Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2014/57 Esas 2014/53 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2014/ 57
Karar No: 2014 / 53
Karar Tarihi: 05.06.2014

(1632 S. K. m. 66)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan uyuşmazlık; aşamalarda yapmış olduğu savunmalarında, aynı zamanda eşcinsel olduğunu, keza psikolojik problemleri olduğunu da beyan eden ve sadece izin tecavüzü suçuna ilişkin olarak psikiyatri uzmanı bilirkişiye muayene ettirilen sanığın, psikiyatrik yönden askerliğe elverişliliğinin ve cezai ehliyetinin sağlık kurulu raporu ve adli raporla belirlenmemesinin noksan soruşturma oluşturup oluşturmadığına ilişkindir.

Sanığın, izin tecavüzü ve ilk firar suçunu işlediği sırada yürürlükte bulunan, Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin Eki Hastalık ve Arızalar Listesinin 17’nci maddesinin, “Psikoseksüel bozukluklar” başlıklı B diliminin (3) numaralı fıkrasında; bu fıkraya gireceklerin, seksüel davranış bozukluklarının askerlik ortamında bilinerek sakıncalara yol açması, bu durumun kıta anketi veya resmi belgelerle saptanmasının gerekli olduğu;

“İleri derecede psikoseksüel bozukluklar” başlıklı D diliminin (4) numaralı fıkrasında ise; bu fıkraya gireceklerin seksüel davranış bozukluklarının tüm yaşamlarında ileri derecede belirgin olması, askerlik ortamında sakıncalı bir durum yarattığının ya da yaratacağının gözlem veya belgelerle saptanmasının gerekli olduğu; düzenlenmiş iken;

05.02.2013 tarihli ve 28550 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulunun 14.01.2013 tarihli ve 4240 sayılı kararı ile; anılan maddenin B diliminin (3) numaralı fıkrası ilga edilmiş, D diliminin (4) numaralı fıkrasının başlığı, “Cinsel kimlik ve davranış bozuklukları” şeklinde değiştirilerek, içeriğinde de, “bu fıkraya gireceklerin cinsel kimlik ve/veya davranış örüntülerinin tüm yaşamlarında ileri derecede belirgin olması ve askerlik ortamında sakıncalı bir durum yaratacağı ya da yarattığı tıbbi kanaatine varılması gerektiği” açıklamasına yer verilmiştir.

Evli ve bir çocuklu olan, yoğunluklu olarak savunmalarında da, ailevi sorunları nedeniyle birliğinden uzaklaştığını veya birliğine katılmadığını ifade eden sanığın, 21.11.2012 tarihinde tutuklama talebi nedeniyle Askeri Mahkemece saptanan savunmasında, 16.01.2013 tarihinde, kendiliğinden gelerek birliğine katıldığında birlik komutanlığınca ve tutuklama talebi nedeniyle Askeri Mahkemece saptanan savunmasında, eşcinsel olduğu ve psikolojik problemleri olduğu yönünde beyanda bulunduğu, bu durumun 16.01.2013 tarihinde tutuklanması üzerine konulduğu Askeri Cezaevi ve Tutukevinde de dikkate alındığı;

Sanığın, birlik komutanlığınca 16.01.2013 tarihinde saptanan ifadesinde, eşcinsel olduğunu, birliğe ilk katılışında ve ilk katılışında yapılan doktor muayenelerinde söylemediğini, firarda olduğu süreçte, bu nedenle askerlik yapamayacağına karar verdiği yönünde beyanda bulunduğu;

Sağlık safahatı incelendiğinde ise, depresif duygulanım ve orta depresif nöbet tanılarını içeren raporlarının (iki kez) olduğu, bu nedenle bir kez 10 gün istirahat raporu verildiği, birlik komutanlığınca düzenlenen mülakat formu, risk tarama anketi, danışmalık kartı, personel koordine formu ve kıta anket formunda, sanığın eşcinsel olduğu yönünde bir açıklamaya ve beyana yer verilmediği;

Sanık hakkında düzenlenen terhis belgesinde ise, Çorlu Asker Hastanesinin 20.01.2014 tarihli raporuyla uyum bozuklukları tanısıyla 1,5 ay hava değişimi raporu verildiğinin ve sanığın 06.03.2014 tarihinde, hizmet süresini tamamlayarak terhis edildiğinin bildirildiği;

Yargılama sırasında, 08.09.2012-19.11.2012 tarihleri arasında işlediği iddia olunan izin tecavüzü suçuna ilişkin olarak dinlenen psikiyatri uzmanı bilirkişinin, sanığın sağlık safahatını ve savunmalarında geçen eşcinsel olduğu yönündeki beyanını gördüğü halde, 08.02.2013 tarihli mütalaasında, askerliğe elverişliliği ve cezai ehliyeti açısından sanığın müşahedesine gerek bulunmadığı şeklinde görüş belirttiği, ancak cinsel kimlik yönünden bir açıklamada bulunmadığı;

Görülmektedir.

Öncelikle, anılan sebeplerle, sanığın askerliğe elverişsizliğine karar verilebilmesi için, kişinin seksüel davranış bozukluk halinin ya da cinsel kimlik ve/veya davranış bozukluk halinin varlığının, somut olarak ortaya konulması gerekir. Ayrıca, izin tecavüzü ve ilk firar suçunun işlendiği tarih itibarıyla, psikoseksüel bozukluğun tespiti için, seksüel davranış bozukluğunun askerlik ortamında bilinmesi ve bu durumun sakıncalara yol açması gerekmektedir.

Sanığın beyanda bulunduğu 16.01.2013 tarihine kadar, sanığın seksüel davranış bozukluğu içinde olduğunu gösteren tıbbi veya idari bir tespit bulunmadığından, doğal olarak ileri sürdüğü bu durumunun ileri derecede belirginliğinden de söz etmek mümkün görülmemektedir.

Son firar suçunu işlediğinde ise, sanığın açıklaması nedeniyle, ileri sürdüğü bu durumunun bilindiğinin kabulü gerekmekte ise de; Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinin öngördüğü şekliyle, cinsel kimlik ve davranış bozukluğunun, sanığın tüm yaşamında ileri derecede belirginleştiğine dair bir delil dava dosyasında bulunmamaktadır.

Kaldı ki, somut olayda, sanık eşcinsel olduğunu, askerlik ortamında ilk kez 16.01.2013 tarihinde ifadesinin tespiti sırasında açıkladığına ve hakkında tutulan hiç bir kayıtta bu yönde bir açıklama bulunmadığına göre, sanığın bu durumunun sakıncalara yol açmasının ötesinde bilinmediği açıktır. Keza açıklamada bulunduğu tarihten sonra da, sanığın bu durumunda bir farklılığın dosyaya yansımadığı görülmektedir.

Öte yandan, sanığın eşcinsel olduğu yönündeki beyanının ve sağlık safahatının, dava dosyasında olduğu halde, dosyayı inceleyen ve sanığı muayene eden psikiyatri uzmanı bilirkişi tarafından, mütalaasında açıkça belirtmemiş olsa dahi, değerlendirildiğinin kabulü gerekir.

Bu itibarla, yargılama sırasında, sanığın sağlık safahatını inceleyen ve eşcinsel olduğu yönündeki beyanını dikkate alan bilirkişinin mütalaası karşısında, sanığın askerliğe elverişliliğinin ve cezai ehliyetinin sağlık kurulu raporu ve adli raporla belirlenmesini gerektirir bir kuşku ve bu bağlamda bir noksan soruşturma bulunmadığı kabul edilerek, Başsavcılığın itirazının reddine karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy