Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Daire 2009/1091 Esas 2010/789 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2009/ 1091
Karar No: 2010 / 789
Karar Tarihi: 15.07.2010

(926 S. K. m. 36) (Subay Sicil Yönetmeliği m. 116)

Davacı vekili, 07.09.2009 tarihinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesinde, 11.09.2009 tarihinde de Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde kayda geçen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, doçentlik sınavını kazanarak 25.12.2008 tarihinde doçent unvanını aldığını, yardımcı doçentlik kadrosunda altı yıllık bekleme süresini tamamladığından 2009 yılı genel atamaları ile GATA Haydarpaşa Eğt. Hst. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Servisinde uzman kadrosuna atandığını, doçentlik kıdemi verilmesi için yapmış olduğu müracaatına, davalı idarece 926 sayılı TSK Personel Kanunu’nun 36'ncı maddesinin (d) fıkrasında belirtilen şartlan taşımadığı gerekçesi ile olumsuz cevap verildiğini, müvekkiline 21.02.2008 tarihli tebligat ile üst üste beş yıl tam sicil notu ile değerlendirildiğinin tebliğ edilmesi nedeniyle müvekkilinin sicil tam notunun %90 ve daha üstünde olma şartını sağladığını değerlendirdiklerini, 926 sayılı Kanununun 36'ncı maddesinin (d) fıkrasında yer alan şartlardan birisinin de Lisansüstü Öğrenim Kıdemi Nitelik Belgesinin Olumlu Olması olduğunu, müvekkilinin menfi kabul edilecek herhangi bir durumunun bulunmadığını, ancak lisansüstü öğrenim kıdemi verilebilmesi için aranan nitelik belgesinin olumlu olması şartının müvekkili yönünden aranamayacağını, zira 36 ncı maddenin (d) fıkrasında düzenlenen Lisansüstü Öğrenim Kıdemi Nitelik Belgesinin müspet olma şartının sadece lisansüstü öğrenimini kendi nam ve hesabına yapanlar yönünden aranacak bir şart olduğunu, müvekkilinin lisansüstü öğrenimini kendi nam ve hesabına değil, bizzat idare tarafından seçilerek idarenin takdir ve onayı ile yaptığını, müvekkiline lisansüstü öğrenim kıdemi verilmemesi işleminin hukuka aykırı olduğunu belirterek iptaline karar verilmesi istemiyle bu davayı açtığı görülmektedir.

Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile özlük ve sicil dosyalarının incelenmesinden; doçentlik sınavında başarılı olarak 25.12.2008 tarihinde psikiyatri bilim alanında doçent unvanını alan davacının, doçentlik kıdemi verilmesi talebi ile yapmış olduğu müracaatına K.K.K.’lığının 10.07.2009 gün ve PER:1430-191522-09/Tyn. D. Sicil ve Kd. Ş. Sb. Ks. sayılı cevabi yazısı ile 926 sayılı TSK Personel Kanununun 36'ncı maddesinin (d) fıkrasında belirtilen (Lisansüstü Öğrenim Kıdemi Nitelik Belgesinin olumlu olması) şartı sağlamadığından bahisle olumsuz cevap verilmesi ve bu cevabi yazının 07.08.2009 tarihinde davacıya tebliği üzerine AYİM'de bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Davalı idarenin tesis ettiği olumsuz işlemde, davacıya verdiği cevaptan ve savunmalarından yüksek lisans kıdemi verilmemesi nedeninin nitelik belgesinin olumsuz olmasından kaynaklandığı ve diğer şartlar açısından uyuşmazlık bulunmadığı görülmektedir.

Lisansüstü öğrenim kıdemi verilebilmesi için gerek 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 36'ncı madde (d) fıkrasında, gerek Subay Sicil Yönetmeliği’nin 116'ncı madde (b) fıkrasında öngörülen şartların tamamının sağlanmasının gerektiği konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır. 926 sayılı Kanunun 36'ncı madde (d) bendi 2 nolu alt bendi; Lisansüstü öğrenimini kendi nam ve hesabına yapanlar için askeri disiplin tutum ve davranışları, görevindeki başarısı, mesleki bilgi ve yetenekleri, genel kültürü, ahlaki ve şahsi nitelikleri bakımdan kıdem almaya layık bulunduğuna dair Lisansüstü Öğrenim Kıdemi Nitelik Belgesinin müsbet olarak düzenlenmiş olması hükmünü amir olup Subay Sicil Yönetmeliğinin 116'ncı madde (b) bendi 10/c alt bendinin de aynı düzenlemeye yer verdiği görülmektedir. Lisansüstü öğrenim kıdemi nitelik belgesinin nasıl tanzim edileceğini gösteren Subay Sicil Yönetmeliğinin Ek-11 çizelgesinin Açıklamalar başlığı altındaki 3'üncü fıkrasında da; Nitelik belgesinin son değerlendirilmesi ile sicil üstlerinin farklı değerlendirmelerinde kesin hüküm Kuvvet Komutanlıkları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığına aittir hükmü bulunmaktadır.

Davacı vekilinin davacının doçentlik eğitimini kendi nam ve hesabına değil idarenin nam hesabına yaptığım, bu nedenle de 926 sayılı Kanunun 36'ncı madde (d) fıkrası uyarınca nitelik belgesi aranmaması gerektiğini ifade etmesi nedeniyle, bu konuyu araştırmak amacıyla yazılan 4.5.2010 tarihli ara kararımıza K.K.K.’lığınca verilen 22.6.2010 tarihli cevap ile Genelkurmay Başkanlığının 15.6.2010 tarihli cevaplarından, davacının doçentlik unvanını almak için kendi adına YÖK'e başvurusunda Genelkurmay Başkanlığından izin almadığı ve doçentlik müracaatının kendisi tarafından YÖK'e doğrudan yapıldığından nitelik belgesi de düzenlenmediği anlaşılmakla, davacı tarafından yapılan bu eğitimin kendi nam ve hesabına yapılan bir eğitim olduğu kararma varılmıştır.

Dava konusu Lisansüstü öğrenim kıdemi verilmemesi işleminin sebebini, yukarıda da ifade edildiği gibi davacı hakkında düzenlenen Lisansüstü Öğrenim Kıdemi Nitelik Belgesinin olumsuz olarak değerlendirilmesi olgusu oluşturmaktadır.

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri çerçevesinde, Nitelik belgesinin olumlu veya olumsuz şekilde değerlendirme yetkisinin sıralı sicil üstlerine ait olduğu ancak bu konudaki son değerlendirme ve takdir yetkisinin kullanılmasının ise Kuvvet Komutanlıklarına bırakıldığı açıkça anlaşılmaktadır. Kuvvet Komutanlıklarının ilgili hakkında olumlu nitelik belgesi düzenlense bile son değerlendirmeyi olumlu veya olumsuz olarak kullanma takdir yetkisi ile donatıldığı tartışmasızdır. Ancak mevcut takdir yetkisinin kullanılmasında hangi ölçütlerin esas alınacağı belirlenmemiş ise de tüm kamusal yetkilerin kullanılmasında olduğu gibi tanınan bu yetkinin kamu amacı ve amacın belirlediği sınırlar çerçevesinde objektif olarak ve kamu yararı - birey yararı dengesi korunarak gerekçeli bir şekilde kullanılması yükümlülüğünün ve zorunluluğunun esas alınması gerektiği kaçınılmazdır. Bu bağlamda dava konusu işlemin sebep unsuru içinde ele alman nitelik belgesinin değerlendirilmesinde kullanılan takdir yetkisinin, dayanılan olgu ve sebepler çerçevesinde irdelenmesi ve yargısal denetime tabi tutulması bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır.

Açıklamalar çerçevesinde yapılan değerlendirmede; davacının yaptığı yüksek lisans eğitimi nedeniyle kıdem verilmesi yönündeki müracaatı sonrası tanzim edilen Lisansüstü Öğrenim Kıdemi Nitelik Belgesinin sıralı sicil üstlerince olumlu olarak düzenlendiği, ancak nihai yetkiye sahip Kara Kuvvetleri Komutanının takdir hakkını nitelik belgesinin olumsuz kabul edilmesi yönünde kullandığı görülmektedir.

Davalı idarenin 4.5.2010 tarihli ara kararımıza verdiği 3.6.2010 tarihli cevap ve ekindeki belgelerde yapılan inceleme ve değerlendirmede nitelik belgesinin olumsuz tanzim edilmesinde takdir yetkisinin objektif ölçü içerisinde ve hukuka uygun olarak kullanıldığı kararma varıldığından yasal koşulların tümünü taşımaması nedeniyle dava konusu lisansüstü öğrenim kıdemi verilmesine dair talebin reddedilmesine dair işlemde ilgili yasal düzenlemelere ve hukuka aykırı bir husus olmadığı kararına varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Yüksek lisans kıdemi verilmesi talebinin reddine dair işlemin iptaline yönelik DAVANIN REDDİNE,

15 TEMMUZ 2010 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy