Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2010/36 Esas 2010/33 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2010/ 36
Karar No: 2010 / 33
Karar Tarihi: 25.03.2010

(1632 S. K. m. 47, Ek. m. 8) (5237 S. K. m. 53) (5271 S. K. m. 231)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; kısa karar ile hüküm fıkrası arasında TCK'nın 53/1'inci maddesinin uygulanmasına ve hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine veya ertelenmesine ilişkin farklılıkların bozma sebebi yapılıp yapılmayacağına ilişkindir.

Daire; hüküm fıkrası ile daha önce tefhim olunan kısa karamı ayniyet içinde olması gerektiğini, bu nedenle kısa kararla hüküm fıkrası arasında mevcut TCK'nın 53/1'inci maddesinin uygulanmasına ve hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine veya ertelenmesine ilişkin farklılıkların hükmün bozulmasını gerektirdiğini kabul ederken;

Başsavcılık; kısa karar ile gerekçeli hükmün hüküm fıkrası arasında mevcut farklılıkların hükmün esasını etkileyecek nitelikte bulunmadığını, bozma sebebi yapılmaması, ya duruşma tutanağındaki hüküm fıkrasına itibar edilmesi, ya da infaz aşamasında alınacak karar ile hukuka aykırılığın giderilmesinin mümkün olması veya kıdemli hakim tarafından işlem yapıldığı sırada işaretle yetinilmesi gerektiğini ileri sürerek Daire kararına itiraz etmiştir.

Yapılan incelemede; Askeri Mahkemece, sanığın emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği kabul edilerek uygulama yapılırken;

Kısa kararda; ... 5329 sayılı Kanun'un 1'inci maddesi ile ASCK'ya eklenen Ek-8'inci maddesi uyarınca bu cezasının başka bir tedbire çevrilmesine mahal olmadığına..., ... ASCK'nın 47'nci maddesindeki yasal imkansızlık karşısında bu cezasının ertelenmesine mahal olmadığına... şeklinde karar verilmişken, gerekçeli hükmün hüküm fıkrasında, her ikisi birleştirilerek ... 31.3.2005/5239 tarih ve sayılı yasa ile ASCK'ya eklenen Ek-8'inci maddeye ve ASCK'nın 47'nci maddesine göre sırf askeri suç kapsamındaki atılı suç nedeniyle verilen hapis cezasının paraya çevrilmesine ve ertelenmesine yasal olanak bulunmadığından sanığın cezasının para cezasına çevrilmesine ve ertelenmesine yer olmadığına... şeklinde belirtildiği;

Kısa karara göre; sanık hakkında TCK'nın 53'üncü maddesinin uygulandığına dair hüküm bulunmadığı halde, gerekçeli hükmün hüküm fıkrasında, sanığın kasten işlemiş olduğu bu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak; 5237 sayılı TCK'nın 53/1'inci maddesi uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde sayılan hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verildiğinin belirtildiği; görülmektedir.

Gerekçeli hüküm, duruşma sonunda verilen hükmün gerekçesini gösteren bir belgedir. Bu nedenle, kısa karardan farklı ve ayrı bir karar olmadığı dikkate alındığında daha önce duruşma tutanağına yazılmış ve tefhim edilmiş olan kısa kararda hiçbir değişiklik yapılmaması gerekmektedir. Hüküm fıkrası ile duruşma tutanağındaki kısa karar arasında bir farklılık bulunması halinde CMK'nın 231/1'inci maddesine göre tefhim edilen hükmün asıl olması gerektiğinden, duruşma tutağındaki kısa karara itibar edilmelidir (Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 6.3.1997 tarihli, 1997/36-36 E.K. sayılı kararı bu yöndedir).

TCK'nın 53'üncü maddesinde, kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak, mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kişilere bazı hak yoksunlukları getirilmiştir. Maddeye göre mahkûmiyet hükmü kurulan kişi hakkında bu hak yoksunluklarının tatbik edilmesi mahkûmiyetin sonucu olduğundan,

Askeri Mahkemece ayrıca bu konuda bir karar verilmesine gerek bulunmamaktadır.

Hükmün esasını teşkil eden ve CMK'nın 231'inci maddesine göre tefhim edilen hüküm fıkrasının asıl olması, hükümde yer alması zorunlu olmayan TCK'nın 53'üncü maddesinin sadece gerekçeli hükmün, hüküm fıkrasına eklenmiş bulunması, hükmün özünü etkileyecek nitelikte bulunmadığından hükmün bozulmasını gerektirmemektedir.

ASCK'nın Ek-8'inci ve 47'nci maddelerinin açık hükümleri nedeniyle emre itaatsizlikte ısrar suçundan verilen hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi ya da ertelenmesi mümkün değildir.

Askeri Mahkemece kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara (para cezasına) çevrilmeye ve ertelemeye yer olmadığına ilişkin olarak, kısa karar ile hüküm fıkrasında farklı ifadelere yer verilmiş ise de; esasen yasal imkansızlık nedeniyle atılı suçtan verilen kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi ya da ertelenmesi mümkün olmadığından mevcut farklılıklar hükmün özünü etkileyecek nitelikte değildir.

Bu nedenlerle; sanık hakkında TCK'nın 53/1'inci maddesi kısa kararda uygulanmadığı halde, esasen mahkûmiyetin sonucu olan ve hükümde belirtilmese dahi uygulanması gereken anılan maddenin uygulandığının hüküm fıkrasında belirtilmesi; emre itaatsizlikte ısrar suçundan verilen hapis cezasının kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlara çevrilmesine veya ertelenmesine yasal imkan bulunmadığı halde, kısa karara göre Hapis cezasının başka bir tedbire çevrilmesine ve ertelenmesine yer olmadığına karar verilmiş iken, hüküm fıkrasında, her ikisi birleştirilerek, Hapis cezasının paraya çevrilmesine ve ertelenmesine yer olmadığına şeklinde farklı belirtilmesi ve Hapis cezasının paraya çevrilmesine yer olmadığına dair kararın, kısa karar ve hükmün gerekçesi ile çelişmesi hukuka aykırı olmakla birlikte, bu hususların hükmün özünü etkileyecek nitelikte bulunmadığı sonucuna varıldığından; Başsavcılık itirazının kabulü ile Daire kararının kaldırılmasına, sanığın temyiz nedenlerinin reddiyle mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy