Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Daire 2013/113 Esas 2013/136 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2013/ 113
Karar No: 2013 / 136
Karar Tarihi: 29.01.2013

(926 S. K. m. 36) (5237 S. K. m. 50)

Davacı, 14.08.2012 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde kayda geçen dava dilekçesinde özetle; Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyasal Bilimi ve Kamu Yönetimi/Siyaset Bilimi alanında doktora öğrenimini tamamlayarak 11.04.2011 tarihinde mezun olduğunu, 18.04.2011 tarihinde lisansüstü öğrenim kıdemi verilmesi amacıyla yapmış olduğu müracaatının 5’inci Kor.K.lığınca K.K.K.lığına gönderildiğini, 5’inci Kor.K.lığı Askeri Mahkemesince 29.04.2011 tarihinde “Ast’a Müessir Fiil” suçundan 500 TL. adli para cezasıyla cezalandırıldığını, bu kararı temyiz ettiğini, K.K.K.lığının 17.05.2011 tarihli cevabi yazısıyla; “Ast’a Müessir Fiil” suçundan hakkında iddianame düzenlenmiş olmasından dolayı müracaatının dava sonucunda değerlendirilmek üzere beklemeye alındığının bildirildiğini, 28.06.2012 tarihinde, 5’inci Kor.K.lığı Askeri Mahkemesi tarafından hakkında verilen kararın Askeri Yargıtay tarafından 13.06.2012 tarihinde onaylanarak kesinleştiğini öğrendiğini, 10.07.2012 tarihinde, K.K.K.lığının 26.06.2012 tarihli yazısıyla müracaatına nihai işlem yapıldığını öğrendiğini, buna göre 926 sayılı TSK Personel Kanunu’nun 36’ncı maddesinin (d) fıkrası ve Subay Sicil Yönetmeliği’nin 116’ncı maddesinin (b) fıkrasının 10’uncu bendinin (e)/(ııı) alt bendi gereğince, “Ast’a Müessir Fiil” suçundan verilen mahkumiyet hükmü gerekçe gösterilerek lisansüstü öğrenim kıdemi verilmesinin mümkün olmadığının bildirildiğini, hakkında tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğunu, zira hakkında verilen cezanın, TCK.nın 50/5 maddesi hükmü gereğince adli para cezası olduğunu, 926 sayılı Kanun’un 36’ncı maddesinin (d) fıkrasının 4’üncü bendinde yer alan “para cezasına çevrilmiş” ifadesinin, TCK.nın 50/5 maddesi hükümlerine aykırı bir durum yarattığını, Subay Sicil Yönetmeliği’nin 116’ncı maddesinin (b) fıkrasının 10’uncu bendinin (e)/(ıu) alt bendi;” Taksirli suçlar hariç olmak üzere ... askeri ve adli mahkemeler, disiplin mahkemeleri veya disiplin amirlerince toplam olarak 21 gün ve daha fazla hapis veya oda hapsi cezası ile mahkum veya cezalandırılmamış olması” hükmünün de kendisinin cezasını kapsamadığını, çünkü kendisine verilen cezanın TCK.nın 50/5 maddesi kapsamında adli para cezası olduğunu, dolayısıyla idarenin hakkında tanzim etmiş olduğu işlemin TCK.nın 5/1 ve 50/5 maddelerine aykırı olduğundan hukuka aykırı bir durum olduğunu, ayrıca 926 sayılı Kanun’un konuyla ilgili 36’ncı maddesinin (d) fıkrasının 4’üncü bendinde yer alan 21 gün hapis sınırı ile ilgili bugüne kadar değişiklik yapılmadığını, oysa 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu’nda, hapis cezasının asgari haddinin bir ay olarak düzenlendiğini, bu durumun, kanunun yürürlüğe girmesinden sonra aynı suçu işleyen ve asgari hadden ceza alan (25 gün hapis) kişilerle, daha önce aynı suçu işleyen ve asgari hadden ceza alan (5 gün hapis) kişiler arasında eşitsiz bir sonuç yarattığını, TBMM’de son yıllarda çıkarılan yasa ve yasa değişikleri kapsamında 926 sayılı Kanunu’nda da değişiklik çalışmasının yapılmakta olduğunu, söz konusu değişiklik çalışmalarında belki bu durumun değerlendirileceğini, hakkında tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğunu belirterek iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacı, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Dalında görmüş olduğu doktora öğrenimini 11.04.2011 tamamlayarak 18.04.2011 tarihli dilekçesiyle tarafına doktora öğrenimi nedeniyle kıdem verilmesi için müracaat ettiği, bu müracaatının 5’inci Kor. K.lığının 06.05.2011 tarihli yazısıyla K.K.K.lığına gönderildiği, K.K.K.lığınm 17.05.2011 tarihli cevabi yasıyla; davacı hakkında 5’inci Kor.K.lığı Askeri Savcılığının 22.10.2010 gün ve 2010/1013 Esas, 2010/684 Karar sayılı iddianamesiyle “Ast’a Müessir Fiil” suçundan dava açıldığı ve yargılamasının halen devam ettiğinden davacının müracaatının beklemeye alındığı ve dava sonucuna göre işlem tesis edileceğinin bildirildiği, 5’inci Kor.K.lığı Askeri Mahkemesinin 29.04.2011 gün ve 2011/158 Esas, 2011/145 Karar sayılı kararıyla; davacının 02.06.2010 tarihinde “Ast’a Müessir Fiil” suçunu işlediği sabit görülerek 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, bu hapis cezasının da paraya çevrilerek neticeten 500 TL. adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesi ve bu kararın Askeri Yargıtay 1’inci Dairesinin 16.05.2012 gün ve 2012/738 Esas, 2012/712 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesi üzerine, K.K.K.lığının 26.06.2012 tarihli cevabi yazısıyla; 926 sayılı Kanun’un 36’ncı maddesinin (d) fıkrası ve Subay Sicil Yönetmeliği’nin 116’ncı maddesinin (b) fıkrasının 10’uncu bendinin (e)/(III) alt bendi gereğince davacının “Ast’a Müessir Fiil” suçundan almış olduğu kesinleşmiş paraya çevrili 25 gün hapis cezası nedeniyle davacıya doktora öğrenimine istinaden lisansüstü öğrenim kıdemi verilebilmesinin yasal olarak mümkün olmadığı belirtilerek davacının müracaatına olumsuz cevap verildiği, bu cevabi yazının davacıya 10.07.2012 tarihinde tebliği üzerine, davacı tarafından süresi içerisinde AYİM.’de işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun “Nasıp Düzeltilmesi” başlıklı 36’ncı maddesinin, işlem tarihinde ve halen yürürlükte bulunan (5621 sayılı Kanun ile değişik) (d) bendine bakıldığında; “Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personel temin ve yetiştirme planlarında belirtilecek ihtiyaç duyulan bilim dallarında yüksek lisans öğrenimi yapanlardan; yüksek lisans eğitimi bitiriş notu, eğitimi bitiriş notu, sicil notu ortalaması, mükafatlar ve cezalar ile Türk Silahlı Kuvvetleri Lisansüstü Öğrenim Yönetmeliğinde belirtilen diğer şartlar esas alınarak yapılacak sıralamada Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı namına ve kendi namına olmak üzere ayrı ayrı olarak bilim dalı karşılığında tahsisi yapılan kontenjanlara giren subaylara bir yıl, bunlardan doktora yapanlara bir yıl, doğrudan doktora yapanlara iki yıl, doçent olanlara ayrıca bir yıl olmak üzere toplam üç yıl; tıpta uzmanlık belgesi alanlara, diş tabipliğinde, veterinerlikte, eczacılıkta uzman belgesi alanlara veya doktora yapanlara iki yıl, bunlardan doçent olanlara ayrıca bir yıl olmak üzere toplam üç yıl kıdem verilir.” hükmünü amir olduğu görülmektedir.

Ancak aynı madde de; “Yukarıda yazılı nitelikleri haiz olanlara lisansüstü öğrenim kıdemi verilebilmesi için;

1. Müracaat tarihinde sicil notu ortalamasının, sicil tam notunun % 90'ı ve daha üstünde olması,

2. Lisansüstü öğrenimini kendi nam ve hesabına yapanlar için askeri disiplin, tutum ve davranışları, görevindeki başarısı, mesleki bilgi ve yetenekleri, genel kültürü, ahlaki ve şahsi nitelikleri bakımından kıdem almaya layık bulunduğuna dair "Lisansüstü Öğrenim Kıdemi Nitelik Belgesi"nin müspet olarak düzenlenmiş olması,

3. Özel kanunlara tabi olanların, yukarıdaki şartlara ilave olarak bu sıfatlarını kazanmada, kendi kanun ve yönetmeliklerinde belirtilen usul ve esasları yerine getirmiş olması,

4. Cezaları ertelenmiş, para cezasına çevrilmiş, genel veya özel af kanunları kapsamına girmiş, hükümlülüklerine ilişkin kayıtları adli sicilden çıkarılmış olsalar bile;

aa) Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlar ile basit ve nitelikli zimmet, irtikap, iftira, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, yalan yere tanıklık, yalan yere yemin, suç uydurmak, cinsel saldırı, cinsel taciz, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak, fuhuş, gayri tabii mukarenet, hileli iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı suçlar ile kaçakçılık, resmi ihale ve alım ve satımlara fesat karıştırma suçlarından birisinden mahkûm olmaması,

bb) Firar, amir veya üste fiilen taarruz, emre itaatsizlikte ısrar, üste hakaret, mukavemet, fesat, isyan suçları ile 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 148 inci maddesinde belirtilen suçlardan mahkûm olmaması,

cc) Taksirli suçlar hariç olmak üzere, yukarıdaki bentlerde belirtilen suçların dışındaki suçlardan, askeri ve adli mahkemeler, disiplin mahkemeleri veya disiplin amirlerince toplam olarak 21 gün ve daha fazla hapis veya oda hapsi cezası ile mahkûm veya cezalandırılmış olmaması,

gerekir.” hükmüne de yer verilmiştir. Benzer düzenleme, Subay Sicil Yönetmeliği’nin 116’ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin de yer almaktadır.

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri gereğince bir personele lisansüstü öğrenim kıdemi verilebilmesi için; diğer şartların sağlanması yanında cezası ertelenmiş, para cezasına çevrilmiş, genel veya özel af kanunları kapsamına girmiş, hükümlülüğüne ilişkin kaydı adli sicilden çıkarılmış olsa bile; taksirli suçlar hariç olmak üzere, madde belirtilen suçların dışındaki suçlardan, askeri ve adli mahkemeler, disiplin mahkemeleri veya disiplin amirlerince toplam olarak 21 gün ve daha fazla hapis veya oda hapsi cezası ile mahkûm veya cezalandırılmış olmaması gerekmektedir.

Bu kapsamda dava konusu işlem irdelendiğinde; 5’inci Kor.K.lığı Askeri Mahkemesinin 29.04.2011 gün ve 2011/158 Esas, 2011/145 Karar sayılı kararıyla; davacının 02.06.2010 tarihinde “Ast’a Müessir Fiil” suçunu işlediği sabit görülerek 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, bu hapis cezasının da paraya çevrilerek neticeten 500 TL. adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği ve bu kararın Askeri Yargıtay l’inci Dairesinin 16.05.2012 gün ve 2012/738 Esas, 2012/712 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği nazara alındığında; 926 sayılı Kanun’un 36’ncı maddesinin (d) fıkrası ve Subay Sicil Yönetmeliği’nin 116’ncı maddesinin (b) fıkrasının 10’uncu bendinin (e)/(III) alt bendinde lisansüstü öğrenim kıdemi verilebilmesi için öngörülen “cezası ertelenmiş, para cezasına çevrilmiş, genel veya özel af kanunları kapsamına girmiş, hükümlülüğüne ilişkin kaydı adli sicilden çıkarılmış olsa bile; taksirli suçlar hariç olmak üzere, askeri ve adli mahkemeler, disiplin mahkemeleri veya disiplin amirlerince toplam olarak 21 gün ve daha fazla hapis veya oda hapsi cezası ile mahkûm veya cezalandırılmış olmamak” şartını sağlayamadığı anlaşılan davacıya görmüş olduğu doktora öğrenimi nedeniyle kıdem verilmemesi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Hukuki dayanaktan yoksun davanın REDDİNE,

29 OCAK 2013 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy