Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2008/3 Esas 2009/349 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2008/ 3
Karar No: 2009 / 349
Karar Tarihi: 18.03.2009

(2709 S. K. m. 72) (5237 S. K. m. 43, 51, 125) (1076 S. K. m. 3, 8) (1111 S. K. m. 5) (1632 S. K. m. 30, 131) (926 S. K. m. 50)

Davacı vekili 25.12.2007 tarihinde AYİM kaydına geçen dava dilekçesinde özetle; davacının Üniversite mezunu olduğunu, işlemiş olduğu bir suçtan dolayı tecilli mahkumiyetinin bulunduğunu, işlenen suçun yüz kızartıcı bir suç olmadığını bu nedenle davacı hakkındaki tecilli mahkumiyet kararının yedek subay olmasına engel teşkil etmediğini buna rağmen Yedek Subay aday adayı olarak alınan askerlik kararının er olarak tadil edildiğini öne sürerek tesis olunan yedek subay aday adaylığı askerlik kararının er olarak tadili yönündeki işlemin iptaline ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

AYİM 2. Dairesinin 13.02.2008 gün ve 2007/3756 Gensek-2008/3 Esas, 19.03.2008 gün ve 2007/3756 Gensek-2008/3 Esas sayılı kararları ile yürütmenin durdurulması ve yeniden yürütmenin durdurulması taleplerinin reddine karar verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesi sonucunda; Üniversite mezunu olan davacının askerliğine yedek subay aday adayı olarak karar alınmış iken hakkında yaptırılan güvenlik soruşturması sonucunda, 01.07.2005 tarihinde işlemiş olduğu görevli memura hakaret suçundan dolayı yapılan yargılaması neticesinde ADAPAZARI 2. Asliye Ceza Mah.nin 18.05.2006 gün ve 2005/899 Esas, 2006/374 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 125/l-3a, TCK.43/1-2, TCK.51 nci maddeleri uyarınca 12 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, verilen hapis cezasının ertelenmesine, 1 yıl 6 ay denetim süresi belirlenmesine, denetim süresini iyi halli olarak geçirirse cezasının infaz edilmiş sayılacağına karar verilmiş olduğunun ve hükmün 07.07.2006 tarihinde kesinleştiğinin tespit edilmesi üzerine yedek subay aday adaylığı statüsünden çıkarılarak 15 ay hizmet yükümlüsü er statüsüne alındığı, dava konusu işlemin davalı idarece davacıya KASIM 2007 yedek subay celbinde askerlik şubesine müracaatı üzerine bildirilmiş olduğu, müteakiben davacının yedek subay aday adaylığı statüsünden çıkarılma işleminin iptali istemiyle AYİM' de bu davayı açmış olduğu anlaşılmıştır.

T.C. Anayasasının 72 nci maddesinde, askerlik hizmetinin her Türk'ün hakkı ve ödevi olduğu, bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağının kanunla düzenleneceği belirtilmiştir.

Anayasanın bu hükmüne uygun olarak askerlik hizmeti, 1111 sayılı Askerlik Kanunu ve 1076 sayılı Yedek Subay ve Yedek Askeri Memurlar Kanununda düzenlenmiştir.

1076 sayılı Kanunun 3 ncü maddesinde; dört yıl ve daha fazla süreli fakülte, akademi, yüksekokul ve enstitüler ile Milli Eğitim Bakanlığınca bunların dengi olduğu kabul edilen yurtdışı öğrenim kurumu mezunu olup da Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğine göre askerliğe elverişli olanların yedek subay olabileceği ancak yükümlülerin Silahlı Kuvvetlerin ihtiyaç duyduğu yedek subay miktarından fazla olması halinde, isteklilerin yükümlülüklerini erbaş-er olarak yerine getirebilecekleri, isteklilerin ayrılmasından sonra kalan yükümlüler ihtiyaçtan fazla ise Silahlı Kuvvetlerin ihtiyacı bunların arasından seçilerek saptanacağı, yedek subayların hizmet sürelerinin 18 ay olduğu, hizmet sürelerinin barışta Genelkurmay Başkanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulu Kararı ile oniki aya kadar indirilebileceği belirtilmiştir. 1111 sayılı Askerlik Kanununun 5 nci maddesinde de, 1076 sayılı Kanun hükmüne tabi yükümlülerden, bu yükümlülüklerini istekleriyle veya seçim sonucu yedek subay adayı olmadıktan için erbaş veya er olarak yerine getireceklerin hizmet süresinin aynı celbe tabi olup, yedek subay adayı olarak ayrılanların hizmet süresinin yarısı kadar olduğu belirtilmiştir.

1076 sayılı Yedek subay ve Yedek Askeri Memurlar Kanununun 8 nci maddesinde; Yedek subay adayı olarak askere şevkten evvel veya yedek subay yetiştirilmekte iken aşağıda engel hali olduğu anlaşılanlar askerlik hizmetlerini durumlarına göre er veya erbaş olarak tamamlarlar. - a) 1. Türk Silahlı Kuvvetlerinde Subaylıktan çıkarmayı gerektiren bir suçtan mahkum olanlar, -2. Kamu hizmetlerinden müebbeten yasaklı olanlar, -3. Hileli müflis olduğu ilan edilenler,-b) Yönetmelikte belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde;-1.Disiplinsizlik ve ahlaki durumları sebebiyle yedek subay çıkarılması uygun görülmeyenler, -2.Türk Silahlı Kuvvetlerinin manevi şahsiyetine gölge düşüren veya askerliğin şeref ve haysiyetiyle bağdaşmayacak eylemlerde bulunanlar ile tutum ve davranışlarıyla yasa dışı siyasi, yıkıcı, bölücü ideolojik görüşü benimsemiş olduğu anlaşılanlar, okul disiplin kurallarının vereceği subay olamaz kararı üzerine er olurlar, -c) Yedek subay öğreniminde başarı gösteremeyenler, erbaş olurlar, -Bunların yerine getirecekleri hizmet süresi 1111 sayılı Kanunun 5 nci maddesinin 1 nci fıkrasında belirtilen süre kadardır şeklinde hüküm mevcuttur.

Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bir subayın, hangi suçlardan ne tür ve süreli bir ceza aldığı takdirde subaylıktan çıkarılacağı, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 22.03.2000 tarih ve 4551 Sayılı Kanunla değişik 30 ncu maddesi ile 926 Sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 50 nci maddesine 28.06.2001 tarih ve 4699 sayılı Kanunla eklenen (d) fıkrasında gösterilmiştir.

1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 30 ncu maddesinde; Aşağıda yazılı hallerde subay, astsubay, uzman jandarmalar ve özel kanunlarında bu cezanın uygulanacağı belirtilen asker kişiler hakkında, askeri mahkemeler veya adliye mahkemelerince asıl ceza ile birlikte, Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezası da verilir. Bu husus mahkeme hükmünde belirtilmemiş olsa dahi, Silahlı Kuvvetlerden çıkarmayı gerektirir. - A) Taksirli suçlardan verilen cezalar hariç olmak üzere ölüm, ağır hapis, bir seneden fazla hapis cezası ile hükümlülük halinde, B) Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından biriyle hükümlülük halinde. -Taksirli suçlardan verilen cezalar hariç olmak üzere, askeri mahkemelerce üç aydan fazla hapis cezası ile birlikte Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezası da verilebilir. şeklinde hüküm bulunmaktadır.

926 sayılı TSK Personel Kanununun 50/d maddesi ile de Aşağıda belirtilen suçlardan hükümlü olma nedeniyle ayırma: Ertelenmiş, para cezasına veya tedbire çevrilmiş, affa uğramış olsalar bile, Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 131 nci maddesinin birinci fıkrasının az vahim hali hariç basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, iftira gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı nitelikteki suçlardan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma suçlarından hükümlü olan subaylar hakkında, hizmet sürelerine bakılmaksızın Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uygulanır. hükmü getirilmiştir.Açıklanan mevzuat hükümlerine nazaran; Türk Silahlı Kuvvetlerinde subaylıktan çıkarmayı gerektiren bir suçtan mahkum olanlar yedek subaylık statüsünü kazanamazlar ve dolayısıyla yedek subay aday adayı olamazlar. Davacının işlemiş olduğu görevli memura hakaret suçundan dolayı bir seneden fazla surette 12 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş olup, bu hüküm As.C.K.nun 30/A maddesi uyarınca TSK'de subaylıktan çıkarılmayı gerektirmektedir. Sonuç cezanın ertelenmiş olması da durumu değiştirmemektedir. Zira, 5237 sayılı kanun kapsamında erteleme müessesi bir infaz rejimi olarak düzenlenmiş olup, 5237 sayılı T.C.K'nun 51 nci maddesiyle cezası ertelenerek denetim süresi öngörülen yükümlülerin denetim süresini iyi halli olarak geçirmeleri halinde mahkumiyet hükmü ortadan kalkmamakta sadece ertelenen ceza infaz edilmiş sayılmaktadır. Bu itibarla davacının işlemiş olduğu görevli memura hakaret suçundan dolayı 12 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve verilen cezanın ertelenmesine karar verilmiş olmakla beraber bu hükmün 1632 sayılı As.C.K.nun 30/A maddesi gereğince TSK'de subaylıktan çıkarmayı gerektirdiği ve buna bağlı olarak da 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Askeri Memurlar Kanununun 8/1 maddesi uyarınca davacının yedek subay olamayacağı göz önüne alınarak davalı idarece tesis edilen dava konusu yedeksubay aday adaylığı statüsünden çıkarılma işleminin hukuka uygun olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun DAVANIN REDDİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy