Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2009/465 Esas 2009/1009 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2009/ 465
Karar No: 2009 / 1009
Karar Tarihi: 30.09.2009

(2709 S. K. m. 72) (1111 S. K.m. 1, 2) (403 S. K.m. 6)

Davacı vekili, 19.03.2009 tarihinde Kartal 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde, 23.03.2009 tarihinde AYİM' de kayda geçen dava dilekçesinde özetle; İsviçre'de doğup bu ülkenin vatandaşlığım taşırken 09.11.1989 tarihinde Bakanlar Kurulu Karan ile Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olan davacının İsviçre'de askerlik hizmetini yerine getirmiş olduğunu, askerlik hizmetinden muaf tutulması gereken davacının askere sevk edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek işlemin iptaline ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacının talebi üzerine AYİM 2.D. nin 22.04.2009 tarih ve E:2009/465 sayılı kararı ile yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; 1968 doğumlu olan davacının 09.08.1989 tarih ve 1989/14451 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 403 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi gereği İsviçre vatandaşı iken Türk Vatandaşlığına alındığı, birden fazla tabiiyeti olan davacının 05.03.2009 tarihli işlem ile vatandaşlığa alındığı tarihte emsalleri terhis olmadığından askere alınması gerektiğine karar verildiği, işlemin hangi tarihte davacıya tebliği tespit edilmemekle birlikte (davacı 16.03.2009 tarihinde tebliğ edildiğini belirtmektedir) 19.03.2009 tarihinde kayda giren dilekçe ile işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın Vatan hizmeti başlıklı 72 nci maddesi aynen Vatan hizmeti her Türk'ün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı Kanunla düzenlenir. şeklindedir.

1111 Sayılı Askerlik Kanununun 1 nci maddesi ise; Türkiye Cumhuriyeti tebaası olan her erkek, iş bu Kanun mucibince askerlik yapmaya mecburdur. hükmünü amirdir.

Davacı vekili; çifte tabiiyetli Türk vatandaşlarının yabancı ülkede askerlik yapmaları halinde askerlikten muaf tutulmalarını düzenleyen 1111 sayılı Kanununun 2 nci maddesi hükmüne dayandırmıştır.

1111 sayılı Kanununun 2'nci maddesi; Askerlik çağı her erkeğin esas nüfus kütüğünde yazılı olan yaşma göredir ve yirmi yaşına girdiği sene Ocak ayının birinci gününden başlayarak 41 yaşma girdiği sene Ocak ayının birinci gününde bitmek üzere en çok yirmi bir sene sürer. Bu süre, Genelkurmay Başkanlığının göstereceği lüzum, Milli Savunma Bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulu Kararıyla 5 yıla kadar uzatılabilir veya kısaltılabilir. Yerli nüfus kütüklerinin birinde yazılı olmayan kimselerin yabancı kütükleri yerli kütükleri gibi sayılır.

Muhacirlerin askerlik çağlarının başlangıcı, geldikleri yılda nüfus kütüklerine geçen yaşlarına ve bu esasa göre hesap olunur. Nüfus doğum kağıtlarında doğumlarının ay ve günü yazılı olmayanların doğum günleri yılın temmuzunun birinci günü sayılır.

Geldikleri yıl ikinci kanun birinde 22 yaşını bitirmiş olanlar muvazzaf hizmete tabi tutulmayıp yaşıtları erbaş ve er arasına yedeğe geçirilirler. Bu gibilerin her ne sebeple olursa olsun nüfus kütüğüne yazılmalarının gecikmiş olması, geldikleri zaman yaşlarına göre başlayacak olan askerlik çağlarını geciktirmez. Bunlar nüfus kütüğüne yazıldıkları tarihten başlayarak iki yıl geçmedikçe talim, manevra ve başka iş için silahaltına çağırılmazlar.

Hükümetçe iskan edilmeyenler veya Hükümetin gösterdiği yerde yurt tutmak istemeyenler yalnız iki yıllık geciktirme hakkından istifade ederler.

Memleketlerinde tahsilleri yedek subay yetişecek derecede olup ta, geldikleri tarihte 22 yaşını bitirmiş olanlarla memleketlerinde askerlik yapmış ve fakat 22 yaşını bitirmemiş bulunanlardan yedek subay olmak isteyenler ve geldikleri tarihte, 22 yaşını bitirmemiş ve memleketlerinde askerlik etmemiş olanlar iki yıl geciktirme müddetinden sonra 1076 sayılı kanun hükümlerine tabi tutulurlar.

Muhacirler arasında önce tabi oldukları Hükümet ordusunda yedek veya muvazzaf subay olanlardan lazım olan evsafı taşıyanlar staja tabi tutularak, yedek subaylığa geçirilirler.

Umumi seferberlikte muafiyet yoktur.

Ancak nüfus kütüğüne kayıt olundukları tarihten başlayarak üç ay geçmemiş olanların silahaltına alınmaları üç ayın sonuna bırakılır. Bir yıl içinde nüfus kütüğüne kayıtlarını yaptırmayanlar yukarıdaki muafiyetten istifade edemezler.

Eski memleketlerinde askerlik ettiklerini veya bunun yerine bedel verdiklerini tevsik edenler tekrar muvazzaf hizmete tabi tutulmayıp yaşıtları yerli erbaş ve er ile yedeğe geçirilirler. Türkiye içinde bir iskan mıntıkasından diğer bir iskan mıntıkasına Hükümetçe naklolunarak yerleştirilen vatandaşlardan muvazzaf hizmete tabi olup ta bunu henüz yapmamış olanların bu hizmetleri, yerleşecekleri yere vardıkları tarihten başlayarak iki yıl geciktirilir. Kanunen muhacir tanınmayan mülteciler ve ecnebilerden Türk vatandaşlığına girenler vatandaşlığa alındıkları tarihte hangi yaşta iseler o yaştaki yerli erbaş ve er gibi askerliklerini yaparlar.

Türk vatandaşlarından, Kıbrıs Türk Federe Devletinde askerlik yaptıklarını tevsik edenler tekrar muvazzaf hizmete tabi tutulmazlar.

Bakanlar Kurulu Kararıyla belirlenecek esaslara göre; yurt dışında doğan ve ikamet edenler ile kanuni rüşt yaşma kadar yabancı bir ülkeye gitmiş olanlardan bulundukları ülke vatandaşlığını da kazanan Türk vatandaşları, talepleri halinde, durumlarına uyan ve Kanunun öngördüğü askerlik statülerinden biri içerisinde askerlik mükellefiyetlerini 38 yaşını tamamladıkları yılın sonuna kadar yerine getirebilirler veya tabiiyetinde bulundukları diğer ülkede askerlik yapmış olduklarını belgelemek kaydıyla mükellefiyetlerini yerine getirmiş sayılırlar. Bunların 38 yaş sonuna kadar askerlikleri ertelenmiş kabul edilir. hükmünü içermektedir.

....... - .......... oğlu, 29.01.1968 İsviçre doğumlu olan davacının 09.08.1989 tarih ve 1989/14451 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 403 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi gereği İsviçre vatandaşı iken yabancı statüsünde Türk Vatandaşlığına alındığı, 09.11.1989 tarihinde İstanbul-Kadıköy İlçesi-Feneryolu Mah. Nüfusuna tescil edildiği, önceki adı ve soyadı ........... iken ............... olarak kayıtlara geçtiği, vatandaşlığa alındığı tarihte yaş durumu bakımından 21 yıl 6 ay 11 günlük olduğu, nüfusa tescil tarihi itibariyle ise 21 yıl 9 ay 11 günlük olduğu, yabancılardan Türk vatandaşlığına girenler vatandaşlığa alındıkları tarihte hangi yaşta iseler o yaştaki yerli erbaş ve er gibi askerliklerini yaparlar hükmü uyarınca inceleme yapıldığında; 1968 doğumlu yerli yükümlülerin yirmi yaşma girdiği sene Ocak ayının birinci gününde askerlik çağma girdiği, 1968 doğumlu yerli yükümlüler için bu tarihin 01.01.1987 tarihi olduğu, gerekli asker alma işlemleri tamamlandıktan sonra fiilen silah altına alınmalarının ise en erken Şubat 1988 celp dönemi olduğu, 21 Şubat 1988 tarihinde askere sevk edilen yerli yükümlülerin davacının Türk Vatandaşlığına alındığı tarih (09.08.1989) itibariyle 17 ay 18 gün fiilen silah altında bulunmalarının kabul edilmesinin gerektiği, davacının Türk Vatandaşlığının Nüfus Müdürlüğü kayıtlarına geçerek tescil edildiği tarih 09.11.1989) dikkate alındığında ise 21 Şubat 1988 tarihinde askere sevk edilen yerli yükümlülerin 20 ay 18 gün fiilen silah altında bulunduklarının kabulünün gerektiği, oysa 01.03.1985-10.09.1992 tarihleri arasında askerlik hizmetinin Bakanlar Kurulu Kararı ile 18 ay olarak belirlendiği, halen askerlik hizmeti süresinin ise 15 ay olduğu, askerlik hizmetinde geçen her ay için 2 gün izin süresi de dikkate alındığında davacının Türk Vatandaşlığına alındığı tarihte emsali doğumlu yerli yükümlülerin terhis olduğu (terhis mahiyetinde izinli), nüfusa tescil tarihi dikkate alındığında ise emsallerinin çoktan terhis edildiğinin açık olduğu, bu durumda davacının Türk Vatandaşlığına alındığı tarihte emsallerinin silah altında olmadığı dolayısıyla davacının da emsalleri gibi yedeğe ayrılmasının gerektiği, kaldı ki, doğumla birlikte Türk vatandaşı olup, sonradan aynı zamanda İsviçre vatandaşlığını da kazananların İsviçre'de yaptığı askerlik Türkiye'de askerlikten muafiyet bakımından değerlendirilirken, başlangıçta İsviçre vatandaşı olan davacının daha sonra Türk vatandaşlığını da kazanması nedeniyle vatandaşlığa alındıktan sonra İsviçre'de yaptığı askerliği Türkiye de yapacağı askerlik hizmetinden muaf tutulması bakımından değerlendirilmesi yasal olarak ileri sürülemese de davacının İsviçre vatandaşı olarak İsviçre de askerlik yaptığının anlaşıldığı, bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının askere şevki işleminde kamu yararının da bulunmadığı kanaatine varılarak askere sevk edilme işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Davacı ..............' ün askere sevk edilmesi işleminin İPTALİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy