Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2009/105 Esas 2009/597 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2009/ 105
Karar No: 2009 / 597
Karar Tarihi: 13.05.2009

(1602 S. K. m. 42)

Davacı vekili, 05.12.2008 tarihinde AYİM'de kayda geçen dava dilekçesinde özetle; davacının 25.03.2002 tarihinde tutuklanıp 21.08.2002 tarihinde tahliye edildiğini, cezaevinde iken kendisine tebliğ edilen Milli Savunma Bakanlığının 28.03.2002 tarihli onayı ile işten geçici olarak el çektirildiğini, tahliye edildikten sonra 4 yıl 10 ay açıkta kaldığını, yargılama süresinin sonunda MSB.lığının 31.01.2007 tarihli onayına istinaden 20.03.2007 tarihinde göreve dönebildiğini, davacının tutuklanmasına neden olan suçlar nedeniyle hakkında açılan davaların tamamından, Gnkur.Bşk.lığı Askeri Mah.nin 26.12.2006 gün ve 2006/7-467 E-K sayılı kararı ile beraat ettiğini ve bu kararın Askeri Yargıtay 4 ncü Dairesi’nce onandığını, davacıya tutuklu kaldığı süre içinde aylıklarının yarısı, işten geçici olarak el çektirildiği süre içinde ise aylıklarının 2/3'ünün ödendiğini, davacının 16.07.2008 tarihli dilekçesiyle eksik ödenen özlük haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle davalı idareye müracaat ettiğini, davalı idarenin 28.10.2008 tarihinde sadece kesintileri ödediğini, herhangi bir faiz ödemediğini, davacının 25.03.2002-21.08.2002 tarihleri arasında tutuklulukta ve 21.08.2002-20.03.2007 tarihleri arasında işten geçici olarak el çektirildiği sürelerde eksik ödenen özlük haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğini, her bir kesintinin yapıldığı tarihten ödeme tarihine kadar yasal faizlerin ödenmemesi işleminin hukuka aykırı olduğunu belirterek iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; 25.03.2002-21.08.2002 tarihleri arasında tutuklulukta ve 21.08.2002-20.03.2007 tarihleri arasında işten el çektirildiğinden açıkta kalan davacıya bu tarihler arasında özlük haklarının eksik ödendiği, tutuklu ve açıklı kalmasına sebep teşkil eden suçların tamamı ile ilgili olarak Genkur. Bşk.lığı Askeri Mah.nin 26.12.2006 gün ve 2006/7-467 sayılı kararı ile hakkında beraat karan verildiği ve bu kararın Askeri Yargıtay 4 ncü D.nin 14.01.2008 gün ve 2008/1-72 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, davacının 16.07.2008 tarihli dilekçe ile idareye müracaat ederek tutuklu ve açıkta kaldığı sürelerde eksik ödenen özlük haklarının yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesini talep ettiği, davalı idarece 28.10.2008 tarihinde sadece yapılan kesintilerin ödenmesi, yasal faiz ödenmemesi üzerine AYİM'de işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Öncelikle davalı idarece davada süre aşımı bulunduğu öne sürülmüş ise de; tutuklulukta ve açıkta geçen sürelerde eksik ödenen özlük hakları davalı idare tarafından davacıya 28.10.2008 tarihinde ödenmiştir. Bu itibarla; tutuklu ve açıklı iken eksik ödenen özlük haklarının geri ödenmesinde faiz uygulanmadığından 28.10.2008 tarihinde haberdar olan davacının, noksan ödenen özlük haklarının ödenmesine faiz uygulanmaması işleminin iptali istemi ile süresinde AYİM'de işbu davayı açtığı, dolayısıyla davada süre aşımı bulunmadığı kanaatine varılarak davanın esastan görüşülmesine geçilmiştir.

Dava konusu uyuşmazlık, davacının tutuklulukta ve açıkta geçen sürelerde noksan ödenen özlük haklarının geri ödenmesinde faiz uygulanmaması noktasından kaynaklanmaktadır.

Konusu bir miktar paranın ödenmesi ile ilgili olan borçlarda, borcun doğduğu veya muaccel olduğu tarihten itibaren ödemenin yapıldığı tarihe kadar, kısa veya uzun bir süre geçmiş olabilir. İşte faiz borçlunun böyle bir süreden faydalanması dolayısıyla alacaklıya, kanun veya sözleşme gereğince ve bir oran dâhilinde olmak üzere ödenmesi gerekli olan para miktarıdır. Faiz borcu hukuki mahiyeti itibariyle fer'i bir borçtur. Çünkü faiz borcunun doğumu ve hatta kural olarak varlığı, asıl borcun doğumu ve varlığına bağlıdır. Faiz, alacağın bir bölümü olmayıp onun fer'i niteliğinde ve fakat ayrı bir alacaktır.

Mevzuatta özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödeneceğine dair bir hüküm yer almamasına rağmen, faiz alacağının asıl alacağa bağlı olmasının yanı sıra, idarenin objektif sorumluluğu ilkesinin doğal ve zorunlu bir sonucu olarak, asıl alacağının davacıya ödenmemesinden kaynaklanan kayıpların telafisine yönelik faiz alacağının da asıl alacak ile birlikte davacıya ödenmesi gerekmektedir.

Dava konusu olayda davacının özlük haklarında yapılan kesintilerin kesilme tarihi ile ödendiği tarih arasında alım gücünde azalma meydana gelmiştir. Alım gücünde meydana gelen bu azalmanın hakkaniyet ilkesi gereği davalı idare tarafından karşılanması gerekir. Faiz ödenmesi için bütçeye ödenek konulmaması davacının zararının karşılanmasını engellememelidir. Davacının maaşından yapılan kesintilerin hak ediş tarihleri esas alınarak davacıya faiz ödenmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen işlem hukuka aykırı bulunduğundan iptaline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Davacı ................'m tutuklulukta ve açıkta geçen sürelerde eksik özlük haklarının ödenmesinde, hak ediş tarihleri ile ödeme tarihi arasında geçen süreler için yasal faiz işletilmemesi işleminin İPTALİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy