Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2008/743 Esas 2011/392 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2008/ 743
Karar No: 2011 / 392
Karar Tarihi: 16.03.2011

(2709 S. K. m. 125) (818 S. K. m. 41, 43, 47) (4721 S. K. m. 495, 499)

Davacılar vekili, 09.07.2008 tarihinde AYİM'de kayda geçen dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin yakını...'in Mardin/Dargeçit Klavuz J.Krk.K.lığında J.Er olarak askerlik hizmetini ifa ettiği esnada, 03.05.2007 tarihinde nöbet talimatına aykırı davranışı nedeniyle J.Er...'un uyarması nedeniyle nöbet yerinde aralarında çıkan sözlü tartışma üzerine nöbetin hemen bitiminde J.Er ...tarafından komando bıçağı ile öldürüldüğünü, J.Er ...hakkında kamu davası açıldığını ve halen Diyarbakır 2 nci Hava Kuvvet K.lığı Askeri Mahkemesinde yargılamasının devam etmekte olduğunu, davalı idarenin ajanını iyi eğitmediği ve 6136 sayılı Kanuna aykırı suç aleti olan sustalı komanda bıçağının kışla içerisinde bulundurulması ve elden ele serbestçe dolaşması nedeniyle olayda hizmet kusuru bulunduğunu, olayın başlama nedeninin askeri hizmetin daha iyi yürümesini sağlamak amacıyla davacılar yakını Mustafa ...'in...'u uyarması olduğunu, maktul er ile er ...arasında başkaca bir özel ve kişisel neden bulunmadığını,...'in ölümü ile davacıların maddi ve manevi zararlarının doğduğunu belirterek davacılardan baba...'e 50.000 TL maddi, 15.000 TL manevi, anne...'e 70.000 TL maddi, 15.000 TL manevi, kız kardeşler ...ve...'un her birine ayrı ayrı 7.500'er TL manevi olmak üzere toplam 165.000 TL tazminatın ödenmesine, hükmedilecek maddi tazminata öldürülen desteğin muhtemel terhis tarihini takip eden ve yeniden gelir elde edeceği farz edilen 2 ay sonrasından, manevi tazminatlara ise olay tarihinden geçerli olarak yasal faiz yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava sürerken, davacılar vekili 22.06.2010 tarihinde AYİM kaydına giren dilekçe ile davacı anne ...'in 31.03.2010 tarihinde vefat ettiğini Terme Nüfus Müdürlüğünün 11.05.2010 tarihli Vukuatlı Aile Nüfus Tablosundan ispatla bildirmiş ve 27.10.2008 tarihinde davacı anne ve babadan dünyaya gelen ...'in, diğer mirasçı kardeşler ve baba ....ile birlikte külli halef olarak davacı anne...'in yerine davacı sıfatıyla davaya kabulüne ve adli yardımdan yararlandırılmasına karar verilmesini Terme Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.04.2010 tarih ve 2010/282-280 E.K. sayılı veraset ilamını Mahkememize sunarak talep etmiş, AYİM 2 nci D.nin 07.07.2010 tarih ve 2008/743 E. sayılı kararı ile davacı annenin vefat etmesi üzerine davaya diğer davacılar ve vefat edenin mirasçıları yönünden devamına, bu kapsamda...'e velayeten.....'in davacı olarak davaya kabulüne ve davacı .....yönünden Adli Yardım için Kanunen öngörülen gerekli şartların bulunduğu anlaşılmakla, adli yardım isteminin kabulüne karar verilmiştir.

Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacılar yakını ....in Mardin/Dargeçit Klavuzlu J.Krk.K.lığı emrinde J.Er olarak askerlik hizmetini ifa ettiği esnada 02.05.2007 günü 23.00-01.00 saatleri arasında 10 nolu mevzide nöbetçi olduğu, J.Er...'un da 20 metre kadar uzaktaki nizamiye mevzii nöbetçisi olduğu, J.Er....'un yüksek sesle şarkı söylemesi üzerine davacılar yakını J.Er ...tarafından sessiz olması hususunda uyarıldığı ve aralarında tartışma çıktığı, nöbet görevi sonrasında J.Er ...ile davacılar yakını J.Er...'in gazinonun arka kısmında kavga etmeye başladıkları, kavga sırasında J.Er....'un daha önce başka bir erden temin ettiği bıçağı davacılar yakını J.Er...'in karın bölgesine doğru iki defa salladığı, karın bölgesinden yaralanan J.Er...'in ilk müdahalesinin Dargeçit Sağlık Ocağında yapılmasına müteakip Midyat Devlet Hastanesine sevk edildiği ve bu hastanede ameliyat edildikten sonra ileri tetkik ve tedavi amacıyla GATA'ya sevk edildiği, bu hastanede tedavisi devam ederken 24.05.2007 tarihinde vefat ettiği, GATA K.lığının 26.07.2007 tarihli otopsi raporuna göre davacılar yakını J.Er...'in ölümünün; kesici-delici alet yaralanmasına bağlı iç organ (diafragma, kalp) kesilmesine bağlı iç kanama ve sonrasında oluşan komplikasyonlar sonucu meydana geldiğinin bildirildiği, olayla ilgili olarak yürütülen hazırlık soruşturması neticesinde Diyarbakır 2 nci Hava Kuvveti K.lığı Asker Savcılığının 09.10.2007 gün ve 2007/1134-936 E-K sayılı iddianamesi ile J. Er ...hakkında Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Silahlı Kasten Yaralama suçunu işlediği iddiası ile kamu davası açıldığı Diyarbakır 2 nci Hava Kuvveti K.lığı Askeri Mahkemesinin 11.05.2009 tarih ve 2009/344-622 E.K. sayılı kararı ile J. Er....'un neticesi sebebiyle ağırlaşmış silahlı kasten yaralama suçunu işlediği sabit görülerek neticeten yedi yıl altı ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, tarafların temyizi sonrasında bu kararın usul ve noksan soruşturma nedeniyle As.Yargıtay tarafından bozulduğu, davanın halen derdest olduğu, davacılar vekilince 04.04.2008 tarihli dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istemi ile davalı idareye müracaat edildiği, davalı idarece 15.05.2008 tarihli cevabi yazı ile olumsuz cevap verilmesi üzerine maddi ve manevi tazminat istemli dava açıldığı anlaşılmıştır.

Anayasanın 125 nci maddesine göre idare kendi eylem ve işlemlerinde doğan zararları ödemekle yükümlüdür. Bu açıdan idarenin sorumluluğu Anayasa prensibi olarak kabul edilmiştir. Ancak Anayasada idarenin sorumluluğunun hangi esaslara göre belirleneceği belirtilmemiş olup bu sorunun çözümü öğreti ve yargı kararlarına bırakılmıştır. Genel kabule göre idarenin sorumluluğu hizmet kusuru ve kusursuz sorumluluk esaslarına dayandırılmaktadır. Hangi esas üzerinde temellendirilirse temellendirilsin genel olarak idarenin tazminle sorumlu tutulabilmesi için, bir zararın varlığı, zararı doğuran eylemin idareye yüklenebilir olması, zararlı sonuç ile eylem açısından doğrudan doğruya bir nedensellik bağının bulunması zorunludur.

İdarenin hukuki sorumluluğu için bir zararın varlığı; zarara yol açan eylemin idareye yüklenebilir nitelikte olması ve zararla eylem arasında illiyet bağının bulunması yeterlidir. İlliyet bağının kesilmiş sayılması için zararın tümüyle hizmete ve idare tüzel kişiliğine yabancı unsurlardan doğması gerekmektedir.

Dava konusuna dönüldüğünde; davacılar yakını....'in askerlik hizmetini yapmakta iken aynı birlikte görev yapan idarenin bir ajanının suç teşkil eden eylemi sonucunda öldüğü, meydana gelen zararla eylem arasında sıkı bir illiyet bağının bulunduğu, bu nedenle zararın zarar gören üzerinden bırakılmayarak tüm topluma yayılması adalet, eşitlik, hakkaniyet esaslarına uygun düşeceğinden, davacıların zararlarının kusursuz sorumluluk ilkesine göre idarece karşılanması gerektiği, ancak idarenin ajanının suç teşkil eden eylemini davacılar yakını...'in müessir fiil ve hakaretine maruz kalarak tahrik ile işlediği anlaşıldığından davacılar yakınının da müterafık kusurunun bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Mahkememizin yerleşik içtihatları uyarınca olay sebebiyle T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığınca bağlanan aylık ve yapılan ödemeler yarar kabul edilerek davacıların maddi zararlarından düşüldüğünden bu husus araştırılmış, T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğü Ödemeler Daire Başkanlığının 21.04.2010 tarih ve B.13.2.SGK.0.12.04. 03/86.378.024 sayılı yazısı ile Vazife Malullüğü Tespit Kurulunun 30.03.2010 tarih ve 15 sayılı kararı uyarınca davacılar yakınının bıçaklanarak öldürülmesi olayında 5434 sayılı Yasanın vazife malullüğüne ilişkin hükümlerinin uygulanmasına imkan olmadığı bildirilmiştir.

Başkaca maddi yarar sağlamayan davacı anne ve babanın maddi zararlarının tespiti amacıyla resen seçilen bilirkişi tarafından düzenlenerek Mahkememize ibraz edilen 10.01.2011 tarihli bilirkişi raporunda, yargılama aşamasında vefat eden davacı anne...'in 4.835 TL., davacı baba...'in ise 103.228 TL. maddi tazminat hakedişinin bulunduğu bildirilmiştir.

Taraflara tebliğ edilen ve itiraz edilmeyen bilirkişi raporu Mahkememizce kabul edilen kıstaslara ve ilmi verilere uygun bulunduğundan bilirkişi raporu doğrultusunda işlem yapılmıştır.

Tüm davacılara olay sebebiyle duydukları ve ömür boyu duyacakları acı ve ıstırabı kısmen de olsa karşılayabilmek amacıyla olayın meydana geliş şekli, tarihi, davacıların sosyal durumları, müteveffanın olayın oluşumunda müterafık kusuru, paranın alım gücü ve işletilecek yasal faiz dikkate alınarak uygun miktarda manevi tazminat verilmesi kabul edilmiştir.

Türk Medeni Kanununun 495 ve 499 ncu maddelerindeki miras hükümleri dikkate alınarak;

Vefat eden davacı anneye bilirkişi raporu uyarınca ve müteveffa...'in müterafık kusuru dikkate alınarak 4.400 TL maddi tazminat verilmesine karar verilmiş ve bu meblağ davacı anneye külli halef olarak davaya devam eden baba ve kardeşlere taksim edilmiş ve halef olan davacıların kendi tazminat miktarlarına eklenmiştir.

Vefat eden davacı anneye müteveffa....'in müterafık kusuru dikkate alınarak takdiren 10.000 TL manevi tazminat verilmesine karar verilmiş ve bu meblağ davacı anneye külli halef olarak davaya devam eden baba ve kardeşlere taksim edilmiş ve halef olan davacıların kendi tazminat miktarlarına eklenmiştir.

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacı baba....'e bilirkişi raporu uyarınca ve müteveffa....'in müterafık kusuru dikkate alınarak ve istemine bağlı kalınarak (müteveffa anne....'ten intikal eden maddi tazminatla birlikte) 51.100,00 TL. (ELLİBİRBİNYÜZ TÜRK LİRASI) MADDİ TAZMİNAT VERİLMESİNE,

2. Müteveffa anne....'ten intikal eden maddi tazminat karşılığı olarak davacı kardeşler...., .....ve.......'a bilirkişi raporu uyarınca ve müteveffa....'in müterafık kusuru dikkate alınarak ayrı ayrı 1.100'er TL. (BİNYÜZER TÜRK LİRASI) MADDİ TAZMİNAT VERİLMESİNE, fazlaya ait istemlerinin REDDİNE,

3. Davacı baba....'e müteveffa....'in müterafık kusuru dikkate alınarak takdiren (müteveffa anne.....'ten intikal eden manevi tazminatla birlikte) 12.500,00 TL. (ONİKİBİNBEŞYÜZ TÜRK LİRASI) MANEVİ TAZMİNAT VERİLMESİNE, fazlaya ait istemlerinin REDDİNE,

4. Davacı kardeşler ....ve....'e müteveffa.....'in müterafık kusuru dikkate alınarak (müteveffa anne......'ten intikal eden manevi tazminatla birlikte) ayrı ayrı 5.500'er TL. (BEŞBINBEŞYUZER TÜRK LİRASI) MANEVİ TAZMİNAT VERİLMESİNE, fazlaya ait istemlerinin REDDİNE,

5. Davacı kardeş.......'e müteveffa.....'in müterafık kusuru dikkate alınarak müteveffa anne.....'ten intikal eden 2.500 TL. (İKİBİNBEŞYÜZ TÜRK LİRASI) MANEVİ TAZMİNAT VERİLMESİNE, fazlaya ait isteminin REDDİNE,

6. Hükmedilen maddi tazminat miktarlarına davacılar yakınının yeniden gelir elde edeceği varsayılan 20.07.2007 tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %9 (YÜZDE DOKUZ) yasal faiz YÜRÜTÜLMESİNE,

7. Hükmedilen manevi tazminat miktarlarına olay tarihi olan 24.05.2007 tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %9 (YÜZDE DOKUZ) yasal faiz YÜRÜTÜLMESİNE,

16 MART 2011 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy