Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Daire 2011/530 Esas 2011/1472 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2011/ 530
Karar No: 2011 / 1472
Karar Tarihi: 20.09.2011

(926 S. K. m. 36, Ek. Geç. m. 85) (1602 S. K. m. 64) (Subay Sicil Yönetmeliği m. 116)

Davacı, 02 Mart 2011 tarihinde Menderes Asliye Hukuk Mahkemesi kaydına, 04 Mart 2011 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kaydına geçen dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; 5621 sayılı Kanundan önce yürürlükte bulunan K.K.K.lığı Personel Temin ve Yetiştirme Planına göre, mezun olduğu Siyaset ve Sosyal Bilimler Bilim Dalı ile Kamu Yönetimi Bilim Dallarının farklı dallar olduğu dikkate alınarak, 926 sayılı Kanunun 36/d maddesi uyarınca ilave yüksek lisans kıdemi verilmesi için 23 Aralık 2010 tarihinde başvuruda bulunduğunu, zira YÖK Bşk.lığının 04 Kasım 2010 tarihli yazısında, Siyaset ve Sosyal Bilimler Dalı ile Kamu Yönetimi Dalının farklı bilim dalı olduğunun bildirildiğini, bu yazıya istinaden kendisine ilave yüksek lisans kıdemi verilmesinin gerektiğini, ancak K.K.K.lığının 13 Ocak 2011 tarihli cevabi yazısıyla, anılan bilim dallarının iki ayrı bilim dalı olmadığı belirtilmek ve AYİM 1.D.nin 29 Aralık 2009 tarih ve 2009/1270-1281 E-K sayılı Kararına işaret edilerek talebinin reddedildiğini, oysa anılan AYİM Kararının, davalı idarece temin edilerek Mahkemeye sunulan YÖK Başkanlığının anılan dalların iki farklı dal olmadığına ilişkin yazısı dikkate alınarak tesis edildiğini, Mahkemece de resen araştırma ilkesine uyulmadan idarenin ibraz etiği söz konusu YÖK Bşk.lığı değerlendirmesini esas alarak hüküm tesis ettiğini, oysa kendisinin yaptığı başvuru üzerine YÖK Bşk.lığınca verilen 04 Kasım 2010 tarihli cevabi yazıda, anılan dalların iki farklı dal olduğunun açıkça belirtildiğini, bu halde davalı idarece tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğunu belirterek ilave yüksek lisans kıdemi verilmemesi işleminin iptalini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde; K.K.K.lığı bünyesinde Maliye sınıfına mensup subay olarak görev yapan davacının, daha önce Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Kamu Yönetimi Anabilim Dalı Siyaset ve Sosyal Bilimler Bilim Dalındaki yüksek lisans öğrenimini 10 Ağustos 2006 tarihinde tamamladığı ve başvurusu üzerine 926 sayılı Kanunun 36/d maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan hükümleri uyarınca kendisine lisansüstü öğrenim kıdemi verildiği, peşinden Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Kamu Yönetimi Anabilim Dalı Kamu Yönetimi Bilim Dalında ikinci yüksek lisans öğrenimine başladığı ve bu öğrenimi 08 Ağustos 2007 tarihinde tamamlayarak, ilave yüksek lisans kıdemi verilmesi için 15 Ekim 2007 tarihinde davalı idareye müracaat ettiği, idarece davacının yaptığı ikinci yüksek lisansın, önceki yüksek lisans dalıyla farklı bir dal olup olmadığı hususunda tereddüt yaşanması üzerine konunun Yükseköğretim Kurulu Başkanlığından sorulduğu, YÖK Başkanlığının 02 Mart 2009 tarihli cevabi yazısı ile Üniversitelerarası Kurulun görüşü de alınmak suretiyle, davacının gördüğü yüksek lisans öğrenimlerinin farklı dallardan olmadığına karar verilmesi üzerine K.K.K.lığının 29 Mart 2009 tarihli işlemi ile davacının ilave yüksek lisans kıdemi verilmesi talebinin reddedildiği, davacının anılan işlemin iptali istemiyle AYİM'de dava açtığı, ancak AYİM 1.D.nin 29 Aralık 2009 tarih ve 2009/1270-1281 E-K sayılı Kararıyla, YÖK Bşk.lığının 29 Nisan 2009 tarihli yazısına atıfta bulunularak, ikinci yüksek lisans öğreniminin farklı bir dalda yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddedildiği, bilahare davacının 08 Ekim 2010 tarihli elektronik dilekçesiyle YÖK Bşk.lığına müracaat ederek, Siyaset ve Sosyal Bilimler Bilim Dalı ile Kamu Yönetimi Bilim Dalının iki ayrı bilim dalı mı oldukları, yoksa aynı bilim dalları mı oldukları konusunda değerlendirme talep ettiği, YÖK Bşk.lığınca verilen 04 Kasım 2010 tarihli cevapla, anılan dalların farklı bilim dalları olduğunun bildirilmesi üzerine bu kez 23 Aralık 2010 tarihinde yeni bir idari müracaat daha yaptığı ve kendisine ilave yüksek lisans kıdemi verilmesini istediği, bu talebinin K.K.K.lığının 13 Ocak 2011 tarihli yazısı ile reddedilmesi üzerine işbu davayı açtığı anlaşılmaktadır.

926 sayılı TSK Personel Kanunu'nun Nasıp Düzeltilmesi başlıklı 36'ncı maddesinin (d) fıkrası; Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının insan gücü temin ve yetiştirme planlarında belirtilecek ihtiyaç duyulan dallarda, general ve amiraller hariç olmak üzere, daha önce lisansüstü öğrenim yaptığı daldan farklı bir dalda ilave bir lisansüstü öğrenim yapan subaylara en fazla bir yıl daha kıdem verilir. hükmünü öngörmektedir.

Subay Sicil Yönetmeliği'nin 116'ncı maddesinin (b) fıkrası (Değişik:6.5.2002-24747/12 md.) 5'nci bendinde ise; Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının insan gücü temin ve yetiştirme plânlarında belirtilecek ihtiyaç duyulan dallarda, daha önce lisansüstü öğrenim yaptığı daldan farklı bir dalda, yüksek lisans veya doktora yapmak veya doçent olmak suretiyle ilave bir lisansüstü öğrenim yapan subaylara en fazla bir yıl daha kıdem verilir. hükmü yer almaktadır.

Öte yandan, 926 sayılı TSK Personel Kanunu'nun 36'ncı maddesindeki lisansüstü kıdem verme usul ve esaslarını düzenleyen 5621 sayılı TSK Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ise 17 Nisan 2007 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Kanun ile; (a.) İkinci bir dalda yapılan yüksek lisans kıdemi kaldırılmış, öğrenim nedeniyle verilen azami 4 yıl kıdem 3 yıla, öğrenim ve üstün başarı nedeniyle verilen toplam 7 yıl kıdem 6 yıla indirilmiştir, (b.) Lisansüstü öğrenim nedeniyle kıdem alma; Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı uzman personel temin ve yetiştirme planlarında belirtilen bilim dalları karşılığında gösterilen kontenjana girme şartına bağlanmış, (c.) Söz konusu kontenjana girebilmek için, Türk Silahlı Kuvvetleri Lisansüstü öğrenim Yönetmeliğinde belirtilen şartlar ve nitelik değerlendirilmesinin esas alınması sağlanmıştır.

Bunun yanı sıra, 5621 sayılı TSK Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 3'üncü maddesi ile 926 sayılı TSK Personel Kanunu'na eklenen Ek geçici 85'inci madde ile de; Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yüksek lisans öğrenimine başlamış veya yüksek lisans eğitimini tamamlamış ve henüz kıdem almamış olan subaylar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi ay içerisinde yüksek lisans öğrenim kıdemi almak maksadıyla müracaat etmeleri halinde, bu Kanundan önceki esaslar dahilindeki yüksek lisans kıdeminden ve birinci fıkra hükümlerinden istifade eder. hükmü getirilmiştir.

Anılan hüküm ile yasa yürürlüğe girdiği tarihte yüksek lisans eğitimine devam eden veya yüksek lisans eğitimini tamamladığı halde, çeşitli nedenlerle kıdem almak amacıyla idareye başvuruda bulunamayan personel için yedi aylık bir geçiş sürecinin öngörüldüğü, 17 Kasım 2007 tarihine kadar öğrenimini tamamlamak suretiyle yüksek lisans kıdemi almak için başvuran personelin Kanun değişikliğinden etkilenmeyeceği anlaşılmaktadır.

Lisansüstü eğitim kıdemi verilmesini düzenleyen Subay Sicil Yönetmeliğinin 116'ncı maddesinin (b) bendinde de lisansüstü öğrenim kıdemi verilmesine ilişkin usul, esas ve şartlar düzenleme altına alınmıştır.

AYİM Başsavcılığı; tarafından, dava dilekçesinde belirtilen talebin yargılamanın iadesi olarak kabul edilebileceği davalı idare tarafından da davanın kesin hüküm nedeniyle reddedilmesi gerektiği gündeme getirildiğinden öncelikle bu konuların irdelenmesi gerekmektedir.

Davacı tarafından 04 Mart 2011 tarihinde AYİM kaydına giren dava dilekçesinde, Siyaset ve Sosyal Bilim Dalı ile Kamu Yönetim Bilim Dalı'nın farklı iki ayrı bilim dalı olduğuna ilişkin YÖK Başkanlığının 04 Kasım 2010 tarihli yazısına istinaden ilave yüksek lisans kıdemi verilmesi için idareye başvurduğu, bu başvurusunun reddedilmesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle dava açtığı görülmektedir. Dava konusu dilekçenin konusunun önceki yargı kararı ve işlemlerinden farklı bir talebi içerdiği, davacının yargılamanın yenilenmesi gibi bir talebinin bulunmadığı ve talebin 1602 Sayılı Kanunun 64'üncü madde kapsamında da kabul edilemeyeceği göz önüne alınarak, AYİM Başsavcılığının bu konudaki görüşüne itibar edilmemiştir. Diğer yandan, davalı idare kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiş ise de, davacının YÖK Başkanlığından elde ettiği yeni bir belgeye istinaden bağımsız bir başvuruda bulunduğu, işbu davanın tarafları önceki davayla aynı olmakla birlikte dava konusunun farklılık gösterdiği açık olmakla, davalı idarenin bu yöndeki itirazına itibar edilmemiştir.

YÖK Başkanlığının 04 Kasım 2010 gün ve B.30.0.E.Ö.B.0.00.015537 sayılı yazısıyla, davacının yapmış olduğu iki yüksek lisans eğitimine ilişkin bilim dallarının farklı bilim dalları olduğu belirtmiştir. Davacı 23 Aralık 2010 tarihinde ilave yüksek lisans kıdemi verilmesi için davalı idareye başvurmuş ve davalı idare tarafından 13 Ocak 2011 tarihli yazıyla olumsuz cevap verilmiştir. Dava konusunu bu talebi bağlı olarak tesis edilen olumsuz işlem oluşturmaktadır.

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri çerçevesinde, davacının ikinci yüksek lisans kıdemi için başvuru yaptığı tarihte, gerek yasal gerek yönetsel düzenlemelerde, ilave yüksek lisans kıdemi verilmesi olanağı bulunmamaktadır. 5621 Sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucu, ilave yüksek lisans nedeniyle kıdem verilmesi yönündeki yasal düzenleme kaldırılmıştır. Bu çerçevede, davacıya ikinci yüksek lisans eğitiminden dolayı ilave yüksek lisans kıdemi verilmesinin yasal dayanağı bulunmamakta; böyle bir kıdem verilmesi de hukuken mümkün gözükmemektedir. Açıklanan bu nedenlerle, davalı idare tarafından tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın REDDİNE,

20 EYLÜL 2011 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy