Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2013/27 Esas 2013/23 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2013/ 27
Karar No: 2013 / 23
Karar Tarihi: 14.03.2013

(1632 S. K. m. 130, 136) (5237 S. K. m. 44)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; nöbeti sırasında havaya bir el ateş eden sanığın eyleminin, “mazarratı mucip nöbet talimatına aykırı hareket etmek” suçunu mu yoksa “askeri eşyayı özel menfaati için kullanmak” suçunu mu oluşturduğuna ilişkindir.

Daire; sanığın, ifadelerinde açıkça amacının Komutanların dikkatini çekip tedavisiyle ilgilenmelerini sağlamak olduğunu ifade etmiş olması karşısında, silahını ve mermileri özel menfaatinde kullandığında kuşku bulunmadığını, bu nedenle eyleminin, “askeri eşyayı özel menfaati için kullanmak” suçunu oluşturduğunu kabul ederken;

Başsavcılık; sanığın eyleminin, ASCK'nın 136/1-B, C madde, fıkra ve bentlerinde düzenlenen mazarratı mucip nöbet talimatına aykırı hareket etmek suçunu oluşturduğunu ileri sürerek, Daire kararına itiraz etmiştir.

Dosyadaki delillerden; sanığın, 22.12.2011 tarihinde 12.00-16.00 saatleri arasında cephanelik nöbetçisi iken, kendisine zimmetli G3 piyade tüfeği ile havaya doğru bir el ateş ettiği, bir adet G3 piyade tüfeği mermisinin tahrip olması nedeniyle 1,15 TL Hazine zararı meydana geldiği anlaşılmakta, esasında bu konuda Daire ile Başsavcılık arasında bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır.

Askeri Ceza Kanunu’nun “Mallara karşı yapılan diğer suçlar” başlıklı Sekizinci Faslında yer alan ASCK’nın 130’uncu maddesi: “Askeri eşyayı kasten terk veya kısmen yahut tamamen tahrip eden, özürsüz kaybeden veya harap olmasına sebebiyet veren veya özel menfaati için kullanan asker kişiler... cezalandırılırlar.” şeklindedir.

Askeri Ceza Kanunu’nun “Hizmet ve vazifenin ihlali” başlıklı Dokuzuncu Faslında yer alan ASCK’nın 136’ncı maddesi: “1. Her kim askeri karakolun veya müfrezenin veyahut hususi bir vazife ile mükellef olan bir kısım askerin kumandanı veya subaylarından veyahut nöbetçi iken kasten veya tekasülünden:

A: Kendisini verilen vazifeyi yapamayacak hale korsa;

B: Nöbet mahallini terk ederse yahut verilen sair talimata mugayir hareket ederse;

C: Her iki halde de bir mazarratı mucip olursa ... cezalandırılır.” hükmünü içermektedir.

Görüldüğü gibi, ASCK’nın 130’uncu maddesinde düzenlenmiş “askeri eşyayı özel menfaatinde kullanmak” ve “askeri eşyayı kasten tahrip” suçları ile ASCK’nın 136’ncı maddesinde düzenlenmiş “mazarratı mucip nöbet talimatına aykırı hareket etmek” suçlarının, maddi ve manevi unsurları ile Askeri Ceza Kanunu içerisinde yer aldıkları fasıllara göre farklı hukuki değerleri korudukları açıktır.

ASCK’nın 136’ncı maddesinde düzenlenen mazarratı mucip nöbet talimatına aykırı hareket etmek suçu kasten işlenebildiği gibi tekasül ile de işlenebilen bir suç olup; nöbet talimatında uyulması gereken hususlara aykırı davranmak sonucu “mazarrat” meydana gelmişse belirtilen suç oluşmaktadır. Bu suç, nöbet hizmetini ifa eden asker kişilerin nöbetle ilgili talimatlara aykırı davranmalarını ve nöbet hizmetinin aksamasını veya talimata aykırılık nedeniyle zarar oluşmasını önlemeyi amaçlayan bir askeri suç olarak düzenlenmiştir. ASCK’nın 130’uncu maddesinde düzenlenen suçlardan biri olan askeri eşyayı özel menfaatinde kullanmak suçunun oluşması için, askeri hizmet için tahsis edilmiş eşyanın tahsis gayesi dışında, şahsi menfaat sağlamak amacıyla kullanılması şarttır. Suçun manevi unsuru, şahsi menfaat sağlamak amacına yönelik kasttır.

Somut olayda; Nöbet Talimatıyla, yarım dolduruşta nöbet tutması gereken, tüfeğine mermi sürmesi ve emniyetini açması yasaklanan sanığın, cephanelik nöbeti sırasında bu maksatla kendisine teslim edilmiş tüfeğine bilerek ve isteyerek mermi sürüp, emniyetini açtıktan sonra havaya doğru bir el ateş etmesi sonucu merminin patlamasıyla 1,15 TL Hazine zararı meydana gelmiştir. Silahlı nöbetçi olması nedeniyle kendisine karşı yapılması muhtemel haksız eylemlerde amir sayılma konumundan yararlanabilecek olan sanığın, kasten veya dikkatsizlikle Nöbet Talimatına aykırı hareketi sonucu bir zararın meydana gelmesi halinin, Askeri Ceza Kanununda da özel bir suç olarak düzenlenmesi; sanığın nöbet talimatını bildiği halde buna aykırı davranışı bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi (dikkatsizlik sonucu olsa da durumun değişmemesi) ve sonuçta zararın oluşması ve ASCK’nın 136/1’inci maddesinin ASCK’nın 130’uncu maddesine göre özel düzenleme niteliğinde bulunması birlikte değerlendirildiğinde; sanığın eyleminin, ASCK’nın 136/1-B, C madde, fıkra ve bentleri kapsamına giren mazarratı mucip nöbet talimatına aykırı hareket etmek suçunu oluşturduğu sonucuna varılmıştır. (Nitekim, Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 12.05.2011 tarihli, 2011/46-43; 23.02.2012 tarihli, 2012/29-27; 05.04.2012 tarihli, 2012/50-46 ve 05.07.2012 tarihli, 2012/99-96 Esas ve Karar sayılı kararları da bu yöndedir).

Diğer yandan, Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 12.05.2011 tarihli, 2011/46-43 Esas ve Karar sayılı kararında belirtildiği gibi; olayda, bir adet merminin harap olması yanında, nöbet talimatına aykırı hareket edilmesi ve manevi zararların da meydana gelmesi dikkate alındığında, dava konusu eylemin, birden fazla neticesi bulunmakla birlikte; ASCK'nın 130’uncu maddesinde düzenlenen “askeri eşyayı özel menfaati için kullanmak” suçu ile 136’ncı maddesinde düzenlenen “mazarratı mucip nöbet talimatına aykırı hareket etmek” suçunun maddi ve manevi unsurları ile korudukları hukuki menfaatlerin farklılığı da göz önüne alındığında; sanığın, askeri eşyayı özel menfaati için kullanmak kastı ile hareket ettiğinin kesin olarak ortaya konulamamış olması nedeniyle, “askeri eşyayı özel menfaati için kullanmak” suçunun manevi unsuru itibarıyla oluştuğundan söz edilemeyeceğinden, bir fiil ile birden fazla suçun oluşması hali gerçekleşmediği için, somut olayda, 5237 sayılı TCK’nın 44’üncü maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralının uygulanması da mümkün değildir.

Bu itibarla, Başsavcılık itirazının kabulü ile, Daire kararının kaldırılmasına ve mahkûmiyet hükmünün suç vasfından bozulmasına karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy