Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Daire 2014/351 Esas 2014/872 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2014/ 351
Karar No: 2014 / 872
Karar Tarihi: 01.10.2014

(2709 S. K. m. 2, 7) (926 S. K. 45, 60, 61, 94) (211 S. K. m. 39) (6413 S. K. Geç. m. 1) (Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeliği m. 86) (Astsubay Sicil Yönetmeliği m. 60, 61)

Davacı vekili, 07.08.2013 tarihinde AYİM'de kayda giren dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ağrı/Doğubayazıt ilçe jandarma komutanlığı emrinde görevli iken Jandarma Genel Komutanlığı'nın 13.06.2013 tarih ve PER: 1950-272835-13/Per.Pl.ve Ynt.D.Kd.ve Sic. Ş.Astsb.Ks. sayılı yazısı ile Silahlı Kuvvetlerden çıkarılmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 60/a,b,c ve e fıkralarına aykırı bir eyleminin olmadığını, müvekkili hakkında ayırma işlemi yapılırken Doğubayazıt Cumhuriyet Başsavcılığının 22.03.2013 tarih ve 2013/647 soruşturma numaralı, 2013/284 esas numaralı ve 2013/21 iddianame numaralı iddianamedeki isnat edilen suçlar dikkate alınmış ise de, müvekkilinin isnat edilen suçlamalarla ilgisinin bulunmadığını, yargılama sonunda müvekkilinin beraat edeceğini, yargılama sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava ve özlük dosyalarında yer alan bilgi ve belgelerden: Davacının 1989 yılında Jandarma Astsubay Okulunu bitirerek J.Astsb.Çvş. sınıf ve rütbesi ile Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapmaya başladığı, Ağrı/Doğubayazıt İlçe Jandarma Komutanlığı Tanıktepe Özel Tip Jandarma Karakol Komutanlığında görev yaparken hakkında işlem tarihinde yürürlükte olan 926 sayılı TSK. Personel Kanununun 94’üncü maddesinin (b) fıkrası ve Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 60’ıncı maddesinin (a), (b), (c) ve (e) fıkraları gereğince sıralı sicil amirlerince 13.03.2013 tarihinde “Silahlı Kuvvetlerde Kalması Uygun Değildir” sicil belgesi düzenlendiği, Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 61’inci maddesi gereğince J.Gn.K.lığı karargahında oluşturulan Komisyon tarafından 26.04.2013 tarihinde; düzenlenen sicilin kanun ve yönetmeliklere uygun olduğu belirtilerek Komutanının tasvibine sunulmasına karar verildiği, bu kararın 29.04.2013 tarihinde J.Gn.K.nı tarafından onaylandığı, Genelkurmay Başkanının; Jandarma Genel Komutanının kararına göre işlem yapılmasını uygun bulduğu, Jandarma Genel Komutanının kararının İçişleri Bakanınca 13.06.2013 tarihinde uygun bulunmasını müteakip davacının TSK’den ilişiğinin kesildiği anlaşılmaktadır.

AYİM Birinci Dairesinde görülen GENSEK NO. 2013/1790, ESAS NO.:2013/658 sayılı dosyada; 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanununun Geçici l’inci maddesinin 4’üncü fıkrasının; “Söz konusu yönetmelik yürürlüğe girinceye kadar 926 sayılı Kanunun, bu Kanunun 45’inci maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendi ile yürürlükten kaldırılan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” şeklindeki düzenlemesinin, Anayasanın 2 ve 7’nci maddelerine aykırı olduğu belirtilerek, iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verildiği, iş bu dosyada da söz konusu başvurunun bekletici mesele yapılmasına karar verildiği, ancak başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 03.07.2014 tarihinde, 2014/24-122 Esas Karar sayılı karar ile 6413 sayılı Disiplin Kanunun geçici 1. maddesinin ve (4) numaralı fıkrasının son cümlesinin Anayasaya aykırı olmadığına ve reddine karar verdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle dosyanın incelenmesine geçilmiştir.

Dava konusu işlemin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan mevzuata baktığımızda, 926 sayılı Kanunun 94’üncü maddesinin (b) fıkrasında; “Disiplinsizlik veya ahlaki durumları sebebiyle Silahlı Kuvvetlerde kalmaları uygun görülmeyen astsubayların hizmet sürelerine bakılmaksızın haklarında T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uygulanır. ” hükmü yer almaktadır.

926 Sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan ve işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 60’ıncı maddesinde: “Aşağıdaki sebeplerden biri ile disiplinsizlik ve ahlaki durumları gereği Türk Silahlı Kuvvetlerinde kalmaları, bulunduğu rütbeye veya bir önceki rütbesine ait bir veya birkaç belge ile anlaşılıp uygun görülmeyenler hakkında hizmet sürelerine bakılmaksızın emeklilik işlemi yapılır a) Disiplin bozucu hareketlerde bulunması, ikaz ve cezalara rağmen ıslah olmaması, // b) Hizmetin gerektirdiği şekilde tavır ve hareketlerini ikazlara rağmen düzenleyememesi, c) “Aşırı derecede menfaatine, içkiye, kumara düşkün olması”; //... //e) Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarını sarsacak şekilde ahlak dışı hareketlerde bulunması ” düzenlemesi yer almaktadır.

Aynı yönetmeliğin disiplinsizlik ve ahlaki durum nedeniyle ayırma sicil belgesi düzenlenmesinde uygulanacak usullerden “ayırma işleminin sıralı sicil üstlerince başlatılması” usulünü düzenleyen 61 ’inci maddesinin a) fıkrasının ise;

“Disiplinsizlik ve ahlaki durum nedeniyle ayırma sicil belgesinin düzenlenmesinde, süre söz konusu olmayıp, her zaman düzenlenebilir Sicil üstleri,.... sicil belgelerinin temel nitelikler ve son bölümdeki kendilerine ait olan kanaat hanelerine bu Yönetmeliğin 60 ncı maddesindeki disiplinsizlik ve ahlaki durumlardan hangisine göre kesin kanaate vardıklarını belirttikten sonra ‘Silahlı Kuvvetlerde Kalması Uygun Değildir’ kanaatini yazarak imzalar ve gerekli belgeleri ekleyerek, bekletmeden sıralı sicil üstlerinin tümünün kanaatlerinin yazılmasını sağladıktan sonra, Kuvvet Komutanlıkları veya Jandarma Genel Komutanlığı Personel Başkanlığına gönderirler. / Kuvvet Komutanlıkları veya Jandarma Genel Komutanlığı Personel Başkanlıklarına gelen bu siciller, komisyona sevk edilir Komisyon, yapmış olduğu inceleme ve değerlendirme sonucunda almış olduğu kararı, bir tutanak ile Kuvvet Komutanı veya Jandarma Genel Komutanının onayına sunar ve alınacak onaya göre işlem yapılır... “ hükümlerini içerdiği görülmektedir.

TSK İç Hizmet Kanunun 39. maddesinde; “Silahlı Kuvvetlerde askeri eğitim ile beraber ahlak ve maneviyatın yükseltilmesine ve milli duyguların kuvvetlendirilmesine bilhassa itina olunur. /Cumhuriyete sadakat, vatanını sevmek, üste itaat, hizmetin yapılmasında sebat ve gayret, cesaret ve atılganlık, icabında hayatını hiçe saymak, bütün silah arkadaşları ile iyi geçinmek, birbirlerine yardım, intizam severlik, yapılması men edilen şeylerden kaçınmak, sıhhatini korumak, sır saklamak her askerin esas vazifesidir. ” hükmü yer almaktadır.

İç Hizmet Yönetmeliğinin 86’ncı maddesinin ikinci fıkrasının (h) alt bendinde, her askerde bulunması lazım gelen ahlaki ve manevi vasıflardan 15 iyi ahlak sahibi olmak” vasfı; ”Askerin ahlakı ve yaşayışı kusursuz ve lekesiz olmalıdır. Asker, esrarkeşlikten, sarhoşluktan, yalancılıktan, borçtan ve kumardan, dolandırıcılıktan, ahlaksız kimselerle düşüp kalkmaktan, hırsızlıktan, yağmadan, yakıp yıkmaktan ve sair bütün fenalıklardan sakınmalıdır. Bunlar vazifenin yapılmasına mani olurlar, yaşayışı, sıhhati, azim ve cesareti bozar, namusu lekeler, manevi şahsiyeti öldürür ve her biri ayrı ayrı cezaları üstüne çeker. ” şeklinde tanımlanmıştır. Görüldüğü üzere asker şahıslar için ahlaki değerlerin ve özel hayatını da kapsayan yaşam biçiminin özel bir önemi bulunmaktadır.

Yetki ve şekil unsurları yönünden yapılan incelemeye ilişkin olarak:

Yukarıda belirtildiği üzere, ayırma işleminin, Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 61’inci maddesinin (a) fıkrasında öngörülen usule uygun olarak; sıralı sicil üstlerince düzenlenen sicile dayanılarak başlatıldığı, J.Gn.K.lığı bünyesindeki Komisyonun incelemesinden geçirilip, Komisyonun işlemin uygun olduğuna dair kararı, Jandarma Genel Komutanının tasvibi ve Bakan’ın oluru alınarak işlemin tesis edildiği, dolayısıyla dava konusu işlemde yetki ve şekil unsurları yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır.

İşlemin diğer unsurları yönünden incelenmesine ilişkin olarak;

Davacı hakkında 1990 - 2012 tarihleri arasında (23) ayrı sicil döneminde hakkında sicil amirlerince değerlendirme yapıldığı, 1990, 1991, 1993, 1995, 1997, 1998 ve 2002 yılı sicil belgelerinde menfi kanaatler belirtildiği, toplam 19 adet takdirname ile taltif edildiği, davacının disiplin amirleri tarafından; 2 ikaz, 4 uyarı uyarı cezası, 5 gün hizmet yerini terk etmeme disiplin cezasıyla cezalandırıldığı,

Disiplin cezası olarak; Bilecik 16/4/9'uncu J.Er EğtBI.K.lığında Tk.Astsb. iken, 20.02.1995 tarihinde Tb.Nöb.Sb. olarak servis aracı ile araç komutanı olarak çıkması gerekirken çıkmadığının, telsiz çağrılarına cevap vermediğinin, arandığı halde bulunamadığının, saat 24.00'dan sonra Nöb.Sb. için tahsis edilen yerde kalması gerekirken misafirhanedeki odasında kaldığının tespit edilmesi nedeniyle Tb.K.lığınca 21.02.1995 tarihinde 2 gün hizmet yerini terk etmeme disiplin cezası ile cezalandırıldığı,

Amasya-Taşova İlçe J.K.lığı Akınoğlu J.KrkK. iken, 30.09.2000 tarihinde saat 21.30 sıralarında sorumluk bölgesinde şüpheli bir araç içerisinde iki kişinin görülmesi ile ilgili olarak İlçe J.K.na bilgi vermediğinin tespit edilmesi nedeniyle karakolun sorumluluk bölgesinde meydana gelecek tüm olaylar ve alınan duyumları ivedi şekilde bildirmesi gerektiğinin aksi halde hakkında yasal işlem başlatılacağının bildirilmesi maksadıyla İlçe J.K.lığınca 19.10.2000 tarihinde ikaz edildiği,

Aynı birlikte görevli iken, 18.02.2001 tarihinde saat 11.30 sıralarında meydana gelen kaza olayı ile ilgili vukuat raporunu 12 saat gibi uzun bir süre sonra İlçe J.K.lığına gönderdiğinin tespit edilmesi nedeniyle vukuat raporlarının olaydan sonra 2 saat içinde göndermesi gerektiğinin aksi halde hakkında yasal işlem başlatılacağının bildirilmesi maksadıyla İlçe J.K.lığınca 19.02.2001 tarihinde ikaz edildiği,

Rize-Güneysu İlçe J.K.lığı Mrk.J.Krk.K. iken, 12.04.2001 tarihinde meydana gelen olayların gelişimi ile ilgili raporları zamanında çekmediğinin tespit edilmesi nedeniyle İlçe J.K.lığınca 16.04.2001 tarihinde uyarma disiplin cezası ile cezalandırıldığı,

Malatya-Pütürge İlçe J.K.lığı Tepehan J.Krk.K. iken, 08.10.2003 tarihinde araç şoförünün İlçe J.K.lığında olduğunu beyan edip sivil araçla göreve çıkarak denetleme heyetini karşılamadığının, yapılan denetlemede bilgisayar tabldot programının çökmesi nedeniyle 6 günlük tabldotun yapılmadığının tespit edilmesi nedeniyle İlçe J.K.lığınca 16.10.2003 tarihinde 3 gün hizmet yerini terk etmeme disiplin cezası ile cezalandırıldığı,

Aynı birlikte görevli iken, 19.03.2004 tarihinde yapılan denetlemede karakolun gerek tertip düzen gerekse de hijyenik yönden iyi olmadığının, karakol envanterinde mevcut bir aracın çalışmadığının, daha önceden bu konuda emir verilmesine rağmen çalıştırmak için bir traktörün arkasına takılarak vurdurularak çalıştırıldığının ve araç triger kayışını sıyırdığının tespit edilmesi nedeniyle İlçe J.K.lığınca 31.03.2004 tarihinde uyarma disiplin cezası ile cezalandırıldığı,

Malatya II Mrk.J.KJığı MrkJ.Krk.K.lığı İd.İşl.ve İsth.Astsb. iken, 08.12.2008 tarihinde başlayan Kurban Bayramında şehit ailesini ziyaret etmesi gerektiği şifahi olarak bildirilmesine rağmen ziyarete gitmediğinin tespit edilmesi nedeniyle İl Mrk.J.K.lığınca 16.12.2008 tarihinde uyarma disiplin cezası ile cezalandırıldığı,

Ağrı-Doğubayazıt İlçe J.K.lığı Tanıktepe Özel Tip J.Krk.K. iken, gerek üst Komutanlıklarca yayımlanan emirlerde gerekse de yüz yüze ve telefonla yapılan görüşmelerde meydana gelmesi muhtemel terör olayları nedeniyle kritik olarak belirtilen saat aralığında yürütülen tüm hizmetlere hakim olunması maksadıyla karakolda bulunması gerektiği defalarca bildirilmesine rağmen 05.12.2012 tarihinde saat 20.45 sıralarında yapılan kontrol ve denetlemede karakolda bulunmadığının tespit edilmesi nedeniyle İlçe J.K.lığınca 07.12.2012 tarihinde uyarma disiplin cezası ile cezalandırıldığı,

Adli soruşturmaya konu eylemleriyle ilgili olarak; Amasya-Taşova İlçe J.K.lığı Akmoğlu J.Krk.K.Yrd. iken, J.Gn.K.lığı tarafından yapılan Amasya İl J.K.lığının 1999 ve 2000 yılları hesap ve durum teftişi esnasında, kumanya sarf işlemlerinde usulsüz sarf işlemlerinin yapılmış olduğu, Akınoğlu J.Krk.K.lığında 114.039.954 TL lik (sıfır atılma öncesi) usulsüz sarf yapıldığı, Mal Saymanlıkları Yönergesi ve Lojistik Hizmetleri Yönergesi esaslarına aykırı olarak mal saymanlarının beslenme heyetlerinde mutemet veya muhasip olarak görev yaptıkları yönündeki tespitine istinaden başlatılan soruşturmada hakkında "Görevi kötüye kullanmak" suçundan Sivas 5'inci P.Eğt.Tug.K.lığı Askeri Savcılığınca 18.07.2003 tarihinde ilgili personelin belirtilen konularda suç teşkil eden herhangi bir eyleminin olmadığı kanaatine varıldığından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği,

Amasya-Taşova İlçe J.K.lığı Akmoğlu J.Krk.K.Yrd. iken, Akınoğlu kasabasında bulunan bir arazideki ağaçların kesilmesi olayına karıştığı gerekçesiyle İlçe J.K. ve Krk.K.nın talimatıyla 16.05.2000 tarihinde dört şahsı gözaltına alarak Uluköy Jandarma Karakoluna götürdüğünün, İlçe J.K.nın talimatı ile şahısların gözlerini bağlandığının ve ayrı ayrı odalara koyduğunun, şahısların gözaltına alındığını yakınlarına haber vermediğinin, şahısların karakolda suçlarını itiraf etmeleri amacıyla şahıslardan üçünün darp edildiğinin ve kıyafetleri soyularak vücutlarına su tutulduğunun iddia edilmesi nedeniyle Amasya Ağır Ceza Mahkemesince 24.11.2005 tarihinde "Görevi ihmal" suçundan mahkumiyetine karar verildiği, verilen 2 ay 27 gün hapis cezasının paraya çevrilerek, diğer para cezası ile birlikte ertelendiği, işlediği iddia edilen "İşkence" suçundan; suçu işlemediğinin anlaşılması nedeniyle beraatına karar verildiği,

Rize-Güneysu İlçe J.K.lığı MrkJ.Krk.K. iken, 25.09.2001 tarihinde karakola şikayette bulunan bir bayana sarhoş halde saldırarak tehdit ettiği iddia edilen bir şahsın alkol muayenesini yaptırmadığının ve adli soruşturma için gerekli delilleri toplamadığının tespit edilmesi nedeniyle "Görevi ihmal" suçundan Rize Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı, 13.10.2010 tarihinde davanın zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davanın düşmesine karar verildiği,

Aydın-Bozdoğan İlçe J.K.lığı Mrk.J.Krk.K. iken, 30.05.2010 tarihinde üç sivil şahıs arasında meydana gelen kavga neticesinde "kasten yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından yaptığı tahkikata ilişkin evrakı Bozdoğan Cumhuriyet Başsavcılığına teslim etmeyerek soruşturmanın gecikmesine sebebiyet vermesi nedeniyle "Görevi ihmal" suçundan hakkında Bozdoğan Cumhuriyet Başsavcılığınca 22.02.2013 tarihinde iddianame düzenlendiği, Mahkememizin ara kararı üzerine gönderilen karara göre; yapılan yargılama sonucunda davacı hakkında Bozdoğan Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 26.09.2013 tarihinde 2013/225 Karar sayılı karar ile müsnet suçtan sonuç olarak 1500 TL adli para cezası verildiği, verilen kararla ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği,

Ağrı-Doğubayazıt İlçe J.K.lığı Tanıktepe Özel Tip J.Krk.K. iken, "irtikap, 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna Muhalefet (3 kez)" suçlarından hakkında Doğubayazıt Cumhuriyet Başsavcılığınca 22.03.2013 tarihinde iddianame düzenlendiği, ilişiğinin kesildiği tarih itibarıyla yargılamasının devam ettiği. Mahkememizin ara kararı üzerine gönderilen gerekçeli hükme göre; Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 27.03.2014 tarihinde, 2014/95 Karar sayılı karar ile davacının; görevi kötüye kullanmak suçundan 5 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, zincirleme nitelikli zimmet suçundan sonuç olarak 2 yıl 7 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, zincirleme resmi belgede sahtecilik suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz aşamasında oyduğu anlaşılmaktadır.

Kamu hizmetini yürütmekle görevli olan idarenin, bu hizmeti en iyi şekilde yürütebilmesi için gerekli tedbirleri alma yetkisi ile donatılmasının zorunlu olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle, idarenin kamu hizmetini yürütecek olan personelini alırken bir takım özelliklere sahip olmasını araması tabii olduğu gibi; statüye alındıktan sonra da bunları verimli biçimde kullanması, hizmeti aksatacak, kendisinden artık verim alınması imkanı kalmamış, aksine idare mekanizmasına ve kamu hizmetinin yürütülmesine zararlı olacak personelini bünyesi dışına çıkarması da hukuken mümkün görünmektedir.

Bu açıklamalar ışığında dava konusu resen ayırma işlemi değerlendirildiğinde; davacının disiplin durumu, hakkındaki menfi kanaatler, verilen disiplin cezaları, yargılamaya konu suçlar, hakkında tanzim olunan iddianamelerdeki tasvir şekilleri, davacıya isnat edilen eylemlerin nitelikleri dikkate alındığında; jandarma sınıfından olması hasebiyle kolluk görevi bulunan ve bu bağlamda suçla mücadele etmesi gereken davacının Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarını sarsacak şekilde ahlak dışı hareketlerde bulunduğu, statüsü itibariyle kamu görevlisi olma nitelik ve yeterliliğini yitirdiği, bu durum karşısında davacının kamu hizmetinde istihdam edilmesinin kamu yararına açıkça aykırılık teşkil ettiği, sonuç olarak, davacı hakkında işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 94/b ve Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 60’ıncı maddesi a), b) c) ve e) bentleri uyarınca tesis edilen ayırma işleminde takdir yetkisinin objektif ölçütlerle, hizmet gereklerine uygun, kamu yararı-birey yararı dengesi gözetilerek kullanıldığı, dolayısıyla tesis edilen işlemde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun bulunan DAVANIN REDDİNE,

01 EKİM 2014 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy