Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2008/897 Esas 2009/438 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2008/ 897
Karar No: 2009 / 438
Karar Tarihi: 15.04.2009

(5271 S. K. m. 231) (657 S. K. m. 125) (1602 S. K. m. 35, 40, 42)

Davacı vekili, 14.07.2008 tarihinde AYİM' de kayda geçen dilekçesinin AYİM 2.D. nin 23.07.2008 gün ve 2008/760-825 E-K sayılı kararı ile noksanlıklar tamamlanarak 30 gün içinde dava açılmak şartıyla reddine karar verilmesi üzerine 12.09.2008 tarihinde AYİM' de kayda geçen yenilenen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Kara Harp Okulu Teknik Hizmetler Birliği K.lığı emrinde sivil memur olarak görev yaptığı esnada, K.K.K.lığı Askeri Savcılığının 13.12.2006 gün ve 2006/3392-1166 E-K sayılı iddianamesi ile Askeri Eşyayı Çalmaya Teşebbüs suçundan hakkında kamu davası açıldığını, görülen yargılama neticesinde KKK.lığı Askeri Mahkemesinin 20.06.2007 gün ve 2007/700-522 E-K sayılı kararı ile müvekkilinin 22.10.2006 tarihinde askeri eşyayı çalmaya teşebbüs suçunu işlediği sabit görülerek neticeten 740 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, bu hükme istinaden MSB.lığı Yüksek Disiplin Kurulunun 08.10.2007 gün ve 2007/63 nolu kararı ile müvekkilinin devlet memurluğundan çıkarılmasına karar verildiğini, ancak müvekkilinin devlet memurluğundan çıkarılmasına dayanak teşkil eden askeri eşyayı çalmaya teşebbüs suçundan verilen mahkumiyet hükmü ile ilgili olarak KKK.lığı Askeri Mahkemesinin 18.04.2008 gün ve 2.007/700 (K) sayılı ve 20087/755 (Müt) Karar nolu duruşmasız işlere dair kararı ile CMK' nun 231/5 nci maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve kurulan hükmün müvekkili hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasına karar verildiğini, bu kararın kendilerine 06.05.2008 tarihinde tebliğ edildiğini, 60 günlük dava açma süresinin bitim tarihi olan 07.07.2008 tarihinden 11.07.2008 tarihine kadar geçirmiş olduğu ağır rahatsızlık nedeni ile raporlu bulunduğunu, geçirmiş olduğu aşırı rahatsızlık nedeni ile dava açma süresi açısından eski halin iadesini talep ettiklerini, müvekkili hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle dava konusu devlet memurluğundan çıkarılma işleminin hukuka aykırı hale geldiğini belirterek iptaline ve müvekkilinin yeniden işe iadesi ile özlük haklarının iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

Dava ve özlük dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının, Kara Harp Okulu Tek.Hiz.Brl.K.lığı emrinde sivil memur olarak görev yaptığı esnada K.K.K.lığı Askeri Savcılığının 13.12.2006 gün ve 2006/3392-1166 E-K sayılı iddianamesi ile 22.10.2006 tarihinde Askeri Eşyayı Çalmaya Teşebbüs suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması talebiyle hakkında kamu davası açıldığı, görülen yargılaması sonucunda K.K.K.lığı Askeri Mahkemesinin 20.06.2007 gün ve 2007/700-522 E-K sayılı kararı ile; davacının 22.10.2006 tarihinde 1 nolu ısı merkezi ateşçi nöbeti vardiya görevlisi olduğu esnada nöbetinin bitimini müteakip Lojistik Destek Teknik Hizmetler 1 Nolu Bakım Onarım İşletme Kısım Komutanının sorumluluğunda olan ve ısı merkezinde bulunan kullanılmış askeri eşya niteliğindeki sıhhi tesisat malzemelerinden 9 dilimli bir adet kalorifer peteği, 3 adet 3/4 buhar vanası, 1 adet 1/2 buhar vanası, 1 adet 3/4 çekvalf ve 1 adet 3/4 pislik tutucu malzemeleri alarak aracının bagajına koyduğu, saat 19.00 sıralarında birlikten çıkmak üzere 1 nolu nizamiyeye geldiğinde durumdan şüphelenilerek aracının aranması üzerine söz konusu malzemelerin bulunduğu, söz konusu malzemelerin piyasa değerinin 268 YTL olduğu belirtilerek davacının işbu eylemi ile askeri eşyayı çalmaya teşebbüs suçunu işlediği sabit görülerek neticeten 740 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, işbu hükmün 09.01.2008 tarihinde kesinleştiği, işbu hükmün kesinleşmesinden önce, davacının söz konusu eylemi memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareket olarak nitelendirilerek MSB.lığı Yüksek Disiplin Kurulunun 08.10.2007 gün ve 2007/13 sayılı kararı ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E maddesinin (g) bendi ve TSK'nde Görevli Devlet Memurları, Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Yönetmeliğinin 13/5 nci maddesinin (g) alt bendi gereğince Devlet Memurluğundan çıkarılmasına karar verildiği, bu kararın 08.11.2007 tarihinde davacıya tebliğ edilerek ilişiğinin kesildiği, müteakiben KKK. lığı Askeri Mahkemesinin 18.04.2008 gün ve Sayı No: 2007/700 (K), Karar No:2008/755 (Müt) sayılı duruşmasız işlere dair kararı ile; davacı hakkındaki yukarıda belirtilen K.K.K.lığı Askeri Mahkemesinin 20.06.2007 gün ve 2007/700-522 E-K sayılı kesinleşmiş mahkumiyet hükmü ile ilgili olarak CMK' nın 231/5 nci maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi üzerine davacı vekili tarafından davacı hakkında tesis edilen Devlet memurluğundan çıkarılma işleminin iptali istemi ile AYİM' de iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Davada süre aşımının bulunduğu, ileri sürülmesi ve idare hukukunda süre kamu düzenine ilişkin olduğundan ve davanın her aşamasında resen dikkate alınması gerektiğinden bu hususun öncelikle incelenmesi gerekmektedir.

1602 sayılı AYİM Kanunu’nun Dava Açma Süresi başlıklı 40 nci maddesi; Askeri Yüksek idare Mahkemesinde dava açma süresi her çeşit işlemlerde yazılı bildirim tarihinden itibaren kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde altmış gündür. Adresleri belli olmayanlara özel kanunlardaki hükümlere göre ilan yolu ile bildirim yapılan hallerde, özel kanunda aksine hüküm bulunmadıkça süre son ilan tarihinden itibaren on beş gün sonra başlar.

Kanuna göre ilanı gereken düzenleyici ve genel tasarruflara karşı, ilan tarihini izleyen günden itibaren altmış gün içinde dava açılabilir. Ancak bu tasarrufların kendilerine uygulanması üzerine, ilgililer düzenleyici tasarruf veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açmakta muhtardırlar. İlgililer ayrıca: düzenleyici tasarrufun kaldırılması, değiştirilmesi veya yeni bir düzenleme yapılmasını uygulamadan itibaren altmış gün içinde idareden isteyebilirler. Bu isteklerinin reddi veya altmış gün içinde cevap verilmemesi halinde altmış günün bitiminden itibaren isteklerinin yerine getirilmemesi işleme karşı altmış gün içinde dava açabilirler. Düzenleyici tasarrufun kaldırılmaması, değiştirilmemesi veya dava yoluyla iptal edilmemiş olması bu tasarrufa dayalı işlemin iptaline engel olmaz. hükmünü amirdir.

1602 sayılı AYİM Kanunu’nun 42 nci maddesinde; İlgililer, haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde doğrudan doğruya tam yargı davacı veya iptal ve tam yargı davaları ile birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren altmış gün içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 35 nci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır. hükmünü amirdir.

1602 sayılı AYİM Kanunu’nun 35/A maddesinde; Kesin işlem yapmaya yetkili makamlarca tesis edilen idari işlemlerin geri alınması, kaldırılması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması, üst makamdan yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava açmak için belli olan süre içinde istenebilir. Bu müracaat işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurur. hükmü bulunmaktadır.

İptali talep edilen dava konusu Devlet memurluğundan çıkarılma işleminin davacıya 08.11.2007 tarihinde tebliğ edildiği nazara alındığında; 1602 sayılı Kanunun 40 nci maddesinde öngörülen 60 günlük dava açma süresinin 08.11.2007 tarihinden itibaren işleyeme başladığı ve davacının en geç 08.01.2008 tarihinde dava konusu Devlet memurluğundan çıkarılma işleminin iptali istemi ile AYİM' de dava açması gerektiği, oysa iş bu davanın, 60 günlük dava açma süresi geçtikten çok sonra 14.07.2008 tarihinde (14.07.2008 tarihli dilekçenin AYİM 2.D.nin 23.07.2008 gün ve 2008/760-825 E-K sayılı kararı ile 30 gün içinde dava açılmak şartıyla reddi ve bu kararın 15.08.2008 tarihinde tebliğini müteakip 12.09.2008 tarihinde kayda giren yenilenen dava dilekçesi ile) açıldığı, bu nedenle davada süre aşımı bulunduğu, davacı vekilince 07.07.2008-11.07.2008 tarihleri arasında rahatsız olduğu, bu nedenle eski halin iadesi talep edilmiş ise de, davacının çıkarma kararının tebliği olan 08.11.2007 tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresinin geçirilmesinden sonra gerçekleştiği belirtilen rahatsızlık olgusunun kaçırılan süreyi ihya etmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle açılan davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Davanın SÜRE AŞIMI YÖNÜNDEN REDDİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy