Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2007/303 Esas 2009/77 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2007/ 303
Karar No: 2009 / 77
Karar Tarihi: 07.01.2009

(2709 S. K. m. 125) (5434 S. K. m. 72) (1602 S. K. m. 61) (818 S. K. m. 47)

Davacılar vekili, 20.02.2007 tarihinde AYİM kaydına giren dava dilekçesinin AYİM İkinci Dairesinin 28 Şubat 2007 tarih ve Esas No.: 2007/176, Karar No.: 2007/205 sayılı kararı ile reddine karar verilmesi sonrasında,öngörülen noksanlıkların ikmalini müteakip 15 Mart 2007 tarihinde AYİM kayıtlarına giren yenileme dava dilekçesinde özetle; davacılar yakını olan ……..in 9 ncu Mot.P.Tug.Loj.Ds.Ulş.Bl.K.lığı emrinde askerlik hizmetini yapmakta iken, 12.08.2006 tarihinde Ulş Onb…..’nun kullandığı 355421 plaka BMC Belde marka otobüsün manevra yaparken çarpması ile oluşan trafik kazası sonucunda hayatını kaybetmesi nedeniyle baba …. için 35.000 YTL. maddi, 30.000 YTL. manevi tazminat; anne ……. için 35.000 YTL. maddi, 30.000 YTL. manevi tazminat; kardeşler …., …., …, ….., …… ve …… için ayrı ayrı 20.000’er YTL. manevi olmak üzere toplam 250.000,00 YTL. tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden;12.08.2006 tarihinde 9 ncu Mot.P. Tugay K.lığına yeni katılış yapacak kısa dönem erbaş/erlerin tren istasyonundan alınması için tahsis edilen ve . Ulş Onb………’nun, kullandığı 355421 plaka BMC Belde marka otobüs ile göreve gitmek üzere aracı ile manevra yapmak isterken aracın dışında bulunan Loj.Ds.Ulş.Bl.K.lığı emrinde askerlik hizmetini yapmakta olan davacılar yakını Ulş.Onb. …….’e çarparak vefatına sebebiyet verdiği, olay nedeni ile Ulş.Onb. …….. hakkında 9 ncu Mot.P.Tug.K.lığı Askeri Savcılığının 28.08.2006 gün ve E:2006/1365, K:2006/640 sayılı iddianamesi ile taksirle adam öldürmek suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açıldığı ve yapılan yargılama sonunda 9 ncu Mot.P.Tug.K.lığı Askeri Mahkemesinin 06.04.2007 tarih ve Esas No.:2007/279, Karar No.:2007/123, sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının Sarıkamış Asliye Ceza Mahkemesine gönderildiği, burada yapılan yargılama sonunda ise 25.12.2007 tarih ve Esas No.:2007/107, Karar No.:2007/296 sayılı karar ile Sanık …….’nun taksirle ölüme sebep olmak suçu sabit görülerek 5237 sayılı TCK.nun 85/1, 62/1, 50/4, 50/1-a, 52/4, 50/6 ve 63 ncü maddeleri gereğince mahkumiyetine karar verildiği, davacılar vekili davacıların olay nedeni ile meydana gelen maddi ve manevi zararlarının tazmini talebi ile 07.12.2006 tarihinde idareye yaptığı müracaata 05.02.2007 tarihinde olumsuz cevap verilmesi üzerine 20.02.2007 tarihinde AYİM’de kayda giren dilekçe ile işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.

İdare Hukuku ilkelerine ve T.C.Anayasası’nın 125 nci maddesine göre idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlüdür. Bu suretle idarenin sorumluluğu Anayasa prensibi olarak kabul edilmiştir. İdarenin sorumluluğunun hangi esaslara göre belirleneceği Anayasada belirtilmemiş olup bu meselenin halli doktrin ve yargı kararlarına bırakılmıştır. Bu gün idarenin sorumluluğu hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılmaktadır. İster hizmet kusuru ister kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılsın idarenin tazminle sorumlu tutulabilmesi için bir zararın varlığı, zararı doğuran eylemin idareye yüklenebilir nitelikte olması, zararlı sonuçla eylem arasında doğrudan bir illiyet bağının bulunması, zarara yol açan eylemin bir hizmet kuram ve ilkelerinin uygulanmasına elverir nitelikte olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi zorunludur.

Davacıların yakınının vefat etmesiyle sonuçlanan olayın meydana gelmesinde hizmetin kurulması ve işletilmesinden doğan idareye atfı kabil bir hizmet kusurunun varlığı söz konusu değil ise de; davacıların yakınının bir kamu hizmeti olduğunda şüphe bulunmayan askerlik görevi sırasında idarenin diğer bir ajanının kullandığı askeri araçla hareket ettiği esnada tedbirsiz ve dikkatsizliği neticesi çarpması sonucu vefat ettiği, zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunduğu, söz konusu zararın kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince davalı idarece karşılanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Sarıkamış Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25.12.2007 tarih ve Esas No.:2007/107, Karar No.:2007/296 sayılı kararında davacıların yakını müteveffa Ulş.Onb. ………’in olayda yaya olarak tedbirsiz ve dikkatsiz davranışı ile müterafık kusuru olduğu belirtilmiş ve sanık …….’na verilen cezadan kusur oranında indirim yapılmış ise de kaza raporu iddianame ve netice karardan araç hareket ettiği sırada arkası dönük olan bir kişinin kendisine yönelen görmediği bir tehlike için önlem alabilmesinin beklenmesinin hayatın olağan akışına pek uygun olmadığı sonucuna ulaşılarak olayın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığı kanaatine varılmıştır.

Mahkememizin yerleşmiş içtihatları uyarınca, olay sebebiyle T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nca bağlanan aylıklar ve ödenen tütün ikramiyeleri yarar olarak kabul edilerek davacıların maddi zararlarından düşüldüğünden bu husus irdelenmiş; T.C.S.G.K. Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığının 27.12.2007 gün ve B.07.1.EMS.0.10.01.01/85.814.004 sayılı yazısı ile davacı baba …….’a 5434 sayılı Kanunun 72 nci maddesi uyarınca aylık bağlanabilmesi için gerekli olan 65 yaşından küçük olması nedeni ile bakıma muhtaç olmaması şartını taşımaması nedeniyle aylık bağlanamadığının, davacı anne ……..’a ise dul olmaması nedeniyle aylık bağlanmasının mümkün olmadığının ve tütün ikramiyesi ödenmediğinin bildirildiği anlaşılmıştır.

Davacılar vekilinin 28.02.2008 tarihinde AYİM kaydına geçen dilekçesi ve ekindeki vukuatlı aile nüfus tablosu ile Adana 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 06.02.2008 tarih ve Esas No.:2008/143, Karar No.:2008/170 sayılı veraset ilamından davacı baba ….’ın 02.10.2007 tarihinde vefat ettiği, mirasçıları olan çocukları …….., ……., ….., …..,…… ve ……’ın davaya devam edeceklerini belirttiği anlaşılmıştır.

1602 sayılı AYİM Kanunu’nun 61 nci maddesi hükmü gereğince davacı babanın vefat etmesi üzerine davaya diğer davacılar ve vefat edenin mirasçıları yönünden devam edilmiştir.

Bu hale göre davacı babanın vefat etmesi üzerine davacı anne ……’ın medeni durumunda değişiklik meydana geldiğinden mevcut duruma göre oğlunun vefatı nedeniyle 5434 sayılı Yasa gereğince dul yetim aylığı bağlanıp bağlanamayacağı araştırılmış olup TC. SGK. Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığının 04.09.2008 tarih ve B.07.1.EMS.0.10.01.01/85.814.004 sayılı yazısından davacı anne ….’a 08.05.2008 tarih ve 790593 sayılı işlem ile 01.02.2008 tarihinden itibaren 576,78 YTL. 1. derece ordu vazife malüllüğü aylığı bağlandığı, 2008 yılına ait 11 aylık ek ödeme tahakkuk ettirileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.

Davacılara nakdi tazminat ödenmemiştir. Maddi tazminat isteminde bulunan davacı anne ve babanın maddi zararlarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, re’sen seçilen bilirkişi tarafından düzenlenerek Mahkememize ibraz edilen 11.03.2004 tarihli bilirkişi raporundan; davacı anne ………’ın 37.879,00 YTL. maddi zararına karşılık 123.663,00 YTL. maddi yarar sağladığı ve maddi tazminat hakedişinin mevcut olmadığı, davacı baba ……’ın maddi tazminat hak edişinin ise 336,00 YTL. olduğu, davacı baba ….’ın vefatı üzerine davayı takip etmek isteyen mirasçılarının her birinin veraset ilamı uyarınca yapılan paylaştırma sonucunda 56,00’şar YTL. maddi tazminat hakedişlerinin bulunduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.

Taraflara tebliğ edilen bilirkişi raporuna davacılar vekili tarafından davacılar anne ve babanın desteği olan müteveffa Ulş.Onb……..’in gelirini geleceğe yönelik işleyen zarar hesabında artış oranının düşük tutulduğu, anne ve babanın destek tazminatı hesaplama yönteminin adli yargıdan farklı olarak % 5 üzerinden yapılmasının eşit yargılama prensibine aykırı olduğunu, SGK. tarafından sağlanan yardımların yarar olarak zararlardan düşürülmemesi gerektiğini ileri sürerek itiraz edilmiş olmakla birlikte Mahkememizce kabul edilen kıstaslara, ilmi verilere ve yerleşmiş içtihatlara uygun bulunan bilirkişi raporu doğrultusunda uygulama yapılarak itiraza itibar edilmemiştir.

Borçlar Kanunu’nun 47 nci maddesine göre kural olarak manevi tazminat isteme hakkı cismani zarara uğrayan kişiye, zarar doğuran olay sonucu ölüm husule gelmiş ise ölenin ailesine aittir. Zira bu hal kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır.Davacı baba ……………’ın vefatı sonrasında bu davacı yönünden manevi tazminat isteme hakkı da ortadan kalkacak 1602 sayılı AYİM Kanununun 61. maddesi hükmü gereğince manevi tazminat istemi yönünden mirasçılarının davayı takip etmelerine olanak kalmayacaktır. Buna tazminat hukuku engeldir. Bu hale nazaran oğlunun vefatı nedeni ile elem ve ıstırapa uğrayan davacı baba ……..’ın manevi tazminat istemine ilişkin davayı ikame etmesinden sonra vefatı nedeni ile bu davacı yönünden manevi tazminat istemi konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yoluna gidilmiştir.

Tüm davacılara yakınları …..’in vefatı sebebiyle duydukları ve ömür boyu duyacakları acı ve ızdırabı kısmen de olsa karşılayabilmek amacıyla olayın meydana geliş şekli, tarihi, müteveffanın askerlik statüsü, davacıların sosyal durumları, paranın alım gücü ve işletilecek yasal faiz dikkate alınarak uygun miktarlarda ve olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte manevi tazminat verilmesi kabul edilmiştir.

Açıklanan nedenlerle;

1. Bilirkişi raporu uyarınca ve sağlanan maddi yararlar da dikkate alınarak davacı anne ….’ın MADDİ TAZMİNAT İSTEMİNİN REDDİNE,

2. Davacı baba ….’ın vefatı üzerine davayı takip etmek isteyen ….., …., ……, ……., …. ve ….’a bilirkişi raporu uyarınca ayrı ayrı 56,00’şar TL. (ELLİALTIŞAR TÜRK LİRASI) MADDİ TAZMİNAT VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemlerinin REDDİNE,

3. Davacı anne …….’a takdiren 10.800,00 TL.(ONBİNSEKİZYÜZ TÜRK LİRASI ) MANEVİ TAZMİNAT VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,

4. Davacı kardeşler …, ….., ….., …., ……. ve ……….’a takdiren ayrı ayrı 2.150,00’şer TL.(İKİBİNYÜZELLİŞER TÜRK LİRASI) MANEVİ TAZMİNAT VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemlerinin REDDİNE,

5. Davacı baba …………… dava tarihinden sonra vefat ettiğinden manevi tazminat istemi ile ilgili BİR KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

6. Hükmedilen maddi tazminat miktarlarına müteveffanın yeniden gelir elde edebileceği varsayılan 22.04.2007 tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %9 (YÜZDE DOKUZ) yasal faiz YÜRÜTÜLMESİNE,

7. Hükmedilen manevi tazminat miktarlarına olay tarihi olan 12.08.2006 tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %9 (YÜZDE DOKUZ) yasal faiz YÜRÜTÜLMESİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy