Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2008/1167 Esas 2009/884 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2008/ 1167
Karar No: 2009 / 884
Karar Tarihi: 09.09.2009

(1602 S. K. m. 71) (5434 S. K. m. 72) (2709 S. K. m. 125)

Davacılar vekili, 12.11.2008 tarihinde AYİM'de kayda giren dava dilekçesi ile 07.01.2009 tarihinde kayda giren cevaba cevap dilekçesinde özetle; davacıların yakını P.Onb..........'in askerlik görevini yaptığı sırada 11.10.2007 tarihinde Şırnak İli Namazdağı Ana Üs Bölgesine ikmal yapılırken helikoptere malzeme taşıdığı sırada rahatsızlanarak, sevk edildiği Şırnak Asker Hastanesinde vefat ettiğini, ölüm olayının görevin sebep ve tesiri ile meydana geldiğini ve müteveffanın bir kusurunun bulunmadığını, hastaneye sevk edilene kadar herhangi bir tabip tarafından müdahale yapılmadığını ve helikopter pistinde ambulans bulunmamasının idarenin kusuru olduğunu, davalı idarenin kusurlu ve kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu, ölüm olayının bir kamu hizmetinin ifası sırasında meydana geldiğini ve görevle illiyet bağının bulunduğunu belirterek, davacı babaya 35.000 TL anneye 40.000 TL maddi ve anne ve babanın her birine 20.000 TL manevi tazminatın ve kardeşlerden her birine 15.000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacıların yakını müteveffa P.Onb. ...........'in Şırnak 34 ncü Mot.P.Bl.K.lığı emrinde askerlik görevini yaptığı

11.10.2007 tarihinde Namazdağı Ana Üs Bölgesinden D Tepe Geçici Üs Bölgesine helikopterle ikmal malzemesinin taşınması için helikoptere malzeme taşıma işi ile görevlendirilen P.Onb............'in elinde bir çuval ile ilerlerken fenalaşarak bir anda yere yığıldığı, olay yerinde yapılan müdahaleyi müteakip sevk edildiği Şırnak Asker Hastanesinde yapılan tüm müdahalelere rağmen hayata döndürülemediği, davacıların davalı idareye tazminat istemiyle yaptıkları başvurunun zımnen reddi üzerine AYİM'de dava açıldığı anlaşılmıştır.

Davacıların yakını müteveffaya ait ölü muayene ve otopsi işlemi sonucunda kesin ölüm sebebi anlaşılamadığından, kesin ölüm sebebinin tespiti için histopatalojik ve toksikolojik testler için örnekler alındığı, Adli Tıp Kurumu Bşk.lığının 27.06.2008 tarihli raporu ile, 11.10.2007 tarihinde askerlik görevini yaparken rahatsızlanarak öldüğü belirlenen müteveffa hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bulunan veriler değerlendirildiğinde, Kimya İhtisas Dairesi raporları ve otopsi tutanağına göre kişinin zehirlenerek veya travmatik bir etkenle öldüğüne dair kanıtların bulunmadığı, eldeki kriterlerle kişinin ölüm nedeni ve mekanizmasının belirlenemediği yönünde tıbbi kanaate ulaşıldığı, bu şekilde davacıların yakınının kesin ölüm nedeni belli olmamakla birlikte, ölümünün, askerlik görevini yaparken, ikmal malzemelerin helikopterle taşınması sırasında kendisine verilen malzeme taşıma görevini ifa ettiği esnada rahatsızlanması sonucu meydana geldiği sabittir.

Zararlı sonucun, kişinin bünyesel rahatsızlığından doğal olarak meydana gelip gelmediği, ya da hizmet kusuru sonucu oluşup oluşmadığı belli olmayan hallerde, zararın tek tarafın üzerinde bırakılmasının adalet ve hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşırlığı söylenemez. Ölüm nedeni kuşkulu olsa, davalı idarenin hizmet kusuru kanıtlanmasa da, kamu hizmetinin ifası sırasında meydana gelen ölüm olayı nedeniyle davacıların uğradığı zarardan, objektif sorumluluk ilkesi uyarınca idarenin sorumlu sayılması kabul edilmelidir. Bu yüzden zararın davalı idarece karşılanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Mahkememizin yerleşik içtihatları uyarınca Sosyal Güvenlik Kurumu iştirakçisi olmayan kimselere ölüm olayı sebebiyle T.C. Sosyal Güvenlik Kurumunca bağlanan aylıklar ve yapılan ödemeler yarar kabul edilerek davacıların maddi zararlarından düşülmektedir. T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığının 07.04.2009 tarih ve B.13.2.SGK.0.10.02.00.01.02/86.340.025 sayılı yazısıyla, baba ......... ve anne .............'in durumlarının 5434 sayılı Kanun'un 72 nci maddesi kapsamına girmediğinin bildirildiği, diğer taraftan 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanun uyarınca davacı anne ve babaya ayrı ayrı 23.365'er TL nakdi tazminat ödemesi yapıldığı anlaşılmıştır.

Maddi tazminat isteminde bulunan davacıların maddi zararlarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, re'sen seçilen bilirkişi tarafından düzenlenerek Mahkememize sunulan
15.06.2009 tarihli bilirkişi raporunda davacı anne...........'in nakdi tazminat payının tümünün mahsubundan sonra 5.783 TL, davacı baba ...'in nakdi tazminat payının tümünün mahsubundan sonra 1.863 TL maddi tazminat hak edişlerinin bulunduğu bildirilmiştir.

Taraflara tebliğ edilen bilirkişi raporuna davacı vekili tarafından; maddi tazminat hak edişlerinin çok düşük hesaplandığı belirtilerek itirazda bulunulmuş ise de, bilirkişi tarafından düzenlenen raporun Mahkememizce kabul edilen kıstaslara ve ilmi verilere uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin itirazları yerinde görülmeyerek bilirkişi raporu doğrultusunda uygulama yapılmıştır.

Davacılara, yakınlarının vefatı nedeniyle duydukları ve ömür boyu duyacakları acı ve ıstıraplarının kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olayın meydana geliş şekli, tarihi, davacının askerlik statüsü, sosyal durumu, paranın alım gücü ve işletilecek yasal faiz dikkate alınarak uygun miktarda manevi tazminat verilmesi kabul edilmiş, maddi ve manevi tazminata faiz yürütülecek tarih ile ilgili olarak Mahkememizin istikrar kazanmış uygulaması yönünde karar verilmiştir.

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacı anne .............'a bilirkişi raporu uyarınca ve takdiren 5.783,00 TL. (BEŞBİNYEDİYÜZSEKSENÜÇ TÜRK LİRASI) MADDİ TAZMİNAT VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,

2. Davacı baba ..........'a bilirkişi raporu uyarınca ve takdiren 1.863,00 TL. (BİNSEKİZYÜZALTMIŞÜÇ TÜRK LİRASI) MADDİ TAZMİNAT VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,

3. Davacı anne ve babaya takdiren ayrı ayrı 11.600,00'er TL (ONBİRBİNALTIYÜZER TÜRK LİRASI), davacı kardeşler ....... ve ......'a takdiren ayrı ayrı 4.500,00'er TL. (DÖRTBİNBEŞYÜZER TÜRK LİRASI) MANEVİ TAZMİNAT VERİLMESİNE, Fazlaya ilişkin istemlerinin REDDİNE,

4. Hükmedilen maddi tazminat miktarlarına müteveffa ..........'in yeniden gelir elde edeceği farz olunan muhtemel terhis tarihi 22.11.2007 tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %9 (YÜZDEDOKUZ) yasal faiz YÜRÜTÜLMESİNE,

5. Hükmedilen manevi tazminat miktarlarına olay tarihi olan 11.10.2007 tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %9 (YÜZDE DOKUZ) yasal faiz YÜRÜTÜLMESİNE,

6. 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununun 71 nci maddesi gereğince yargılama giderlerinin DAVALI İDAREYE YÜKLETİLMESİNE, ancak 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince harçtan muaf tutulan idare aleyhine HARCA HÜKMEDİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

7. Davacılar tarafından peşin yatırılan 1.983,00 TL (BİNDOKUZYÜZSEKSENÜÇ TÜRK LİRASI) harcın istek halinde davacılara İADESİNE,

8. Davacılar tarafından peşin yatırılan ve sarf edilen 150,00 TL. (YÜZELLİ TÜRK LİRASI) bilirkişi ücretinin davadaki haklılık oranına göre 41,22 TL. (KIRKBİR TÜRK LİRASI YİRMİİKİ KURUŞ)'nın davalı idareden alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE, 108,78 TL. (YÜZSEKİZ TÜRK LİRASI YETMİŞ SEKİZ KURUŞ)'nin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,

9. Hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarları üzerinden, hükmün verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, ayrı ayrı, nisbi olarak hesaplanan 4.537,52 TL. (DÖRTBİNBEŞYÜZOTUZYEDİ TÜRK LİRASI ELLİİKİ KURUŞ) avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy