Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Daire 2010/907 Esas 2010/840 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2010/ 907
Karar No: 2010 / 840
Karar Tarihi: 27.07.2010

(2709 S. K. m. 125) (6245 S. K. m. 33)

Davacı, 14.12.2009 tarihinde kayıt altına alınan dava dilekçesi ile cevaba cevap dilekçesinde özetle; 2006 yılında Van İl J.K.lığından Edirne İl.J.K.lığına atandırıldığını, buradaki görevi sırasında ekonomik sıkıntı içine düştüğünü, hakkında yazılan asılsız bir ihbar mektubunun komutanlığa gönderilmesi üzerine başlatılan idari tahkikat sonucunda herhangi bir dayanak olmadığı halde 2009 yılı Temmuz ayında Edirne İl J.K.lığındaki görevinden İstanbul J.Blg.K.lığı emrine atandırıldığını, yasal dayanağı olmayan bu atama işleminin iptali amacıyla açtıkları dava neticesinde AYİM 1'inci Dairesinin 03.11.2009 gün, 2009/804-1039 E.K. sayılı karan ile de dava konusu atama işleminin iptaline hükmedildiğini, hukuka aykırı olan bu atama işlemi nedeniyle İstanbul'da ikamet ettiği 19.07.2009 - 22.08.2009 tarihleri arasında 122,40 TL konaklama ücreti, Harcırah Kanunun 33'üncü maddesine istinaden aylık kadro derece karşılığı olan günlük 23,50 TL'den 822,50 TL yevmiye, Edirne İl Jandarma Komutanlığı ile Edirne Vakıflar Bankası arasında imzalanan protokol gereği 365,00TL promosyon bedeli olmak üzere toplam 1.309,90 TL. maddi ve 198.000 TL. manevi zarara uğradığını ileri sürerek toplam 199.309,90 TL. tazminatın karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesini talep ve dava etmiştir.

AYİM 1'inci Dairesinin 13.04.2010 ve 2010/76 E. 2010/400 K. sayılı kararı ile, hukuka aykırı olduğu yargı kararı ile tespit edilen atama işlemi nedeniyle davacının uğradığı zararların tazmini için 122,40-TL. (Yüz Yirmi İki Türk Lirası, Kırk Kuruş) maddi tazminat ödenmesine, karar tarihi olan 13 Nisan 2009 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının uğramış olduğu manevi zarara karşılık olmak üzere 1.500- TL. (Bin Beş Yüz Türk Lirası) manevi tazminat ödenmesine, karar tarihi olan 13 Nisan 2009 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Davacı 14.05.2010 tarihinde AYİM'de kayda geçen karar düzeltme dilekçesinde özetle; takdir edilen manevi tazminat miktarının bir astsubayın kişisel onur, şeref ve saygınlığının karşılığı olmayacağını, hükmolunun maddi ve manevi tazminatın karar tarihi olan 13.04.2010 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekirken sehven 13.04.2009 tarihinden itibaren karara bağlandığını belirterek AYİM 1'inci Dairesinin 13.04.2010 ve 2010/76 E. 2010/400 K. sayılı karan kararın düzeltilmesini talep ve dava etmiştir.

Dava dosyasının ve kararın hüküm kısmı yeniden incelendiğinde; hükmolunan maddi ve manevi tazminat miktarına karar tarihi olan 13 Nisan 2010 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken sehven hükmolunan maddi ve manevi tazminat miktarına 13 Nisan 2009 tarihinden itibaren yasal faizin işletilmesine karar verildiği, bu sebeple anılan Dairemiz kararı usul ve kanuna aykırı görüldüğünden; davacının karar düzeltme isteminin kabulü ve söz konusu Dairemiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve işin esasının irdelenmesine geçilmiştir.

Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde; 2006 yılı atama döneminde Edirne İl J.K.lığına atandırılan davacının, 2009 yılında idari, asayiş ve zaruri nedenlerle Edime İl J.K.lığından İstanbul J.Blg.K.lığı emrine atandırıldığı, bu işlemin iptali amacıyla açtığı dava kapsamında AYİM Nöbetçi Dairesinin 19.08.2009 gün, 2009/101 E. sayılı karan ile yürütmenin durdurulmasına ve AYİM 1'inci Dairesinin 03.11.2009 gün, 2009/804-1039 E.K. sayılı kararı ile de dava konusu atama işleminin sebep unsuru bakımından hukuka aykırı olması nedeniyle iptaline karar verildiği, müteakiben davacı tarafından atama işlemi nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığı öne sürülerek zararlarının tazmin istemiyle süresinde olmak üzere işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Anayasanın 125'inci maddesine göre, idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlüdür. Bu açıdan idarenin sorumluluğu Anayasa prensibi olarak kabul edilmiştir. Ancak Anayasa'da idarenin sorumluluğunun hangi esaslara göre belirleneceği belirtilmemiş olup, bu sorunun çözümü öğreti ve yargı kararlarına bırakılmıştır. Genel kabule göre, idarenin sorumluluğu hizmet kusuru ve kusursuz sorumluluk esaslarına dayandırılmaktadır. Hangi esas üzerinde temellendirilirse temellendirilsin, genel olarak idarenin tazminle sorumlu tutulabilmesi için, bir zararın varlığı, zararı doğuran eylemin idareye yüklenebilir olması, zararlı sonuç ile eylem ve işlem açısından doğrudan bir nedensellik bağının bulunması ve ayrıca zararın haklı, makul, gerçek ve tazmini gerekli bir zarar olması gerekmektedir.

Davalı idarenin yargı kararıyla hukuka aykırılığı tespit edilmiş olan il içi atama işlemi kapsamında hizmet kusuru içinde bulunduğu açıktır. Bu bağlamda, davacının uğradığını belirttiği maddi zararın ayrı ayrı irdelenmesi gerekmektedir.

Davacı bu atama işlemi nedeniyle İstanbul 'da ikamet ettiği 19.07.2009 - 22.08.2009 tarihleri arasında 122,40 TL konaklama ücreti ödediğini belgesiyle birlikte ileri sürmektedir. Bu bağlamda davacının söz konusu atama işlemi nedeniyle İstanbul'da geçirdiği sürelere ilişkin ödediği konaklama ücretine yönelik olarak 122,40 TL gerçek bir zararının bulunduğu ve anılan miktar kadar maddi tazminat ödenmesi, ayrıca karar (13.04.2010) tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

Davacı ayrıca Harcırah Kanunun 33'ncü maddesine istinaden aylık kadro derece karşılığı olan günlük 23,50 TL'den toplam 822,50 TL yevmiyenin maddi zararı olduğunu ileri sürmüştür. Harcırah Kanunun 33'ncü maddesinde belirtilen koşulların oluşması halinde kanunen yurt içi gündelikleri ödenmekte olup, atama işlemi nedeniyle davacının bir süre İstanbul'da bulunması, yurtiçi gündelik ödenmesini gerektirmemektedir. Bir başka ifadeyle yurt içi gündelik ödenmesi atama işleminin iptal edilmesinin doğrudan bir sonucu değildir. Davacı yönünden atama işleminden kaynaklanan gerçek maddi bir zarar oluşturmadığı değerlendirilerek bu kapsamdaki maddi tazminat talebinin reddi cihetine gidilmiştir.

Diğer yandan, davacı Edirne İl Jandarma Komutanlığı ile Edirne Vakıflar Bankası arasında imzalanan protokol gereği 365,00TL promosyon bedelinden söz konusu atama işlemi nedeniyle mahrum kaldığını ve maddi zarar oluşturduğunu ileri sürmüş ve Ağustos 2009 ayına ait personele ödenen 365,00TL promosyon bedelini gösterir listeyi eklemiş ise de, davacının 2009 yılı Ağustos ayında alamadığı promosyon bedelinin davalı idareye yüklenebilir bir zarar olmadığı, davacının alamadığı promosyon bedeli ile davalı idarenin tesis ettiği atama işlemi arasında doğrudan bir illiyet bağı kurulamadığı değerlendirilerek bu kapsamdaki maddi tazminat talebinin reddi cihetine gidilmiştir. (Üye Hâk.Alb. Sedat ÇELENLİOGLU'nun 2009 yılı Ağustos ayında davacının alamadığı promosyon bedelinin davalı idareye yüklenebilir bir zarar olduğu, promosyon bedeline ilişkin zarar ile atama işlemi arasında illiyet bağının bulunduğu ve bu kapsamdaki anılan miktarın maddi tazminat olarak davacıya ödenmesi gerektiği yönünde karşı oy kullanmıştır.)

Davacının, manevi tazminat istemine konu olabilecek manevi bir zarar içinde bulunduğu açıktır. Manevi zararın, kişinin bedensel, ruhsal bütünlüğü yanı sıra kişilik haklarının konusuna giren kişisel onur, şeref ve saygınlık gibi değerlere saldırılar sonucu kişinin manevi varlığında oluşan zarara karşılık geldiği hukuki bir olgudur.

Davacının, hukuka aykırılığı mahkeme kararı ile tespit edilen il içi atama işlemi nedeniyle manevi zarar içinde bulunduğu ve işlemin tesisi yönünden hizmetin iyi işlememesi nedeniyle hizmet kusuru içinde bulunan davalı idarenin tazmin yükümlülüğünün doğduğu açıktır. Bu bağlamda hizmet kusuru" içinde bulunan idarenin davacının uğramış olduğu manevi zararlar açısından tazminat yükümlülüğü altında bulunduğu değerlendirilmekle, davacıya 1.500-TL (Bin Beş Yüz Türk Lirası) manevi tazminat ödenmesi ve davacının talebi doğrultusunda karar tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi cihetine gidilmiştir.

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının karar düzeltilmesi talebinin kabulü ile AYİM l'inci Dairesinin 13.04.2010 ve 2010/76 E. 2010/400 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA OYBİRLİĞİ ile,

2. Hukuka aykırı olduğu yargı kararı ile tespit edilen atama işlemi nedeniyle davacının uğradığı zararların tazmini için 122,40-TL. (Yüz Yirmi İki Türk Lirası, Kırk Kuruş) MADDİ TAZMİNAT ÖDENMESİNE, ilk karar tarihi olan 13 Nisan 2010 tarihinden itibaren yasal faiz İŞLETİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, Üye Hâk.Alb. Sedat ÇELENLİOĞLU'nun Karşı oyu ve OYÇOKLUĞU ile,

3. Davacının uğramış olduğu manevi zarara karşılık olmak üzere 1.500- TL. (Bin Beş Yüz Türk Lirası) MANEVİ TAZMİNAT ÖDENMESİNE, ilk karar tarihi olan 13 Nisan 2010 tarihinden itibaren yasal faiz İŞLETİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, OYBİRLİĞİ ile,

27 TEMMUZ 2010 tarihinde karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy