Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2010/90 Esas 2010/103 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2010/ 90
Karar No: 2010 / 103
Karar Tarihi: 28.10.2010

(1632 S. K. m. 131, 137) (211 S. K. m. 42)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulu’nca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; askeri araç şoförü olarak görevli sanığın kendisine zimmetli bulunan aracı hususi menfaatinde kullanması ve bilahare mühimce hasara uğratması şeklinde gelişen eylemleri nedeniyle yalnızca ASCK.'nın 130'uncu maddesi gereğince mi cezalandırılması gerekeceği, yoksa bu maddeden ayrı olarak ASCK.'nın 137'nci maddesi gereğince cezalandırılmasına gerek olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.

Daire; sanık hakkında tek bir suçtan mahkumiyet karan verilmesi gerekirken (askeri aracı hususi menfaatinde kullanmak), ayrıca hizmette tekasülle harp vasıtasının mühimce hasarına sebebiyet vermek suçundan da hüküm kurulmasının bozmayı gerektirdiğini kabul ederken;

Başsavcılık; sanığın askeri aracı hususi menfaatte kullanmak suçundan ayrı ve müstakil olarak ASCK.'nın 137'nci maddesinde düzenlenen hizmette tekasülle harp vasıtasının mühimce hasarına sebebiyet vermek suçunu da işlemiş olduğunu, ileri sürerek Daire kararına itiraz etmiştir.

Dosyada mevcut delillere göre; Ankara/Balgat K.K.EDOK Ds. Kt. Grup K.’lığı Mhf. ve Hiz. Tb. Kh. Bl. K.’lığında askerlik yükümlüğünü yerine getiren sanık P. Er B.Ö.'nün, 22.08.2008 tarihinde kendisine zimmetlenen 016xxx plaka numaralı Renault Megan marka askeri aracın şoförü olarak da görevlendirildiği, 22.08.2008 günü saat 10.00'da Tuğgeneral H.C.'nin emrinde göreve gittiği, 23.08.2008 günü saat 02.00 sıralarında emrine girdiği şahsı Orduevine bırakmayı müteakip Türkocağı Caddesi üzerinden birliğe dönmesi gerekirken, Fiskiye Caddesi üzerinden Nene Hatun Caddesine yemek yiyecek bir yer bulmak için gittiği, askeri aracı hususi menfaatine kullanarak fazladan 7 km yol kat ettiği, 0.48 YTL Hazine zararına yol açtığı, daha sonra Nene Hatun Caddesi ile Filistin Sokağının kesiştiği trafik ışıklı kavşakta yanan kırmızı ışığı görmesine rağmen durmadığı, Nene Hatun Caddesinden Çankaya istikametine doğru ilerleyen 06 T xxxx plakalı N.C.'nin kullandığı Ford marka taksi ile çarpıştığı ve askeri aracın trafiğe çıkamayacak şekilde mühimce hasarına neden olduğu, eylemi neticesinde aracın onarım bedeli olan 2.266,88 YTL Hazine zararının meydana geldiği anlaşılmaktadır.

Olayda sanığın iki farklı eylemi mevcuttur. Askeri aracı özel menfaatinde kullanma eylemi ile hizmette tekasülle askeri aracın mühimce hasarına neden olma eylemi, tamamen ayrı nitelik taşımaktadır. Askeri aracı özel menfaatinde kullanma eyleminin devamı sırasında ASCK.'nın 137'nci maddesinin ihlali, bu suçun bağımsız olarak oluşmasına engel değildir. Örnek olarak somut olayda, sanık, araç hasara uğramadan birliğine dönmüş olsaydı, elbette yine askeri aracı özel menfaatinde kullanma suçu oluşacaktı.

Sanığın, idaresindeki askeri aracı, görevi sona erdikten sonra normal güzergahtan geri dönmeyip yemek yiyecek bir yer bulmak üzere farklı istikamette hareket ettirmesiyle, askeri aracı özel menfaatinde kullanma suçu oluşmuş, bu suçun devamı sırasında sanığın unsurları tamam olan ayrı bir suç işleyebileceği Askeri Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarında kabul edilmiştir.

Dairece, görev dönüşü askeri aracı hususi menfaat gayesiyle güzergah dışına çıkartarak kullanmakta olan sanık ile araç arasında ASCK.'nın 137'nci maddesinde belirtilen anlamda vazife ve hizmet esnasında olma halinin mevcut olmadığı kabul edilmiş ise de;

Askeri aracı, şoför olarak görevlendirilmesi nedeniyle senetle teslim alan ve TSK İç Hizmet Kanunu'nun 42'nci maddesi gereğince, vazife ve hizmet icabı kullanmak ve muhafaza etmek üzere teslim almış olduğu bu Ordu malının bakım, korunma ve muhafazasından sorumlu olup, ASCK.'nın 12'nci maddesine göre de; malum ve muayyen hale getirilmiş olan söz konusu hizmeti, askerlik hizmetinin devam ettiği ve görevde bulunduğu süre zarfında ve nihayet bu görevin aynı şekilde kendisinden geri alınacağı tarihe kadar yerine getirme yükümlülüğünde bulunan sanığın, bu zaman süresi zarfında sürekli olarak hizmet halinde bulunduğunu kabul etmek zorunluluğu mevcuttur.

Bu itibarla, olay günü, Tuğgenerali Merkez Orduevine bırakmayı müteakip, Türkocağı Caddesi üzerinden birliğe dönmesi gerekirken, bu yol güzergahından ayrılıp Fiskiye Caddesi üzerinden Nene Hatun Caddesine yemek yiyecek bir yer bulmak için gittiği ve askeri aracı hususi menfaatine kullanarak fazladan 7 km yol kat ettiği anlaşılan sanığın, askeri hizmete tahsis edilmiş olan askeri aracı özel menfaatinde kullanmaya başlamasıyla, ASCK.'nın 130'uncu maddesinde yazılı suçu işlemeye başladığı ve bu suçu işlemeye devam ettiği sırada, yukarıda açıklandığı gibi, esasen askeri araç ile arasındaki hizmet bağının kesintisiz olarak devam etmesi nedeniyle, bilahare tekasülü sonucu bahse konu aracı mühimce hasara uğratmış olması karşısında, askeri aracı özel menfaatinde kullanmak suçundan ayrı ve müstakil olarak ASCK.'nın 137'nci maddesinde düzenlenen hizmette tekasülle askeri aracın mühimce hasarına neden olmak suçunu da işlemiş olduğu hususu da açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır.

Açıklanan nedenlerle; görevde bulunduğu süre zarfında ve nihayet bu görevin aynı şekilde kendisinden geri alınacağı tarihe kadar yerine getirme yükümlülüğünde bulunan sanığın, bu zaman süresi zarfında sürekli olarak hizmet halinde bulunduğu, askeri hizmete tahsis edilmiş olan askeri aracı özel menfaatinde kullanmaya başlamasıyla, ASCK.'nın 130'uncu maddesinde yazılı suçu işlemeye başladığı ve bu suçu işlemeye devam ettiği sırada, bilahare tekasülü sonucu bahse konu aracı mühimce hasara uğratarak, askeri aracı özel menfaatinde kullanmak suçundan ayrı ve müstakil olarak ASCK.'nın 137'nci maddesinde düzenlenen hizmette tekasülle askeri aracın mühimce hasarına neden olmak suçunu da işlemiş olduğu sonucuna varıldığından; Daire kararının kaldırılmasına ve temyiz incelemesine devam edilmek üzere dava dosyanın Daireye iadesine karar verilmiştir (Askeri Yargıtay Daireler Kurulu’nun 06.06.1969 tarihli, 1969/48-48 ve 15.03.1990 tarihli, 1990/47-40 Esas ve Karar sayılı kararları da bu yöndedir). (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy