Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Daire 2011/710 Esas 2011/1654 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2011/ 710
Karar No: 2011 / 1654
Karar Tarihi: 25.10.2011

(2709 S. K. m. 125) (1602 S. K. m. 21) (Astsubay Sicil Yönetmeliği m. 5, 6, 7, 15)

Davacı, 03.03.2011 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kayıt altına alınan dava dilekçesinde ve savunmadan sonra sunduğu cevap dilekçesinde özetle; 22.08.2009 tarihinde Jandarma Astsubay Meslek Yüksek Okulundan mezun olduğunu ve 08.09.2008 tarihinde ilk görev yeri olan Antalya Akseki İlçesi Merkez J.Krk.K.lığı emrinde göreve başladığını, bu görevi sırasında 31.01.2009-22.05.2009 tarihleri arasında İzmir-Foça'da icra edilen komando kursuna tefrik edildiğini ve bu tarihler arasında görevi başında bulunamadığını, keza bunun öncesinde 20 gün yıllık izin kullandığını, 28 gün süreyle Antalya İl J.K.lığı emrine atanan kısa dönem yükümlülerin eğitimlerini vermek amacıyla Akseki Mürettep J.Komd.Tb.K.lığında geçici görevlendirme emriyle görev yaptığını, 10 gün süreyle Isparta Asker Hastanesinde Komando olur-olamaz raporu düzenlenmesi için bulunduğunu, dolayısıyla sicil üstleriyle yaklaşık 3 ay süreyle çalışabildiğini, buna rağmen kendisine verilen düşük sicil nedeniyle kıdem sıralamasında gerilere düştüğünü, oysa bu düşük sicili hak edecek herhangi bir disiplinsizlik göstermediğini, bu düşük sicillerin ileride geçmek istediği subaylık statüsüne geçişine engel olabileceğini, savunmada kendisine 22.02.2009 tarihinde ayrılış sicil notu verildiğinin belirtilmesine karşın o tarih itibariyle Foça'da kursta olduğunu ve sicil belgesinin görev performansına yönelik maddelerinin kendisine tebliğ edilmediğini, ayrıca Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 7'nci maddesine göre, bir astsubayın bir ikinci sicil üstlerinin astsubay olamayacaklarını, oysa kendisinin birinci sicil üstü olan Mrk.J.Krk.K.nın ve onun amiri olup kendisinin de ikinci sicil üstü konumundaki İlçe J.K.nının da astsubay olduklarını, bu açıdan da işlemin hukuka aykırı olduğunu beyanla, 2009 yılı sicil işlemlerinin iptalini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyası, özlük dosyaları ile sicil belge ve defterlerinin incelenmesi neticesinde; davacının 2009 yılından itibaren sicil almaya başladığı, dava konusu 2009 yılı sicil döneminde 1'inci sicil üstünce iyi seviyesinde normal yıllık sicil düzenlendiği, sicil belgesinin olumsuz kabul edilen alt kıstaslarına işaretleme yapılmadığı ve ilave kanaat belirtilmediği, 2'nci sicil üstünün birinci sicil üstü değerlendirmelerine katıldığı ve ilave kanaat belirtmediği, bu sicil döneminde dört adet takdirinin bulunduğu ve cezasının bulunmadığı; mesleki safahatı süresince 11 adet takdirinin ve iki adet cezasının bulunduğu görülmüştür.

Astsubay Sicil Yönetmeliğinin Sicil Üstlerinin Görev ve Sorumluluğu başlıklı 5'inci maddesinde Sicil üstleri emri altındakiler hakkında sicil düzenlerken; üstlük ve komutanlığın en önemli olan özel yetkilerinden birini kullanırlar. Sicil üstleri; bu görevin önemini göz önünde tutarak, sicil belgelerindeki nitelikleri tam bir tarafsızlık, adalet ve vicdani kanaatle değerlendirmekten sorumludurlar. Aksi durum, ehliyetli olmayanların layık olmadıkları rütbe ve makamlara yükselmelerini, dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin yetenekten yoksun kişilerin elinde görevini yapamaz duruma düşmesi sonucunu doğurur. Hissi ve aşırı merhamet duygusuyla verilecek sicillerin, hak eden başka personelin hakkını ihlal edeceği, daima göz önünde bulundurulur... denilmektedir.

Bilindiği üzere, askerlik müessesesinde her türlü yükselme, taltif, yurtiçi ve yurtdışı kurs, öğrenim ve görevlendirmelerde personelin sicilleri büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle sicil üstleri üstlük ve komutanlığın en önemli özel yetkilerinden olan sicil verme yetkisini kullanırken mutlaka objektif olmak durumundadırlar. Ayrıca her ne kadar sicil işlemlerinin idarenin diğer işlemlerine göre takdir yetkisinin daha yoğun olarak kullanıldığı işlemler grubunda olması ve T.C.Anayasasının 125/4 ve 1602 sayılı Kanunun 21/2'nci maddelerinde belirtildiği üzere, takdir yetkisini ortadan kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği göz önünde tutulsa da, burada denetlenemeyecek olan husus hukuka uygun kullanıldığı tespit edilen takdir yetkisi olup, bu yetkinin hukuka aykırı ve yanlış kullanıldığının anlaşılması halinde, idarenin sicil tanzimi konusundaki takdir yetkisi de denetlenebilecektir.

Sicil işlemlerindeki hukuka aykırılığın kendisini gösterdiği durum ise; uzun yıllar boyunca belirgin bir çoğunlukta çok yüksek sicil notları ve olumlu kanaatler ile takdir edilen personelin, genel gidişata ve uygulamaya istisna teşkil edecek biçimde ve göze çarpacak nitelikte, ayrıca birden bire düşüşü açıklayan makul nedenler öne sürülmeksizin düşük sicil notları ile takdir edilmesi ve hakkında olumsuz kanaatlerin belirtilmiş olmasıdır.

Ayrıca Astsubay Sicil Yönetmeliği incelendiğinde; Sicil yazmaya yetkili birinci sicil üstlerinin, kuruluş bağlantısına göre sicil düzenlenecek astsubayın amiri olup, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesindeki iç güvenlik birlikleri dışındaki diğer jandarma birliklerinde, en az tim, takım, bölük (batarya) komutanı ile eşidi görev yerlerinde bulunan amirler ile kıta komutanı olacağı (Md.6) ve ikinci sicil üstlerinin de, kuruluş bağlantısına göre birinci sicil üstünün bir üst görev yerinde bulunan komutan veya amirler olacağı, ancak astsubayların ikinci ve üçüncü sicil üstü olamayacakları (Md.7) anlaşılmaktadır.

Davacının 08.09.2008 tahinde başladığı görevinde sicil üstleriyle 3 aylık birlikte çalışma şartını tamamladıktan sonra 02.02.2009 tarihinde başlayacak olan Jandarma Astsubay Komando Temel Kursuna başlamak üzere 31.01.2009 tarihinde geçici olarak görevinden ayrıldığı, bu halde ayrılış tarihi itibariyle yetkili sicil üstlerince hakkında bir ayrılış sicil değerlendirmesi yapılmasının ve Yönetmeliğin 28'inci maddesine istinaden geri besleme işleminin gerçekleştirilmesinin gerektiği, ancak ayrılış sicil belgesinin davacının ayrılışından yaklaşık 20 gün sonra 22.02.2009 tarihinde düzenlendiği ve birinci sicil üstünce gerçekleştirilen geri besleme işlemine ilişkin hazırlanan tebliğ-tebellüğ belgesine de aynı tarihin yazıldığı, ancak 22.02.2009 tarihi itibariyle davacının kurs nedeniyle birliğinde olmadığı dikkate alındığında, bu tarihte tebligat yapılmış olmasının fiilin mümkün olmadığı, zaten davacının kendisine herhangi bir tebligat yapılmadığını beyan ettiği, gerçekten de davacının şahsi dosyasında bulunan imza örnekleriyle, 22.02.2009 tarihli tebliğ-tebellüğ belgesindeki imzanın gözle görünür şekilde farklı olduğu, dolayısıyla bu haliyle davacıya gerekli tebligatın yapıldığının söylenemeyeceği, keza gönderildiği J.Astsb.Komd.Tml.Kursu 3 aydan fazla süren davacı hakkında, Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 15'inci maddesi uyarınca Kurs için emrine verildiği birlik komutanlığı/kurum amirliğindeki yetkili sicil üstlerince de sicil belgesi tanzim edilmesi gerekirken bunun da yapılmadığı, bilahare davacı henüz asıl birliğine katılmadan Akseki İlçe J.K.lığındaki sıralı sicil üstlerinin 02.05.2009 tarihi itibariyle davacı hakkında normal yıllık sicil belgesi tanzim ettikleri, oysa bu tarih itibariyle henüz kursu sona ermeyen davacı hakkında sicil belgesi de tanzim edilemeyeceği, bu aksaklıklara rağmen tekemmül ettirilen 2009 yılı sicil işleminin yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olduğu tespit edilmiştir.

Yukarıda belirtilen ölçütler doğrultusunda dava konusu sicil işlemleri değerlendirildiğinde; 2009 yılı sicil dönemlerinde 1'inci ve 2'nci sicil üstlerince yapılan normal yıllık sicil değerlendirmelerinin (işaretlemelerin ve bunların nota tahvil edilmesi sonucunda ortaya çıkan sicil puanının) yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle,

Hukuka aykırı bulunan 2009 yılı üstü sicil işlemlerinin İPTALİNE,

25 EKİM 2011 tarihinde OYBİRLİĞİ karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy