Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2012/49 Esas 2012/44 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2012/ 49
Karar No: 2012 / 44
Karar Tarihi: 05.04.2012

(477 S. K. m. 50)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan ve Daireler kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanığın eyleminin kısa süreli kaçma disiplin suçunu mu, yoksa kendiliğinden dönmekle sona eren firar suçunu mu oluşturacağına ilişkindir.

Daire; sanığın eyleminin kısa süreli kaçma disiplin suçunu oluşturduğunu kabul ederken;

Başsavcılık; sanığın, kendiliğinden dönmekle sona eren firar suçunu işlediğini, deliller konusunda tereddüt bulunduğunun kabulü halinde ise bu hususun araştırılması gerektiğini ileri sürerek, Daire kararına itiraz etmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; ... Tugayında görevli olan sanığa, sevk edildiği GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesinde 02.02.2010 tarihinde ayaktan yapılan muayenesi sonunda 10 gün istirahat verildiği, refakatçisi ve Bölük Komutanının Birliğine derhal dönmesi konusunda kendisini uyarmalarına rağmen, Birliğine 10.02.2010 tarihinde saat 19.50’de katıldığı anlaşılmakta, esasen bu konuda Daire ile Başsavcılık arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.

Firar eyleminin süresinin hesabıyla ilgili olarak yapılan incelemede;

Milli Savunma Bakanlığının 03.10.1995 tarihli ve MİY: 40-20- 95/As.Adl.İşl.İhb.Yet. As.Czev.Ş. sayılı, Genelgesi ekinde yayımlanan EK-B “Yol Süreleri Tablosu Hakkında Özel Talimat”ın Birinci Bölümünde; “Yükümlülerin, gerek silah altına alınması sırasında gerekse muvazzaflık hizmetleri esnasında, kıta ve kurum değişikliği, hastaneye sevk, taburcu edilme gibi durumlarda, kendilerine tanınacak yol sürelerini belirlemek ve Türkiye genelinde yeknesaklığı temin etmek maksadıyla iller arasındaki yol sürelerini gösteren tablo hazırlanmıştır.” İkinci Bölümünde a) Tablodaki yol süreleri; ... (3) Yükümlülerin hastanelerce kıtasına veya hava değişimli olarak şubesine taburcu edilmesinde, ... kullanılacaktır. Üçüncü Bölümünde de “Yükümlülere tanınan yol süreleri, sevk ve katılış tarihi hariç olarak hesaplanacaktır.” denilmektedir.

Bu itibarla, hastanelerce kıta veya kurumlarına taburcu veya sevk edilen yükümlülere, Genelge’nin ekinde yayımlanan EK-A “Yol Süresi Tablosu”nda gösterilen yol sürelerinin, sevk tarihleri (taburcu edildikleri veya ayaktan muayene işlemlerinin tamamlandığı gün) ile kıta ve kurumlarına katılış tarihleri hariç tutularak tanınması ve firar (kaçaklık) sürelerinin hesabında bu sevk ve katılış tarihlerinin dikkate alınmaması (sayılmaması) gerekmektedir.

Temyiz incelemesine konu olayda, sanığın, GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesinde ayaktan muayenesinin yapılarak 10 gün istirahatle kıtasına sevkinin yapıldığı 02.02.2010 tarihinin, Söke ilçesindeki Birliğine dönmesi için tanınması zorunlu olan bir günlük yol süresinin hesabında dikkate alınmaması (hariç tutulması) gerekmektedir. Buna göre, 03.02.2010 tarihinde saat 24.00’te yol süresi sona eren sanığın kaçma eyleminin 04.02.2010 tarihinde saat 00.01’de başlayıp, kendiliğinden gelip Birliğine teslim olduğu 10.02.2010 tarihinde, henüz yedi tam gün dolmadan saat 19.50’de sona erdiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla sanığın eyleminin 477 sayılı Disiplin Mahkemelerinin Kuruluşu, Yargılama Usulü ve Disiplin Cezaları Hakkında Kanun’un 4895 sayılı Kanun ile değişik 50/1’inci maddesi kapsamına giren “kısa süreli kaçma” disiplin suçunu oluşturduğu sonucuna varıldığından, Başsavcılık itirazının reddine karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy