Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2016/16 Esas 2016/33 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2016/ 16
Karar No: 2016 / 33
Karar Tarihi: 28.04.2016

(5237 S. K. m. 252) (353 S. K. m. 221)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın P.Onb. H. K.'den 40 TL tutarında para alma ve Şubat 2007 ayı içerisinde P.Onb. R.Ç.'den 15 TL tutarında para alma iddiasına ilişkin eylemlerinin sübut bulup bulmadığı ve sanığın sübut bulan eylemlerinin suç vasfına yöneliktir.

Daire; sanığın P.Onb. H.K.'den 40 TL tutarında para alma ve Şubat 2007 ayı içerisinde P.Onb. R.Ç.'den 15 TL tutarında para alma iddiasına ilişkin eylemlerinin sübut bulmadığını ve sübut bulan eylemlerinin zincirleme rüşvet almak suçunu oluşturduğunu kabul ederken;

Başsavcılık; sanığın dört eyleminin de sübut bulduğunu ve eylemlerinin zincirleme görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturduğunu ileri sürerek, Daire kararına itiraz etmiştir.

Kurulumuzca, öncelikle noksan soruşturma bulunup bulunmadığı hususu görüşülmüş, P.Onb. H.K.'nin ifadesinde isimleri geçen P.Çvş. A.Ş. ve P.Onb. T. .'nin tanık olarak dinlenilmesine, dosya kapsamı ve dinlenilen tanık beyanları dikkate alındığında gerek olmadığına karar verilmiştir.

Üye …; P.Onb. H.K.'nin ifadesinde isimleri geçen P.Çvş. A.Ş. ve P.Onb. T. .'nin tanık olarak dinlenilmemeleri nedeniyle noksan soruşturma bulunduğu görüşüyle çoğunluk kararına katılmamıştır.

1) Ocak 2007 ayı içerisinde P.Onb. H.K.'den 20 TL tutarında para alma eylemine yönelik incelemede;

Askeri Mahkemece; sanık TSK'dan ayrılmış Mu.Uzm.Çvş. Y.K.'nin … Komutanlığı emrinde görev yaparken, Ocak 2007 ayı içerisinde, Karargah Destek Bölüğü Nöbetçi Uzman Çavuşu olarak görevlendirildiği bir gün Bölük Koğuşunda P.Onb. H.K.'yi cep telefonu taşırken yakaladığı ve cep telefonunu aldığı, P.Onb. H.K.'ye Muhabere Merkezine gelmesi yönünde talimat verdiği, Muhabere Merkezine gelen P.Onb. H.K.'ye “bana 200 kontör gönderirsen sana bu telefonu geri veririm, yoksa telefonu nöbetçi subaya veririm” diyerek hakkında herhangi bir işlem yapmadan telefonu tekrar kendisine iade etmek için P.Onb. H.K.'den menfaat talebinde bulunduğu, P.Onb. H.K.'nin kontör bulamayacağını söylemesi üzerine de “sen bana para ver, ben kontörü daha sonra alırım” teklifini yaptığı, birlik içerisinde cep telefonu bulundurmanın yasak olduğunu bilen ve ceza alabileceği korkusuna kapılan P.Onb. H.K.'nin da telefonu geri alabilmek ve bu bağlamda da hakkında herhangi bir yasal işlem yapılmasının önüne geçmek için sanığın bu teklifini kabul ederek sanığa 20 TL tutarında para verdiği, sanığın da bu para karşılığında herhangi bir tutanak tutmadan ve işlem yapmadan telefonu P.Onb. H.K.'ye geri verdiği kabul edilmiş ise de; sanığın Ocak 2007 ayı içerisinde P.Onb. H.K.'den cep telefonunu iade etmesi için 20 TL tutarında para alma iddiasına ilişkin, P.Onb. H.K.'nin ifadesi dışında herhangi bir tanık ifadesi ve başka bir delillin bulunmaması, P.Komd.Onb. G.K., P.Komd.Onb. R.Ç., P.Komd.Çvş. E.Ç., P.Komd.Onb. C.Y. ve P.Komd.Onb. E. A.'nın tanıklıklarının bu olaya ilişkin olmaması dikkate alındığında sanığın eyleminin şüpheli kalması, bu husustaki şüphenin giderilmesinin de mümkün olmaması gözetilerek, delil yetersizliği nedeniyle iddia konusu eylemin sübut bulmadığı sonucuna varılmıştır.

Üye …; P.Onb. H.K.'nin ifadesinde isimleri geçen P.Çvş. A.Ş. ve P.Onb. T. .'nin tanık olarak dinlenilmemesinin noksan soruşturma teşkil ettiği, noksan soruşturmanın bulunmadığı kararı verilmesi karşısında da, sanığın eyleminin şüpheli kaldığı ve iddia konusu eylemin sübut bulmadığı şeklindeki görüşü ile çoğunluğun kararına katılmıştır.

Başkan…., Üyeler … ve …; P.Onb. H.K. ile sanık arasında, suç isnadında bulunma ihtimaline dayanak oluşturabilecek olaylardan önce husumet olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve sanığın beyanının olmaması, H.K.’nin istikrarlı anlatımları gözetildiğinde, sanığın Ocak 2007 ayı içerisinde P.Onb. H.K.'den 20 TL tutarında para alma eyleminin sübuta erdiği yönündeki görüşleri ile çoğunluğun görüşüne katılmamışlardır.

2) Şubat 2007 ayı içerisinde P.Onb. G.K.'den 15 TL tutarında para alma eylemine yönelik incelemede;

Sanığın, Şubat 2007 ayı içerisinde Emniyet Nöbetçi Uzman Çavuşu olarak görevlendirildiği bir günde Emniyet Nöbetçi Uzman Çavuş Talimatı gereği nöbet mahallinde bulundurulması yasak olan malzeme taşıyıp taşımadıklarının tespiti amacıyla nöbetçi erbaş ve erlerin üzerlerini ararken P.Onb. G.K.'nin üzerinde bir adet cep telefonu bularak bu telefona el koyduğu ve P.Onb. G.K.'yi gönderdiği, bu gelişmeleri arkadaşlarına anlatan P.Onb. G.K.'nin arkadaşlarıyla yaptığı sohbet esnasında sanığın para karşılığı cep telefonlarını geri verdiğini duyunca aynı gün tekrar sanık Mu.Uzm.Çvş. Y.K.'nin yanına gittiği ve herhangi bir teklifte bulunmadan cep telefonunu geri istediği, sanığın ise 200 kontör karşılığında telefonu geri verebileceğini söylediği, P.Onb. G.K.'nin kontör bulamayacağını ancak üzerinde bir miktar para olduğunu belirtmesi üzerine de parayı vermesini istediği, P.Onb. G.K.'nin de hakkında yasal işlem yapılmasının önüne geçmek ve bu bağlamda da cep telefonunu geri alabilmek için sanığa 15 TL tutarında para vererek cep telefonunu geri aldığı tanık P.Komd.Onb. H.K.’nin beyanı ve bu beyanı destekleyen diğer tanıklar P.Komd.Çvş. E.Ç., P.Komd.Onb. C.Y. ve P.Komd.Onb. E.A.'nın yeminli beyanları dikkate alındığında, sanığın Şubat 2007 ayı içerisinde P.Onb. G.K.'den 15 TL tutarında para alma eyleminin sübuta erdiği kabul edilmiştir.

3) Şubat 2007 ayı içerisinde P.Onb. R.Ç.'den 15 TL tutarında para alma eylemi;

Askeri Mahkemece; sanığın Şubat 2007 ayı içerisinde Emniyet Nöbetçi Uzman Çavuşu olarak görev yaptığı bir başka günde de nöbet mahalline gitmek için doldur-boşalt istasyonuna gelen P.Onb. R.Ç.'nin üzerinde bir adet cep telefonu bularak aldığı ve P.Onb. R.Ç.'yi gönderdiği, daha önce arkadaşlarıyla yaptığı sohbetlerde sanığın yakaladığı cep telefonlarını para karşılığı geri verdiğini duyan P.Onb. R.Ç.'nin, nöbet hizmetinin bitimini müteakip sanığın yanına giderek öncelikle hiçbir şey teklif etmeden cep telefonunu geri istediği, sanığın 300 kontör karşılığında telefonu geri verebileceğini söylediği, P.Onb. R.Ç.'nin ise kontör bulamayacağını belirttiği, bunun üzerine sanığın “paran yok mu?” diye sorduğu, P.Onb. R.Ç.'nin de “var” diyerek sanığa 10 TL uzattığı, parayı az bulan sanığın P.Onb. R.Ç.'nin üzerini aradığı ve ceplerinde 5 TL daha bularak toplam 15 TL parayı P.Onb. R.Ç.'den alıp cep telefonunu geri verdiği, bu eylemin sübut bulduğu kabul edilerek mahkûmiyet hükmü kurulmuş ise de; sanığın Şubat 2007 ayı içerisinde P.Onb. R.Ç.'den 15 TL tutarında para aldığı iddiasına ilişkin, P.Onb. R.Ç.'nin ifadesi dışında herhangi bir tanık ifadesi ve başka bir delillin bulunmaması, P.Komd.Onb. G.K., P.Komd.Onb. R.Ç., P.Komd.Çvş. E.Ç., P.Komd.Onb. C.Y. ve P.Komd.Onb. E.A.'nın tanıklıklarının bu olaya ilişkin olmaması dikkate alındığında sanığın eyleminin şüpheli kalması, bu husustaki şüphenin giderilmesinin de mümkün olmaması gözetilerek, delil yetersizliği nedeniyle iddia konusu eylemin sübut bulmadığı sonucuna varılmıştır.

Üyeler … ve …; sanığın Şubat 2007 ayı içerisinde P.Onb. R.Ç.'den 15 TL tutarında para alma eyleminin sübuta erdiği yönündeki görüşleri ile çoğunluğun görüşüne katılmamışlardır.

4) 31 Mart 2007 tarihinde P.Onb. H.K.'den 40 TL tutarında para alma eylemi;

Askeri Mahkemece; Mart 2007 ayı sonlarına doğru P.Onb. G. K. ile P.Onb. R.Ç.'nin P.Asb.Üçvş. M.Ü.'nün yanına giderek yaşanan bu gelişmeleri anlattıkları, bilahare olaylardan haberdar olan Bölük Komutanının P.Onb. H.K.'yi yanına çağırıp G.K. ve R.Ç.'nin yaşadığı gibi bir olayı yaşayıp yaşamadığını sorduğu, P.Onb. H.K.'nin de sanık ile arasında geçen benzer nitelikteki olayı Bölük Komutanına aynen anlattığı, bunun üzerine Bölük Komutanının bu olayların doğruluğunu net bir şekilde ortaya koyabilmek ve doğruysa suçüstü yapabilmek için 31 Mart 2007 tarihinde 12.00-14.00 silahlı kule nöbet görevini icra edecek olan P.Onb. H.K.'ye doldur-boşalt istasyonuna gitmeden önce bir heyet huzurunda tutanakla tespit ederek cebine koyması için bir adet cep telefonu ile seri numaraları tespit edilmiş iki adet 20 TL para verip doldur-boşalt istasyonuna gönderdiği, doldur boşalt işlemi esnasında, o gün Emniyet Nöbetçi Uzman Çavuşluğu görevini yürüten sanık Mu.Uzm.Çvş.Y.K.'nin, P.Onb. H.K.'nin üzerinde bu cep telefonunu bulduğu ve telefonu alarak P.Onb.H.K.'ye nöbetten sonra yanına gelmesi talimatını verdiği, bilahare nöbet bitiminde yanına gelen P.Onb. H.K.'ye önce kaç gün askerliğinin kaldığını sorduğu, “40 gün” cevabını alınca da “telefon 40 gün bende kalsın” dediği, P.Onb. H.K.'nin, telefonun kendisine ait olmadığını, geri alması gerektiğini söylemesi üzerine, telefonu geri verme karşılığında 300 kontör istediği, kontör bulamayacağını beyan eden H.K.'nin üzerinde 40 TL para olduğunu söylediği, sanığın “parayı bana ver, ben kontör alırım” teklifini yaptığı ve P.Onb. H.K.'nin de daha önceden seri numaraları tespit edilmiş iki adet 20 TL'den oluşan toplam 40 TL tutarındaki parayı sanığa vererek cep telefonunu geri aldığı, akabinde tüm bu gelişmeleri Bölük Komutanına anlattığı, müteakiben saat 15.30 civarında, bir heyet huzurunda yapılan arama sonucu seri numaraları tespit edilmiş iki adet 20 TL’sinin sanığın üzerinde bulunduğu ve bu arama sonucunun bir tutanakla tespit edildiği bu eylemin sübut bulduğu kabul edilerek mahkûmiyet hükmü kurulmuş ise de; sanığın 31 Mart 2007 tarihinde P.Onb. H.K.’nin cep telefonunu geri iade etmesi için 40 TL tutarında para alma eyleminin, olay öncesi Bölük Komutanı tarafından kurgulanan bir senaryo ile gerçekleştirilmeye çalışılması, rüşvet suçunun oluşumu için rüşvet veren ve rüşvet alan kişide bulunması gereken aynı yöndeki özgür iradenin bulunmaması, Bölük Komutanı tarafından, hukuka aykırı olarak yapılan arama ve elkoyma sonucu elde edilen delillerin haricinde eylemin şüpheli kalması, dinlenilen tanık ifadelerinin de hukuka aykırı olarak elde edilen deliller dikkate alınarak tespit edilen tutanak ve ifadelerden oluşması ve bu aşamada eylemin sübutu hususundaki kuşkunun giderilmesinin de mümkün olmaması gözetilerek, delil yetersizliği nedeniyle bu eyleminin sübut bulmadığı sonucuna varılmıştır.

Üye …; sanığın 31 Mart 2007 tarihinde P.Onb. H.K.'den 40 TL tutarında para alma eyleminin, sübuta erdiği yönündeki düşüncesi ile çoğunluğun görüşüne katılmamıştır.

Kurulumuzca sübut bulduğu kabul edilen Şubat 2007 ayı içerisinde P.Onb. G.K.'den 15 TL tutarında para alma eyleminin hangi suçu oluşturduğu yönünden yapılan incelemede;

Rüşvet suçu, TCK'nın 252’nci maddesinde; “(1) Rüşvet alan kamu görevlisi, dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Rüşvet veren kişi de kamu görevlisi gibi cezalandırılır. Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması hâlinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur. (3) Rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır.” şeklinde düzenlenmişken; 5.7.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 6352 sayılı Kanun’un 87’nci maddesiyle; “(1) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kişi, dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu görevlisi de birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır. (3) Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması hâlinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.” şeklinde yeniden düzenlenmiştir.

Somut olayda, sanığın “nöbetçi heyetine” dahil rütbeli personel olarak görev yapmakta olduğu, birlik sınırları dahilinde bulundurulması ve kullanılması yasaklanmış olan cep telefonlarının ele geçirilmesinden sonra sahipleri veya kullanıcıları hakkında Birlik Komutanlığı tarafından yasal işlem başlatılıncaya kadar söz konusu cihazların muhafaza altına alınması ve suç teşkil eden eylemler hakkında tutanak tanzim edilmesi hususları görevi dahilinde kalmasına rağmen, menfaat karşılığında hakkında yasal işlem başlatmayacağını söyleyerek kendisine müracaat eden P.Onb. G.K.'ye menfaat karşılığında cep telefonunu teslim etme eyleminin, Onb statüsünde bulunan G.K.'nin hiyerarşik yapı içerisinde Komutanı olan sanığa karşı özgür bir irade ile hareket ettiğinin ve bu irade ile rüşvet anlaşması yapmak hususunda sanık ile bir anlaşma yaptığının söylenmesinin mümkün olmaması dikkate alındığında rüşvet suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı, ancak sanığın görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle hakkında yasal işlem başlatmayacağını söyleyerek kendisine müracaat eden P.Onb. G.K.'ye menfaat karşılığında cep telefonunu teslim ederek memuriyet görevini kötüye kullanmak suçunu işlediği sonucuna varılmış, Başsavcılığın sanığın dört eylemininde sübut bulduğunu ve eylemlerinin zincirleme görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturduğu yönündeki itirazının reddine, Başsavcılığın itirazına atfen, Daire kararının kaldırılmasına, mahkûmiyet hükmünün; Ocak 2007 ayı içerisinde P.Onb. H.K.’den 20 TL, Şubat 2007 ayı içerisinde P.Onb. R.Ç.'den 15 TL, 31 Mart 2007 tarihinde P.Onb. H.K.’den 40 TL alma eylemlerine ilişkin olarak sübut yönünden, Şubat 2007 ayı içerisinde P.Onb. G.K.'den 15 TL tutarında para alma eyleminin ise suç vasfındaki hata yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Başkan …, Üyeler … ve …; suç tarihinde Emniyet Nöbetçi Uzman Çavuşu olarak görev yapan sanığın, Birlik sınırları içerisinde bulundurulması ve kullanılması yasak olan cep telefonlarını bulundurduğunu tespit ettiği erbaş ve erler hakkında, bu durumu tespit eden tutanak tutup, ilgililer hakkında yasal işlem başlatılıncaya kadar muhafaza altına alması görevinin gereği olmasına rağmen, cep telefonu bulundurduğunu tespit ettiği P.Onb. G. K. ile yaptığı rüşvet anlaşmasına istinaden, cep telefonunu iade etmesi ve yasal işlem yapılmaması karşılığında adı geçenden 15 TL tutarında para alması eyleminin rüşvet suçunu oluşturduğu görüşleriyle çoğunluğun görüşüne katılmamışlardır.

Sonuç Ve Karar: Askeri Yargıtay Başsavcılığının 7.3.2016 tarihli ve 2015/1560-2558 E. (İtiraz: 2016/12) sayılı tebliğnamesi ile yapılan itirazın REDDİNE;

Askeri Yargıtay Başsavcılığının itirazına atfen ve resen, Askeri Yargıtay 1’inci Dairesinin 20.1.2016 tarihli ve 2016/12-34 E. K. sayılı kararının KALDIRILMASINA;

Sanık müdafiinin temyizine atfen ve resen, mahkûmiyet hükmünün, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince, Ocak 2007 ayı içerisinde P.Onb. H.K.’den 20 TL, Şubat 2007 ayı içerisinde P.Onb. R.Ç.'den 15 TL, 31 Mart 2007 tarihinde P.Onb. H.K.’den 40 TL alma eylemlerine ilişkin olarak sübut yönünden, Şubat 2007 ayı içerisinde P.Onb. G. K.'dan 15 TL tutarında para alma eyleminin ise suç vasfındaki hata yönünden BOZULMASINA;

28.4.2016 tarihinde, Başkan … Üyeler … ve …’nin karşı oyları ile ve oy çokluğuyla karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy