Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2012/3 Esas 2012/2 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2012/ 3
Karar No: 2012 / 2
Karar Tarihi: 12.01.2012

(5237 S. K. m. 7, 66) (1632 S. K. m. 49, 66) (765 S. K. m. 102, 104)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; dava zaman aşımı süresinin dolup dolmadığına ilişkindir.

Daire; suçun işlendiği tarih itibarıyla, zaman aşımı hükümlerinin uygulanması bakımından, 5237 sayılı TCK’nın 66’ncı maddesine göre daha lehe hükümler içeren 765 sayılı TCK’nın 102 ve 104’üncü maddelerinin uygulanması gerektiğini ve bu hükümler uyarınca dava zaman aşımı süresinin tamamlandığını kabul etmişken;

Başsavcılık; suçun işlendiği tarih itibarıyla 5237 sayılı TCK’nın yürürlükte olduğu, dava zaman aşımı süresinin anılan Kanun'un 66’ncı maddesine göre belirlenmesi gerektiği ve henüz tamamlanmamış olduğu görüşündedir.

İlgili Hükümler ve İnceleme

5237 sayılı TCK’nın 7’nci maddesi hükümleri uyarınca; kural olarak suçun işlendiği tarih itibarıyla yürürlükte olan kanun hükümleriuygulanmakta, ancak, failin lehine olması durumunda daha sonra yürürlüğe giren kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.

ASCK’nın 49’uncu maddesinde, özel hükümlere konu edilmiş olan bazı suçlarla ilgili hükümler saklı tutulmak suretiyle, askeri suçlarla ilgili dava ve cezanın düşmesiyle ilgili olarak TCK’nın ilgili hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmış bulunmaktadır.

01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren ve suç tarihleri itibarıyla yürürlükte olduğunda kuşku bulunmayan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun dava zaman aşımını düzenleyen 66’ncı maddesinde, beş yıldan fazla olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda dava zaman aşımı süresi sekiz yıl olarak düzenlenmiş; dava zaman aşımının durması veya kesilmesiyle ilgili 67’nci maddesinde, dava zaman aşımının duracağı ve kesileceği haller gösterilmiş ve zaman aşımının kesilmesi halinde, ilgili suça ilişkin Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzayacağı hüküm altına alınmıştır.

Sanığın işlediği iddia olunan izin süresini geçirmek suçunun düzenlendiği ASCK’nın 66/1-b maddesinde öngörülen ceza miktarı bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası olup; ceza miktarı itibarıyla, dava zaman aşımı süresinin sekiz yıl olduğu; zaman aşımı süresini kesen sebeplerin varlığı halinde ise, bu sürenin azami on iki yıla kadar uzayabileceği açıktır.

Bu hükümler kapsamında dava konusu olaya bakıldığında; dava zaman aşımı süresinin, temadinin sona erdiği 04.08.2005 tarihinde işlemeye başladığı, bu sürenin, son olarak 05.12.2005 tarihli ve 2005/2022-922 sayılı ilk mahkumiyet hükmünün verildiği tarihte kesilerek yeniden başladığı; gerek 05.12.2005 tarihinden itibaren sekiz yıllık asli dava zaman aşımı süresinin, gerekse suçun işlendiği04.08.2005tarihinden itibaren on iki yıllık azami dava zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır.

Bu sebeple, dava zaman aşımı süresinin dolduğunun kabulüyle, beraat hükmünün bozulmasına ve kamu davasının düşmesine ilişkin olarak verilmiş olan Daire kararının kaldırılmasına ve temyiz incelemesine devam edilmek üzere dava dosyasının Askeri Yargıtay Daireye iadesine karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy