AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2012/ 1109
Karar No: 2012 / 883
Karar Tarihi: 18.10.2012

(1602 S. K. m. 45) (6100 S. K. m. 114, 303) (ANY. MAH. 03.06.2010 T. 2009/33 E. 2010/78 K.)

Davacı, 27.06.2012 tarihinde İzmir Nöbetçi İdare Mahkemesi kaydına ve bu kanalla 02.07.2012 tarihinde AYİM kaydına geçen yenileme dava dilekçesi ile özetle; 28.11.1995 tarihinde disiplinsizlik nedeniyle resen TSK'den ilişiğinin kesildiğini, Anayasa Mahkemesinin 2009/33 esas, 2010/78 karar sayılı kararına dayanılarak hakkında tesis edilen ayırma işleminin iptal edilmesi gerektiğini, dava konusu ayırma işleminin dayanağı olan disiplin, sicil ve kanaatlerin yargı denetimi kapsamı dışında olması sebebiyle resen emeklilik işleminin uygulanamayacağını öne sürerek tesis edilen resen emeklilik işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Dava dosyası, ilk inceleme sonucunda AYİM Genel Sekreterliğinin 11.09.2012 tarihli yazısı ile 1602 sayılı Kanunun 45'inci maddesi uyarınca bir karar verilmek üzere Dairemize gönderilmiştir.

Dava dilekçesi ve ekleri ile Mahkememiz arşivinden getirtilen davacı ile ilgili 1996/46 Gensek. sayılı dava dosyasına ilişkin karar incelendiğinde; davacının Lv.Kd.Ütğm.(1987-İs-55) sınıf ve rütbesiyle TSK. bünyesinde görev yapmakta iken disiplinsizlik ve ahlaki durum sebebiyle hakkında düzenlenen Silahlı Kuvvetlerde Kalması Uygun Değildir sicil belgesine istinaden Milli Savunma Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı tarafından imzalanıp onaylanan yargı denetimine açık 31.10.1995 tarih ve 52 sayılı üçlü kararname uyarınca TSK'den ilişiğinin kesildiği, müteakiben bahse konu ayırma işleminin iptali istemiyle Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılan dava sonucunda AYİM l'inci Dairesinin 12.11.1996 tarih ve 1996/46-78-971 Gensek-Esas- Karar sayılı kararı ile tesis edilen resen emekliye ayırma işleminin hukuka ve kanunlara uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olduğu; bilahare davacının söz konusu ayırma işleminin iptali istemiyle AYİM' de tekrar işbu davayı açmış olduğu anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere; bir davanın, kesinleşmiş bir yargısal kararla sonuçlanmasını müteakip, yargı organları önüne yeniden getirilmesine kesin hüküm engeldir. Kesin hükümle sonuçlanmış böyle bir dava yargı organı önüne getirildiğinde dava şartı yokluğu nedeniyle, esası görüşülmeden usulden mahkemece reddedilecektir. Bu kapsamda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114'üncü maddesi; (1) Dava şartları şunlardır: ...........i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması., hükmünü, 114/2 maddesi de; (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. hükmünü içermektedir. 6100 sayılı Kanunun 303'üncü maddesinin 1'inci fıkrasının amir hükmü uyarınca da kesin hükmün mevcudiyetinin kabulü için; davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekmektedir.

Yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere davacının, hakkında tesis edilen re'sen emeklilik işleminin iptali istemiyle açtığı işbu dava ile AYİM 1'inci Dairesinin 12.11.1996 tarih ve 1996/46-78-971 Gensek-Esas- Karar sayılı kararıyla RED ile sonuçlanan davanın taraflarının, sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrasıyla ikinci davaya ait işbu davanın talep sonucunun(konusunun) aynı olduğu açıktır. Tarafları, sebepleri ve talep sonuçları aynı olan ve önceden AYİM 1'inci Dairesince kesin hükme bağlandığı anlaşılan işbu davanın yeninden ele alınıp yargılama yapılması mümkün bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

DAVANIN KESİN HÜKÜM NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,

18 EYLÜL 2012 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy