabi tutulacak yükümlülerde öncelikle yedek subay adayı olabilme şartı aranacaktır. Yedek subay adayı ve dolayısıyla yedek subay olabilme şartlarını taşımayan yükümlüler ise 1111 sayılı Askerlik Kanunu gereğince, er statüsünde asker edilecekler ve bunların muvazzaflık hizmet süreleri aynı Kanunun 5'nci maddesi gereğince 15 ay olacaktır.

Davacıya ait yurt dışı üniversite diploması ile denklik belgesinin sahte olduğu, bu nedenle 1076 sayılı Yedek Subay ve Yedek Askeri Memurlar Kanununun 3'üncü maddesinde düzenlenen yedek subay aday adaylığı için gerekli eğitim şartını haiz olmadığı anlaşıldığından yedek subay aday adayı olarak alınan askerlik kararının er olarak tadil edilme işleminin tüm unsurları ile hukuka ve mevzuata uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun DAVANIN REDDİNE,

09 ŞUBAT 2011 tarihinde OYÇOKLUĞU ile karar verildi.

KARŞI OY GEREKÇESİ

Davacının askerliğinin tadili işleminin gerekçesini K.K.T.C. Doğu Akdeniz Üniversitesinden aldığı diplomanın ve buna ilişkin denklik belgesinin sahteliği iddiası oluşturmaktadır. Diploma ve denklik belgesinin sahteliği ile ilgili olarak İstanbul/Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca, başlatılan soruşturma henüz tamamlanmadığından diploma ve denklik belgesinin sahteliği kesinleşmemiştir. Bu durumda soruşturma sonucunun ve soruşturma sonucunda dava açılması halinde dava sonucunun bekletici mesele yapılarak bu yargılama sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aksi yönde oluşan çoğunluk görüşüne katılmadım. 09.02.2011 (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy