Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Daire 2013/1014 Esas 2014/315 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2013/ 1014
Karar No: 2014 / 315
Karar Tarihi: 25.03.2014

(2803 S. K. m. 14) (3466 S. K. m. 19)

Davacı vekili, 20.09.2013 tarihinde AYİM’de kayıt altına alınan dava dilekçesinde ve savunmadan sonra sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının 2002-2006 yılları arasında Tunceli garnizonunda muhtelif birliklerde, 2006-2012 yılları arasında Ankara İl J.K.lığı emrinde ve 2012- 2013 yıllara arasında da Van J.Özel Hrk.TbK.lığı emrinde görev yaptığını, Van garnizonu aile götürülemez nitelikte olduğundan, İngilizce öğretmeni olan eşinin Ankara Mamak’ta Hurin Yavuzalp İlköğretim Okulunda görev yapmaya devam ettiğini, davacının 2013 yılı atamalarına yönelik olarak doldurduğu atama istek formuna, eşinin Anadolu Üniversitesi Zihinsel Engelliler Öğretmenliği Yüksek Lisans öğrencisi olduğunu yazarak, atamasının buna göre yapılmasını istediğini ve 2013 yılı genel atamalarıyla eşinin iş ve öğrenim durumunu gözeten J.Gn.K.lığınca Eskişehir İl J.K.lığı emrine atandığını, il içi atama işlemine yönelik olarak 15.05.2013 tarihinde verdiği dilekçede aynı mazeretlerini belirttiğini ve il içi atama istek formunda 5 tercihini de il merkezindeki cezaevi kadrolarından yana kullandığını, ancak istekleri gözetilmeksizin, il merkezine 69 ve ilçe merkezine de 17 km. uzakta olan Seyitgazi İlçe J.K.lığı Kırka Karakol K.lığı 2’nci Asyş.Tim.K.Yrd.lığına atandığını, bunun üzerine 18.06.2013 tarihinde dilekçe ile müracaatta bulunarak il içi atamasının yeniden değerlendirilmesini ve uygun bir kadroya atanmasını istediğini, ancak talebinin reddedildiğini, süreç içinde eşinin 2013 yılı özür grubu atamalarında il merkezindeki Odunpazarı TOKİ Şehit Savaş Kubay Anadolu Lisesine atandığını, zira davacının görev yaptığı Kırka beldesindeki okullarda eşinin branşına uygun ve boş kadro olmadığını, keza aynı süreç içinde davacının bir çocuğunun dünyaya geldiğini, 2013 yılı genel atamalarıyla Eskişehir’e 48 uzman jandarma atandığını, bunların 13’ünün ihtisas nedeniyle il merkezinde istihdam edildiğini, geri kalanların 11 tanesinin de il merkezinde istihdam edildiğini, Seyitgazi ilçesinin Eskişehir’e 42 km. uzakta olduğunu, Seyitgazi ilçe merkezine atanan personelin tümünün davacı gibi il içi atama tercihlerinin tümüne il merkezini yazdığını, ancak bunların hiç birinin eş durumu, eğitim veya sağlık mazereti olmadığını, il içi atamaya yönelik tercih sayfasında 47 boş kadro görünmekteyken toplam 48 kişi atandığını, dolayısıyla bir kadronun personelin tercihine sunulmamasına rağmen atamaya tabi tutulduğunu, keza il merkezinde 9 tane boş kadro görünmekte iken 11 kadroya atama yapıldığını, yapılan araştırmada, Tepebaşı İlçe J.K.lığında açılan 2 kadronun personelin tercihine sunulmadığının anlaşıldığını, davalı idarenin cevap dilekçesinde ise 11 değil 12 kadroya atama yapıldığının belirtildiğini, yine cevap layihasında 1 uzman jandarmanın adli sicil safahatı nedeniyle il merkezinde istihdam edildiğinin bildirildiğini, mevzuata göre adli sicil safahatı bulunan personelin komutanlık emrine veya aynı yerin askerlik şubesine atanmasının gerektiğini, ancak istihdam çizelgesinde komutanlık emrine yapılan hiçbir atama olmadığını, 2013 yılında Eskişehir’e atanan ve adli sicil safahatı kabarık olan UzmJ.Çvş. C.B. kastediliyorsa, onun da Cezaevine atandığını ve bu atamanın mevzuata aykırı olduğunu, bu konunun idarece açıklanmasının gerektiğini, idarenin cevabında eğitim öğretim kurumlarının il merkezinde toplandığı ve ilçelerde Anadolu lisesi bulunmadığı belirtilmekte ise de bunun gerçeği yansıtmadığını, davacının mazeretleri uyarınca il merkezine atanmasının gerektiğini, bu yapılamıyorsa merkeze yakın yerlere atanmasının gerektiğini, oysa UzmJ.Çvş. M.O.nun eş durumu ve eğitim mazereti olmadığı halde il merkezine 40 km. uzaktaki Seyitgazi İlçe J.K.lığı karargahına, UzmJ.Çvş. C.E.nin de mazereti olmadığı halde il merkezine 52 km. uzaktaki Mihalgazi İlçe J.K.lığı karargahına atandıklarını, davacının Eskişehir’e gidip gelmesinin mümkün olmadığını, eşinin de gidip gelemeyeceğini, bu nedenle iki ayrı ev kiralamak durumunda kaldığını, maddi ve manevi yönden yıprandıklarını beyanla, atama talebinin reddi işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; 2002 neşetli uzman jandarma çavuş olan ve daha önce Ankara garnizonunda görevli iken, 2012 yılı genel atamalarıyla Sıralı Hizmet Garnizon (SHG) görevi sırasının gelmesi nedeniyle Van garnizonunda konuşlu Van J.Özel Hrk.Tb.K.lığı emrine atanan davacının buradaki görev süresini doldurması nedeniyle 2013 yılı genel atamalarıyla ve atama isteğine uygun şekilde Eskişehir İl J.K.lığı emrine atandığı, atamayı müteakip 15.05.2013 tarihinde verdiği dilekçede; “eşinin Eskişehir Anadolu Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Zihinsel Engelliler Öğretmenliği Yüksek Lisans öğrencisi olduğunu” belirterek, il içi atamalarında bu hususun gözönünde bulundurulmasını talep ettiği, ancak Eskişehir tl J.K.lığının 14.06.2013 tarihli mesaj emriyle bildirilen il içi atama işlemiyle, Eskişehir İl J.K.lığı Seyitgazi İlçe J.K.lığı Kırka J.Krk.K.lığı 2’nci Asyş.Tim.K.Yrd. kadrosuna atandığı, bu atama işleminin iptali amacıyla dava açma yoluna gitmeyen davacının 18.06.2013 tarihinde komutanlık önüne yazdığı dilekçe ile idari müracaatta bulunarak; “eşinin MEB bünyesinde öğretmen olduğunu ve aynı zamanda Anadolu Üniversitesinde yüksek lisans yaptığını, zaten bu nedenle 2013 yılı genel atamalarıyla Eskişehir’e atandığını, il içi atama tercihlerini de bu durumu gözeterek yaptığını, ancak tercih dışı olarak Seyitgazi İlçesine atandığını, atandığı karakolun Eskişehir’e 70 km. uzakta olduğunu, son bir yıldır aile götürülmez garnizonda çalıştığı da dikkate alınarak, eşinin öğrenimine devam edebileceği, aile bütünlüğünün bozulmayacağı, uygun bir kadroya atamasının yeniden değerlendirilmesini” talep ettiği, ancak Eskişehir İl J.K.lığının 15.07.2013 tarihli cevabi yazısı ile il içi atama talebi reddedilince, anılan olumsuz idari işlemin iptali amacıyla işbu davayı açtığı anlaşılmaktadır.

Bakılmakta olan davanın konusu; davacının “Eskişehir İl J.KJığı Seyitgazi İlçe J.K.lığı Kırka J.Krk.K.lığı 2’nci Asyş.Tim.K.Yrd. kadrosuna atanması” işlemi değil, “il içinde yeniden atanma talebinin reddine ilişkin 15.07.2013 tarihli olumsuz idari işlem” olduğundan, inceleme bu doğrultuda yapılmış ve davacı vekilinin, 14.06.2013 tarihli il içi ilk istihdam atamasının hukuka aykırılığını savunan ve dolayısıyla dava konusu olumsuz idari işlem açısından etkisi bulunmayan iddiaları değerlendirme dışı tutulmuştur.

2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununun 14’üncü maddesinin son fıkrası “...nokta ataması yapılmayıp İl Jandarma Komutanlıkları emrine atanan astsubay ve uzman jandarmalardan emniyet ve asayiş görevi alacak olanların istihdam yerleri ve il içi yer değiştirmeleri, İl Jandarma Komutanının teklifi üzerine Valinin onayı ile belirlenir.” hükmünü içermektedir. Bu hüküm Jandarma Genel Komutanlığında görevli astsubay ve uzman jandarmaların il içi atamaya tabi tutulmalarının hukuki dayanağını oluşturmaktadır.

Keza 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanununun “Atamalar” başlıklı 19’ncu maddesinde de, İllerde görev yapmak üzere atanacak uzman jandarmaların iller emrine, diğerlerinin doğrudan görev yapacakları birlikleri emrine atanacakları, iller emrine atananların görev yerlerinin il jandarma alay komutanının teklifi ve valinin onayı ile belirleneceği, atamalarla ilgili diğer hususların ise yönetmelikte gösterileceği belirtilmektedir.

Kanunun 19 uncu maddesi uyarınca çıkartılmış bulunan Uzman Jandarma Atama ve Sicil Yönetmeliğinin 8 inci maddesinde ise, uzman jandarmaların atamalarının hizmetin aksatılmadan yürütülmesi esasına ve hizmet ihtiyacı prensibine uygun şekilde ve garnizonlar arasında sıra ile yapılacağı, keza atamalar sırasında meslek programları, meslek içi eğitim esasları, kadro ihtiyacı, kendisinin, eşinin ve bakmakla yükümlü olduğu çocuklarının hayati önemi haiz sağlık durumları, terfi durumu, sınıf, branş ve ihtisasları, atanmak istekleri ve idari, asayiş ve zaruri sebeplerin gözetileceği belirtilmektedir.

Yönetmeliğin 11’inci maddesine göre, personelin atamaya tabi tutulabilmesi için bir garnizonda, garnizon hizmet süresi kadar görev yapması esastır. Ancak; lağv, tensik, kadro veya konuş değişiklikleri, sağlık durumu, eş veya bakmakla yükümlü olduğu çocuklarının ölümü sebebiyle personelin atama istemesi, sıralı hizmet garnizon görevi ihtiyacı, 3 üncü derece garnizonlara atama ihtiyacı, sicil nedeniyle yeniden değerlendirmeye tabi tutulma, statü değişikliği ve idari, asayiş ve zaruri nedenlerle garnizon hizmet süresini tamamlamadan atamaya tabi tutulmak mümkündür. Yine aynı yönetmelik maddesine göre; personelin kendisinin, eşinin ve bakmakla yükümlü olduğu çocuklarının hayati önemi haiz atamaya esas sağlık durumu, istifa, emeklilik veya ölümden dolayı kadroların boşalması, sicil nedeniyle yeniden değerlendirmeye tabi tutulma, sıralı sicil üstlerince görevde verimli olunamadığının saptanması, gördüğü kurs veya öğrenimle ilgili olan boş kadrolara atanma, eş veya bakmakla yükümlü olduğu çocuklarının ölümü, görev ihtiyaçları, konuş, kuruluş ve kadro değişiklikleri, statü değişikliği ve diğer idari, asayiş ve zaruri sebeplerle garnizon hizmet süresine ve genel atama dönemine bağlı kalınmaksızın atama yapılabilmektedir.

Yönetmeliğin 28’inci maddesindeki düzenlemeye göre de; eleri Devlet kuruluşlarında görevli uzman jandarmaların atanmalarında eşlerinin memuriyet görevinin göz önünde tutulması gerekmekte, talep ettikleri garnizonlara atanmaları muvazene, kadro ve ihtiyaç durumu ile safahatı ve sıralı hizmet garnizonu hizmet sırası dikkate alınarak Yönergede belirlenen esaslar dahilinde öncelikle yapılabilmektedir. Keza aynı düzenlemeye göre, eşleri, kendi mesleklerinin devamı niteliğinde olan, asgari 2 yıl ve daha fazla süreli uzmanlık, lisans üstü eğitim veya öğretim ile doktoraya başlayan personelin atanma isteklerinin de değerlendirilmesi gerekmektedir.

Subay ve Astsubay Atama Yönetmeliği ile Uzman Jandarma Atama ve Sicil Yönetmeliğine dayanılarak hazırlanan JGY:52-12 Jandarma Genel Komutanlığı Atama Yönergesinin Dördüncü Bölüm l/e maddesinin (1) numaralı alt bendinde de, birlik emrine atanan personelin birlik içerisindeki istihdam yerlerinin, hizmet ihtiyaçlarına göre, daha önceki hizmet safahatı, kurs durumu, ihtisası, eş ve çocuklarının sağlık, iş ve öğrenim durumu dikkate alınarak belirleneceği, genel atama sonrası personelin ilk istihdam edildiği garnizon hizmet süresini tamamlaması esas olmakla birlikte, hizmet ihtiyaçları ve zorunlu nedenlerle birinci kez birlik içinde yapılması gereken atamaların, garnizon değişikliği ve yolluk ödemesi gerektirse bile teklifte bulunulmadan gerçekleştirilebileceği, ancak zorunlu nedenlerle ikinci ve müteakip görev yeri değişiklikleri için J.Gn.K.lığının uygun görüşünün alınmasının gerektiği hükme bağlanmıştır.

Mevzuatta yer alan bu düzenlemelerden anlaşıldığı üzere, TSK personelinin atamalarında gözetilecek temel esas, “hizmetin aksatılmadan yürütülmesi”dir. Yüklendiği kamu hizmetini sunma görevini istihdam ettiği personel vasıtasıyla yerine getiren idarenin, hizmetin aksamaması için personelini atamaya tabi tutması, hizmet ihtiyacı görülen veya herhangi bir nedenle boşalan kadrolara personel kaydırması, hizmeti aksatacak atama taleplerini yerine getirmemesi zaten kaçınılmazdır.

Ayrıca, eşleri kamu görevlisi olan personelin eş durumuna bağlı atama isteklerinin gözönünde tutulması, keza eşleri uzmanlık, lisans üstü eğitim veya öğretim ile doktoraya başlayan personelin bu sebebe bağlı atama isteklerinin de değerlendirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, mevzuata göre eşleri kamu görevlisi olan veya yüksek lisans öğrenimine başlayan personelin atama taleplerinin her hal ve şartta zorunlu olarak karşılanacağı şeklinde bir düzenleme bulunmamakta, konu idarenin takdirine bırakılmaktadır. Ancak, atamalar konusunda idarenin sınırsız bir takdir yetkisi de yoktur. Atamalarda mevzuatın çizdiği sınırlar içinde kalınması, mevzuatın öngördüğü kısıtlama ve kurallara uyulması gerekmektedir.

Bu açıklamalar ışığında dava konusu işlem incelendiğinde; 2013 yılı genel atamalarıyla Eskişehir İl J.K.lığı emrine atanan ve il içi ilk istihdam atamaları ile Seyitgazi İlçe J.K.lığı Kırka J.Krk.K.lığı 2’nci Asyş.Tim.K.Yrd. kadrosuna atanan davacının, bu atama işlemini dava etmediği, atamaları müteakip gerçekleştirdiği idari müracaat ile, eşinin iş ve öğrenim durumunun gözetilerek il içinde yeniden atandırılmayı talep ettiği, oysa J.G.Y. 52-12 J.Gn.K.lığı Atama Yönergesine göre Kırka J.Krk.K.lığında 3 yıl görev yapmasının gerektiği, davacının eşinin iş ve öğrenim durumları, ilk atamalar sırasında gözününde bulundurulması/değerlendirilmesi gereken atama kriterlerinden olmakla birlikte, Uzman Jandarma Atama ve Sicil Yönetmeliğinin garnizon hizmet süresini doldurmadan atandırılmaya cevaz veren 11 ’inci maddesi kapsamında bir atama gerekçesi sayılamayacağı, diğer taraftan, davacının atama talebinin kabulü halinde, ortaya çıkacak hizmet ihtiyacını gidermek üzere yerine başka bir personelin atandırılması gereceğinden, en az bir veya daha fazla sayıda personelin de yerinin değiştirilmesi şeklinde zincirleme bir sonuç doğacağı, dolayısıyla davalı idarenin, ancak genel atama döneminde gözetilebilecek bir atama nedeni olan “eşin iş ve öğrenim durumu” kriterine istinaden, davacının genel atama dönemi dışında ve henüz garnizon hizmet süresini doldurmadan yaptığı atama talebini reddetmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.

İdarenin davaya konu 15.07.2013 tarihli red cevabında da, davacının atama talebinin bir sonraki atama döneminde yeniden değerlendirileceğinin bildirildiği görülmüştür.

Diğer taraftan davacının öğretmen olan eşinin Kırka beldesindeki okullarda boş ve uygun kadro bulunmaması nedeniyle Eskişehir merkezinde bir okula atandığı ifade edilmekte ise de, Seyitgazi ilçe merkezindeki okullara atama durumundan hiç bahsedilmediği anlaşılmaktadır. Bu halde, davacının eşinin Seyitgazi ilçe merkezi yerine Eskişehir il merkezini kendisinin tercih ettiği sonucu çıkmaktadır.

Yine dava dilekçesine eklenen 10.01.2013 tarihli öğrenci belgesine göre, davacının eşinin yüksek lisans öğrenimine ilk defa 13.09.2005 tarihinde başladığı, ancak kaydının silindiği, bilahare 6353 sayılı Kanundan istifade ederek 04.09.2012 tarihinde yeniden okula kayıt yaptırdığı ve öğrenimin ne zaman biteceğinin de belirsizliğini koruduğu, davacının beyanlarına göre kayıt tarihi itibariyle Ankara’da öğretmen olarak görev yaptığı, aynı tarihlerde davacının da Van’da görevli olduğu ve Eskişehir’e atanıp atanmayacağı henüz belli olmadığı halde yüksek lisans öğrenim kaydını yenilediği, Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinin 10’uncu maddesinde 06.02.2013 tarihinde yapılan değişikliğe göre, herhangi bir süre sınırlaması olmadan (katkı payını/öğrenim ücretini yatırdığı veya disiplin yoluyla okuldan uzaklaştırılmadığı sürece) öğrenimin ömür boyu sürebileceği, bu halde davacının eşinin yüksek öğrenimine dayalı atama mazeretinin, davacının atanmasına düşük bir oranda etki edebileceği anlaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın REDDİNE,

25 Mart 2014 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy