Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2008/813 Esas 2009/532 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2008/ 813
Karar No: 2009 / 532
Karar Tarihi: 06.05.2009

(2709 S. K. m. 157) (1602 S. K. m. 20, 21) (2803 S. K. m. 7)

Davacılar vekili, 14.08.2008 tarihinde Menderes Asliye Hukuk Mahkemesi ve 18.08.2008 tarihinde AYİM kayıtlarına giren dava dilekçesi ile 31.12.2008 tarihinde kayıtlara giren cevaba cevap dilekçesinde özetle; davacı emekli Uzm.J.III.Kad.Çvş ..........'in .. İU.K.lığı emrinde görevli iken 15 Nisan 2005 tarihinde yangın ihbarı üzerine önleyici hizmet devriyesi görevini ifa ettiği sırada, el freni bozuk olan askeri aracın üzerinden geçmesi neticesinde hayati tehlikeye maruz kalacak derecede yaralandığını ve bu olay sebebiyle %80 işgücü kaybının meydana geldiğini iddia ederek, davacılardan emekli Uzm.J.III.Kad.Çvş .......... için 350.000 YTL. maddi ve 150.000 YTL. manevi olmak üzere toplam 500.000 YTL., eşi ........... için ise 100.000 YTL. manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacılardan Uzm.J.III.Kad.Çvş...........'in Ordu İl J.K.lığı emrinde görevli iken 15.04.2005 tarihinde bir yangın ihbarının araştırılması görevi sırasında, Ordu-Mesudiye-Topçam-Güzelce Köyü bölgesinde arızalanan ve stop eden 752065 plakalı askeri aracı çalıştırmak isterken aracın geri gitmeye başlaması sonrasında davacının aracın altında kalarak yaralandığı, davacının gördüğü tedaviler sonucunda hakkında, GATA.Sağlık Krl.nun 31.05.2007 tarih ve 715 sayılı raporu ile TSK'nde görev yapamaz. kararı verildiği, davacı vekilinin 14.05.2008 tarihli dilekçesi ile idareye müracaat ederek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunduğu, bu talebin J.Gn.K.lığının 04.06.2008 tarihli yazısı ile reddedildiği, cevabi yazının 16.06.2008 tarihinde tebliği üzerine AYİM' de işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununa göre, davanın görevli yargı yerinde açılıp açılmadığı ilk inceleme sırasında davanın esasına girilmeden incelenecek hususlar arasında sayılmıştır. Zira görev kamu düzeni ile ilgili olup davanın her safhasında dikkate alınması hukuk alanında ihtilafsız kabul edilen bir keyfiyettir. Bu nedenle işin esasına girilmeden davanın görevli yargı yerinde açılıp açılmadığı hususu incelenmiştir.

Anayasanın, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görevleri, üyelerinin seçimi ve özlük hakları, kuruluşu, işleyişi ile yargılama usullerine ilişkin 157 nci maddesinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimi yapan ilk ve son derece mahkemesidir. Ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartı aranmaz hükmü bulunmaktadır.

Askeri Yükse İdare Mahkemesinin görevlerini belirleyen, 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununun 2508 sayılı Kanunla değişik 20 nci maddesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Türk Milleti adına askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesi olarak yargı denetimini ve diğer kanunlarda gösterilen görevleri yapar. Ancak, askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda, ilgilinin asker kişi olması şartı aranmaz. Bu kanunun uygulanmasında asker kişiden maksat, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlardır hükmü, aynı kanunun idari davalar ve yargı yetkisinin sınırı başlığı taşıyan 21 nci maddesinde de, 20 nci madde de belirtilen kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlemi ve eylemden dolayı açılacak iptal ve tam yargı davalarının doğrudan doğruya ve kesin olarak Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde çözümlenip karar bağlanacağı hükmü yer almaktadır.

Anayasanın ve 1602 sayılı Kanunun bu hükümleri karşısında bir davaya Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde bakılabilmesi için;

1. İdari işlemin bir asker kişi göz önünde tutularak tesis edilmesi veya idari eylemin bir asker kişiye yönelmiş olması yahut uyuşmazlığın askerlik yükümlülüğünden doğmuş olması,

2. Dava konusu idari işlem ve eylemin askeri hizmete ilişkin bulunması şartlarının birlikte gerçekleşmiş olması gerekir.

Davacının, asker kişi olduğunda bir kuşku bulunmamakladır. Bu bakımdan yaralandığı sırada ifa ettiği görevin askeri hizmete ilişkin olup olmadığı önem arz etmektedir. 2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkileri Kanunu'nun Jandarmanın Genel olarak Görevleri başlıklı 7 nci maddesinde Jandarmanın görevleri, Mülkü görevler, Adli görevler, Askeri görevler ve diğer görevleri olarak belirlenmiştir. Buna göre, Jandarmanın mülki görevleri; Emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumlan ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak, Adli görevleri; İşlenmiş suçlarla ilgili olarak kanunlarda belirtilen işlemleri yapmak ve bunlara ilişkin adli hizmetleri yerine getirmek, Askeri görevleri; Askeri kanun ve nizamların gereği görevlerle Genelkurmay Başkanlığınca verilen görevleri yapmak, diğer görevleri ise; yukarıda belirtilen görevler dışında kalan ve diğer kanun ve nizam hükümlerinin icrası ile bunlara dayalı emir ve kararlarla Jandarmaya verilen görevleri yapmaktan ibarettir.

Dava konusu, davacılardan ....'in 15.04.2005 tarihinde meydana gelen yangın ihbarının araştırılması esnasında meydana gelen araç kazası sonu yaralanması olayı, Askeri Kanun ve nizamların gereği görevlerle, Genelkurmay Başkanlığınca verilen görevlerin yerine getirilmesi sebebiyle değil, emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak korumak ve kollamak görevinin yerine getirilmesi esnasında yani mülkü görevlerin ifası esnasında meydana gelmiştir.

Açıklanan nedenlerle zararın bir askeri hizmetin ifası sırasında meydana gelmediği bu bakımdan davanın Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde çözümlenebilmesi için gerekli askeri hizmete ilişkinlik şartının bulunmadığı ve uyuşmazlığın çözüm yerinin Genel İdari Yargı yeri olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Bu itibarla;

Davanın Görev Yönünden REDDİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy