Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Daire 2013/1174 Esas 2014/833 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2013/ 1174
Karar No: 2014 / 833
Karar Tarihi: 23.09.2014

(4678 S. K. m. 6, 25) (1602 S. K. m. 52)

Davacı vekili 28.10.2013 tarihinde İzmir Bölge İdare Mahkemesinde, 04 Kasım 2013 tarihinde AYİM’de kayda geçen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2003 yılında sözleşmeli subay olarak TSK’ya katıldığını, yaklaşık 50 takdiri bulunduğunu, müvekkili hakkında açılan tahkikatların devam ettiğini, açılmış bir kamu davası bulunmadığını, subaylık sözleşmesinin 15.07.2013 tarihli ayırma siciline istinaden 26.08.2013 tarihli bir işlem ile feshedildiğini, fesih' işleminin, müvekkili hakkında yürütülen adli soruşturmalara dayandığını, sözleşmesinin feshiyle birlikte ön ödeme, OYAK gibi özlük haklarından mahrum kaldığını, sözleşme feshi işleminin hukuka aykırı olduğunu belirterek sözleşme feshi işleminin iptaline ve öncelikle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Yürütmenin durdurulmasına ilişkin talep, Dairemizin 19.11.2013 tarih ve 2013/1174 Esas sayılı Kararı ile reddedilmiştir.

Dava dosyası ve özlük dosyalarının incelenmesinden; davacının 2004 yılında sözleşmeli subay statüsünde Türk Silahlı Kuvvetlerinde göreve başladığı, sözleşmeli subay statüsünde İzmir İstihkâm Okulu ve Eğitim Merkezi İstihkâm Okulu Öğrenci ve Kurslar Tabur Komutanlığına öğrenci subay olarak atandığı, mesleki gelişim planı gereği 13 Kasım 2004 - 10 Temmuz 2005 tarihleri arasında Subay Temel Kursuna tefrik edildiği, 05 Temmuz 2005 - 10 Ağustos 2008 tarihleri arasında Ağrı 12'nci Mknz.P.Tug.ls.Svş.BI. l'inci İs.Tk.K.lığında görev yaptığı, müteakiben 11 Ağustos 2008 tarihinde Çanakkale Gelibolu 2'nci Kor.İs.A.Köp.Tb. 3'üncü Yz.Köp.BI.K.lığına atandığı, 17 Temmuz 2013 tarihinde aynı garnizonda 2'nci Kor.İs.A.Köp.Tb.Hrk.Eğt.Sb.Yrd.lığına atandığı, burada görevli iken, 2'nci Kor. As.Mah.nin 09 Temmuz 2013 tarihli ve 2013/3001-403 MÜT sayılı tutuklama kararı ile tutuklandığı, 24 Eylül 2013 tarihinde adli kontrol tedbirleri uygulanmak suretiyle tahliyesine karar verildiği, son görev yerindeyken sıralı sicil üstlerince 15.07.2013 tarihinde düzenlenen ayırma sicil belgesiyle “Türk Silahlı Kuvvetlerinde Kalması Uygun Değildir” ortak kanaati bildirildiği, böylece ayırma işlem sürecinin başlatıldığı, akabinde Kuvvet Komutanlığı kararı ve Milli Savunma Bakanı onayı ile sözleşmenin 26.08.2013 tarihinde feshedildiği anlaşılmaktadır.

Dava konusu işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuata baktığımızda;

Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkındaki 4678 sayılı Kanunun 6/son maddesinde; “Sözleşme işlemleri, Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca yapılır. ” düzenlemesi,

Aynı Kanunun sözleşmenin idarece fesih hallerini düzenleyen 13’ncü maddesinde; “…

Sözleşmeli subay veya sözleşmeli astsubayların sözleşmeleri, aşağıdaki nedenlerle sözleşme süresinin bitiminden önce feshedilebilir:

a) Türk Silahlı Kuvvetleri Sınıf Okulları/Eğitim Merkezi Komutanlıkları Yönetmeliğinin ilgili hükümleri gereğince, sınıf okullarındaki eğitim ve öğretimde başarısız olmak.

b) Disiplinsizlik ve ahlaki durum nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapamayacağı, sıralı sicil üstlerinin düzenleyeceği sicil ve kanaat raporu ile anlaşılmak.

c) Yetersizlik nedeniyle kendisinden istifade edilemeyeceği, sıralı sicil üstlerinin düzenleyeceği sicil belgesi ile anlaşılmak.... ” düzenlemesi,

Aynı Kanunun hangi hallerin yönetmelikle düzenleneceğini gösteren 25’nci maddesinde;

“Sözleşmeli subay ve astsubay adayları ile sözleşmeli subay ve astsubaylarda aranacak nitelikler, sağlık koşulları, alınacakları sınıf ve branşlar, duyuru, müracaat şekli ve zamanı, müracaatların kabul edilmesi, sözleşmenin yapılması, sözleşme süreleri, sözleşmenin feshedilmesi, görevde başarısız olma ve kendilerinden istifade edilmeme halleri ve bunlara yapılacak işlemler, sözleşmenin uzatılmasında uygulanacak esaslar, …… Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığınca müştereken çıkarılacak bir yönetmelikte gösterilir.” düzenlemesi yer almaktadır.

Görüldüğü üzere, 4678 sayılı Kanunda sözleşmenin hangi makam tarafından feshedileceği açık olarak belirtilmemekle beraber, sözleşme işlemlerinin Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarınca yapılacağı açıklanmıştır. Sözleşmenin feshine ilişkin esaslar yönetmelik düzenlemesine bırakılmıştır.

4678 sayılı Kanunun 25’nci maddesine istinaden çıkarılan Sözleşmeli Subay ve Astsubay Yönetmeliğinin 15’nci maddesinde sözleşmenin feshi sebepleri düzenlenmiş olmakla beraber, sözleşmenin feshi işleminin hangi makam tarafından yapılacağı açık olarak belirtilmemiştir.

Aynı Yönetmeliğin “Görevde Başarısız Olma ve Kendilerinden İstifade Edilememe Halleri ve Bunlara Yapılacak İşlemler” başlıklı 33’ncü maddesinde; görevde başarısız olanlar ile kendilerinden istifade edilemeyeceği sıralı sicil üstlerinin düzenleyeceği sicil belgesi ile anlaşılan sözleşmeli subay ve astsubayların barışta sözleşme sürelerine bakılmaksızın Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişkilerinin kesileceği belirtilmiştir.

Görüldüğü üzere Yönetmelik düzenlemesinde de hangi makamın sözleşmenin feshi işlemlerini yapacağı açık olarak belirtilmemiştir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel sağlık Sigortası Kanununun “ Kamu Görevlilerinin Emekliye Sevk Onayı” başlıklı 48’nci maddesinde; “...Özel kanım hükümleri hariç olmak üzere yetkili makamın emekliye sevk onayı, talep tarihinden itibaren bir ayı geçemez. Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararname ile atananların görevleriyle ilişiklerinin kesilmesi ilgili bakanın onayı ile tekemmül eder. ” düzenlemesi yer almaktadır. Davacının da subaylığa nasıp işlemi üçlü kararname ile yapıldığını göre, sözleşmesinin hangi makam tarafından feshedileceğine ilişkin açık bir düzenleme olmasa dahi yukarıda belirtilen 5510 sayılı kanunun 48’nci maddesi gereği Bakan onayı ile sözleşmesi feshedilerek resen emekliye feshedilebilecektir. Dosya kapsamından, 1602 sayılı Kanunun 52’nci kapsamında gönderilen belgelerden ve alınan ara kararı üzerine gönderilen belgelerden; davacı hakkında 15.07.2013 tarihinde sıralı sicil üstlerince “TSK’da kalması uygun değildir” şeklinde ayırma sicili düzenlendiği, davacının fesih işleminin Kuvvet Komutam kararı ve Bakan onayı ile gerçekleştiği, böylece fesih işleminde yetki açısından bir hukuka aykırılık bulunmadığı görülmektedir.

Davanın esasına yönelik yapılan incelemede, davacının 2'nci Kor.ls.A.Köp. Tb.Hrk.Eğt. Sb.Yrd.lığında görevli iken, 09 Temmuz 2013 tarihinde 2'nci Kor. As.Mah.nin 2013/3001-403 MÜT sayılı tutuklama kararı ile tutuklanmasına karar verildiği, hakkında yapılan soruşturma sonucunda 2’nci Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından 16.09.2013 tarihinde 2013/548-56 Esas Karar sayılı karar ile 27 ayrı dolandırıcılık suçundan ve ticaret yapmak suçlarından askeri savcılığın görevsizliğine ve dosyanın Gelibolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine kararı verildiği, yine 2’nci Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından 01.08.2013 tarihinde 2013/1462-301 Esas Karar sayılı karar ile hastane belgesine 1 ay istirahat yazarak istirahata gitmek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçundan hakkında 2’nci Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesine dava açıldığı,

Disiplin cezası olarak; Ordu malını bakımsız kullanmak ve korumamak suçundan 29 Kasım 2012 tarihinde uyarma cezası, ticaret yapmak ve yaptırmak suçundan 25 Aralık 2012 tarihinde uyarma cezası, revirden hastaneye sevk almasına rağmen amirine bilgi vermeden kışlayı terk etmek ve bölük kayıtlarındaki eksiklik suçundan 08 Ocak 2013 tarihinde 1/20 aylıktan kesme cezası, izinsiz olarak garnizonu terk etmek suçundan 26 Şubat 2013 tarihinde 1/16 aylıktan kesme cezası, sağlığın korunması kurallarına uymamak suçundan 26 Şubat 2013 tarihinde kınama cezası, sorumluluktan kaçmak suçundan 26 Şubat 2013 tarihinde kınama cezası ile cezalandırıldığı,

Ayrıca davacının, 07 Ocak 2013 tarihinde "Anksiyete bozukluğu" tanısıyla 7 (yedi) gün, 13 Şubat 2013 tarihinde "Bel ağrısı" tanısıyla 10 (on) gün, 22 Mart 2013 tarihinde "Depresif nöbet" tanısıyla 30 gün, 09 Nisan 2013 tarihinde "Depresif nöbet" tanısıyla 30 gün, 02 Mayıs 2013 tarihinde "Depresif nöbet" tanısıyla 30 gün, 13 Haziran 2013 tarihinde "Depresif mizaç" tanısıyla 20 gün ve 01 Temmuz 2013 tarihinde "Depresif nöbet" tanısıyla 30 gün istirahat aldığı, verilen istirahatlarin yıl içinde toplam 157 gün olduğu anlaşılmaktadır.

Sonuç olarak, davacıya isnat edilen suçlar, bu suçlardan “resmi evrakta sahtecilik” eylemiyle ilgili olarak hakkında kamu davası açılmış olması, iddianamede isnat edilen olayın maddi vakalara dayanması, davacı hakkında amirlerinin belirtmiş olduğu kanaatler, disiplin cezaları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; davacının disiplinsizlik halinin TSK’da görev yapamayacak vahamet derecesine ulaştığı, bu bağlamda 4678 sayılı Kanunun sözleşmenin feshi hallerinden biri olan 13/b. Maddesine dayanılarak yapılan fesih işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın REDDİNE,

23 EYLÜL 2014 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy