Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Daire 2012/298 Esas 2012/1286 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2012/ 298
Karar No: 2012 / 1286
Karar Tarihi: 27.11.2012

(3269 S. K. m. 12) (1602 S. K. m. 21)

Davacı vekili, 29.02.2012 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kayda geçen dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; müvekkilinin 2010 yılında uzman erbaş olarak TSK'da göreve başladığını ve büyük bir özveri ve titizlikle görev yaptığını, ancak 31.01.2012 tarihli emirle son bir yıl içinde toplam 30 günden fazla hürriyeti bağlayıcı disiplin cezası aldığı gerekçesiyle ilişiğinin kesildiğini, oysa görev yaptığı 1,5 yıllık süre içinde TSK'nın disiplini vahim derecede bozacak bir faaliyet içinde olmadığını, sicillerinin iyi düzeyde olduğunu, buna karşın tamamen hissi tutum ve davranışların kurbanı olarak, kısa süre zarfında verilen disiplin cezalarıyla ilişiğinin kesildiğini, oysa bu cezaların yok hükmünde olduklarını, davacının hiçbir olumsuz tutum ve davranışı olmamasına rağmen son bir ay içinde kasıtlı şekilde verilen cezalarla TSK'dan çıkarıldığını, öyle ki 21 gün süreli oda hapsi cezasının, davacının kanuni izinli olarak ailesinin yanına gitmesine rağmen, garnizonu izinsiz terk ettiği gerekçesiyle verildiğini, keza 7 günlük oda hapsi cezasına konu fiille de davacının ilgisinin bulunmadığını, yanlış anlaşılmalar nedeniyle konunun üst makamlara intikali üzerine bu cezayı aldığını, verilen cezaların infaz dahi edilmediğini beyanla, dava konusu işlemin iptaline ve öncelikle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacı vekilinin yürütmenin durdurulmasına yönelik talebi AYİM 1'inci Dairesinin 13 Mart 2012 gün ve Gensek Nu: 2012/803, Esas Nu:2012/298 sayılı kararıyla reddedilmiştir.

Dava ve özlük dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde: 23.06.2010 tarihinde imzaladığı 2 yıl 6 ay 9 günlük sözleşmeye istinaden uzman erbaş statüsünde Türk Silahlı Kuvvetlerine katılan davacının son görev yeri olan 3'üncü Komd.Tug.4'üncü Komd.Tb.1'inci Komd.Bl.K.lığı (Siirt) emrindeki görevi sırasında, iki disiplin amirinden disiplin cezası aldığı tarihten geriye doğru son bir yıl içinde toplam 30 günden fazla hürriyeti bağlayıcı disiplin cezası aldığı gerekçesiyle, 3'üncü Komando Tugay Komutanı tarafından 31.01.2012 tarihinde sözleşmesi feshedilmek suretiyle terhis edilmesi üzerine süresi içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

3269 Sayılı Uzman Erbaş Kanununun 12'nci maddesi (d) bendinde Disiplin mahkemeleri veya en az iki disiplin amirinden disiplin cezası aldığı tarihten geriye doğru son bir yıl içerisinde toplam otuz günden fazla hürriyeti bağlayıcı disiplin cezası alanların sözleşmeleri feshedilmek suretiyle Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiklerinin kesileceği hüküm altına alınmıştır.

Dava konusu uyuşmazlık; davacının 3269 Sayılı Uzman Erbaş Kanununun 12/d maddesi kapsamında otuz günden fazla disiplin cezası alması noktasında odaklanmaktadır.

Görüldüğü üzere mevzuat, uzman erbaşların en az iki disiplin amirinden disiplin cezası aldığı tarihten geriye doğru son bir yıl içerisinde toplam otuz günden daha fazla hürriyeti bağlayıcı disiplin cezası almaları halinde sözleşmelerinin feshedileceğini düzenlemiş olup, davacının da bu gerekçeyle ve bağlı yetki uyarınca sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmaktadır.

Davacının sözleşmesinin feshine neden olan disiplin işlemleri en son tarihli olandan itibaren geriye doğru incelendiğinde;

- 08.11.2011 tarihinde garnizonu izinsiz olarak terk ettiğinin anlaşılması üzerine alınan savunması yeterli görülmediğinden, disiplin amiri (Tugay Komutanı) tarafından 20.12.2011 tarihinde 21 gün oda hapsi disiplin cezasıyla cezalandırıldığı,

- 09.11.2011 tarihinde saat 03.30 civarında Batman'da ikamet ettiğini söyleyen bir bayan tarafından, Tugay Harekat Merkezine hakkında telefonla birkaç kez şikayette bulunulması üzerine alınan savunması yeterli görülmediğinden, disiplin amiri (Tabur Komutanı) tarafından 23.11.2011 tarihinde 7 gün oda hapsi disiplin cezasıyla cezalandırıldığı,

- 04.04.2011 tarihinde saat 08.00'da yapılan sabah yoklamasına katılması gerekirken katılmadığı gerekçesiyle alınan savunması uygun görülmeyerek, disiplin amiri (Bölük Komutanı) tarafından 06.04.2011 tarihinde 5 gün göz hapsi disiplin cezasıyla cezalandırıldığı, cezanın 07.04.2011 tarihinde kendisine tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.

Davalı idarenin 3269 Sayılı Kanunun 12'nci maddesinin (d) bendinden kaynaklanan bir bağlı yetki içinde bulunduğu açıktır. Bağlı yetki, kanuni düzenlemelerin belirli sebeplerin ortaya çıkması durumunda, belirli bir karar alınmasını öngördüğü durumları yansıtmaktadır. Bağlı yetkide, Kanun idareye bir işlem yapma yetkisi vermiş ve bu yetkiyi sebep ve konu unsuru açısından sınırlandırmıştır. İdarenin bağlı yetki içinde tesis ettiği işlemlerde sebep ve konu unsuru açısından takdir yetkisi söz konusu değildir. İdare bağlı yetki durumunda Kanunun öngördüğü sebebi tespit ettiğinde yine Kanunun öngördüğü işlemi yapmak zorundadır. Sebep ve konu unsurunun kanunla önceden belirtilmesi durumunu yansıtan bağlı yetkide amaç unsuru açısından kamu yararı amacının korunduğu tartışmasız kabul edilmek gerekir. Bu kabul, sebep ve konu unsurunu kanunla belirleyen kanun koyucunun kamu yararı amacı dışında işlem tesis edilmesine izin vermeyeceği/ veremeyeceği karinesinden kaynaklanmaktadır. Nitekim idari işlemin finalist özelliği de tartışmasız olarak bunu zorunlu kılmaktadır.

1602 Sayılı AYİM Kanununun 21/son maddesinde disiplin amirleri tarafından verilen cezaların yargı denetimi dışında olduğu belirtilmiştir.

Davacı hakkında tesisi edilen sözleşme feshi işlemi 3269 Sayılı Uzman Erbaş Kanunun 12 nci maddesi kapsamında davalı idareyi bağlı yetki içine sokmaktadır. Anılan Kanun hükmünde disiplin cezaları aldığı tarihten geriye doğru son bir yıl içerisinde toplam otuz günden fazla hürriyeti bağlayıcı disiplin cezası almak sebebine bağlı olarak sözleşmenin feshedileceği (konu unsuru açısından) belirtilmiştir. Dava konusu işlemin sebebi disiplin cezalarına (sebep işlem) dayanmakta olup, disiplin cezalarının da 1602 Sayılı Kanunun 21/son maddesi kapsamında yargı denetimi dışında kaldığı açıktır.

Davacı hakkında farklı ve yetkili disiplin amirleri tarafından bir yıllık süre içinde otuz günden fazla hürriyeti bağlayıcı disiplin cezası verildiği ve davalı idarenin bağlı yetki içinde sözleşme feshi işlemi tesis ettiği anlaşılmakla anılan işlemde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Diğer yandan, davacı vekili tarafından disiplin cezalarının yok hükmünde olduğu ileri sürülmüş ise de söz konusu disiplin cezalarının yok hükmünde olmasını gerektirecek herhangi bir hukuki gerekçenin bulunmadığı değerlendirilmiştir.

Açıklanan nedenlerle;

Hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın REDDİNE,

27 Kasım 2012 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy