Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2012/101 Esas 2012/103 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2012/ 101
Karar No: 2012 / 103
Karar Tarihi: 27.09.2012

(353 S. K. m. 227)

Daire ile Askeri Mahkeme arasında ortaya çıkan uyuşmazlık usul ve noksan soruşturmaya ilişkin olmakla birlikte, Dairenin bozma kararı üzerine Askeri Mahkemece yeniden verilen hükmün direnme hükmü niteliğinde olup olmadığının öncelikli mesele olarak tartışılması gerekmektedir.

Askeri mahkemelerin direnme haklarının düzenlendiği 353 sayılı Kanun’un 227’nci maddesinde direnme kararının özellikleri konusunda herhangi bir açıklık bulunmamakla birlikte, Askeri Yargıtay’ın ve Yargıtay’ın yerleşik kararlarında kabul edildiği üzere; bir hükmün “Direnme” olarak kabul edilmesi için, bozmadan önce verilen hüküm ile, direnmeye ilişkin hükmün aynı olması, yani ilk hükmün aynen yeniden verilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi, bozma kararı doğrultusunda işlem yapılması, bozmadan önce tartışılmayan hususların bozmadan sonra tartışılması, bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni delillere dayanılması, ilk kararda yer almayan ve Daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurulması hallerinde, incelemeye esas son hükmün direnme kararı niteliğinde olmayıp, “bozmaya eylemli uyma (sebat)” sonucu verilmiş yeni bir hüküm olduğu ve bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde, incelemenin Daire tarafından yapılması gerekmektedir.

Firar suçuna ilişkin mahkumiyet hükmünün usul ve noksan soruşturma yönünden bozulmasına karar verildiği görülmektedir.

Bozmayı müteakiben yapılan yargılamada; sanığın bozma kararına karşı diyeceklerinin tespiti ile yetinilip başkaca hiçbir muhakeme faaliyetine girişilmeksizin yargılamanın sonlandırılmasına karar verilerek ilk hükmün aynen tesisi suretiyle direnilmesi gerekirken, Askeri Mahkemece; sanığın bozma ilamına karşı diyecekleri tespit edilip direnme ara kararı verildikten sonra, sanığın esas hakkındaki sorgu ve savunmasının sorulduğu, dosyadaki mevcut belgelerin okunduğu, sanıktan diyeceklerinin sorulduğu, Askeri Savcının esas hakkındaki mütalaasının alındığı ve sanıktan esas hakkındaki mütalaaya karşı diyecekleri ve son sözüne ilişkin beyanlarının alındığı anlaşılmaktadır.

Ayrıca; sanık hakkında daha önce verilen ve bozmaya konu olan ilk mahkumiyet hükmünün gerekçesinde, psikiyatri uzmanının yeminli beyanlarına itibar edildiği belirtilerek, müşahedesine gerek bulunmadığı vurgulanmış ve sanığın ceza sorumluluğunun tam olduğu ve askerliğe elverişli olup olmadığı hususunda şüphe bulunmadığı belirtilmiştir.

İlk hükmün Askeri Yargıtay 1’inci Dairesi tarafından usul ve ceza sorumluluğu ve askerliğe elverişlilik itibarıyla yeterli araştırma yapılmadan hükme ulaşılması nedeniyle noksan soruşturma yönünden bozulmasından sonra ise; direnme kararı verildiği belirterek, gerekçeli hükmün direnme gerekçesi olarak yer verildiği anlaşılan bölümünde, sanığın bozma kararına karşı tespit edilen, “... ben askere gelmeden 5-6 ay evvel Tıp Fakültesinde uyuşturucu bağımlılığı nedeni ile tedavi gördüm. İlk gittiğimde idrar aldılar, dört gün sonra tekrar çağırdılar. Tahlil yaptılar. Tahlillerim temiz çıktı. Her ay muayeneye gelmemi söylediler, yaklaşık iki ay içerisinde üç defa muayeneye gittim. Bununla ilgili evraklar evde de mevcuttur. İzmir’de ise özel bir doktorun muayenesine gittim. O da ilaç tedavisi verdi. Bir ay sonra gelmemi söyledi ancak gitmedim. Ben Şanlıurfa’da herhangi bir tedavi görmedim. Sadece Şanlıurfa Devlet Hastanesinde bir defa tahlil yaptırdım, ondan da temiz çıktım. Ben şu an yargılandığım bu dosyadan firar ettiğim dönemde yani firarda iken İstanbul Taksim’de özel bir doktorun muayenesine gittim oda ben asker firarisi olduğum için sadece ilaç verdi. Bana herhangi bir yatış vermedi. Sonra gittiğimde de birliğine teslim edin dedi. Ben şu an madde kullanmıyorum.” şeklindeki beyanlarını ve bu beyanlarının tespit edildiği sıradaki fiziksel yapısını ikinci hükme dayanak yaparak, “... kaldı ki bire bir huzurunda ifadesine başvurduğu sanıkta da herhangi bir anormal durum görmemiş, sanığın hal ve hareketlerinden askerliğe elverişsiz olabileceğine dair bir şüphe de oluşmamıştır. Zaten sanık da sivilde uyuşturucu ile ilgili tedavi gördüğüne dair beyanlarında ayaktan muayene olduğunu herhangi bir yataklı tedavi görmediğini tahlil sonuçlarının olumlu çıktığını beyan etmiş, İzmir ve İstanbul’da muayenehanesine gittiği özel hekimlerin ise kendisine sadece ilaç verdiğini, hatta İstanbul Taksim'deki doktorun kendisi asker olduğu için yatış vermediğini beyan etmiştir.” şeklindeki yeni ve sonradan elde edilmiş delile dayalı yeni bir gerekçeyi direnme gerekçesi olarak kullanmıştır.

Daireler Kurulunun 14.07.2005 tarihli, 2005/77-77 ve 29.07.2007 tarihli, 2007/109-99 sayılı kararlarında izah edildiği üzere; 353 sayılı ASMKYUK’nın 227’nci maddesinde düzenlenen “Direnme kararının” özellikleri konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte, yüksek yargı organlarının yerleşik kararlarında, ilk karar ile direnilmek suretiyle tesis edilen ikinci kararın farklı olmaması şartı aranmakta, bozmadan önce tartışılmayan hususların bozmadan sonra tartışılması, yeni delillere dayanılması, ilk kararda olmayan yeni ve değişik gerekçelerle hükme varılması hallerinde, incelemeye esas son hükmün direnme kararı niteliği taşımayıp “Bozmaya eylemli uyma” (sebat) sonucu verilmiş yeni bir karar olduğu kabul edilmektedir.

Bu itibarla; bozmadan sonra, sanığın bozmaya karşı diyeceklerinin dışında, delillerin okunması ve devamında delillere karşı sanıktan diyeceklerinin sorulması, yeniden esas hakkındaki mütalaanın ve savunmanın alınması yanında, ilk kararda yer almayan ve Daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurulmuş olması karşısında, incelemeye esas son hükmün eylemli uyma (sebat) ile verilmiş yeni bir hüküm niteliğinde olduğu sonucuna varıldığından; incelemenin Daireler Kurulunca yapılmasının mümkün olmaması nedeniyle, temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy