Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2009/36 Esas 2009/226 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2009/ 36
Karar No: 2009 / 226
Karar Tarihi: 25.02.2009

(2709 S. K. m. 125) (5434 S. K. m. 12) (3466 S. K. m. 12) (205 S. K. m. 17)

Davacı vekili 25.09.2008 tarihinde AYİM' de kayda geçen dava dilekçesinde özetle; davacının Uzman Jandarma Okulu öğrencisi iken 27.06.2007 tarihli disiplin kurulu kararı ile okuldan çıkarıldığını, bu işlemin iptali talebi ile açılan davanın kabul edilerek, AYİM İkinci Dairesinin 11.06.2008 gün ve E:2007/876, K:2008/697 sayılı kararı ile davacının okuldan çıkarılma işleminin iptal edildiğini, hukuka aykırı bu işlem nedeni ile geç nasbedilmesi sebebi ile mahrum kaldığı özlük haklarının ve ayrıca 10.000 TL. manevi tazminat ödenmesi için 13.08.2008 tarihinde idareye başvuruda bulunulduğunuzu taleplerinin reddedildiğini bu nedenle mahrum kaldığı özlük haklarının ödenmemesi işleminin iptaline ve 10.000 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacı .........'nun 2006-2007, Eğitim-Öğretim yılında, Ankara-Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığında Uzman Jandarma öğrencisi olarak öğrenim görmekte iken, disiplin notunun tamamını kaybettiği gerekçesiyle Okul Disiplin Kurulunun kararı ile 27.07.2007 tarihinde okulla ilişiğinin kesildiği, bunun üzerine davacının, Uzman Jandarma Okulundan çıkarılma işleminin iptali istemiyle Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde dava açtığı, AYİM İkinci Dairesinin 11 Haziran 2008 tarih ve Esas No: 2007/876, Karar No: 2008/697 sayılı kararı ile hukuka aykırı ilişik kesme işleminin iptaline karar verildiği, bu karar üzerine davacının yeniden Okula alındığı ve öğrenimini tamamlayarak 30 Ağustos 2008 tarihinde uzman jandarma çavuşluğa nasbedildiği, bu şekilde emsallerine göre geç nasbedilen davacının, maaş ve sair özlük hakları kaybının ödenmemesi işleminin iptali ve davalı idarenin hukuka aykırı okuldan çıkarılma işlemi nedeniyle duyduğu üzüntünün karşılığı olarak manevi tazminat istemiyle işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.

T.C. Anayasanın 125 nci maddesinin son fıkrasına göre, idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür. Anayasada idarenin sorumluluğunun hangi esaslara göre belirleneceği belirtilmemiş olup bu meselenin çözümü öğretiye ve yargı kararlarına bırakılmıştır. Bugün, idarenin sorumluluğu hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılmaktadır. İster hizmet kusuru ister kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılsın genel olarak idarenin tazmin borcunun doğabilmesi için bir zararın mevcudiyeti, zarara yol açan eylemin idareye yüklenebilir nitelikte olması ve zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunması zorunludur.

Davacının, hukuka aykırılığı mahkeme kararıyla saptanan bir idari tasarrufla Uzman Jandarma Okulundan çıkarıldığı ve emsallerinden daha sonra göreve başladığı maddi bir vakıadır. İdare ajanlarının hukuka aykırı güvenlik soruşturması sonucunu esas olarak tesis ettikleri okuldan çıkarılma işlemi, idarenin hizmet kusurunu ortaya koymaktadır. Davacının hukuka aykırı olarak hakkında tesis edilen okuldan çıkarılma işlemi nedeniyle emsallerinden daha sonra uzman jandarma çavuş nasbedilmek ve göreve başlamak suretiyle statü dışında geçirdiği sürede uğradığı maddi zararının idarece, hizmet kusuru esaslara göre giderilmesi gerektiği, bu nedenle, hukuka aykırılığı Mahkememizce tespit edilen okuldan çıkarma işlemi nedeniyle emsallerinden geç mezun olan davacının, emsallerine göre mahrum kaldığı aylıkların kendisine ödenmemesi yönündeki işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Davacının statü dışında geçirdiği sürede uğradığı maddi zararı da aşağıda açıklandığı üzere belirlenecektir.

5434 sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanununun 12 nci maddesinde, sandığın iştirakçileri ve tanınan haklardan kimlerin yararlanabileceği sayılmıştır. Bunlar arasında Uzman Jandarma Okulu Öğrencileri bulunmayıp, uzman jandarmalar bulunmaktadır. Uzman jandarma statüsü ise ancak uzman jandarma nasbedilmekle başlar. 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanununun 12 nci maddesine göre, uzman jandarma nasbedilmek için Uzman Jandarma Okulundaki eğitim ve öğretimin başarıyla bitirilmesi gerekir. Her ne kadar emsallerinden geç uzman jandarma nasbedilmesine sebep olan okuldan ilişiğinin kesilmesine dair idari işlem iptal edilmiş olsa da, davacı, Uzman Jandarma Okulunu bitirerek 30.08.2008 tarihinde uzman jandarma Çavuş nasbedilmiştir. Davacının Emekli Sandığı iştirakçiliği, ancak uzman jandarma çavuş nasbedildiği tarihte başlayacağından ve nasıp tarihinden itibaren Emekli Sandığı kesintisi yapılabileceğinden, öğrencilikte fazladan geçirdiği süreye ilişkin olarak Emekli Sandığı kesintisi yapılarak kuruma gönderilmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

Diğer taraftan 205 sayılı OYAK Kanununun 17 nci maddesine göre, uzman jandarmalar Kurumun daimi üyesidirler. Uzman Jandarma Okulu öğrencilerinin kurumun üyesi olduklarına ve bunlardan aidat kesileceğine dair bir hüküm 205 sayılı Kanunda yer almamaktadır. Dolayısıyla davacının OYAK üyeliği uzman jandarma çavuş nasbedildiği tarihten itibaren başlayacağı için OYAK kesintileri de ancak bu tarihten itibaren yapılacaktır. Bu nedenle, öğrencilikte fazladan geçirilen süreye ilişkin olarak OYAK kesintisi yapılarak bunun OYAK'a gönderilmesine de yasal imkan yoktur.

Davacının, geç mezun olduğu döneme ilişkin olarak tahakkuk ettirilmesi gereken aylıklardan Emekli Sandığı ve OYAK kesintisi yapılmayacağına göre, davacının maddi zararı; ilk aylığı hak ettiği kabul edilmesi gereken 30 Ağustos 2007 tarihi ile mezun olduğu tarih arasında alması gereken yasal kesintiler hariç, fakat OYAK ve Emekli Sandığı kesintileri dahil brüt aylıklarının, davacı vekilince okuldan çıkarılmasına dair tesis edilen işlem tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi talep edilmesine rağmen, zararın başlangıç tarihi esas alınarak, her bir aylık için ayrı ayrı, tahakkuk tarihlerinden itibaren ödeme tarihine kadar yıllık %9 yasal faiz yürütülmek suretiyle tespit edilecek toplam miktardan ibarettir.

Davacının haksız olarak okuldan çıkarılması ve arkadaşlarından geç mezun olması nedeniyle duyduğu elem ve ıstırabını kısmen de olsa karşılayabilmek amacıyla olayın meydana geliş şekli, yasal faizin işlemeye başladığı tarih, paranın alım gücü ve davacının askerlik statüsüyle sosyal durumu dikkat alınarak uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmiştir.

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacı ............'nun, Uzman Jandarma Okulundan çıkarılması işleminin mevzuata ve hukuka aykırı görülerek iptal edilmesi nedeniyle, yeniden okula kabul edilerek emsallerine göre geç mezun olmasından dolayı, atandırıldığı görev yeri dikkate alınarak, emsallerine göre statü dışında geçirdiği 30 Ağustos 2007 tarihinden, 30 Ağustos 2008 tarihine kadar mahrum kaldığı, emsalleri için her ay tahakkuk ettirilen (Emekli Sandığı kesenekleri ve OYAK aidatları dahil) brüt aylıklarından diğer kanuni kesintiler yapıldıktan sonra, her bir aylık için ayrı ayrı tahakkuk tarihlerinden itibaren ödeme tarihine kadar yıllık %9 (YÜZDE DOKUZ) yasal faiz yürütülerek davacıya ödenmemesi İŞLEMİNİN İPTALİNE,

2. Davacı ..........'ya takdiren 3.000,00 TL. (ÜÇBİN TÜRKLİRASI) MANEVİ TAZMİNAT VERİLMESİNE, fazlaya ait isteminin REDDİNE

25 ŞUBAT 2009 tarihinde OYÇOKLUĞU ile karar verildi

ÖZLÜK HAKLARININ (MADDİ TAZMİNAT) ÖDENMEMESİ İŞLEMİNİN İPTALİ KONUSUNDA KARŞI OY GEREKÇESİ

Davacının disiplinsizlik nedeniyle 27.06.2007 tarihinde ilişiğinin kesildiği, açılan iptal davasında 11.06.2008 tarihli iptal kararı uyarınca öğrenciliğine kaldığı yerden devam ettiği, 30.08.2008 tarihinde Uzman Jandarma Çavuşluğa nasbinin yapıldığı maddi bir vakadır. Davacı vekili tarafından davacının statü dışında kaldığı dönemlere ilişkin olarak mahrum kalınan maaş ve özlük haklarının ödenmemesi işleminin iptali istenmektedir.

Davacının statü dışında kaldığı dönem 27.06.2007 -11.06.2008 tarihleri arasındaki dönemdir. Öğrencilik statüsünden çıkarılmış, iptal kararı ile yeniden öğrencilik statüsüne kaldığı yerden devam etmiştir. Öğrencilik tamamlanınca, mezuniyetle birlikte Uzman Jandarma Çavuş statüsüne girmiştir.

Öğrencilik statüsünün, bir süreliğine kaybı nedeniyle istenebilecek maddi zararlar, işleme sıkı sıkıya bağlı olan gerçek zararlardır (İlişik kesme nedeniyle okuldan ikametine gidiş, ikametinden okula dönüş için kullanılan otobüs biletleri gibi), idarenin iptal edilen işlemi nedeniyle, davacının TSK' da görevine devam ettiği sürece geleceğe ait her türlü zararını, (farazi zararlar, yansımacı zararlar gibi) karşılama yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Öğrenciliği kesintiye uğramayanların 30.08.2007 tarihinde, davacının 30.08.2008 tarihinde mezun olması fiili bir gerçekliktir. İdarenin, bağlı yetkisi uyarınca davacının nasbini 30.08.2007 tarihine götürmesi hukuken mümkün değildir. Bu bağlamda, geç nasıptan dolayı bir tazminat ödenmesi söz konusu olamaz.

İptal gerekçesi disiplin puanı kırılırken ölçülülük ilkesinin ihlalidir. Okul Disiplin Kurulu yetki dışına çıkmamıştır, mevzuat uyarınca kendisine verilen yetkisini kullanırken takdir hakkım azami sınırdan kullanmıştır. Takdirde hata yapıldığının değerlendirilmiş olması, idarenin ağır hizmet kusurunun varlığım göstermez. Genel hukuk ilkeleri uyarınca da takdirde hata idarenin hizmet kusuruna dayalı sorumluluğunu ortadan kaldırır. Aksi yaklaşım, iptalle sonuçlanan her davada, idareye tazminat sorumluluğu yüklenir ki, hiçbir hukuk düzeni bunu savunamaz.

Maaş ve diğer özlük haklan statüye girenler bakımından, o statünün gerektirdiği çalışma ve hizmet üretmenin bir karşılığıdır. 30.08.2007 tarihinde mezun olanlar görevin özelliği riski alarak çalışmış, hizmet üretmiş ve maaş almayı hak etmişlerdir. Söz konusu maaş ve diğer özlük haklarının davacıya daha öğrenci iken, fiilen çalışmaksızın geleceğe yönelik farazi bir zarar hesabı ile maddi tazminat olarak ödenmesi hukuka uyarlı değildir.

Özlük hakları bakımından davacının emsalleri iddia edildiği gibi 30.08.2007 tarihinde mezun olanlar değil, 30.08.2008 tarihinde davacıyla birlikte mezun olanlardır. Bu anlamda davacının emsallerinden geç mezun olması da söz konusu değildir.

İdare hukuku bir statüler hukukudur. Davacının statü dışında geçen süreleri öğrencilik statüsüne ilişkindir. Öğrencilik statüsünden dolayı maddi bir kaybı da bulunmamaktadır. Askeri lise 1 nci sınıfında disiplinsizlik nedeniyle ilişiği kesilen, açılan dava üzerine iptal kararı ile geri eğitime başlayan, bu arada okula birlikte başladığı arkadaşları üst sınıfa geçen birisi 9 yıl sonra Harp Okulundan mezun olduğunda teğmenliğe geç başladığını, öğrencilik statü dışında geçen süreleri nedeniyle maddi zararlarının olduğunu ve tazminini ileri sürebilecek midir?

Yukarıda açıklanan nedenlerle; öğrencilik statüsü dışında geçen süreler, sanki Uzman jandarma statüsüne girmiş birinin statü dışında çıkarılması, iptal kararı üzerine yeniden statüye girmesi ve bu nedenle idarenin tazmin sorumluluğunun doğması gibi düşünülerek, maddi tazminat ödenmesi gerektiği yönündeki Sayın Çoğunluk görüşüne katılamadık. 25.02.2009 (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy