Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Daire 2008/659 Esas 2008/1154 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2008/ 659
Karar No: 2008 / 1154
Karar Tarihi: 23.12.2008

(926 S. K. m. 118) (1602 S. K. m. 56) (1086 S. K. m. 91, 92, 93, 94, 95) (Subay ve Astsubay Atama Yönetmeliği m. 14, 43)

Davacı vekili, 23 Mayıs 2008 tarihinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesi kaydına, 28 Mayıs 2008 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kaydına geçen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, 1993-1997 yılları arasında GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı ihtisasını bitirdikten sonra atandığı Hv.H.Ok.K.lığı 50 Yataklı İaşeli Revirinde Aralık 1997 - Haziran 2007 tarihleri arasında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak görev yaptığını, buradan talebi olmadığı halde Haziran 2007 ayı içinde Kasımpaşa Asker Hastanesi Baştabipliği emrine atandığını, buradan da bir yılını doldurmadan iptalini talep ettikleri Hv.K.K.lığının 25 Nisan 2008 gün ve PER.: 1210-53098-08/Per.D.Sb.Ş. sayılı 2008 Sb. ve Astsb. Genel Atamaları emriyle isteği dışında Ankara/Etimesgut Asker Hastanesine atandığını, müvekkilinin 1994 doğumlu oğlu …………..’ın doğuştan itibaren İnfantil Otizm hastası olması, sürekli olarak özel gözetim ve eğitim altında bulundurulması ve bu gün için ulaşılmış olan eğitimdeki düzenli gelişiminin korunması için aynı eğitim kurumuna devam etmesi gerektiğinden ve ayrıca müvekkilinin eşi Av.Dr…………’ın şu anda İstanbul İl Sosyal Hizmetler Md.lüğünde Avukat olarak çalışmakta olması nedeni ile tesis edilen atama işleminin hukuka aykırı olduğunu, 926 sayılı TSK.Personel Kanunu'nun 118’inci maddesi ve Subay ve Astsubay Atama Yönetmeliğinin 14’üncü maddesi gereğince atamalarda temel alınan ölçütlerden birisinin de subay ve astsubayların, kendisinin eşinin ve bakmakla yükümlü olduğu çocuklarının atamaya esas hayati öneme haiz sağlık durumu olduğunu, müvekkilinin 1994 doğumlu oğlu …………..’ın İnfantil Otizm hastası olup, doğuştan itibaren özel bakım ve eğitime tabi tutularak yaşamını sürdürmekte olduğunu, müvekkilinin oğlu ………. hakkında düzenlenen GATA.Haydarpaşa Eğitim Hastanesinin 12 Mayıs 2008 gün ve 452 sayılı raporu ile 1. Hastalığı hayati öneme haizdir. 2. Özür durumuna göre iş kaybı %80’dir. 3. Hasta halen özel eğitimden fayda görmektedir. 4. Hastanın 1 (Bir) yıl süreyle zihinsel, gelişimsel ve psikolojik grup ve bireysel özel eğitim alabileceği bir merkezde ikameti uygundur. kararı verildiğini,

Ayrıca …… hakkında Kasımpaşa Asker Hastanesince düzenlenen 29 Şubat 2008 tarih ve 529 sayılı sağlık raporunda da 2001 yılından itibaren yapılan tüm muayenelerinde infantil otizm, özel eğitim alması uygundur tanı ve kararı verildiği belirtildikten sonra ruhsal muayenesinde ... amacına varamıyor, düşünce içeriği sığ, dikkat azalmış, bellek hipomnezik, yargılama bozuktur, duygulanım durgunluk tarzında azalma vardır, davranışları (gözleme göre) psikomotor aktivitesi azalmış olup, sosyal ilişkileri sınırlıdır. Öyküsünden: Bir yaşında otizm tanısı alma, gelişiminin yavaş ve geç olması, özel eğitim görme, zamanını evde geçirme, insiyatif kullanamama, topluma girememe tarzındadır. tanı ve kararlı rapor düzenlendiğini, yine Kasımpaşa Asker Hastanesinin 01 Mayıs 2008 gün ve SAĞ: 9081-3732-08/ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniğinin muayene ve tedavi sonucuna göre tanzim edilen raporunda Özür durumu süreklilik arzeden hastanın takip ve tedavisi devam etmektedir. Mevcut eğitim ortamının değiştirilmemesi, halen devam ettiği özel eğitim ve bireysel destek programının kesintiye uğratılmaması akademik başarısı ve ruhsal gelişimi açısından gereklidir. şeklinde rapor verildiğini, müvekkilinin oğlu ………….’ın sürekli tedaviye tabi tutulduğu Özel Bahçelievler Değişim Özel Eğitim Kurumları Rehabilitasyon Merkezinin yazısında; İnfantil otizm tanısına istinaden 01 Mayıs 2006 tarihinden bu yana kurumumuzda ayda 6 seans bireysel, 4 seans grup eğitimi almaktadır. Öğrencinin seviyesindeki iyileşme göz önünde bulundurularak, eğitimine ilişkin yapılacak kurum ve öğretmen değişikliğinin gelinen seviyede bir duraklamaya veya gerilemeye sebebiyet verebileceğinden, alınan özel eğitim destek ve ek hizmetlerine aynı şekilde devam etmesi gerekmektedir. denildiğini, yine Bahçelievler Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü'nün 15 Mayıs 2008 tarihli yazısında ………….. ile ilgili olarak; ... Çocukluk Otizmi tanısına sahip olduğu tespit edilmiştir. Öğrenci ilköğretim okulunda kaynaştırma eğitimine yönlendirilmiş ve İlçemiz Kudret Saraçoğlu ……...’nda eğitimine devam etmektedir. ... sosyal olarak gelişiminde de ilerleme kaydedilmiştir. Öğrencinin incelenen bireyselleştirilmiş eğitimi planına ve performansına göre Özel Eğitim Desteğiyle İlerleme kaydettiği tespit edilmiştir. 03 Nisan 2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere özel eğitim raporu yenilenerek destek eğitime öğrenci tekrar yönlendirilmiştir. denildiğini, …………..’ın eğitim gördüğü Bahçelievler Kudret Saraçoğlu İlköğretim Okulu Müdürlüğünün 15 Mayıs 2008 tarihli yazısında; ……….., okulumuzun 7/B şubesinde eğitimine devam etmektedir. Otizm problemi mevcut öğrencimizin Bahçelievler Rehberlik Araştırma Merkezinin öneri ve talimatıyla normal çocukların yanında kaynaştırma şeklinde eğitim almaktadır. Yedi yıldır okulumuzun öğrencisi olup, davranış, sosyalleşme ve akademik eğitim konularında önemli gelişmeler sağlanmıştır. denildiğini, Uzm.Dr………’ın 15 Mayıs 2008 tarihli yazısında; ……….., 2003 yılından beri tarafımdan takip edilmektedir. Yaygın Gelişimsel Bozukluk + İnfantil Otizm + Davranış Bozukluğu tanısı mevcuttur. Hastalığı süreklilik göstermekte olup, şu an için ilaç ve özel eğitim tedavisi uygulanmaktadır.

Çocuğun mevcut eğitim sürecinin kesintisiz sürmesi ve yer değişikliği yapılmamasının kesinlikle gerekli olduğu tıbbi kanaatindeyim. şeklinde rapor sunulduğunu, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde müvekkilinin İstanbul’dan Ankara’ya atanması halinde doğuştan itibaren otistik olan ve özel eğitime tabi tutulması tıbbi olarak şart olan oğlu ……….’ın memnuniyet verici bir düzeye gelmiş olan eğitiminin olumsuz yönde etkileneceği, alışmış ve benimsemiş bulunduğu eğitim ortamından alınıp hiç tanımadığı, intibakta çok güçlüklerle karşılaşacağı yeni bir ortama alınmasının büyük bir travmaya sebebiyet vereceğini, bu yaşına kadar yapılmış tüm eğitimlerin boşa gideceğini, müvekkilinin eşinin İstanbul İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğünde avukat olarak çalıştığını, Subay ve Astsubay Atama Yönetmeliğinin 43’üncü maddesindeki; ... eşleri Devlet kuruluşunda görevli subay ve astsubayların atamalarında eşlerinin memuriyet görevi göz önünde tutulur. talep ettikleri garnizonlara atamaları muvazene, kadro ve ihtiyaç durumu ile safahatı ve sıralı hizmet garnizonu hizmet sırası dikkate alınarak öncelikle yapılabilir. ... hükmü nazara alınmadan yapılan atama işleminin, aile bütünlüğünün sağlanması gerektiği amacına aykırı olduğunu belirterek tesis edilen atama işleminin iptaline ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacı vekilinin yürütmenin durdurulması yönündeki talebi, AYİM. 1.Dairesinin 08 Temmuz 2008 gün ve Gensek No:2008/1702, Esas No:2008/659 sayılı kararı ile reddedilmiştir.

Vekâletnamede, davadan feragata yetkili kılınan davacı vekilinin, 18 Aralık 2008 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kayıtlarına geçen, 18 Aralık 2008 tarihli dilekçe ile dava konusu atama işleminden açıkça feragat ettiği anlaşılmaktadır.

1602 sayılı AYİM Kanunun 56’ncı maddesi atfıyla davadan feragatle ilgili uygulanacak hükümler HUMK’un 91-95’inci maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan yasal düzenlemelere göre davadan feragat; iki taraftan birinin (davasının) netice-i talebinden vazgeçmesidir. Davasından vazgeçen davacı, bununla dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde istemiş olduğu haktan (talepten) vazgeçmektedir. Davacının davasından feragat etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer. Zira, feragat kesin hükmün bütün hukuki sonuçlarını doğuran bir irade beyanıdır. Ayrıca, hüküm kesinleşinceye kadar davadan feragat edilmesi mümkündür. Bu bağlamda davacının açık ve şartsız bir şekilde usulüne uygun olarak davasından feragat ettiği açıktır.

Davacı vekili, dava dilekçesinde duruşma yapılması talebinde bulunmuş ve Dairemiz tarafından 03 Şubat 2008 tarihi duruşma günü olarak tespit edilmişse de, yargısal denetime tabi tutulacak bir uyuşmazlık kalmadığından duruşma yapılmaksızın karar verilmesi cihetine gidilmiştir.

Açıklanan nedenlerle,

Davacının davasından feragat etmesi nedeniyle DAVANIN ESASI HAKKINDA BİR KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy