Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Daire 2012/1193 Esas 2013/162 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2012/ 1193
Karar No: 2013 / 162
Karar Tarihi: 05.02.2013

(2709 S. K. m. 125) (1602 S. K. m. 71) (659 S. KHK m. 14)

Davacı, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanlığına havale edilmek üzere 09.08.2012 tarihinde İzmir İdare Mahkemesinde kayda geçirdiği dava dilekçesinde özetle: 2007 yılında ilk görev yeri olan Gelibolu garnizonuna atandığını; 2010 yılı atamalarından hemen önce evlendiğini; 2010 atama döneminde sıralı hizmet garnizonuna atanma sırası geldiğinden evlilik durumunu gözeterek aile götürülebilecek 13 garnizonu tercih ettiğini, bunlardan son tercihi olan (Hakkari) 3’üncü Tak. P. Tüm. Kh. Tk. K.lığı görevine atandığım, ancak göreve başladığı tarihte bu birliğinin Taktik Komuta Yeri (TKY) olarak tüm mevcudu ile Yüksekova’da bulunmakta olduğunu, kendisinin de 2 yıl boyunca Yüksekova’da görev yaptığını; 2012 atamalarında Kandıra garnizonuna atandığından 23.07.2012 tarihinde ilişiğini keserek ayrıldığını; Yüksekova garnizonunun’nın aile götürülemez garnizon statüsünde olması nedeniyle yeni evlendiği eşi ile ayrı kalmak zorunda kaldıklarını; ileriye dönük planlarım 2 yıl ertelediklerini, keza bu garnizonun görev yönünden yıpratıcı ve imkanlar yönünden de geri olduğunu; tüm bu nedenlerle psikolojik sorunlar yaşadığını ve iki kez 10’ar günlü istirahat ve ilaç tedavisi verildiğini belirterek atandığı garnizondan başka bir garnizonda görev yaptırılması nedeniyle çektiği manevi sıkıntıya karşılık olmak üzere 20.000 TL. manevi tazminatın faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden: 2010 yılı genel atamalarında sıralı hizmet garnizonu sırası geldiği için atama planına alınan davacının, tercihleri arasında 13’üncü sırada yer alan ve Esas Komuta Yeri (EKY) Hakkari garnizonunda bulunan 3’üncü Tak. P. Tüm. Kh. Tk. K.lığı görevine atandığı ancak birliğin (TKY olarak) Yükseova garnizonunda onuşlu olması nedeniyle kadro görevini Yüksekova’da ifa eden davacının, 2012 atamalarında Kandıra garnizonuna atanması üzerine 23.07.2012 tarihinde Yüksekova’dan ilişiğini kestiği ve bilahare işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.

Anayasanın 125’inci maddesine göre idare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlüdür. İdarenin, hizmet kusuru nedeniyle tazminle yükümlü tutulabilmesi için her şeyden önce idarenin bir kusurunun bulunması gerekmektedir. İdarenin işlemden kaynaklanan hizmet kusurundan söz edebilmek için ise, kural olarak ilgili idari işlemin hukuka aykırı olması gerekmektedir.

Davacının manevi zarara yol açtığını ileri sürdüğü “atandığı garnizondan başka bir garnizonda görev yaptırılması ” işleminde herhangi bir hukuka aykırılık bulunup bulunmadığı yönünden yapılan değerlendirmede: Davacının 2010 yılı genel atamaları ile atanmış olduğu 3’üncü Tak. P. Tüm. K.lığının, KKK.lığının 29.06.2006 tarihli emriyle kurulduğu, EKY’nin Hakkari’de konuşlu olduğu, bu nedenle atama emirlerinde garnizon olarak Hakkari garnizonun gösterildiği, bu bağlamda atama emrinde davacının atandığı garnizon olarak da Hakkari garnizonunun gösterildiği; ne var ki, iç güvenlik harekatının gerekleri nedeniyle TKY’nin (kurulduğu günden beri) Yüksekova’da konuşlanmış olduğu, o günden bu güne hizmet gerektirdiği için konuş yerinin değiştirilmediği fakat bu durumun konuş yerinin geçicilik vasfını değiştirmeyeceği, dolayısıyla Yüksekova’da konuşlu bir kadroya atanan personelin iç güvenlik görevini Atama mevzuatında düzenlenmiş olan GDHG kapsamında Yüksekova’da ifa ettiği, davacının da tüm görev süresini bu kapsamda Yüksekova garnizonunda geçirmiş olmasının işlemin bu niteliğini değiştirmeyeceği, bu itibarla esasen bu yönüyle davacının durumunun ‘atanılan garnizondan başka bir garnizonda çalıştırılma’ olarak da ifade edilemeyeceği, zira davacının GDHG kapsamında Yüksekova’da görev yaptığı, tüm bu veriler karşısında davacının Yüksekova garnizonunda GDHG kapsamında 2 yıl süre ile görev yapmasının hukuka aykırı bir yönünün dolayısıyla idarenin hizmet kusurunun bulunmadığı, kamu külfetleri karşısında denklik, risk, hakkaniyet ilkelerinin ihlal edilmediği gibi zarar genel nitelikte olduğundan kusursuz sorumluk halinin de bulunmadığı, bu itibarla manevi tazminatın koşullarının bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

1. Hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın REDDİNE,

2. 1602 Sayılı Kanunun 71’inci maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,

3. 659 sayılı KHK’nin (R.G. 02.11.2011/28103) 14’üncü maddesinin 1’inci fıkrası ve duruşmasız olarak yürütülen yargılama sonunda verilen hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, 1.320 TL. (Bin Üç Yüz Yirmi Türk Lirası) avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye VERİLMESİNE,

4. Gizlilik dereceli belgelerin iadesine,

05 Şubat 2013 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy