AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2008/ 433
Karar No: 2009 / 3
Karar Tarihi: 07.01.2009

(657 S. K. m. 94, 98, 104)

Davacı vekili, 07.04.2008 tarihinde AYİM'de kayda geçen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, KKK. lığı Kış Eğitim Merkez Komutanlığı Uludağ/Bursa Tesislerinde sivil memur statüsünde aşçı olarak çalışmakta iken, annesinin rahatsızlandığını, hastaneye yatması gerektiğinden 23.11.2007 tarihi itibari ile izne ayrıldığını, izin bitim tarihi olan 28.11.2007 tarihinde annesinin iyice ağırlaşıp hastanede müvekkili dışında bakıp yardımcı olacak yakını olmadığından, kısım amirine telefonla bilgi verip izninin uzatılmasını istediğini, bu durumun telefon kayıtlarından tespit edilebileceğini, bu arada müvekkilinin annesinin 09.12.2007 tarihinde vefat ettiğini, müvekkilinin işe gelmemesi nedeniyle hakkında 11.11.2007 tarihinde tutanak tutulduğunu, müvekkilinin mazeretsiz olarak işe gelmemesinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin izinli olduğu dönemde annesinin iyice ağırlaştığını, diğer kardeşinin geçirdiği trafik kazası nedeni ile yatalak hasta olduğu için annesine ölüm döneminde hem bir insan hem de bir evlat olarak yardımcı olmak isteğini, bu durumdan da kısım amirini telefonla haberdar ettiğini, böyle bir durumda müvekkiline bir ceza verilmemesi gerektiğini, verilen cezanın çok ağır olup evli ve çocuklu olan müvekkilinin hayatında telafisi imkansız zararlara yol açtığını belirterek tesis edilen müstafi sayılma işleminin iptaline ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dairemizin 18.06.2008 gün ve 2008/1147 Gensek, 2008/433 Esas sayılı kararı ile yürütmenin durdurulmasına ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinden; KKK. lığı TSK Kış Eğitim Merkezi Komutanlığı (Uludağ/BURSA) emrinde sivil memur (aşçı) olarak görev yapmakta olan davacının, 20.02.2007 tarihli dilekçesi ile birliği komutanlığına müracaat ederek annesinin kalp rahatsızlığından dolayı muayene ve tedavisinin yapılması için, yaptıracak hiçbir yakınının olmaması nedeniyle izin talebinde bulunduğu, bu talebine istinaden 20.02.2007-25.02.2007 tarihleri arasında 5 gün süre ile izne gönderildiği, 17.10.2007 tarihinde 15 gün izne gönderildiği, daha sonra 23.11.2007-28.11.2007 tarihleri arasında 5 gün daha izne gönderilen davacının izin bitiminde mesaiye gelmemesi üzerine gelmediği günler için tutanak tutulduğu, bu şekilde 28.11.2007-11.12.2007 tarihleri arasında toplam 14 gün süre ile mesaiye gelmeyen davacı hakkında mezuniyetsiz ve mazeretsiz olarak 10 günden fazla görevini terk ettiğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94 ncü maddesi gereğince MSB. lığının 11.01.2008 tarihli ve 2008/3 Karar No.lu kararı ile yazılı müracaat şartı aranmaksızın çekilme isteğinde bulunmuş sayılmasına karar verildiği ve 08.02.2008 tarihinde kendisine tebliğ ederek 24.01.2008 tarihinde ilişiğinin kesilmesi üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 98 nci maddesinin (c) bendinde memurluktan çekilme, memurluğun sona erme sebepleri arasında sayılmıştır. Aynı Kanunun 94 ncü maddesinin 1 nci fıkrasının 2 nci cümlesinde; mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın çekilme isteğinde bulunmuş sayılacağı öngörülmüştür. Bu düzenlemeye göre memurun çekilme isteğinde bulunmuş sayılabilmesi için şu üç şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Göreve gelmeme yetkili amirin iznine dayanmayacak, geçerli mazeret bulunmayacak ve kesintisiz on günden uzun sürecek.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunun Mazeret İzni başlıklı 104 ncü maddesi c fıkrası; Memura isteği üzerine, kendisinin veya çocuğunun evlenmesi, annesinin, babasının, eşinin, çocuğunun veya kardeşinin ölümü halinde beş gün izin verilir. hükmüne amirdir.

Dava konusuna dönüldüğünde; davacının 23.11.2007-28.11.2007 tarihleri arasında 5 gün süre ile izne ayrıldığı ve izin bitiminde 28.11.2007-11.12.2007 tarihleri arasında toplam 14 gün süre ile mesaiye gelmediği sabit ise de; davacının annesi …………..’ın söz konusu dönemde rahatsız olduğu ve nitekim 09.12.2007 tarihinde akciğer ve kalp yetmezliğine bağlı olarak vefat ettiği, söz konusu dönemde nüfus kaydına göre davacının annesi ile ilgilenecek davacıdan başka herhangi bir yakınının bulunmadığı, zira davacının erkek kardeşi ……….’ın 2000 yılında geçirdiği trafik kazasına bağlı olarak başkasının yardımı olmaksızın idame-i hayat imkanı kalmayacak şekilde sakat olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde; 23.11.2007-28.11.2007 tarihleri arasında izinli olan davacının, izni sonunda gelmediği günler hesaplandığında onuncu günün 08 Aralık 2007 Cumartesi gününe tekabül ettiği, 09 Aralık 2007 Pazar günü davacının annesinin vefat ettiği, bu duruma göre 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 104/c maddesi uyarınca davacının 5 günlük mazeret izni hakkının doğduğu, buna göre davacının annesinin ölüm mazeretine binaen 15.12.2007 tarihine kadar birliğine katılma hakkının mevcut olduğu, 15 Aralık 2007 tarihinin mesai günü olmayan Cumartesi gününe denk gelmesi sebebiyle, davacının 17 Aralık 2007 tarihinde birliğine katılabilecek olduğu, ancak defin işleminin hemen akabinde 11 Aralık 2007 tarihinde birliğine katıldığı, oysa tüm bu hususlar ve davacının yasal mazereti dikkate alınmaksızın 29 Kasım 2007-11 Aralık 2007 tarihleri arasında toplam 14 gün mezuniyetsiz ve mazeretsiz mesaiye gelmediği kabul edilerek davacının müstafi sayıldığı, oysa davacının durumunun 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 94 ncü maddesinde öngörülen mezuniyetsiz ve mazeretsiz 10 gün süreyle görevi terk koşullarına uymadığı, göreve gelmemesinin geçerli mazerete dayandığı, dolayısıyla davacının müstafi kabul edilmesinin mevzuata uyarlı olmadığı, bu nedenle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94 ncü maddesine dayanılarak tesis edilen dava konusu müstafi sayılma işleminin hukuka aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Davacı …..’ın müstafi sayılma İŞLEMİNİN İPTALİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy