Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2010/44 Esas 2010/38 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2010/ 44
Karar No: 2010 / 38
Karar Tarihi: 08.04.2010

(1632 S. K. m. 87) (211 S. K. m. 24) (AYDK. 07.07.2005 T. 2005/64 E. 2005/61 K.)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulu’nca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın eyleminin ASCK.'nın 87'nci maddenin 1'inci fıkrasının ilk cümlesinde düzenlenen basit emre itaatsizlikte ısrar suçunu mu yoksa aynı fıkranın ikinci cümlesinde düzenlenen nitelikli emre itaatsizlikte ısrar suçunu mu oluşturduğuna ilişkindir.

Daire; sanığın, nöbet saatinden makul bir süre önce bölük nöbetçi onbaşıları tarafından nöbete kaldırılmasının emrin yeniden hatırlatılması ve nöbete hazırlanması amacına yönelik olduğunu ve buna karşılık emrin yerine getirilmemesinin ASCK.'nın 87'nci maddenin 1'inci fıkrasının ilk cümlesinde düzenlenen basit emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturduğunu kabul ederken;

Başsavcılık; nöbetçi onbaşılar tarafından tekrar tekrar nöbet hizmeti için uyandırıldığında nöbete gitmeyeceğini belirten ve nöbet hizmetine fiilen götürülemeyen sanığın eyleminin ASCK.'nın 87/1'inci maddesinin 2'nci cümlesinde Emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddeden veya emir tekrar edildiği halde emri yerine getirmeyenler şeklinde düzenlenen nitelikli emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturduğunu ileri sürerek Daire kararına itiraz etmiştir.

Dosyada bulunan Değiştirici Onbaşı Talimatında; değiştirici onbaşının, nöbetinin bitimine 40 dakika kala yeni değiştirici onbaşı ve yeni nöbetçileri kaldıracağı, yeni değiştirici onbaşının da, nöbet değişim saatinden yarım saat önce değişim grubundaki nöbetçileri toplayıp, mevsimine göre kıyafet ve teçhizat giydirdikten ve silah ve kasaturalarını aldırdıktan sonra nöbet değişim saatinden 20 dakika önce doldur boşalt istasyonuna götürmekle görevli olduğunun belirtildiği görülmektedir.

Bölük Vizite Defterindeki kayıtlara göre, sanığın, 10.03.2009 tarihinde baş ve boğaz ağrısı ve 11.03.2009 tarihinde de baş ağrısı ve öksürük şikayetleriyle revire çıkmak için kayıt yaptırmasına rağmen, vizite saatinde hazır bulunmadığı için muayenesinin yapılmadığı ve suç tarihinden sonraki günlerde her hangi bir rahatsızlığı sebebiyle birlik revirine müracaatının olmadığı anlaşılmıştır.

Buna göre, 13.03.2009 tarihinde 00.00-02.00 saatleri arasında subay temel malzemelik nöbetçisi olan sanığın, 22.00-24.00 saatleri arasında değiştirici nöbetçi onbaşı olan P. Onb. A.C.C. tarafından nöbet için kaldırıldığında kalkmadığının bildirilmesi üzerine, kendisi ile aynı saatlerde değiştirici nöbetçi onbaşı olan P. Çvş. E.U. tarafından saat 23.45'te nöbete kaldırıldığında, nöbetinin olmadığını, sadece yedek nöbetçi olduğunu söyleyerek nöbete kalkmadığı, P. Çvş. E.U.'nun, nöbet çizelgesini kontrol ettikten sonra sanığa subay temel malzemelikte 00.00-02.00 saatleri arasında asıl nöbetçi olduğunu belirterek nöbete kalkmasını söylediğinde sanığın yine kalkmadığı, Nöbetçi Onbaşı'nın, nöbete kalkmaması nedeniyle hakkında tutanak tutup yasal işlem yapılacağını söylemesine rağmen nöbete kalkmadığı ve nöbete gitmeyeceğini söylediği, diğer nöbetçileri değiştirdikten sonra tekrar koğuşa giden Nöbetçi Onbaşı'nın sanığı tekrar nöbete kaldırmaya çalıştığı, buna rağmen sanığın yine nöbete gitmeyeceğini söylediği ve nöbetine hiç gitmediği, kendisinin tutması gereken nöbetin bir önceki nöbetçi P. Er M. D. tarafından tutulduğu maddi olay olarak sübuta ermiştir.

Emre itaatsizlikte ısrar suçu, ASCK.'nın 87'nci maddesinin 22.03.2000 tarihli ve 4551 sayılı Kanun ile değişik 1'nci fıkrasında iki cümle halinde düzenlenmiştir. Fıkranın 1'nci cümlesinde; Hizmete ilişkin emrin hiç yapılmaması, yani suçun basit hali yaptırıma bağlanmıştır. İkinci cümlesinde ise, Emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddetmek ya da emir tekrar edildiği halde emri yerine getirmemek suretiyle işlenen nitelikli hali düzenlenmiş ve daha ağır bir yaptırıma bağlanmıştır. Maddede değişiklik yapan kanunun gerekçesinde de, Hizmete ilişkin bir emri hiç yapmayan bir kimsenin fiili ile bu emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddeden veya emir tekrar edildiği halde bu emri yerine getirmemekte ısrar edenlerin fiilleri farklı müeyyidelere tabi tutulmuştur. açıklamasına yer verilmiştir (TBMM. S. Sayısı: 214, Dönem: 21, Yasama Yılı: 2).

ASCK.'nın 87/1'inci madde ve fıkrasının 2'nci cümlesinde; Emrin yerine getirilmesini söz veya fiil ile açıkça reddeden veya emir tekrar edildiği halde emri yerine getirmeyenlerle ilgili olarak suçun nitelikli halinin oluşumu için, ısrar iradesinin açıkça ortaya konularak, askeri otorite ve disipline adeta karşı çıkma, itaati reddetme yönünde söz ve davranışların sergilenmesi gerekmektedir.

Somut olayda, iki ayrı değiştirici nöbetçi onbaşı tarafından dört ayrı kez nöbet hizmeti için uyandırılmak istendiğinde, nöbete gitmeyeceğini belirten ve nöbet hizmetine fiilen götürülemeyen sanığın eyleminin, Bölük Komutanı tarafından nöbet konusunda yapılan düzenlemeye (hizmete ilişkin emre) yönelik olarak askeri itaat ve otoriteyi açıkça reddetme niteliğinde olduğu görülmektedir. Sanık tarafından nöbet hizmetine ilişkin emrin gereğinin yerine getirilmeyeceğine yönelik ısrar ve iradenin açıkça ortaya konularak, askeri otorite ve disipline adeta bir karşı çıkma tavır ve hareket içinde olunması yeterli olup, somut olay da bu şekilde gerçekleşmiştir. Bu durumda, sanığın suç kastı taşıyan eylemi ile emre itaatsizlikte ısrar suçunun nitelikli hali oluşmuştur.

Öte yandan, Bölük Komutanı tarafından verilen emrin, Bölük Komutanı veya diğer görevliler tarafından tekrarlanmasının, suçun nitelikli halinin oluşumu açısından bir önemi bulunmamaktadır. Kaldı ki, TSK İç Hizmet Kanunu'nun 24'üncü maddesindeki; Disipline aykırı gördüğü her hale müdahaleye ve emir vermeye her üst görevlidir. hükmü de dikkate alındığında, askerliğin temel ve esaslı hizmetlerinden olan nöbet görevine gitmemek için sanığın ortaya koyduğu hal ve hareket tarzına karşı, nöbetçi onbaşı tarafından aynı zamanda disiplinsizliği gidermek maksadına yönelik olan ikazın somut hale getirilmiş hizmete ilişkin bir talebi içerdiği de açıktır.

Buna göre, nöbetçi onbaşılar tarafından birden fazla kez nöbete kaldırılmasına, yani emir tekrar edilmesine rağmen kalkmayan ve nöbete gitmeyeceğini açıkça belirten sanığın eylemi, ASCK.'nın 87/1'inci maddesinin Hizmete ilişkin emri hiç yapmayan asker kişiler cümlesinde düzenlenen emre itaatsizlikte ısrar suçunun basit halini değil; Emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddeden veya emir tekrar edildiği halde emri yerine getirmeyenler cümlesinde düzenlenen nitelikli emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturmaktadır.

Açıklanan nedenlerle; 13.03.2009 tarihinde 00.00-02.00 saatleri arasında subay temel malzemelik nöbetçisi olan ve nöbetçi onbaşılar tarafından nöbet için kaldırıldığında kalkmayan, hakkında tutanak tutulup yasal işlem yapılacağı bildirilmesine rağmen nöbete gitmeyeceğini söyleyen, diğer nöbetçiler değiştirildikten sonra tekrar kaldırıldığında da yine nöbete gitmeyeceğini belirten ve nöbetine hiç gitmeyen sanığın eyleminin ASCK.'nın 87/1'inci maddesinin 2'nci cümlesinde düzenlenen Emrin yerine getirilmesini söz veya fiili ile açıkça reddeden veya emir tekrar edildiği halde emri yerine getirmeyenler şeklinde tanımlanan nitelikli emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturduğu sonucuna varıldığından; Başsavcılık itirazının kabulü ile Daire kararının kaldırılmasına, temyiz incelemesine devam edilmek üzere dava dosyasının Daireye iadesine karar verilmiştir (Askeri Yargıtay Daireler Kurulu’nun 07.07.2005 tarihli, 2005/64-61 Esas ve Karar sayılı kararı da bu yöndedir). (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy