Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2011/55 Esas 2011/54 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2011/ 55
Karar No: 2011 / 54
Karar Tarihi: 09.06.2011

(1632 S. K. m. 66) (477 S. K. m. 50) (AYDK 01.02.2001 T. 2001/14 E. 2001/14 K.) (AYDK 17.04.2003 T. 2003/38 E. 2003/39 K.)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıkta dehalet (katılma) iradesinin bulunup bulunmadığına ilişkindir.

Daire; yolların kapalı olması nedeniyle birliğine gidemeyen sanığın vazifesi icabı bulunması gereken birliğine katılmak yerine, bir başka birliğe katılması beklenemeyeceğinden, eyleminin, altı tam günlük süre dolmadığından, ASCK’nın 66/1-b maddesinde yazılı, izin tecavüzü suçunu oluşturmayıp, sübutu halinde ancak, 477 sayılı Kanun’un 50/2’nci maddesi kapsamına giren “kısa süreli izin süresini geçirme” disiplin suçuna vücut vereceğini kabul ederken;

Başsavcılık; yolların kapalı olduğunu bahane ederek memleketine geri dönen sanığın dehalet iradesinin bulunduğunun söylenmeyeceğini ileri sürerek, Daire kararına itiraz etmiştir.

Dosyada mevcut delillere göre; İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde görevli sanığın, 08.01.2008 tarihinde, 10 gün izin ve 4 gün yol süresi olmak üzere toplam 14 gün süre ile kanuni izne gönderildiği, Elazığ KTM’den,11.01.2008 günü saat 09.00’da ayrılmış olması nazara alındığında, 25.01.2008 günü saat 09.00’a kadar birliğine dönmesinin gerektiği ancak, 01.02.2008 tarihinde saat 09.30’da kendiliğinden gelip birliğine katıldığı anlaşılmaktadır.

Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 17.04.2003 tarihli ve 2003/38-39 Esas ve Karar sayılı kararında da açıklandığı gibi, her olayı kendi koşulları içerisinde değerlendirmek ve bir ceza yargılaması söz konusu olduğuna göre, sanığın kastını araştırmak ve bu araştırmadan elde edilecek sonuca göre hükme varmak hukuka uygun olacaktır.

Askeri Yargıtay’ın yerleşik kararlarında belirtildiği gibi; mütemadi suçlardan olan izin tecavüzü suçunda temadi, failin, kıtasına katılması veya askeri birlik ve kuruma veya resmi makamlara başvurması/teslim olması, ya da yetkili makamlarca yakalanması ile, bir de asker kişi olma halinin hukuken ortadan kalkmasıyla sona erer. Başka bir deyimle, temadi, kendiliğinden katılma veya teslim olma şeklinde iradi olarak yahut yakalanma sonucu gayri iradi olarak ya da askerlik statüsünün kalkmasıyla hukuken sona ermektedir.

Temadinin iradi olarak sona erdiğini kabul etmek için, failin kendi serbest iradesiyle izin tecavüzü durumuna son vermesi, kendiliğinden kıtasına dönmesi veya bir resmi kuruluşa başvurması, yani birliğine katılmayı istemesi ve bu yöndeki iradesini gösteren davranışlar sergilemesi gerekmektedir.

Bu açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; sanık, izin tecavüzünde bulunmakta iken, Birliğine katılmak amacıyla Bitlis’e geldiğini, ancak birliğinin bulunduğu ilçeye giden yollar kar yağışı nedeniyle kapalı olduğundan, birliğine ulaşamadığını, bu nedenle memleketine geri döndüğünü ileri sürmüştür. İleri sürülen bu husus Askeri Mahkemece araştırılmış, sanığın kesin olarak Bitlis’e geldiği hususunda bir delil elde edilmemiştir.

Karayolları 11 ’inci Bölge Müdürlüğü’nün 26.03.2008 tarihli yazısı ile; yolun, 29.01.2008-31.01.2008 tarihleri arasında yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle kapalı olduğu, 31.01.2008 tarihinde saat 15.00 sularında yeniden ulaşıma açıldığı bildirilmiş ise de;

Sanığın Bitlis’e geldiğinin kabulü halinde dahi, dehalet (katılma) iradesinin, diğer bir ifade ile temadiyi sonlandırma iradesinin bulunması halinde, herhangi bir askeri birlik ve kuruma veya resmi makama başvurma veya izin kağıdının arkasında, bu gibi durumlarda araması için kendisine tebliğ edilen telefon numarasını arayarak, Birliğinden gelen talimatlara göre hareket etmesi imkanının bulunduğu göz önüne alındığında, yolların kapalı olduğunu bahane ederek memleketine geri dönen sanığın dehalet iradesinin bulunduğunun ve katılma (teslim olma) olgusunun gerçekleştiğinin söylenemeyeceği sonucuna varıldığından;

Başsavcılık itirazının kabulü ile Daire kararının kaldırılmasına ve temyiz incelemesine devam edilmek üzere dava dosyasının Daireye iadesine karar verilmiştir (Benzer bir olaya ilişkin, Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 01.02.2001 tarihli ve 2001/14-14 Esas ve Karar sayılı kararı da aynı doğrultudadır). (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy