Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2008/10 Esas 2008/997 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2008/ 10
Karar No: 2008 / 997
Karar Tarihi: 15.10.2008

(2709 S. K. m. 125) (5434 S. K. m. 12, 56, 89, Ek m. 79)

Davacılar vekili, 31.07.2007 tarihinde Şanlıurfa İdare Mahkemesi’nde, 07.08.2007 tarihinde de AYİM’de kayda geçen dilekçesinin, AYİM 2 nci Dairesinin 03.10.2007 gün ve 2007/903 Esas, 2007/753 Karar sayılı kararı 30 gün içinde dava açılmak şartıyla reddine karar verilmesi üzerine, 22.11.2007 tarihinde Şanlıurfa İdare Mahkemesi’nde, 27.11.2007 tarihinde de AYİM’de kayda geçen yenilenen dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin yakını ………’ın Bulanık Jandarma Asayiş Komutanlığı emrinde er olarak vatani görevini yapar iken, görevi gereği eğitim amaçlı operasyona çıkarken içinde bulunduğu Land Rover askeri aracın devrilmesi sonucu vefat ettiğini, araç sürücüsü ………..’ın 4-5 günlük araç şoförü olduğundan kurumca şoför seçimine gerekli özen gösterilmediğini, kaldı ki araç içinde bulunan askerlerce defalarca uyarılmasına rağmen aracı hızlı kullandığını, bu kaza sebebiyle maddi-manevi tazminat istemi ile davalı idareye müracaat ettiklerini, ancak bu başvurularına olumsuz cevap verildiğini belirterek, davacılardan baba ………….’a 50.000 YTL. maddi, 100.000 YTL. manevi, anne …………’a 50.000 YTL. maddi, 100.000 YTL. manevi, kardeş ………….’a 50.000 YTL. manevi olmak üzere toplam 350.000 YTL. tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacılar yakını J.Onb…………..’ın Muş İl Jandarma Komutanlığına bağlı Bulanık Jandarma Asayiş Komutanlığı emrinde askerlik hizmetini İfa ettiği esnada, Kırklareli/Vize J.Komd.Tatbikat Kontrol Merkez Komutanlığının Muş ilindeki eğitim faaliyet programında 14.12.2006 tarihine planlanan Bulanık-Erentepe-Uzgörür beldesi Taslı geçit bölgesine gitmek üzere Bulanık ve Malazgirt J.Asyş.Komd.Bl.Komutanları emir ve komutasında J.Asyş.Komd.Bl.Komutanlıkları personelinin intikali sırasında, J.Ulş.Er …………… yönetimindeki 749082 plakalı Land Rover askeri aracının, önde seyir eder sivil şahıs …………. yönetimindeki 06 TVN 01 plakalı kamyonu solladığı esnada kamyonun şerit ihlali yapması neticesinde 749082 plakalı Land Rover aracın sağ arka kısmına çarpması sonucu Land Rover aracının sağ tarafa takla atarak yuvarlanması sonucu araç komutanı Uzm.J.lll.Kad.Çvş. …………… ve davacılar yakını J.Komd.Onb…………’ın vefat ettiği, Uzm.J.ll.Kad.Çvş…………, J.Komd.Er ………, J.Komd.Er ………., J.Komd. Er …………., J.Komd. Er ………., J.Komd.Er ……………, J.Komd.Er ………., J.Komd. Er …………., J.Komd.Er ………….. ve araç şoförü J.Ulş.Er …………..’ın yaralandığı, Bulanık C.Başsavcılığının 2006/1043 Soruşturma sayılı dosyası üzerinden olayla ilgili olarak yürütülen adli tahkikatın devam etmekte olduğu, yürütülen soruşturma kapsamında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 06.04.2007 gün ve No:260/23032007-17617-1805 sayılı raporunda, sürücü J.Ulş.Er ……….’ın, önünde ve aynı istikamette giden kamyon sürücüsünü uyarıp, onun ikazını almasını takiben kontrollü şekilde sollamaya çalışması gerekirken belirtilen hususlara riayet etmeyerek karıştığı olayda, tedbirsiz ve dikkatsiz hareketiyle tali kusurlu olduğu, kamyon sürücüsü sivil şahıs ………’in, kamyon ile seyri sırasında geriyi kontrol ederek sol şeride girmesi gerekirken, kendisini sollamakta olan aracın varlığına rağmen kontrolsüzce sola yöneldiği, hatalı şekilde şerit değiştirip olaya sebebiyet verdiği belirtilerek, bu tedbirsiz ve dikkatsiz hareketiyle asli kusurlu olduğu tespitine yer verildiği, müteakiben davacılar vekilince maddi ve manevi tazminat istemi ile yapmış olduğu başvuruya davalı idarece 29.05.2007 tarihli cevabi yazı ile olumsuz cevap verilmesi üzerine süresinde olmak üzere işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İdare hukuku ilkelerine ve T.C.Anayasası’nın 125 inci maddesine göre; idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlüdür. Bu suretle idarenin sorumluluğu Anayasa prensibi olarak kabul edilmiştir. İdarenin sorumluluğunun hangi esaslara göre belirleneceği Anayasada belirtilmemiş olup bu meselenin halli doktrin ve yargı kararlarına bırakılmıştır. Bugün idarenin sorumluluğu hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılmaktadır. İster hizmet kusuru, ister kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılsın idarenin tazminle sorumlu tutulabilmesi için bir zararın varlığı, zararı doğuran işlem veya eylemin idareye yüklenebilir nitelikte olması, zararlı sonuçla işlem veya eylem arasında doğrudan doğruya bir illiyet bağının bulunması, zarara yol açan eylemin bir hizmet kusuru teşkil etmesi veya kusursuz sorumluluk ilkelerinin uygulanmasına elverir nitelikte olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi zorunludur. Maddi olguda bu koşullardan birinin yokluğu, idarenin tazmin sorumluluğunu kaldırır. Ortada bir zarar yoksa veya meydana gelen zarar idari eylem ya da işlemden doğmamış ise, yahut zararla idari eylem veya işlem arasında nedensellik bağı kurulamıyorsa idarenin tazmin sorumluluğundan söz edilemez.

Davacılar yakını J.Onb…………’ın Muş İl Jandarma Komutanlığına bağlı Bulanık Jandarma Asayiş Komutanlığı emrinde askerlik hizmetini İfa ettiği esnada, Kırklareli/Vize J.Komd.Tatbikat Kontrol Merkez Komutanlığının Muş ilindeki eğitim faaliyet programında 14.12.2006 tarihine planlanan Bulanık-Erentepe-Uzgörür beldesi Taslı geçit bölgesine gitmek üzere Bulanık ve Malazgirt J.Asyş.Komd.Bl.Komutanları emir ve komutasında J.Asyş.Komd.Bl.Komutanlıkları personelinin intikali sırasında, J.Ulş.Er ……….. yönetimindeki 749082 plakalı Land Rover askeri aracının, önde seyir eder sivil şahıs …………. yönetimindeki 06 TVN 01 plakalı plakalı kamyonu solladığı esnada kamyonun şerit ihlali yapması neticesinde 749082 plakalı Land Rover aracın sağ arka kısmına çarpması sonucu Land Rover aracının sağ tarafa takla atarak yuvarlanması sonucu araç komutanı Uzm.J.lll.Kad.Çvş. …………..ve davacılar yakını J.Komd.Onb…………….’ın vefat ettiği hususunda taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmamaktadır.

İdarenin organ ve ajanları aracılığı ile hizmetin iyi ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesi sorumluluğu mevcuttur. Hizmetin istenilen seviyede devamlı ve hatasız bir şekilde yürütülmesi zorunluluğu idarenin geniş bir yelpaze içinde yer alan konularda denetim ve gözetim yükümlülüğünü de beraberinde getirmektedir. İdarenin ajanının hatalı hareketleri ile meydana gelen olayda idarenin hizmetlerinden ayrı düşünülemeyecek olan ajanın eğitim, yetiştirilme, denetim ve gözetim konularında idarenin sorumluluklarını yeterli seviyede yerine getirdiğini söylemek mümkün değildir. Bu açıdan idarenin, hizmetin iyi ve sağlıklı bir şekilde işletilmemesinden kaynaklanan hizmet kusurunun bulunduğu, bu nedenle davacıların zararlarının hizmet kusuru ilkesine göre davalı idarece karşılanması gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.

Mahkememizin yerleşmiş uygulamalarına göre T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu iştirakçisi olmayan kimselere olay sebebiyle bağlanan aylıklar ve ödenen tütün ikramiyeleri maddi zararın hesaplanmasında sağlanan yarar kabul edildiğinden, bu husus araştırılmış, T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğünün 21.05.2008 tarih ve B.07.1.EMS.0.10.01.01/85.322.039 sayılı yazısından müteveffanın durumunun Vazife Malullüğü Tespit Kurulunca incelenerek 12.04.2007 tarih ve 284 sayılı kararla, … kazada ölen ……………… hakkında 5434 sayılı Yasanın vazife malullüğü hükümlerinin uygulanmasına… şeklinde karar verildiği, ancak baba ……………’ın kurumlarına tabi (57.322.156) olarak görev yaptığının anlaşılması üzerine aylık bağlanamadığı, yine Çankaya Nüfus Müdürlüğü’nce düzenlenen 22.12.2006 tarihli nüfus kayıt örneğinde evli olduğu anlaşılan anne …………….’a 5434 sayılı Yasanın vazife malullüğü hükümlerince aylık bağlanmasına imkan bulunmadığı, aynı Kanunun Ek 79 uncu maddesi uyarınca ek ödeme yapılmadığı, ayrıca 5434 sayılı Kanunun 12 ve 56 ncı maddelerine göre vazife malullüğü aylığı bağlanacak kişilerin Emekli Sandığına tabi hizmeti olmadığından aynı Kanunun 89 uncu maddesi uyarınca ilgililere emekli ikramiyesi ödenmediği anlaşılmıştır.

Davacıların maddi zararının hesaplanması için resen seçilen bilirkişi tarafından tanzim olunup, Mahkememize ibraz edilen 08 Eylül 2008 tarihli bilirkişi raporunda, davacı anne ……………’ın 32.133,00 YTL, davacı baba ……………’ın 20.009,00 YTL maddi tazminat hak edişlerinin bulunduğu bildirilmiştir. Taraflara tebliğ edilen bilirkişi raporuna taraflarca süresinde itiraz edilmemiş, Mahkememizin yerleşik içtihatlarına ve ilmi verilere uygun bulunan bilirkişi raporuna göre uygulama yapılmasına karar verilmiştir.

Davacılar anne, baba ve davacı kardeş …………..’a olay nedeniyle duydukları ve ömür boyu duyacakları acı ve ıstırabı kısmen de olsa karşılayabilmek amacıyla, olayın meydana geliş şekli, müteveffanın askerlik statüsü, paranın alım gücü ve işleyecek yasal faiz dikkate alınarak uygun miktarlarda manevi tazminat verilmesine hükmedilmiştir.

Açıklanan nedenlerle;

1. Bilirkişi raporu uyarınca davacı anne ………..’a 32.133,00 YTL. (OTUZ İKİ BİN YÜZ OTUZ ÜÇ YENİ TÜRK LİRASI) MADDİ TAZMİNAT verilmesine, fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,

2. Bilirkişi raporu uyarınca davacı baba ……….’a 20.009,00 YTL. (YİRMİ BİN DOKUZ YENİ TÜRK LİRASI) MADDİ TAZMİNAT verilmesine, fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,

3. Davacı anne ve babaya takdiren ve ayrı ayrı 10.800,00’er YTL.(ON BİN SEKİZ YÜZER YENİ TÜRK LİRASI) MANEVİ TAZMİNAT verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerinin REDDİNE,

4. Davacı kardeş ……………’a takdiren 4.800,00 YTL.(DÖRT BİN SEKİZ YÜZ YENİ TÜRK LİRASI) MANEVİ TAZMİNAT verilmesine, fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE

5. Hükmedilen maddi tazminatlara müteveffanın ölmesi idi gelir elde edeceği varsayılan 21.09.2007 tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %9 (YÜZDE DOKUZ) yasal faiz YÜRÜTÜLMESİNE,

6. Hükmedilen manevi tazminat miktarlarına olay tarihi olan 14.12.2006 tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %9 (YÜZDE DOKUZ) yasal faiz YÜRÜTÜLMESİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy