Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2008/1204 Esas 2009/523 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2008/ 1204
Karar No: 2009 / 523
Karar Tarihi: 06.05.2009

(2709 S. K. m. 125) (4904 S. K. m. 15) (657 S. K. m. 74)

Davacı, 26.09.2008 tarihinde Kahramanmaraş 2 nci Asliye Hukuk Mahkemesinde, 09.10.2008 tarihinde de AYİM'de kayda geçen dilekçesinin AYİM 2.D.nin 05.11.2008 gün ve 2008/1092-1075 E-K sayılı karan ile reddi üzerine 24.11.2008 tarihinde AYİM'de kayda geçen yenilenen dava dilekçesinde özetle; Tatvan Askerlik Dairesinin 21.04.2005 tarihinde açmış olduğu sınavı kazanarak 29.08.2005 tarihinde Ağrı Askerlik Şubesi Başkanlığı emrinde sivil memur olarak görev yapmaya başladığını ve halen Kahramanmaraş Askerlik Şubesi Bşk.lığı emrinde sivil memur olarak görev yapmakta olduğunu, ÖSYM'nin 2008-3 ncü grup yerleştirilmesinde 2004 KPSS sonucu gereğince Türkiye İş Kurumu Osmaniye İl Müdürlüğüne birinci sırada yerleştirildiğini (Askerlik Şubesine memur alımında KPSS sonuçlarının direkt uygulanmayıp bir ön koşul olarak öngörülmüş iken Türkiye İş Kurumu Osmaniye İl Müdürlüğüne yerleştirmede KPSS sınav sonucunun direkt kullanıldığını), yerleştirme sonuçları neticesinde 03.07.2008 tarihinde Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğüne müracaatta bulunduğunu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Türkiye İş Kurumu Personel ve Eğitim Dairesi Bşk.lığının 24.07.2008 gün ve B.13.1.TİK.0.71.00.01/903.02-258564 sayılı ve tarafına 11.09.2008 tarihinde tebliğ edilen yazısı ile; 03.07.2008 tarihli naklen atanma isteği üzerine Milli Savunma Bakanlığından muvafakat istendiğini, ancak Milli Savunma Bakanlığının 16.07.2008 gün ve 9734 sayılı cevabi yazısı ile muvafakat verilmediğinden atamasının yapılmasının mümkün olmadığının bildirildiğini, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 74 ncü maddesinde kurumlar arası nakillerde esas itibarıyla bağlı bulunulan kurumun muvafakatinin alınacağının belirtildiğini, bu itibarla idareye takdir yetkisi tanındığını, ancak idarenin bu takdir yetkisinin sınırsız olmadığını, idarenin takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun bir şekilde kullanması gerektiğini, 4904 sayılı Kanunun 15 nci maddesinde İş kurumu çalışanlarının statüsünün ve bir takım özlük haklarının düzenlendiğini, buna göre kurum çalışanlarının yılda iki kez ikramiye aldıklarını ve fazla süreli çalışma halinde fazla çalışma ücreti aldıklarını, bu nedenle bu kuruma nakline muvafakat verilmesi halinde maaşının önemli miktarda artacağını, ayrıca eşinin memleketi olması nedeniyle sosyal ve ekonomik bazı avantajlara da sahip olacağını, bunun yanında Askerlik Şubelerinde görev yapan sivil memurların sınav ile sadece uzman memurluk hakkını kazanabildiğini, ancak naklinin yapılması halinde çalışacağı kurumda; 4 yıllık fakülte mezunu olması nedeniyle şeflik, uzmanlık, şube müdürlüğü, şube müdür yardımcılığı, il müdürlüğü, il müdür yardımcılığı ve genel müdürlükteki çeşitli idari kadro ve görevlere gelebileceğini ve Devlet memurlarına tanınan görevde yükselme hakkını sonuna kadar kullanma imkanına sahip olacağını, bu nedenle nakline muvafakat verilmemesinin hem kendisinin hem de kamunun aleyhine olduğunu, bunun yanında Milli Savunma Bakanlığına bağlı çeşitli Askerlik Şubelerinde görev yapan sivil memur ...............'in İçişleri Bakanlığına, sivil memur ..............'in Gençlik ve Spor Bakanlığına, sivil memur ............'in Hava Kuvvetleri Komutanlığına, Ağrı Askerlik Şubesi Bşk.lığında görev yapan sivil memur ..............,'un Diyarbakır Asker Hastanesine nakline muvafakat verilmesine rağmen kendisine muvafakat verilmemesinin eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiğini belirterek muvafakat verilmemesi işleminin iptaline ve öncelikle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

AYİM 2.D.nin 14.01.2009 gün ve 2008/3451-1204 Gensek-Esas sayılı kararı ile yürütmenin durdurulmasına ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Kahramanmaraş Askerlik Şubesi Bşk.lığı emrinde sivil memur (VHKİ) olarak görev yapmakta olan davacının, ÖSYM KPSS 2008/3 yerleştirme sonuçlarına göre 1 nci tercih sırasından Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatı olan Osmaniye İl Müdürlüğüne yerleştirilmesini müteakip davacının 03.07.2008 tarihli dilekçesi ile naklen atanma talebinde bulunması üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Türkiye İş Kurumu Personel ve Eğitim Dairesi Bşk.lığının 07.07.2008 gün ve 238539 sayılı yazısı ile Milli Savunma Bakanlığından muvafakat verilip verilmeyeceğinin sorulduğu, Milli Savunma Bakanlığının 16.07.2008 gün ve 9734 sayılı cevabi yazısı ile davacının naklen atanmasına muvafakat verilmemesi üzerine AYİM'de işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Devlet Memurlarının bir kurumdan diğerine nakillerine ilişkin usul ve esaslar, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 74 ncü maddesinde yer alan Memurların, bu Kanuna tabi kurumlar arasında kurumların muvafakati ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68 nci maddede ki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan bir kadroya nakilleri mümkündür hükmü ile düzenlenmiştir.

Buna göre, kurumlar arası nakil işleminin tesisi için ilgili kurumların muvafakatinin gerektiği açıktır. Dava konusu olayda, davacının kurumlar arası nakli için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının muvafakatinin bulunduğu fakat davalı Milli Savunma Bakanlığınca muvafakatin verilmediği görülmektedir. 657 Sayılı Kanunun 74 nci maddesi gereği davalı idarenin davacının kurumlar arası nakli için muvafakat verip vermeme hususunda takdir yetkisinin bulunduğu ortadadır. Ancak idareye tanınan bu takdir yetkisi sınırsız olmayıp, takdir yetkisinin objektif ölçütler doğrultusunda kamu yararı ile birey yararı gözetilerek kullanılması gerekir.

İdare, işlem ve eylemlerini yaparken kişi yararı ve kamu yararı nı göz önünde bulunduracak, yasal sınırlar içerisinde takdir hakkını bu amaçları gerçekleştirmek amacı ile kullanacaktır. Ancak, söz konusu yetkinin kullanılma biçim ve esasları ile sınırı ne olmalıdır ki, atamaya yetkili makam hukuka uygun hareket etmiş olsun. Şu halde, söz konusu takdir hakkının davalı idarece hangi kriterlere göre kullanılması halinde hukuka uygun düşeceği hususu hukuka uygunluk denetimi açısından önem arz etmektedir.

Bilindiği üzere, idareye tanınan takdir hakkı (yetkisi) hiçbir zaman mutlak ve sınırsız değildir. Kamu hizmetinin verimliliği, etkinliği ve kamu yararı ile kişi yararı arasında bir denge kurulması zorunluluğu, bu hak ve yetkinin sınırını oluşturmaktadır. Takdir hakkının, idarece takip edilen amaca uygun olarak kullanıldığı, keyfîlikten, kişisel ve duygusal, sübjektif değerlendirmelerden kaçınıldığı ve uzak olduğu, objektif ve gerçek kıstaslara bağlı kalındığı sürece, yargı denetimi dışında tutulması gerektiğinde kuşku yoktur. Ne var ki, idarenin takdir hakkını yerinde kullanmadığının iddia edilmesi halinde, bu sınırların aşılıp aşılmadığının idari yargı organınca denetlenmesi de kaçınılmaz olmaktadır. Diğer bir deyişle, Anayasanın 125 nci maddesinin 3. fıkrasında düzenlenmiş bulunan İdarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez tarzındaki hükmün; idarenin sınırsız ve mutlak takdir hakkına sahip olduğu ve böylece takdir hakkının idari yargı denetimine tabi olmadığı yönünde yorumlanması ve uygulanması, yine Anayasa ile öngörülen hukuk devleti ilkesi ile bağdaşamaz. Bu nedenle, anılan yetkinin sınırlarının (takdir hakkının) özellikle yüksek mahkemelerce olmak koşuluyla, yargı yerlerince çizilebileceği ve hatta bu konuda hiçbir yasal sınırlamanın kabul görmeyeceğinin benimsenmesinde kamu yararı bulunduğu gözden uzak tutulmamalıdır.

Dava konusuna dönüldüğünde; Kahramanmaraş As.Ş.Bşk.lığının 15 sivil memur kadrosuna karşılık 10 sivil memur mevcudu ile hizmet yürüttüğü, davacının görevden ayrılması halinde personel zafiyetinin meydana geleceği, dolayısıyla hizmette aksamalara neden olabileceği, muvafakat verilen her iki personelin yerine bir yıl sonra ancak bir personel alınabileceği, diğer taraftan muvafakat verilmesi durumunda, davacının Türkiye İş Kurumu Osmaniye İl Müdürlüğüne halen sürdürdüğü kadro görevine eşit statüde memur olarak gideceği, hususları birlikte değerlendirildiğinde, sürdürülen kamu hizmetinin zaafa uğramaması, hizmetin daha iyi işlemesi maksadıyla İdarenin muvafakat vermemesinde takdir hakkını usulüne uygun ve objektif kriterleri dikkate alarak kullandığını ve bu nedenle davacının başka bir kuruma nakli için muvafakat verilmemesi işleminin hukuka aykırı olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Kurumlar arası naklen atanmaya muvafakat verilmemesi işleminin iptali istemli davanın REDDİNE. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy