Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2010/91 Esas 2010/90 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2010/ 91
Karar No: 2010 / 90
Karar Tarihi: 30.09.2010

(1632 S. K. m. 146) (353 S. K. m. 220) (5237 S. K. m. 85, 89) (765 S. K. m. 455, 459) (AYDK. 22.11.2001 T. 2001/101 E. 2001/106 K.) (AYDK. 29.06.2000 T. 2000/130 E. 2000/131 K.) (3. AYD. 17.09.2009 T. 2009/2566 E. 2009/2309 K.)

Daire ile Askeri Mahkeme arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulu’nca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın eyleminin ASCK.'nın 146'ncı maddesi kapsamında yer alıp almadığının ve buna bağlı olarak Askeri Mahkeme’nin yargılama görevinin sona erip ermediğinin belirlenmesine ilişkindir.

Daire; sanığın elinde patlayan el bombası fünyesinin askeri mühimmat niteliğinde olması nedeniyle eyleminin ASCK.'nın 146'ncı maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, atılı suçun maddedeki atıf nedeniyle askeri suç niteliğinde olduğunu ve sanığın terhis edilmiş olmasının Askeri Mahkemenin yargılama görevini sona erdirmediğini kabul ederken;

Askeri Mahkeme; sanığın elinde patlayan el bombası fünyesinin kendisine zimmetlenmemiş ve sorumluluğuna verilmemiş olması nedeniyle eyleminin ASCK.'nın 146'ncı maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, doğrudan TCK'nın 89'uncu maddesinde düzenlenen taksirle yaralama suçunu oluşturacağı, 21.05.2006 tarihinde terhis edilmiş olması nedeniyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin kesildiği gerekçesiyle, önceki hükümde direnmek suretiyle görevsizlik kararı vermiştir.

Kurulumuzca, Askeri Savcının temyiz sebebi de dikkate alınarak, öncelikle vasfa yönelik görev konusundaki bozma kararlarına direnmenin mümkün olup olmadığı hususu görüşülmüştür.

Askeri Yargıtay’ın yerleşik kararlarında, 353 sayılı Kanun'un 220'nci maddesindeki, Görev ve yetki hususundaki bozma kararlarına karşı, askeri mahkemelerin direnme hakları yoktur. hükmünün, görevin vasfa göre belirlendiği durumları kapsamadığı, dolayısıyla suç vasfına ilişkin olarak askeri mahkemelerin direnme kararı verebilecekleri kabul edilmektedir (Askeri Yargıtay Daireler Kurulu’nun 22.11.2001 tarihli, 2001/101-106; 13.10.1994 tarihli, 1994/108-108 ve 06.05.1993 tarihli, 1993/45-44 Esas ve Karar sayılı kararları bu yöndedir).
Somut olayda, Daire ile Askeri Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, sanığın eyleminin ASCK.'nın 146'ncı maddesi kapsamında mı yoksa doğrudan TCK.'nın 89'uncu maddesi kapsamında mı değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin olduğundan, direnme kararında usule aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından, uyuşmazlık konusunun incelenmesine geçilmiştir.

Dosyanın incelenmesinde; 2'nci Jandarma Sınır Tabur 6'ncı Jandarma Sınır Bölük K.’lığı emrinde depo sorumlusu olarak görev yapan sanığın, 08.10.2005 tarihinde 8'inci Bölük depo sorumlusu olan ve bölük malzemeliğinde mühimmat sandıklarının üzerindeki etiketleri değiştirmekte olan J. Er Y.D.'nin yanına giderek, açık olan sandıklardan birinden bir adet el bombası fünyesini eline alıp kurcalamaya başladığı, bu sırada fünyenin patlaması sonucu sağ elinden, J. Er Y.D.'nin ise sol gözünden yaralandığı, böylece sanığın, silah ve cephanesi hakkında dikkatsizlik, nizamlara, emirlere ve talimatlara riayetsizlik dolayısıyla başkasının yaralanmasına sebebiyet vermek suçunu işlediği iddiasıyla, ASCK.'nın 146'ncı maddesi delaletiyle TCK.'nın 89/1'inci maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, kovuşturma aşamasında 21.05.2006 tarihinde terhis edildiği anlaşılmaktadır.

ASCK.'nın Başkasının yaralanmasına ve ölmesine sebep olanlar başlığını taşıyan 146'ncı maddesi; Silahları ve cephanesi hakkında dikkatsizlik ve nizamlara ve emirlere talimatlara riayetsizlik dolayısıyla başkasının yaralanmasına veya ölmesine sebep olanlar hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 455 ve 459 uncu maddelerine göre ceza verilir. hükmünü içermekte olup, maddedeki suç, yapılan bu atıf nedeniyle askeri suç niteliği kazanmıştır.

Maddenin açık düzenlenmesi karşısında, asker kişilerin askeri silah, mühimmat, teçhizat ve cephane hakkındaki taksirli eylemleri sonucu ölüme veya yaralanmaya sebebiyet vermeleri halinde, ASCK.'nın 146'ncı maddesinin atfı nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 85 veya 89'ncu maddeleri uygulanacaktır.

ASCK.'nın 146'ncı maddesinin bir asker kişi hakkında uygulanabilmesi için, suçta kullanılan askeri silah veya cephanenin faile teslim edilmiş olması veya failin sorumluluğu altında bulunması şart değildir. Asker kişinin görev, hizmet, statü veya konum itibariyle askeriyeye ait silah veya cephane ile yakın temas halinde olması yeterlidir. Asker kişiler, silah veya cephane kendisine fiilen teslim edilsin veya edilmesin, her durum ve koşulda birlik içindeki tüm askeri silah ve cephane ile ilgili emir ve talimatlara uymak ve taksirli hareketlerden kaçınmak zorundadırlar (Benzer olaylarla ilgili Askeri Yargıtay Daireler Kurulu’nun 29.06.2000 tarihli, 2000/130-131; 3'üncü Dairesinin 10.11.2009 tarihli, 2009/2845-2844; 17.09.2009 tarihli, 2009/2566-2309; 1'inci Dairesinin 26.09.2007 tarihli, 2007/1844-1930 ve 2'nci Dairesi’nin 25.02.2004 tarihli, 2004/241-237 Esas ve Karar sayılı kararları da bu yöndedir).

Somut olayda; sanığın elinde patlayan el bombası fünyesinin askeri mühimmat niteliğinde olduğunda kuşku bulunmaktadır. Söz konusu mühimmat kendisine zimmetlenmemiş veya sorumluluğuna bırakılmamış olmakla birlikte, sanık, askerlik hizmeti altında bulunmasının sağladığı kolaylıkla mühimmata ulaşabilmiş, arkadaşının ikazına aldırmayarak kurcalamak suretiyle patlamasına sebebiyet vermiştir.

Bu itibarla, sanığın, 8'inci Jandarma Sınır Bölük K.’lığı malzemeliğine giderek, el bombası fünyelerinin bulunduğu sandıktan bir adet el bombası fünyesi alıp patlamasına ve depo sorumlusu J. Er Y.D.'nin sol gözünden yaralanmasına sebebiyet vermesi şeklindeki gerçekleşen eyleminin ASCK.'nın 146'ncı maddesi kapsamında irdelenmesi gerektiği, suçta kullanılan askeri mühimmatın sanığa teslim edilmemiş olmasının, oluşacak suçun niteliğine ve bu suçla ilgili yargılamayı yapacak Askeri Mahkeme’nin görevine bir etkisinin bulunmadığı ve sanığın 21.05.2006 tarihinde terhis edilmiş olmasının Askeri Mahkemeyi görevsiz hale getirmediği sonucuna varıldığından; direnmek suretiyle verilen görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy