Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2008/212 Esas 2008/1003 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2008/ 212
Karar No: 2008 / 1003
Karar Tarihi: 15.10.2008

(403 S. K. m. 7) (1111 S. K. m. 2, Geç. m. 41)

Davacı vekili 07.02.2008 tarihinde Manisa İdare Mahkemesinde,13.02.2008 tarihinde ise AYİM’de kayda geçen dava dilekçesinde özetle; davacının Bulgaristan vatandaşı iken 27.08.1992 tarihinde Türkiye'ye giriş yaptığını ve Bakanlar Kurulunun 27.12.1996 tarihli kararı ile Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığına kabul edildiğini, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığına kabul edildikten sonra Bulgaristan'da askerlik görevini yaptığını, davacının Türk vatandaşı olmadan vatandaşlığında bulunduğu Bulgaristan'da askerlik görevini ifa ettiğinden kendisine askerlik hizmetinden muaf tutulmasının gerektiğini belirterek askerlik hizmetinden muaf tutulmama işlemin iptaline ve öncelikle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

AYİM 2 nci Dairesinin 27.02.2008 gün ve Gensek No.:2008/538, Esas No.:2008/212 sayılı yılı kararı ile davalı idarenin savunması alındıktan sonra yeniden gözden geçirilmek üzere yürütmenin durdurulmasına ,bilahare

AYİM 2 nci Dairesinin 09.04.2008 gün ve Gensek No.:2008/538,Esas No.:2008/212 sayılı kararı ile de davalı idarenin yürütmenin durdurulmasının kaldırılmasına dair isteminin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden; 05.08.1977 doğumlu olup Bulgaristan vatandaşı olan davacının 27.08.1992 tarihinde Türkiye'ye giriş yaptığı, Manisa Nüfus Müdürlüğünün 13.05.1997 tarihli yazısı ile 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 7 nci maddesi gereğince Bakanlar Kurulunun 27.12.1996 tarihli, 1996/9001 sayılı kararı ile 20 yaşında iken Yabancı(Ecnebi) statüsünde Türk vatandaşlığına alındığı, davacının yoklama kaçağı olarak aranmakta iken, 24.06.2004 tarihinde Manisa Askerlik Şubesi Başkanlığına müracaat ederek son yoklama işlemlerini yaptırdığı ve 25.06.2004 tarihinde Balıkesir Ord.Ok. ve Eğt.Mrk.K.lığına sevkinin yapıldığı, eğitim birliğine katılmadığından bakaya takibine alındığı davacının Bulgaristan vatandaşı olarak 30.03.1999-30.03.2000 tarihleri arasında askerlik hizmetini ifa ederek terhis edildiğini ileri sürerek askerlik hizmetinden muaf tutulması gerektiğini talep ettiği,bu talebinin reddi üzerine iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.

1111 sayılı Askerlik Kanununun 2 nci maddesi; Askerlik çağı her erkeğin esas nüfus kütüğünde yazılı olan yaşına göredir ve yirmi yaşına girdiği sene Ocak ayının birinci gününden başlayarak 41 yaşına girdiği sene Ocak ayının birinci gününde bitmek üzere en çok yirmibir sene sürer. Bu süre, Genelkurmay Başkanlığının göstereceği lüzum, Millî Savunma Bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulu Kararıyla 5 yıla kadar uzatılabilir veya kısaltılabilir. Yerli nüfus kütüklerinin birinde yazılı olmayan kimselerin yabancı kütükleri yerli kütükleri gibi sayılır.

Muhacirlerin askerlik çağlarının başlangıcı, geldikleri yılda nüfus kütüklerine geçen yaşlarına ve bu esasa göre hesab olunur. Nüfus doğum kâğıtlarında doğumlarının ay ve günü yazılı olmayanların doğum günleri yılın temmuzunun birinci günü sayılır.

Geldikleri yıl ikinci kanun birinde 22 yaşını bitirmiş olanlar muvazzaf hizmete tâbi tutulmayıp yaşıtları erbaş ve er arasına yedeğe geçirilirler. Bu gibilerin her ne sebeple olursa olsun nüfus kütüğüne yazılmalarının gecikmiş olması, geldikleri zaman yaşlarına göre başlayacak olan askerlik çağlarını geciktirmez. Bunlar nüfus kütüğüne yazıldıkları tarihten başlayarak iki yıl geçmedikçe talim, manevra ve başka iş için silâh altına çağırılmazlar.

(Dördüncü fıkra mülga: 27/7/1970 -1315/3 md.)

Hükümetçe iskân edilmeyenler veya Hükümetin gösterdiği yerde yurd tutmak istemeyenler yalnız iki yıllık geciktirme hakkından istifade ederler.

Memleketlerinde tahsilleri yedek subay yetişecek derecede olup ta, geldikleri tarihte 22 yaşını bitirmiş olanlarla memleketlerinde askerlik yapmış ve fakat 22 yaşını bitirmemiş bulunanlardan yedek subay olmak isteyenler ve geldikleri tarihte, 22 yaşını bitirmemiş ve memleketlerinde askerlik etmemiş olanlar iki yıl geciktirme müddetinden sonra 1076 sayılı kanun hükümlerine tâbi tutulurlar.

Muhacirler arasında önce tâbi oldukları Hükümet ordusunda yedek veya muvazzaf subay olanlardan lâzım olan evsafı taşıyanlar staja tâbi tutularak, yedek subaylığa geçirilirler. Umumî seferberlikte muafiyet yoktur.

Ancak nüfus kütüğüne kayıt olundukları tarihten başlayarak üç ay geçmemiş olanların silâh altına alınmaları üç ayın sonuna bırakılır. Bir yıl içinde nüfus kütüğüne kayıtlarını yaptırmayanlar yukarıdaki muafiyetten istifade edemezler. Eski memleketlerinde askerlik ettiklerini veya bunun yerine bedel verdiklerini tevsik edenler tekrar muvazzaf hizmete tabi tutulmayıp yaşıtları yerli erbaş ve er ile yedeğe geçirilirler. Türkiye içinde bir iskân mıntakasından diğer bir iskân mıntakasına Hükümetçe naklolunarak yerleştirilen vatandaşlardan muvazzaf hizmete tâbi olup ta bunu henüz yapmamış olanların bu hizmetleri, yerleşecekleri yere vardıkları tarihten başlayarak iki yıl geciktirilir. (Son cümle mülga: 27/7/1970 -1315/3 Md.) Kanunen muhacir tanınmayan mülteciler ve ecnebilerden Türk vatandaşlığına girenler vatandaşlığa alındıkları tarihte hangi yaşta iseler o yaştaki yerli erbaş ve er gibi askerliklerini yaparlar.

(Ek fıkra: 25/4/1938 - 3370/1 md.; mülga: 27/7/1970 -1315/3 md.) (Ek fıkra: 6/11/1981 - 2550/1 md.) Türk vatandaşlarından, Kıbrıs Türk Federe Devletinde askerlik yaptıklarını tevsik edenler tekrar muvazzaf hizmete tabi tutulmazlar.

(Ek fıkra: 21/5/1992 - 3802/l md.) Bakanlar Kurulu Kararıyla belirlenecek esaslara göre; yurt dışında doğan ve ikamet edenler ile kanuni rüşt yaşına kadar yabancı bir ülkeye gitmiş olanlardan bulundukları ülke vatandaşlığını da kazanan Türk vatandaşları, talepleri halinde, durumlarına uyan ve Kanunun öngördüğü askerlik statülerinden biri içerisinde askerlik mükellefiyetlerini 38 yaşını tamamladıkları yılın sonuna kadar yerine getirebilirler veya tabiiyetinde bulundukları diğer ülkede askerlik yapmış olduklarını belgelemek kaydıyla mükellefiyetlerini yerine getirmiş sayılırlar. Bunların 38 yaş sonuna kadar askerlikleri ertelenmiş kabul edilir. hükmüne,

1111 sayılı Kanunun geçici 41 nci maddesi; Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar göçmen statüsünde Türk vatandaşlığına geçmiş olanlardan, Türkiye’ye geldikten sonraki bir tarihte, gelmiş oldukları ülkede askerlik yaptıklarını belgeleyenler askerlik hizmetinden muaf tutulur. hükmüne,

403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunun 7 nci maddesi; Aşağıdaki hallerde 6 ncı maddenin (b) ve (c) bentlerindeki şartlar aranmaksızın yabancılar, istekleri üzerine, İçişleri Bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile Türk vatandaşlığına alınabilirler.

a) Türk vatandaşlığını herhangi bir şekilde kaybetmiş olanların sonradan doğmuş reşit çocukları,

b) Bir Türk vatandaşı ile evli olanlarla, bunların reşit çocukları,

c) Türk soyundan olanlarla, eşleri ve reşit çocukları,

ç) Bir Türk vatandaşı ile evlenme kararıyla Türkiye’de yerleşmiş olanlar,

d) Türkiye’ye sanayi tesisleri getiren sosyal, ekonomik alanlarda veya bilim, teknik veyahut sanat alanlarında olağanüstü hizmeti geçmiş veya hizmeti geçeceği düşünülen kimseler,

e) Vatandaşlığa alınması Bakanlar Kurulunca zaruri görülenler hükmüne, 403 sayılı Kanunun 10 ncu maddesi; Şartsız olarak vatandaşlığa alınma Bakanlar Kurulu kararı tarihinden itibaren hüküm ifade eder.

Bakanlar Kurulunca bir şarta bağlı olarak vatandaşlığa alınmasına karar verilenler için vatandaşlığa alınma kararı, bu şartın yerine getirildiğinin İçişleri Bakanlığınca tespit edildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder.

İki yıl içerisinde şartların yerine getirilmemiş olması halinde İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine vatandaşlığa alınma kararı Bakanlar Kurulunca iptal edilir. hükmüne amirdir.

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri kapsamında dava konusuna dönüldüğünde; 05.08.1977 doğumlu olup Bulgaristan vatandaşı olan davacının, Bakanlar Kurulunun 27.12.1996 gün ve 96/9001 sayılı kararı ile 20 yaşında iken 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 7’nci maddesi gereğince yabancı statüsünde Türk vatandaşlığına alındığı, bu nedenle 1111 sayılı Askerlik Kanununun 2nci maddesinin 10’ncu fıkrasının; Kanunen muhacir tanınmayan mülteciler ve ecnebilerden Türk vatandaşlığına girenler vatandaşlığa alındıkları tarihte hangi yaşta iseler o yaştaki yerli erbaş ve er gibi askerliklerini yaparlar. hükmü gereğince 1977 doğumlu yerli yükümlüler gibi askerlik hizmetine tabi olduğu, göçmen statüsünde değil yabancı statüsünde Türk vatandaşlığına alındığından davacının 1111 sayılı Askerlik Kanununun 2’nci maddesinin 9’ncu fıkrası hükmünden ve aynı Kanunun geçici 41’nci maddesinden de yararlanmasına imkan bulunmadığı, bu itibarla; yabancı statüsünde Türk vatandaşlığına alındıktan sonra Bulgaristan’da askerlik hizmetini yerine getiren davacının, Bulgaristan’daki yapmış olduğu askerlik hizmeti nedeniyle Türkiye’deki askerlik hizmetinden muaf tutulması yönündeki talebinin reddine dair tesis edilen dava konusu işlemde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun DAVANIN REDDİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy