Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Daire 2013/1256 Esas 2014/319 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2013/ 1256
Karar No: 2014 / 319
Karar Tarihi: 25.03.2014

(657 S. K. m. 12, 13)

Davacı, 07.12.2013 tarihinde AYİM’de kayda geçen yenileme dava dilekçesiyle özetle; 2012 yılı askeri hakim atamalarında Askeri Yargıtay Başsavcılığına Başsavcı Yardımcısı olarak atandığını, 14.08.2012 tarihinde yeni görev yerine katılış yaparak halen bu görevi icra etmekte olduğunu, 25.09.2013 tarihinde yapılan tebliğ ile 2013 yılı sicil döneminde kendisine mesleki sicil notu verilmemesi gerekirken verildiğini öğrendiğini, 357 sayılı Kanunun 12 ve 13’üncü maddeleri uyarınca hakkında mesleki sicil belgesi düzenlenmemesi gerekirken düzenlenmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 2013 yılı mesleki sicil işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda; davacının 2012 yılı askeri hakim genel atamaları ile Askeri Yargıtay Başsavcılığı Başsavcı Yardımcılığı görevine atanarak 14.08.2012 tarihinde bu göreve başladığı ve halen de bu görevi yürütmekte olduğu; bilahare 2013 yılı sicil döneminde hakkında mesleki sicil notu tanzim edilerek 25.09.2013 tarihinde davacıya tebliğ edilmesi üzerine bahse konu mesleki sicil işleminin iptali istemiyle süresinde olmak üzere AYİM’de bu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır.

Taraflar arasındaki ihtilaf, halen bulunduğu görev ve statü itibariyle mesleki sicil verilemeyen bir askeri hakime, mesleki sicil verilebilecek görev ve statüde iken vermiş olduğu karar veya yapmış olduğu işlemlerinden dolayı mesleki sicil verilip verilemeyeceğine ilişkindir. Hakimlerin yargılama görevi esnasındaki performansına ilişkin olarak yetkili merciler tarafından verilen notların yargı hizmetiyle sıkı sıkıya bağlı olduğu açıktır. Bununla beraber, bir kanun hükmünün uygulanıp uygulanmamasından kaynaklanan uyuşmazlık, işlemin yetki ve şekil unsurlarına ilişkin dış denetimle ilgili olduğundan, mesleki sicil işleminin bu yönden ve bu unsurlarla sınırlı bir denetime tabi tutulabileceği değerlendirilmiştir.

357 sayılı Askeri Hakimler Kanununun 12’nci maddesi; "(Değişik:22.5.2012-6318/29 md.) Askeri hakimlerin rütbe terfii, rütbe kıdemliliği ve kademe ilerlemesi yapmalarını temin edecek yeterlilikleri sicil ile saptanır.

Sicil belgeleri; general-amiral sicil belgesi, subay (asteğmen-albay) sicil belgesi ve mesleki sicil belgesi olmak üzere üç çeşit olup, bu belgelerin kimler için düzenleneceği aşağıda gösterilmiştir. Sicil belgelerinin şekil ve kapsamı mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre Milli Savunma Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.

a) General-amiral sicil belgesi; idari sicil üstlerince askeri hakim general-amiraller hakkında düzenlenir.

b) Subay (asteğmen-albay) sicil belgesi; Askeri Adalet İşleri Başkanlığı, Askeri Adalet Teftiş Kurulu Başkanlığı, askeri yargı ile ilgili idari görev kadroları, adli müşavirlik ve disiplin subaylığı kadroları, Askeri Yargıtay Başkanlığı ve Başsavcılığı kadroları ile- Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanlığı ve Başsavcılığı kadrolarında görevli askeri hakimler ile yardımcı askeri savcılar ve askeri savcı yardımcıları hakkında düzenlenir.

c) Mesleki sicil belgesi; askeri hakimlik, askeri savcılık, adli müşavirlik ve adli müşavir yardımcılığı ile disiplin subaylığı görevlerinde bulunanlar hakkında düzenlenir. Askeri Yargıtay Başkanı, Başsavcısı, İkinci Başkanı, daire başkanları ve üyeleri ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı, Başsavcısı, daire başkanları ve üyeleri hakkında general-amiral sicil belgesi, subay sicil belgesi ve mesleki sicil belgesi; askeri hakim general-amiraller, Askeri Yargıtav Başsavcı yardımcıları ve tetkik hakimleri ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi savcı ve raportörleri hakkında mesleki sicil belgesi düzenlenmez. ” hükmüne;

Aynı Kanunun 13 ’üncü maddesi de;

"A) Mesleki sicil notları:

1. Askeri hakim ve yardımcıları için Askeri Yargıtay daireleri ve Daireler Kurulunca,

2. Askeri savcı ve yardımcıları için Askeri Yargıtay Başsavcılığı ve Askeri Adalet müfettişlerince,

3. (Değişik: 24/5/1989 - 3562/3 md.) Adli müşavirler ve yardımcıları ile askeri hakim sınıfından olan disiplin subayları için Askeri Adalet müfettişlerince verilir.

…

F) (Ek:22.5.2012-6318/30 md.) Mesleki sicil düzenlenebilecek askeri hakimler yönünden, ilgilinin karar veya işlemlerinden sonra görev verinin veya statüsünün değişmiş olması, inceleme yapılan dosyadaki görevine ve statüsüne söre hakkında mesleki sicil notu verilmesine engel değildir. Ayrıca, mesleki sicil notunun verilebilmesi için askeri hakimin karar veya işleminin o sicil dönemi içinde verilmiş veya yapılmış olması gerekli değildir. ” hükmüne amir bulunmaktadır.

30.04.2013 tarihli resmi gazetede yayımlanarak 31.08.2012 tarihinden geçerli olarak yürürlüğe giren Askeri Hakim Sicil Yönetmeliğinin "Mesleki sicil belgesinin kimler hakkında düzenleneceği” başlıklı 12 ’nci maddesi; (1) Mesleki sicil belgesi; askeri hakimlik, askeri savcılık, adli müşavirlik ve adli müşavir yardımcılığı ile disiplin subaylığı görevlerinde bulunanlar hakkında düzenlenir.

(2) Askeri Yargıtay Başkanı, Başsavcısı, İkinci Başkanı, daire başkanları ve üyeleri, Askeri Yargıtay Başsavcı Başyardımcısı, Askeri Yargıtay Başsavcı yardımcıları ve tetkik hakimleri, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı, Başsavcısı, daire başkanları ve üyeleri Askeri Yüksek İdare Mahkemesi savcı ve raportörleri ile askeri hakim general-amiraller hakkında mesleki sicil belgesi düzenlenmez.” şeklinde;

Aynı Yönetmeliğin "Görev yerinin veya statüsünün değişmiş olması” başlıklı 18’inci maddesi de;” (1) Mesleki sicil düzenlenebilecek askeri hakimler yönünden, ilgilinin karar veya işlemlerinden sonra görev yerinin veya statüsünün değişmiş olması, inceleme yapılan dosyadaki görevine ve statüsüne göre hakkında mesleki sicil notu verilmesine engel değildir. Ayrıca, mesleki sicil notunun verilebilmesi için askeri hakimin karar veya işleminin o sicil dönemi içinde verilmiş veya yapılmış olması gerekli değildir.” şeklinde düzenlenmiştir.

Davacının, 30.08.2012-30.08.2013 tarihleri arasını kapsayan 2013 yılı sicil döneminde Askeri Yargıtay Başsavcılığı Başsavcı Yardımcılığı görevini yürütmüş olması karşısında 357 sayılı Kanunun 12/c maddesi gereğince hakkında bu sicil yılı döneminde mesleki sicil belgesi düzenlenmeyeceği açıktır. Ancak, dava konusu ihtilafın çözülebilmesi için 03.06.2012 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6318 sayılı Kanunun 30’uncu maddesi ile 357 sayılı Kanunun 13’üncü maddesine eklenen “F) Mesleki sicil düzenlenebilecek askeri hakimler yönünden, ilgilinin karar veya işlemlerinden sonra görev yerinin veya statüsünün değişmiş olması, inceleme yapılan dosyadaki görevine ve statüsüne göre hakkında mesleki sicil notu verilmesine engel değildir. Ayrıca, mesleki sicil notunun verilebilmesi için askeri hakimin karar veya işleminin o sicil dönemi içinde verilmiş veya yapılmış olması gerekli değildir” fıkrası kapsamında da bu durumun değerlendirilmesi gerekmektedir.

Konu ile ilgili olarak; 6318 sayılı Kanunun bahse konu 30’uncu maddesine ilişkin gerekçenin de; "357 sayılı Kanunun 12’nci maddesi uyarınca, askeri hakimlik, askeri savcılık, adli müşavirlik ve adli müşavir yardımcılığı ile disiplin subaylığı görevlerinde bulunanlar hakkında mesleki sicil belgesi düzenlenmektedir. Bu görevlerde bulunan kişilerin görevleri sırasında yaptıkları işlemler ve verdikleri kararlar nedeniyle, bu görevlerden ayrılmalarından sonraki yıllarda da haklarında mesleki sicil notu verilebilmektedir.

Madde ile, haklarında mesleki sicil belgesi düzenlenecek askeri hakimlerin, mesleki sicil belgesi düzenlenemeyecek görev ve statüye seçmemiş olmaları şartıyla, görev yeri ve statülerinin değişmiş olmasının haklarında mesleki sicil notu verilmesine engel teşkil etmediği ve ayrıca verdikleri karar ve yaptıkları işlemlerin mesleki sicil notunun verildiği sicil dönemi içinde verilmesinin veya yapılmasının zorunlu olmadığı hususları düzenlenmek suretiyle, askeri hakim veya askeri savcıların yaptıkları işlem ve verdikleri kararlar nedeniyle görev yerleri ve statüleri değişse bile haklarında sonraki yıllarda da mesleki sicil notu verilebilmesi amaçlanmıştır." şeklinde olduğu anlaşılmaktadır.

Bu açıklamalar ışığında dava konusu olay değerlendirildiğinde; 357 sayılı Kanunun 13/F maddesinde yer alan ilgilinin karar veya işlemlerinden sonra görev yerinin veya statüsünün değişmiş olmasının inceleme yapılan dosyadaki görevine ve statüsüne göre hakkında mesleki sicil notu verilmesine engel olmaması halinin; sicil işleminin tanzim edileceği tarihte hukuken ve fiilen yürütmekte olduğu görevi nedeniyle aynı Kanunun 12/c maddesi uyarınca hakkında ‘’Mesleki sicil düzenlenebilecek askeri hakimler yönünden,” söz konusu olabileceği şeklinde anlaşılması gerekmektedir. Zira, 357 sayılı Kanunun 13/F maddesinin gerekçesinde yer alan “mesleki sicil belgesi düzenlenemeyecek görev ve statüye geçmemiş olmaları şartıyla” ifadesi de belirtilen bu kabul ve sonucu doğurmaktadır.

Bu itibarla; davacının 2013 yılı sicil döneminde mesleki sicil belgesi düzenlenemeyecek Askeri Yargıtay Başsavcılığı Başsavcı Yardımcılığı görev ve statüsüne geçmiş olması nedeniyle daha önceki görev ve statüsündeki karar veya işlemlerinden dolayı hakkında bu sicil döneminde mesleki sicil notu verilmemesi gerektiğinden tesis edilen 2013 yılı mesleki sicil işleminin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Hukuka aykırı bulunan 2013 yılı mesleki sicil işleminin İPTALİNE,

25 MART 2014 tarihinde Üye Flak.Alb.Dr.Cemil ÇELİK’in karşı oyu ve OYÇOKLUĞU ile karar verildi.

KARŞI OY GEREKÇESİ

357 sayılı Askeri Hakimler Kanunun 13’üncü maddesinin F) fıkrasında;

“F) (Ek:22.5.2012-6318/30 md.) Mesleki sicil düzenlenebilecek askeri hakimler yönünden, ilgilinin karar veya işlemlerinden sonra görev yerinin veya statüsünün değişmiş olması, inceleme yapılan dosyadaki görevine ve statüsüne göre hakkında mesleki sicil notu verilmesine engel değildir. Ayrıca, mesleki sicil notunun verilebilmesi için askeri hakimin karar veya işleminin o sicil dönemi içinde verilmiş veya yapılmış olması gerekli değildir ” hükmü yer almaktadır.

Mesleki sicil belgesi düzenlenecek askeri hakimler olarak; Aynı Kanunun 12’nci maddesinin c) fıkrasında; askeri hakimlik, askeri savcılık, adli müşavirlik ve adli müşavir yardımcılığı ile disiplin subaylığı görevlerinde bulunanlar sayılmaktadır.

Görüldüğü üzere, 22.05.2012 tarihinde 13’üncü maddeye eklenen F) fıkrası ile askeri hakimin görev yerinin veya statüsünün değişmesi halinin kendisine önceki görevleri nedeniyle tekamül ettirmiş olduğu dosyalarından mesleki sicil verilmesine engel olmayacağı belirtilmektedir.

Kanaatimce fıkrayı geniş yorumlamak gerekir. Zira fıkranın girişinde “mesleki sicil düzenlenebilecek” ibareleri yer almaktadır. “Düzenlenecek” denmemektedir. Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcılığı görevi, mesleki sicil düzenlenmeyecek statüler arasında yer almakla beraber, bu statü kesin olarak kişiye artık mesleki sicil düzenlenmeme hakkı tanımamaktadır. Zira kişi bu statüden olağan atamalarla mesleki sicil düzenlenebilecek başka bir statüye örneğin tekrar askeri savcılığa döndüğünde kendisine mesleki sicil verilecektir. Madde hükmü ile hedeflenen de; mesleki sicil verilme yasağı bulunan kişiye sicil verme yasağını delme değil, önceki görevi nedeniyle tamamladığı dosyadan değerlendirmeye tabi tutulmasını sağlamadır. Bu değerlendirme askeri hakimin lehine bir sonuç doğurabileceği gibi askeri hakimler arasında mesleki açıdan değerlendirmeyi daha objektif, aynı zamanda somut bir hale getirecektir. Zira uygulamada bir askeri hakimin örneğin 3 yıl askeri savcılık yaptıktan sonra mesleki sicil almayacak bir göreve atanması halinde, müteakip dönemlerde geçmişte aldığı bu 3 yıllık mesleki sicil ile eşidi askeri hakimlerle değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Kaldı ki 3 yıllık görev süresinde son yıla ilişkin dosyalar aynı sene değerlendirme makamlarının önüne gitmemektedir. Dolayısıyla bu dosyalardan da mesleki sicil alamamaktadır. Bu durumda fiili mesleki sicil aldığı dönem 2 yıla inmektedir. Bu hal de ister istemez askeri hakimler arasında mesleki sicil açısından adil olmayan bir sonuca yol açmaktadır. İşte Yasama Organı bu adaletsiz durumu ortadan kaldırmak maksadıyla bir çözüm öngörmektedir.

Diğer yandan madde metninde yer alan “statü değişikliğini” geniş yorumlamamak gerekir. Askeri hakim artık kesin sicil almayacak bir statüye örneğin “yüksek yargı organı üyesi” statüsüne geçtiği takdirde kendisine artık mesleki sicil verilmeyecektir. Zira kendi statü kanunları bu kişilere zaten sicil verilme engeli koymaktadır. Ayrıca kendisi “mesleki sicil düzenlenebilecek” bir statüde de değildir.

Açıkladığım nedenlerle aksi yönde oy kullanan sayın çoğunluğun görüşüne katılmadım. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy