AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2012/ 526
Karar No: 2012 / 1277
Karar Tarihi: 27.11.2012

(2709 S. K. m. 125) (1602 S. K. m. 21) (Astsubay Sicil Yönetmeliği m. 5, 15)

Davacı 3 Şubat 2012 tarihinde Kocaeli 1'inci İdare Mahkemesi kaydına, 9 Şubat 2012 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kaydına geçen dava dilekçesinde özetle; 13 Eylül 2010-4 Mart 2011 tarihleri arasında 65'inci Dönem Fransızca Temel Kursuna katıldığını, Astsubay Sicil Yönetmeliğine göre 2011 yılı sicil döneminde sicil amirleri ile sicil kanaati oluşacak süre kadar çalışmadığını, 2011 yılı kıdem sırasında 400 personel arasında 95'inci sıradan 178'inci sıraya düştüğünü belirterek 2011 yılma ait sicil işlemlerinin iptalini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyası, davacıya ait kuvvet komutanlığı ve kıt'a özlük dosyaları ile sicil belgelerinin incelenmesi neticesinde; 30 Ağustos 1999 tarihinde astsubay çavuş nasbedilen davacı hakkında 2000 yılından itibaren sicil düzenlenmeye başlanıldığı, genel sicil eğilimi mükemmele yakın çok iyi seviyede olan davacının 30 (Otuz)'dan fazla takdir yazısı ve şerit rozetle taltif edildiği,

18 Şubat 2003 tarihinde 4 gün göz hapsi; 22 Aralık 2002 tarihinde ikaz; 5 Aralık 2002 tarihinde uyarı 16 Ekim 2002 tarihinde ikaz; 16 Nisan 2002 tarihinde uyarı ve 14 Ekim 1999 tarihinde Tevbih disiplin cezalarıyla cezalandırıldığı anlaşılmaktadır.

Astsubay Sicil Yönetmeliğinin Sicil üstlerinin görev ve sorumluluğu başlıklı 5'inci maddesinde; Sicil üstleri emri altındakiler hakkında sicil düzenlerken; üstlük ve komutanlığın en önemli özelliği olan özel yetkilerinden birini kullanır. Sicil üstleri bu görevin önemini göz önünde tutarak, emri altındakiler hakkında sicil düzenlerken sicil belgelerindeki niteliklere tam bir tarafsızlık, adalet ve vicdani kanaatle not takdir etmelidir... denilmektedir.

Bilindiği üzere; askerlik müessesesinde her türlü yükselme, taltif, yurtiçi ve yurtdışı kurs, öğrenim ve görevlendirmelerde personelin sicilleri büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle sicil üstleri üstlük ve komutanlığın en önemli özel yetkilerinden olan sicil verme yetkisini kullanırken mutlaka objektif olmak durumundadırlar. Ayrıca her ne kadar sicil işlemlerinin idarenin diğer işlemlerine göre takdir yetkisinin daha yoğun olarak kullanıldığı işlemler grubunda olması ve T.C.Anayasa'sının 125/4 ve 1602 sayılı Kanunun 21/2'nci maddelerinde belirtildiği üzere, takdir yetkisini ortadan kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği göz önünde tutulsa da, takdir yetkisinin keyfi olarak ve objektiflikten uzaklaşılarak kullanılmasının onu hukuka aykırı hale getireceği şüphesizdir.

Sicil işlemlerindeki hukuka aykırılığın kendisini gösterdiği durum ise; uzun yıllar boyunca belirgin bir çoğunlukta çok yüksek sicil notları ve olumlu kanaatler ile takdir edilen personelin, genel gidişata ve uygulamaya istisna teşkil edecek biçimde ve göze çarpacak nitelikte, ayrıca birden bire düşüşü açıklayan makul nedenler öne sürülmeksizin düşük sicil notları ile takdir edilmesi ve hakkında olumsuz kanaatlerin belirtilmiş olmasıdır.

Davacı tarafından, 2011 yılı sicil üstleriyle sicil kanaati oluşturacak süre kadar görev yapmadığı ileri sürülmüştür. Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 15'inci maddesinde sicil düzenleyebilmek için gerekli asgari süre (üç ay) düzenleme altına alınmıştır. Davacının 2011 yılı sicil döneminde 13 Eylül 2010- 4 Mart 2011 tarihler arasında Fransızca Temel Kursunda bulunduğu, ancak 30 Ağustos 2010 tarihinden başlayan 2011 yılı sicil döneminde, kursa başlayana kadar 13 (On Üç) gün, kurs bitiminden sonra 2 Mayıs 2011 tarihine kadar toplam 59 (Elli Dokuz) gün sicil üstleriyle çalıştığı ayrıca sicil yönetmeliği 15'inci maddesi kapsamında kursta geçen sürenin 1 (Bir) ayının da sayılması durumunda, davacının 2011 yılı sicil üstleriyle üç aydan fazla süreyle beraber görev yaptığı ve 2011 yılı sicil işlemlerinde yetki unsuru açısından hukuka aykırı bir yön bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Yetki unsuru açısından hukuka aykırılık bulunmayan 2011 yılı sicil işlemlerinde takdir yetkisinin objektif olarak kullanılıp kullanılmadığının da incelenmesi gerekmektedir.

Yukarıdaki açıklamalar ışığında 2011 yılı sicil döneminde davacı hakkında 1'inci sicil üstü tarafından mükemmel seviyede, 2'nci sicil üstü tarafından mükemmele yakın çok iyi seviyede sicil notu takdir edildiği, her iki sicil üstü tarafından da olumsuz işaretleme yapılmadığı anlaşılmakla, anılan sicil notlarının davacının genel sicil eğiliminde ani ve açık bir düşüşe neden olmadığı, objektif sınırlar içinde takdir edildiği dolayısıyla 2011 yılı 1 ve 2'nci sicil üstü sicil işlemlerinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın REDDİNE, 27 KASIM 2012 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy