Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 2. Daire 2007/1128 Esas 2009/981 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2007/ 1128
Karar No: 2009 / 981
Karar Tarihi: 30.09.2009

(2709 S. K. m. 125) (1602 S. K. m. 71) (492 S. K. m. 13)

Davacılar vekili 19.07.2007 tarihinde Diyarbakır Bölge İdare Mahkemesinde, 25.07.2007 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kayda geçen dava dilekçesinde özetle; davacı ............'in askerlik hizmetini MEBS Ok. ve Eğ.A.K.lığı emrinde yerine getirmekteyken, 16.05.2006 tarihinde MANG sisteminin anteninin kurulması esnasında balyozdan kopan parçanın sağ gözüne isabet etmesi sonucu yaralandığı, yapılan tedaviler neticesinde sağ göz penetran yaralanma retina dekolmanı eski ameliyatlısı + retina dekolmanı (ameliyattan fayda görmeyen) teşhisiyle askerliğe elverişli değildir raporu düzenlendiği, geçirdiği kaza yüzünden meydana gelen kalıcı sakatlık, işgücü ve efor kaybı sebebiyle davacının maddi ve manevi zararlara uğradığı, bu nedenle 80.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini, davacı .............'in annesi ........... ve babası ...............'in da bu olaydan dolayı duydukları manevi zarar karşılığı 10.000'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacılar vekilinin adli Yardım İstemi AYİM Nöbetçi Dairesinin 08.08.2007 gün ve GENSEK NO:2007/2276 ESAS NO:2007/105 sayılı kararıyla kabul edilmiştir.

Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda; davacı .............'in MEBS Ok.Gös ve Tatb.Tb. 2 nci Bl.K.lığı emrinde askerlik görevini yerine getirmekteyken, 11.05.2006 tarihinde 11:30 sıralarında MAGN sisteminin kurulması esnasında anten iplerini germek için anten kazığını sistemin envanterinde geçen balyoz ile çakarken balyozdan kopan parçanın gözüne isabet etmesi sonucu yaralandığı, olaydan hemen sonra davacının revire sevk edildiği, buradan ambulans ile As.Hst.neye gönderildiği, Göz Polikliniğinde ameliyata alındığı, 05.07.2006 tarihinde terhis işlemi yapılan davacı hakkında, GATA Sağlık Kurulunca 01.09.2006 gün ve 3417 sayılı rapor ile D/6 f.l, D/9 f.5 askerliğe elverişli değildir kararı verildiği anlaşılmaktadır.

Davalı idare davacılar Sultan AKTAR ve Selim AKTAR yönünden idari müracaatları bulunmadığından dolayı davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönünde talepte bulunulmuş ise de, davacılar vekilinin tek bir dilekçe ile idari müracaatta bulunduğu anlaşıldığından bu hususa itibar edilmemiştir.

İdare hukuku ilkelerine ve T.C. Anayasasının 125 inci maddesine göre; idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlüdür. Bu suretle idarenin sorumluluğu Anayasa prensibi olarak kabul edilmiştir. İdarenin sorumluluğunun hangi esaslara göre belirleneceği Anayasada belirtilmemiş olup bu meselenin halli doktrin ve yargı kararlarına bırakılmıştır. Bugün idarenin sorumluluğu hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılmaktadır. İster hizmet kusuru ister kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılsın idarenin tazminle sorumlu tutulabilmesi için bir zararın varlığı, zararı doğuran işlem veya eylemin idareye yüklenebilir nitelikte olması, zararlı sonuçla işlem veya eylem arasında doğrudan doğruya bir illiyet bağının bulunması, zarara yol açan eylemin bir hizmet kusuru teşkil etmesi veya kusursuz sorumluluk ilkelerinin uygulanmasına elverir nitelikte olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi zorunludur. Maddi olguda bu koşullardan birinin yokluğu, idarenin tazmin sorumluluğunu kaldırır. Ortada bir zarar yoksa veya meydana gelen zarar idari eylem ya da işlemden doğmamış ise, yahut zararla idari eylem veya işlem arasında nedensellik bağı kurulamıyorsa idarenin tazmin sorumluluğundan söz edilemez.

Davacının yaralanması olayının bir kamu görevi olan askerlik hizmetinin ifası sırasında meydana geldiği, meydana gelen zararla eylem arasında illiyet bağının bulunduğu, bu nedenle zararın zarar gören üzerine bırakılmayarak kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca idarece karşılanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Mahkememizin yerleşmiş uygulamalarına göre T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi olmayan kimselere olay sebebiyle bağlanan aylıklar ve ödenen tütün ikramiyeleri maddi zararın hesaplanmasında sağlanan yarar kabul edildiğinden, bu husus araştırılmış, T.C. Soysal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik İşlemleri Dairesi Başkanlığının dosyada mevcut 09.06.2009 tarih ve SAYI: B.13.2.SGK.0.10.02. 00.01.02/85.812.018 sayılı yazısıyla davacı...........'a 5 nci derece vazife malulü maaşının bağlandığı, emekli ikramiyesi ve ek ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.

Maddi tazminat isteminde bulunan davacı ...............'in maddi zararlarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, resen seçilen bilirkişi tarafından düzenlenerek Mahkememize ibraz edilen 03.08.2009 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 130.700 TL maddi zararına karşılık, 247.323 TL maddi yarar sağladığı, maddi tazminat hak edişinin olmadığı belirtilmiştir.

Taraflara tebliğ edilen bilirkişi raporuna taraflarca itiraz edilmemiş, düzenlenen rapor Mahkememizce kabul edilen kıstaslara, ilmi verilere ve yerleşmiş içtihatlara uygun bulunduğundan bilirkişi raporu doğrultusunda uygulama yapılmıştır.

Davacı..............'in olay nedeniyle duyduğu ve ömür boyu duyacağı acı ve ıstırabı kısmen de olsa karşılayabilmek amacıyla, olayın meydana geliş şekli, davacının askerlik statüsü, paranın alım gücü ve işleyecek yasal faiz ve davacının müterafik kusuru da dikkate alınarak uygun miktarda manevi tazminat verilmesi kabul edilmiştir.

Cismani zararlarda kural olarak doğrudan zarar gören, başka ifadeyle cismani zarara uğrayanın tazminata hak kazanabileceği dikkate alınarak dava konusu olayda ..............'in anne ve babasının manevi tazminat istemlerinin reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacı ...........'in bilirkişi raporu uyarınca maddi tazminat hak edişinin olmadığı anlaşıldığından maddi tazminat isteminin REDDİNE,

2. Davacı anne .......... ve davacı baba ..........'in manevi tazminat istemlerinin REDDİNE,

3. Davacı .............'a takdiren ve istemi gibi 15.000,00.TL (ONBEŞBİN TÜRK LİRASI), MANEVİ TAZMİNAT VERİLMESİNE,

4. Hükmedilen manevi tazminat miktarına olay tarihi olan 16.05.2006 tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %9 (YÜZDE DOKUZ) yasal faiz YÜRÜTÜLMESİNE,

5. 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanununun 71 inci maddesi gereğince yargılama giderlerinin DAVALI İDAREYE YÜKLETİLMESİNE, ancak 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf tutulan idare aleyhine harca hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,

6. Davacılar tarafından peşin yatırılan ve sarf edilen 150 TL. (YÜZELLİ TÜRK LİRASI) bilirkişi ücretinin davadaki haklılık oranına göre 130,43 TL. (YÜZOTUZ TÜRK LİRASI KIRKÜÇ KURUŞ)'nın DAVACILAR ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, 19,57 TL.(ONDOKUZ TÜRK LİRASI ELLİYEDİ KURUŞ)'nın DAVALI İDAREDEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,

7. Hükmedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi olarak hesap edilen 1.800,00 TL. (BİNSEKİZYÜZ TÜRK LİRASI) avukatlık ücretinin DAVALI İDAREDEN ALINARAK, DAVACILARA VERİLMESİNE, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy