Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2012/22 Esas 2012/19 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2012/ 22
Karar No: 2012 / 19
Karar Tarihi: 09.02.2012

(1632 S. K. m. 87)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın işlediği emre itaatsizlikte ısrar suçunun, ASCK’nın 87’nci maddesi birinci fıkrasının birinci cümlesi kapsamında hizmete ilişkin emrin hiç yapılmaması suretiyle mi; yoksa, anılan fıkranın ikinci cümlesi kapsamında emrin yerine getirilmesinin söz veya fiil ile açıkça reddedilmesi veya emir tekrar edildiği halde yerine getirilmemesi suretiyle mi işlendiğine ilişkin bulunmaktadır.

Daire; eylemin, hizmete ilişkin emrin hiç yapılmaması suretiyle işlendiğini kabul etmişken; Başsavcılık; eylemin, emrin yerine getirilmesinin söz veya fiil ile açıkça reddedilmesi veya emir tekrar edildiği halde yerine getirilmemesi suretiyle işlendiği ve Askeri Mahkemenin bu yöndeki kabulünde hukuka aykırılık bulunmadığı görüşündedir.

Uyuşmazlığın çözümü için, öncelikle dava konusu eylemin ve kanıtların ortaya konması gerekmektedir.

Eylemin Oluş Şekli ve Kanıtlar

Erzincan’daki birliğinde askerlik görevini yapmakta olan sanığın; 12.05.2009 tarihinde, öğlene kadar istirahat etmesi için kendisine verilmiş olan izin doğrultusunda koğuşta uyumakta iken, gündüz koğuş sorumlusu Bkm.Er T.P. tarafından öğlen içtimasına katılması için kaldırılmasına rağmen kalkmadığı, koğuş sorumlusunun bu durumu bildirmesi üzerine, Bölük Nöbetçi Astsubayı Uzm.Çvş. Y.K. tarafından sanığı koğuştan kaldırarak içtima alanına getirmesi için görevlendirilen Bkm.Çvş. GB.’nin koğuşa giderek sanığı ısrarla kaldırmaya çalıştığı, sanığın, başlangıçta “tamam kalkıyorum” demesine rağmen yatmaya devam ettiği; Bkm.Çvş. GB.’nin, bu durumu koğuş penceresinden içtima alanında bulunan Nöbetçi Astsubayına bildirdiği, onun “Tut kolundan getir” talimatı üzerine ranzanın üst kısmında yatmakta olan sanığı kolundan tutarak çekmek suretiyle kaldırmaya çalıştığı, yatağından doğrulan ve oturan sanığın, Bkm.Çvş. GB.’nin aceleci tavırlarla kolundan çekmeye devam etmesi üzerine öfkeyle ranzadan inerek, “s...tir git, gelmiyorum a...na koyayım” dediği; Bkm.Çvş. GB.’nin de bu söyleme sinirlenerek sanığın yakasından tuttuğu, sanığın da yakasından tutarak Çavuşu geriye doğru iteklediği, koğuşta bulunan erbaş ve erlerin müdahalesiyle olayın sona erdirildiği anlaşılmaktadır.

Sanık savunmalarında; Çavuşun ikazları üzerine uyandığını, “tamam geliyorum” dediğini, ancak, uykusu olduğu için kalkamadığını ve uyumaya devam ettiğini, daha sonra ısrarlı olarak kaldırılması üzerine kalkıp giyinerek içtima alanına gittiğini, ancak içtimanın dağılmış olduğunu;

Tanık Bkm. Çvş. G.B., ifadelerinde; Bölük Nöbetçi Astsubayı Uzm. Çvş. Y.K.’nın emri üzerine sanığı ısrarla kaldırmaya çalıştığını, sanığın, başlangıçta “tamam kalkıyorum” demesine rağmen yatmaya devam ettiğini; durumu bildirdiğinde Nöbetçi Astsubayının “Tut kolundan getir” talimatı üzerine tekrar sanığı ısrarla kaldırmaya çalıştığını, yatağında doğrulup oturduğunu, ranzanın üst kısmından yere indirmek için kolundan hafifçe çektiğinde, kendisine “s.tir git, gelmiyorum a.na koyayım” dediğini, bunun üzerine aralarında kavga çıktığını, sanığın içtimaya hiç katılmadığını, kendisinin de içtima yerine gittiğinde içtimanın bittiğini görünce Nöbetçi Astsubayının yanına gittiğini;

Tanıklar koğuş sorumlusu T.P. ve koğuşta istirahat etmekte olan İ.T., ifadelerinde; Bkm.Çvş. GB.’nin sanığı ısrarla kaldırmaya çalıştığını, sanığın uyanmasına rağmen kalkmadığını, Çavuşun sanığın kolundan çekmesinin normal bir şekilde olduğunu, sanığın “s...ir git başımdan ya” gibi bir şeyler söylediğini;

Koğuşta istirahat etmekte olan tanık U.Ü., ifadelerinde; Çvş. G.’nin sanığı kaldırmaya çalıştığını, sanığın “sinkaf ederim içtimasını, ben gelmiyorum, sen git” dediğini;

Bölük Nöbetçi Astsubayı olan tanık Uzm.Çvş. YK., ifadelerinde; Çavuş Gökhan’a sanığı kaldırıp içtimaya getirmesi için iki kez emir verdiğini ve sanığın içtimaya katılmadığını;

Bilirkişi olarak dinlenen Psikiyatri Uzmanı, mütalaasında; sanığın kullandığı ilacın uykudan uyanmayı olumsuz yönde etkilemeyeceğini;

Beyan etmişlerdir.

Emre İtaatsizlikte Israr Suçu

ASCK’nın 87’nci maddesinin 1’inci fıkrasında, emre itaatsizlikte ısrar suçunun işleniş şekilleri tanımlanmış ve işleniş şekline göre farklı yaptırım öngörülmüş bulunmaktadır. Maddeye göre; hizmet emrinin hiç yerine getirilmemesi basit hal olarak düzenlenip, daha az bir ceza öngörülmüşken;

- hizmet emrinin yerine getirilmesinin söz ile açıkça reddedilmesi

- hizmet emrinin yerine getirilmesinin fiil ile açıkça reddedilmesi
- hizmet emrinin tekrar edildiği halde yerine getirilmemesi

halleri, seçimli hareketli nitelikli hal olarak düzenlenmiş ve bu haller için daha fazla yaptırım belirlenmiştir.

Suçun nitelikli halinin oluşumu için bunlardan birinin gerçekleşmesi yeterli bulunmaktadır.

Suçun koruduğu hukuki menfaat, hizmet emrinin yerine getirilmesindeki kamu yararı olmakla birlikte; hizmet emrinin yerine getirilmesinin sözle veya fiille açıkça reddedilmesi hallerinde, failin hizmet emrini yerine getirmemedeki kararlılığı ve bir bakıma kastının yoğunluğu cezalandırılmak istenmiş, böylece disiplinin korunması esas alınmıştır.

Eylemin Değerlendirilmesi

Sanığın öğlen içtimasına katılması için verilmiş olan emirlerin hizmete ilişkin emir niteliğinde olduğu, sanığın bu emir gereğini hiç yerine getirmediği ve böylece emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği anlaşılmakta olup; esas itibarıyla bu konuda bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır.

Askeri Mahkeme tarafından, eylemin ASCK’nın 87/1’inci maddesinin ikinci cümlesi kapsamında emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturduğu kabul edilmiş ve Başsavcılık tarafından da aynı görüşle Daire kararına itiraz edilmiş ise de; kanıtların topluca değerlendirilmesi sonunda, Kurulumuzca; olayın genel seyri içerisinde, sanığın, hizmet emrini yerine getirmeyeceğine ilişkin bilinçli bir beyanının veya eyleminin bulunmadığı, Bkm. Çvş. G.B. tarafından söylendiği ifade edilen “s...tir git, gelmiyorum a...na koyayım” sözleri içindeki “gelmiyorum” sözcüğünün, emri yerine getirmeyeceğini ifade etmek için değil, hakaret sözleriyle birlikte ve onları tamamlayıcı olarak ifade edilmiş olduğu; sanığın yeterince uyanamamış olması sebebiyle hizmet emrinin tekrarlanmış olduğunun bilincinde olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, en azından bu konuda kuşku bulunduğu; dolayısıyla, eylemin ASCK’nın 87/1’inci maddesinin birinci cümlesi kapsamında emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturduğu kabul edilmiş ve itirazın reddine karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy