Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2008/960 Esas 2009/327 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2008/ 960
Karar No: 2009 / 327
Karar Tarihi: 18.03.2009

(2709 S. K. m. 125) (1602 S. K. m. 21, 71) (818 S. K. m. 41, 46, 47, 49)

Davacı vekili 15.09.2008 tarihinde Diyarbakır Nöb.İd.Mah.de 22.09.2008 tarihinde AYİM'de kayda geçen dava dilekçesi ile özetle; davacının, davalı idarece 24.11.2006 tarihinde askere sevk edildiğini ve bilahare hakkında 27.06.2007 tarihinde askerliğe elverişsizlik kararı verilerek terhis edildiğini, esasen müvekkilinin askere sevk edildiği 24.11.2006 tarihinde de askerliğe elverişsiz olduğunu ancak askeri sağlık ve muayene hizmetlerinin gereği gibi yapılmaması nedeniyle bu durumun ancak yedi ay sonra saptanabildiğini, diğer taraftan müvekkilinin mevcut rahatsızlığının askerlik hizmetini ifa ederken davalı idarenin denetim ve kontrol görevini yerine getirmemesi, meydana gelen kavga ve darp olayı nedenleriyle artmış olduğunu öne sürerek meydana gelen maddi ve manevi zararların tazmini için 10.000 TL maddi, 40.000 TL manevi tazminata yasal faiziyle birlikte hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda; davacının 24.11.2006 tarihinde askerlik şubesince 15 ay askerlik hizmeti yapmak üzere Dz. P.Er sınıf ve rütbesiyle askere sevk edildiği ve 25.11.2006 tarihinde HATAY/İSKENDERUN 4 ncü Dz. Er Eğt.Tb.K.lığına katıldığı, Kıtasına katıldığında yapılan psikolojik danışmanlık sonucunda madde bağımlısı olduğunu beyan ettiği, askerlik hizmetinin 9 ncu gününde, 03.12.2006 tarihinde girdiği bunalım sonucu sol bileğini kestiği, kafası ve yüzünü zedelediğinden dolayı Birlik Revirine götürüldüğü, 1 gün Birlik Revirinde müşahede altında tutulduktan sonra, 04.12.2006 tarihinde refakatli olarak Etimesgut Asker Hastanesine sevk edildiği, buradan da GATA Hastanesi Psikiyatri Servisine sevk edilerek 05.12.2006 tarihinde Psikiyatri servisine yatırıldığı, 5-27.12.2006 tarihleri arasında GATA Psikiyatri Kliniğinde yatırılan davacı hakkında GATA Sağlık Kurulunun 27.12.2006 gün ve 6135 sayılı raporu ile Bipolar Bozukluk teşhisiyle C/15 SMK 2(iki) ay hava değişimi kararı verildiği, söz konusu hava değişimi süresinin bitiminde sevk edildiği DİYARBAKIR As.Hst.nin 28.02.2007 gün ve 822 sayılı sağlık kurulu raporu ile de Bipolar Bozukluk teşhisiyle C/15 SMK 4 (dört) ay hava değişimi kararı, müteakiben DİYARBAKIR Asker Hastanesinin 27.06.2007 tarih ve 2404 sayılı sağlık kurulu raporu ile de Tek Hecme Halinde Geçirilmiş Psikotik Bozukluk (Bipolar Tip) teşhisiyle 15/B/F1 Askerliğe Elverişli Değildir kararı verilmesi üzerine 27.06.2007 tarihinden geçerli olmak üzere terhis edildiği, bahse konu askerliğe elverişsizlik Sağlık Kurulu Raporunun 10.10.2007 tarihinde onaylanarak kesinleşmiş olduğu, davacı vekilinin 12.05.2008 tarihli dilekçesi ile davalı idareye müracaat ederek maddi ve manevi tazminat ödenmesi isteminde bulunduğu, MSB.lığının 28.07.2008 gün ve HUK.MÜŞ.DAV:MÜT-08-1953 sayılı cevabi yazısı ile istemin reddedilmesi üzerine 15.09.2008 tarihinde kayda geçen dava dilekçesi ile AYİM'de bu davanın açılmış olduğu anlaşılmaktadır.

Davalı idarenin; davacı vekilinin maddi ve manevi tazminat istemlerini, müvekkilinin askerliğe elverişsiz olduğu halde askere sevk edilerek elverişsizlik halinin ancak yedi ay sonra saptanması şeklindeki idari işleme dayandırdığı, askerliğe elverişli olmadığı halde askere alınması ve askerlik yaptırılması nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemiyle açılan işleme dayalı tam yargı davasının en nihayet bahse konu DİYARBAKIR As. Hst.nin 27.06.2007 tarihli askerliğe elverişsizlik sağlık kurulu raporunun onaylanarak kesinleştiği 10.10.2007 tarihinden itibaren 60 gün içerisinde açılması gerektiği, 15.09.2008 tarihinde kayda geçen dava dilekçesi ile açılan idari işleme dayalı maddi tazminat isteminin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği yönündeki talebi incelenmiş; davacı vekilinin maddi ve manevi tazminat talebini, davacının askerliğe başlaması sonrasında uygulanan tedavilerde olduğunu iddia ettiği hizmet kusuru ve idarenin denetim sorumluluğunu yerine getirmediği gerekçesiyle hizmet kusurundan kaynaklanan idari eyleme dayandırdığı yönünde değerlendirme ile davanın idari işlemden değil idari eylemden kaynaklandığı kabulü ile davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.

İdare hukuku ilkelerine ve T.C. Anayasasının 125 nci maddesine göre idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlüdür. Bu suretle idarenin sorumluluğu Anayasa prensibi olarak kabul edilmiştir. İdarenin sorumluluğunun hangi esaslara göre belirleneceği ise Anayasada belirtilmemiş olup bu meselenin halli doktrin ve yargı kararlarına bırakılmıştır. Bugün idarenin sorumluluğu, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılmaktadır, ister hizmet kusuru ister kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılsın, idarenin tazminle sorumlu tutulabilmesi için bir zararın varlığı, zararı doğuran işlem veya eylemin idareye yüklenebilir nitelikte olması, zararlı sonuçla eylem veya işlem arasında doğrudan doğruya bir illiyet bağının bulunması, zarara yol açan işlem veya eylemin bir hizmet kusuru teşkil etmesi veya kusursuz sorumluluk ilkelerinin uygulanmasına elverir nitelikte olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi zorunludur. Maddi olguda bu koşullardan birinin yokluğu idarenin tazmin sorumluluğunu kaldırır.Ortada bir zarar yoksa veya meydana gelen zarar idari eylem ya da işlemden doğmamış ise yahut zararla idari eylem veya işlem arasında nedensellik bağı kurulamıyorsa idarenin tazmin sorumluluğundan söz edilemez.

Dosya kapsamındaki mevcut bilgi ve belgelere göre; davacının 25.11.2006 tarihinde HATAY/İSKENDERUN 4 ncü Dz. Er Eğt.Tb.K.lığına katıldığı, Kıtasına katıldığında yapılan psikolojik danışmanlık sonucunda madde bağımlısı olduğunu beyan ettiği, askerlik hizmetinin 9 ncu gününde, 03.12.2006 tarihinde girdiği bunalım sonucu sol bileğini kestiği, kafası ve yüzünü zedelediğinden dolayı Birlik Revirine götürüldüğü, bu kapsamda davacının fiilen askerlik yaptığı sürenin 9 gün olduğu, 03.12.2006 tarihinden terhis edildiği güne kadar tedavi sürecinin sürdüğü ve hava değişiminde bulunduğu, davacı vekilince öne sürüldüğü şekilde davacının herhangi bir kavga olayına karıştığına, darp ve cebire maruz kaldığına ve bu nedenle rahatsızlığının arttığına dair hiçbir somut bilgi, belge ve kanıt bulunmadığı, bu nedenle davalı idarenin denetim sorumluluğunu yerine getirmediği iddiasının doğrulanamadığı, davacının askerlik hizmeti sırasında yapılan tedavilerinde hizmet kusuru bulunduğuna yönelik davacı vekilinin soyut iddiasını doğrulayan somut bir delilin de bulunmadığı, davalı idarenin bu sebeple tazmin sorumluluğunu gerektirir zararlı sonuç ile arasında illiyet bağı kurulabilecek herhangi bir idari eyleminin ve davalı idareye yüklenebilecek herhangi bir hizmet kusuru bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının maddi ve manevi tazminat isteminin yasal dayanaktan yoksun olması nedeniyle REDDİNE,

2. 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununun 71 nci maddesi gereğince yargılama giderlerinin (posta giderleri dahil) DAVACIYA YÜKLETİLMESİNE,

3. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 492 Sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre 20,40 TL (YİRMİ TÜRK LİRASI KIRK KURUŞ başvurma harcı ile 28,90 TL (YİRMİSEKİZ TÜRK LİRASI DOKSAN KURUŞ) esas ilam harcı toplamı olan 49.30 TL (KIRKDOKUZ TÜRK LİRASI OTUZ KURUŞ) harcın DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, bu miktarın davacı tarafından peşin yatırılan 698,70 TL (ALTIYÜZDOKSANSEKİZ TÜRK LİRASI YETMİŞ KURUŞ) harçtan mahsubu ile arta kalan 649,40 TL (ALTIYÜZKIRKDOKUZ TÜRK LİRASI KIRK KURUŞ) harcın istemi halinde DAVACIYA İADESİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy