Askeri Yüksek İdare Mahkemesi 1. Daire 2002/205 Esas 2010/231 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYüksekİdareMahkemesi
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2002/ 205
Karar No: 2010 / 231
Karar Tarihi: 23.02.2010

(765 S. K. m. 211, 212) (2709 S. K. m. 125) (1602 S. K. m. 21) (Astsubay Sicil Yönetmeliği m. 15, 60, 61)

Davacı vekili 22.06.2001 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nde kayda geçen dava dilekçesinde ve savunmaya cevap dilekçesinde özetle; davacının 01.08.1999 tarihinde Bebleşin J.Krk.K.lığında göreve başladığını, 25.08.1999 tarihinde 20 günlük izne ayrıldığını, daha sonra subaylık sınavları için rapor almak üzere Van'a gittiğini, iki hafta süre ile kaçakçılık kursuna gittiğini, kurs bitiminde karakola gittiğinde Krk.K.nının ... olduğunu, 19.01.2000 tarihinde yıllık izne ayrıldığını, 06.02.2000 tarihinde eşinin rahatsızlığı nedeniyle Van'a Hastaneye gittiğini, eşinin rahatsızlığı nedeniyle atama isteğinin kabul edilerek 20.03.2000 tarihinde Van Başkale İlçe Jandarma Komutanlığı Harekat İstihbarat Astsubayı olarak göreve başladığını, davacı hakkında Van Başkale İlçe J.K.lığı emrinde görev yaparken haksız ve hukuka aykırı olarak Silahlı Kuvvetlerde kalması uygun değildir kanaati belirtilerek ayırma sicili düzenlendiğini, J.Gn.K.lığı tarafından bu ayırma siciline itibar edilmeyip, davacının TSK'den ayrılmamasına karar verildiğini, davacının görevine devam ettiğini, ancak ayırma sicilinin sübjektif düşüncelerle düzenlenmiş olduğunu, bu sicilin 2000 yılı sicilini de olumsuz etkilediğini belirterek hukuka aykırı olan ayırma sicili ile buna paralel olarak 2000 yılı sicil işlemlerinin iptalini talep etmiştir.

Dava dosyası, özlük dosyaları ile sicil belge ve defterlerinin incelenmesi neticesinde; davacının 1993 yılından itibaren sicil almaya başladığı, dava konusu 2000 yılı sicil döneminde; 02.05.2000 tarihinde 1'inci ve 2'nci sicil üstünce yapılan işaretlemelerin nota tahvil edilmesi sonucunda ortaya çıkan sicil notunun çok iyi seviyede olduğu, niteliklere ilişkin alt kıstaslara menfi kanaat kabul edilen bir işaretleme yapılmadığı, 1'inci sicil üstü tarafından ilave olumlu kanaat belirtildiği, 2'nci sicil üstü tarafından ilave kanaat belirtilmediği, 3'üncü sicil üstü tarafından sicil tanzim edilmediği, 06.08.2000 tarihinde; 1'inci, 2'nci ve 3'üncü sicil üstünce hakkında Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 61'inci madde (a) fıkrası uyarınca aynı yönetmeliğin 60'ncı madde (a, b, c, ve d) fıkralarına uyan durumu nedeniyle Silahlı Kuvvetlerde Kalması Uygun Değildir ayırma sicili düzenlendiği, bu sicil işlemi üzerine Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 61'inci maddesine göre J.Gn.K.lığı bünyesinde usulüne uygun olarak oluşturulan komisyonda durumunun incelendiği, Komisyonun 22.02.2001 tarihli kararıyla; TSK'dan ayırma siciline esas teşkil eden olay ile ilgili olarak soruşturmanın devam etmesi, sicil not ve kanaatlerinin olumlu olması ve safahatında 1 adet disiplin cezasının bulunması nedenleriyle ilişiğinin kesilmeyerek Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 61'inci maddesi uyarınca işlem yapılmasının uygun olacağı hususunun Komutanın tasvibine sunulmasına karar verildiği, kararın 19.03.2009 tarihinde J.Gn.K. tarafından uygun bulunduğu, Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 61'inci maddesi gereğince ayırma sicilinin 20 olarak nota tahvil edildiği, 2000 yılı normal yıllık sicili ile bu 20 puanın ortalaması alındığında kademe ilerlemesi yapmaya yeterli olmayacak şekilde takip ve kontrolü gerektirir seviyede 2000 yılı sicil notunun ortaya çıktığı, davacının 24.01.1996 tarihinde şiddetli tevbih cezasının olduğu, ayrıca 17.07.2000 tarihinde Van/Başkale-Bebleşin J.Krk.K.lığında görev yapan bazı askerlerin üzerinde ve eşyalarında yapılan aramalarda yol arama ve kontrolleri esnasında kaçakçılık yapan araçlardan temin ettikleri değerlendirilen bir miktar yabancı para ile Türk Lirasının ele geçirildiği, diğer personel ile davacının da sevk edildiği Van J.Asyş.K.lığı Askeri Mahkemesi tarafından 27.07.2000 tarihinde rüşvet almak suçundan tutuklandığı, Van Jandarma Asayiş Komutanlığı Askeri Savcılığının görevsizlik kararı vermesi üzerine soruşturmayı yürüten Başkale Cumhuriyet Başsavcılığının 27.03.2001 tarih ve 2001/640 E sayılı iddianamesi ile, davacının da dahil olduğu sanıkların 1999-2000 yıllan içinde görev yaptıkları Bebleşin Jandarma Karakol Komutanlığı mıntıkası içinde evsafı, miktarı, kimliği belirsiz araç sahiplerinden aralarında her hangi bir rüşvet anlaşması olmaksızın maddi menfaat karşılığında kaçak akaryakıt geçişine izin vererek suç failleri ve suça konu eşyalar hakkında yasal işlem yapmayarak görevlerini kötüye kullandıklarını belirterek görevi kötüye kullanmak suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı, davacının bu suçlama nedeniyle 27.07.2000 - 29.09.2000 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, davacının tutukluluk nedeniyle kademe ilerlemesi yapamadığının 14.11.2000 tarihinde tebliğ edildiği, davacı hakkında tanzim edilen TSK'da kalması uygun değildir sicilinin uygun görülmeyerek göreve devam etmesi yönünde verilen komisyon kararının davacıya 04.05.2001 tarihinde tebliği üzerine süresinde vekili aracılığıyla işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.

Dairemiz aldığı ara kararlar uyarınca gelen cevabi yazılardan; Başkale Asliye Ceza Mahkemesinin 30.12.2003 tarih ve 2001/640 K sayılı kararı ile, davacının da dahil olduğu sanıkların eylemlerinin TCK 211/1 ve 212/2'nci maddede belirtilen suç tipine uyduğu belirtilerek mahkemenin görevsizliğine, dosyanın yetkili ve görevli Van Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Van 1'inci Ağır Ceza Mahkemesinin 21.10.2009 tarih ve 2009/433 K sayılı kararı ile davacının da dahil olduğu sanıkların üzerine atılı eylemlerin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturabileceği, bu suç yönünden dava zamanaşımı süresinin dolduğu belirtilerek davacı hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiği, kararın temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmıştır.

Dava konusu sicil işlemlerinin yetki unsuru yönünden yapılan incelenmesinde;

Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 15'inci maddesi; Bir sicil üstü, asil veya her ne suretle olursa olsun vekil olarak o görev yerinde sicili düzenlenecek astsubay ile beraber rütbesi değişmedikçe, o sicil dönemi içerisinde fiilen en az üç ay görev yapmadıkça sicil düzenleyemez. Ancak, disiplinsizlik veya ahlakî durumları nedeniyle ayırma işlemi yapılacaklar için bu süre söz konusu değildir. Muharebe halinde; üç aydan daha az süreyle çalışmalarda sicil üstünün kanaati oluşmuşsa, sicil verilebilmesi konusu, duruma göre Genelkurmay Başkanlığının uygun göreceği esaslar dahilinde ayrıca belirlenir. / Sicil süresi içinde kurs, izin, üç aydan az süreli geçici görev, istirahat, hastahane ve hava değişimi gibi yasal mazeret sürelerinin toplam olarak bir ayı, fiilî görevden sayılır.. hükmünü içermektedir.

Yasal mevzuat çerçevesinde dava konusu sicil işlemleri yetki unsuru yönünden değerlendirildiğinde; Dairemiz tarafından alınan ara kararlara verilen cevabi yazı ve ekindeki belgelerden; 01.08.1999 tarihinde Bebleşin J.Krk.K.lığında göreve başlayan davacının 02.05.2000 tarihli yıllık sicil işleminin düzenlendiği tarihte (02.05.2000) Bebleşin J.Krk.K.lığında görev yaptığı, bu süre zarfında 31.08.1999 - 19.09.1999; 28.11.1999 -01.12.1999, 22.01.2000 - 03.02.2000 tarihleri arasında toplam 33 gün izin kullandığı, Van Başkale İlçe Jandarma Komutanlığı Harekat İstihbarat Astsubay'ı olarak görev yaptığına, 2 hafta süre ile kaçakçılık kursu gördüğüne ve Hastaneye sevk edildiğine ilişkin bir belgeye rastlanmadığı, 1'inci sicil üstü olan Bebleşin Krk.KJ.Bçvş. Mustafa Koca'nın 22.11.1999 tarihinde göreve başladığı, kurs, izin hava değişimi sürelerinin toplam olarak bir ayının fiili görevden sayılacağı hususu dikkate alındığında sicil verilebilmesi için gerekli olan üç aylık çalışma koşulunun oluştuğu anlaşılmıştır. Tüm bu hususlar gözetildiğinde, davacının 1'inci sicil üstü konumunda olan Bebleşin J.Krk.K. ve 2'nci sicil üstü konumunda olan İlçe J.K. tarafından tanzim edilen 02.05.2000 tarihli yıllık sicil işleminde yetki unsuru açısından hukuka aykırı bir yön bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Davacı vekili her ne kadar davacının 20.03.2000 tarihinde Van Başkale İlçe Jandarma Komutanlığı Harekat İstihbarat Astsubay'ı olarak göreve başladığını ileri sürmüş ise de, alınan ara karar uyarınca gelen cevabi yazı ile, davacının Van Başkale İlçe Jandarma Komutanlığı Harekat İstihbarat Astsubay'ı olarak görev yaptığına ilişkin bir belgeye rastlanmadığının bildirildiği görülmüştür. Ancak özlük dosyasının incelenmesinden Van İl Jandarma Komutanlığının J.Gn.K.lığına 24.07.2000 tarihinde çektiği faks mesaj formunda; davacının 14.05.2000 tarihinden bu yana geçici olarak Van Başkale İlçe Jandarma Komutanlığı Harekat İstihbarat Astsubay'ı olarak görevlendirildiğinin belirtildiği görülmüştür. Bir an için davacının 14.05.2000 tarihinden itibaren bir süreliğine Van Başkale İlçe Jandarma Komutanlığı Harekat İstihbarat Astsubay'lığına geçici olarak görevlendirildiği kabul edilse dahi, bu durumun 02.05.2000 tarihinde düzenlenen sicil işlemine bir etkisinin olmayacağı açıktır.

Dairemizin aldığı ara karar uyarınca gelen cevabi yazılardan davacının Silahlı Kuvvetlerde Kalması Uygun Değildir sicilinin düzenlendiği 06.08.2000 tarihinde 61'inci İç Güvenlik Komutanlığı Başkale İlçe J.K.lığı Hizmet Muhafız Kıt'a K. olarak görev yaptığı ve bu sicilin yetkili ve sıralı (1,2 ve 3'üncü sicil üstleri) sicil üstleri tarafından düzenlendiği anlaşılmıştır. Van Jandarma Asayiş Komutanlığı Askeri Mahkemesinde 27.07.2000 tarihli tutuklama sorgusu sırasında da davacı aynı görevde bulunduğunu beyan ettiği görülmüştür.

Dava konusu sicil işlemlerinin diğer unsurlar yönünden incelenmesinde;

Bilindiği üzere; askerlik müessesesinde her türlü yükselme, taltif, yurtiçi ve yurtdışı kurs, öğrenim ve görevlendirmelerde personelin sicilleri büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle sicil üstleri üstlük ve komutanlığın en önemli özel yetkilerinden biri olan sicil verme yetkisini kullanırken mutlaka objektif olmak durumundadırlar. Ayrıca her ne kadar sicil işlemlerinin idarenin diğer işlemlerine göre takdir yetkisinin daha yoğun olarak kullanıldığı işlemler grubunda olması ve T.C.Anayasası'nın 125/4 ve 1602 sayılı Kanunun 21/2'nci maddelerinde belirtildiği üzere, takdir yetkisini ortadan kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği göz önünde tutulsa da, burada denetlenemeyecek olan husus hukuka uygun kullanıldığı tespit edilen takdir hakkı olup, bu hakkın hukuka aykırı ve yanlış kullanıldığının anlaşılması halinde, idarenin sicil tanzimi konusundaki takdir yetkisi de denetlenebilecektir.

Sicil işlemleri, idarenin diğer işlemlerine nazaran takdir yetkisini yoğun olarak kullandığı bir işlem grubu olması nedeniyle farklılık arz etmekte olup, bunların denetimi, takdir yetkisinin eşit, adil, objektif ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı, bu yetkinin kullanımında hukuka aykırı bir durumun bulunup bulunmadığı yönünden yapılmak durumundadır.

Sicil işlemlerindeki hukuka aykırılığın kendisini gösterdiği durum ise; uzun yıllar boyunca belirgin bir çoğunlukla çok yüksek sicil notları ve olumlu kanaatler ile takdir edilen personelin genel gidişata ve uygulamaya istisna teşkil edecek ve göze çarpacak şekilde, ayrıca birden bire düşüşü izah eden makul ve kabul edilebilir nedenler öne sürülmeksizin çok düşük sicil notlan tekdir edilmesi ve hakkında olumsuz kanaatler belirtilmesi halidir.

Dava konusu 02.05.2000 tarihinde davacı hakkında 1'inci ve 2'nci sicil üstleri tarafından yapılan değerlendirmenin (işaretlemelerin ve bunların nota tahvil edilmesi sonucunda ortaya çıkan sicil notunun) yüksek seviyede olmakla davacının genel sicil alma eğilimine uygun olduğu, ani ve açık bir düşüşün söz konusu olmadığı, keza niteliklere ilişkin alt kıstaslara menfi kabul edilebilecek bir işaretleme yapılmadığı, ilave olumsuz kanaat belirtilmediği, sicil üstlerinin takdir yetkisini hukuka aykırı olarak kullandığından söz edilemeyeceği, dolayısıyla dava konusu 02.05.2000 tarihli yıllık sicil işlemlerinin hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Dava konusu Silahlı Kuvvetlerde Kalması Uygun Değildir sicilinin hukuka uygun olup olmadığının irdelenmesine geçilmiştir.

Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 61'inci maddesinde, hakkında Silahlı Kuvvetlerde kalması uygun değildir kanaati belirtilerek ayırma sicili düzenlenen ancak Komutanlığın kararı ile ayırma işlemine tabi tutulmayıp görev yeri değiştirilen astsubaylar hakkında, ayırma sicilinde belirtilen her Silahlı Kuvvetlerde kalması uygun değildir kanaatinin 20 puan olarak değerlendirileceği ve nota tahvil edileceği, o yılki sicil notunun ise normal yıllık sicil notu ile ayırma sicilinin ortalamalarından oluşacağı belirtilmiştir. Davacının 2000 yılı, yıllık sicil notunun çok iyi seviyede olduğu görülmektedir. Ayırma sicilinde her üç sicil üstü tarafından Silahlı Kuvvetlerde kalması uygun değildir şeklinde kanaat belirtildiğinden, bu ayırma sicili netice itibariyle 20 puan olarak değerlendirilmiştir. 2000 yılı sicil notunun kademe ilerlemesi yapmaya yetersiz kalmasına neden olan sicil, ayırma sicili olduğundan ayırma sicilinin hukuka uygun olup olmadığı üzerinde durulmalıdır.

Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 60'ncı maddesine göre; Aşağıdaki sebeplerden biri ile disiplinsizlik veya ahlaki durumları gereği silahlı kuvvetlerde kalmaları, son rütbelerine ait bir veya birkaç belge ile anlaşılıp uygun görülmeyen astsubaylar hakkında, hizmet sürelerine bakılmaksızın emeklilik işlemi yapılır: a) Disiplin bozucu hareketlerde bulunması, ikaz ve cezalara rağmen ıslah olmaması, /b) Hizmetin gerektirdiği şekilde tavır ve hareketlerini ikazlara rağmen düzenleyememesi, /c) Aşırı derecede menfaatine, içkiye, kumara ve borçlanmaya düşkün olması, /d) Silahlı Kuvvetlerin itibarını sarsacak şekilde ahlak dışı hareketlerde bulunması, /e) Tutum ve davranışları ile yasa dışı siyasi, yıkıcı, bölücü, irticai ve ideolojik görüşleri benimsediği, bu gibi faaliyetlerde bulunduğu veya karıştığı anlaşılanlar."

Davacı hakkında 06.08.2000 tarihli ayırma sicili düzenlenmesine neden olan durum; 17.07.2000 tarihinde Van / Başkale-Bebleşin J.Krk.K.lığında görev yapan bazı askerlerin üzerinde ve eşyalarında yapılan aramalarda yol arama ve kontrolleri esnasında kaçakçılık yapan araçlardan temin ettikleri değerlendirilen bir miktar yabancı para ile Türk Lirasının ele geçirilmesi üzerine alman ifadeler sırasında bir kısım rütbeli personelinde (davacı dahil) olaya dahil olduğunun ileri sürülmesi karşısında davacının da dahil olduğu çok sayıda sanık hakkında Van Jandarma Asayiş Komutanlığı Askeri Savcılığınca rüşvet almak suçundan yürütülen hazırlık soruşturması ve bu soruşturma sırasında mevcut delil durumuna göre davacının 27.07.2000 tarihinde tutuklanması olgusudur. Yargılama sonucunda; davacının beraatına yönelik bir karar verilmeyip, zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmiştir.

Tüm bu hususlar gözetildiğinde, davacı hakkında yürütülen hazırlık soruşturmasının ve soruşturma sırasında rüşvet almak suçundan tutuklanmasının dikkate alınarak sıralı sicil üstlerince Silahlı Kuvvetlerde Kalması Uygun Değildir sicilinin düzenlenmesinde sicil üstlerinin takdirinde açık bir hata bulunduğu söylenemeyeceği gibi yetkili komisyonun ve J.Gn.K'nın takdir yetkisini davacının statüde kalması yönünde kullanması üzerine bağlı yetkiyle 06.08.2000 yılı ayırma sicil işleminin 20 puana tahvil edilerek buna bağlı olarak, 02.05.2000 tarihli normal sicil notu ile bu 20 puanın ortalaması alındığında kademe ilerlemesi yapmaya yeterli olmayacak şekilde yetersiz seviyede 2000 yılı sicil notunun hesaplanmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle;

Yasal dayanaktan yoksun bulunana davanın REDDİNE, 23 ŞUBAT 2010 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy