Askeri Yargıtay Daireler Kurulu 2009/67 Esas 2009/75 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: Daireler Kurulu
Esas No: 2009/ 67
Karar No: 2009 / 75
Karar Tarihi: 04.06.2009

(1632 S. K. m. 3, 14, 82) (477 S. K. m. 47) (211 S. K. m. 115)

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan ve Daireler Kurulunda çözümlenmesi gereken uyuşmazlığın konusu, sanığın sabit görülen eyleminin Daire ilamında açıklandığı gibi 477 sayılı DMK'nın 47'nci maddesinde düzenlenen amire saygısızlık disiplin suçunu mu, yoksa itiraz tebliğnamesinde belirtildiği şekliyle ASCK'nın 82/1'inci maddesinde yazılı toplu asker karşısında amire saygısızlık suçunu mu oluşturduğu noktasındadır.

İnş.Eml. ve NATO Enf.Blg.Bşk.lığında inşaat Mühendisi olarak görev yapan sanık Devlet Memuru H.A.'nın; 29.05.2007 günü saat 09.00'da, İnşaat Şubesinin toplantı halinde olduğu ve içeride 15 civarında görevli personelin bulunduğu sırada, Şube Müdürü katılan Dz.Müh. Yzb.G.Ö. tarafından mesaiye sakal tıraşı olmadan gelmesi nedeniyle ikaz edildiği, sanığın bu uyarıya Akşam yoldan geldim, akşam oldum şeklinde cevap verdiği, Yzb.G.Ö.'nün Yüzünüzde şu an sakal var, bu şekilde mesaiye gelemezsiniz tarzındaki ikazına ise Sakal yüzde olur, başka nerede olacak Yüzbaşım şeklinde karşılık verdiği sabit olup, bu konuda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.

Daire ile Başsavcılık arasında ortaya çıkan uyuşmazlığın çözümlenebilmesi bakımından, sanığın statüsüyle ilgili mevzuat hükümlerinin irdelenmesinde fayda görülmüştür.

Askeri Ceza Kanunu'nun 3'üncü maddesi;

Askeri şahıslar; Mareşalden asteğmene kadar subaylar, astsubaylar, Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan sivil personel, uzman jandarma ve uzman erbaşlar, erbaş ve erler ile askeri öğrencilerdir.

Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan Devlet memurlarının asker kişi sıfatları, 04.01.1961 tarihli ve 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 115’inci maddesinde belirtilen yükümlülükleri ile sınırlıdır. hükmünü içermektedir.

Keza, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nun 115'inci maddesinde;

Silahlı Kuvvetlerde çalışan sivil memur, müstahdem, müteferrik müstahdem ve gündelikçi sivil personel bu kanunun askerlere tahmil ettiği sorumluluk ve hizmetlerin ifası bakımından:

a) Amir vazifesi alanlar; maiyetindeki bütün askeri ve sivil personele hizmetin icabettirdiği emirleri verebilir. Ceza vermek salahiyetleri yoktur. Maiyetin cezalandırılması icabeden hallerde en yakın askeri amire müracaat edilir.

b) Bütün sivil personel emrinde çalıştıkları askeri amirlere karşı ast durumunda olup bu kanunun 14’üncü maddesinin asta tahmil ettiği vazifeleri aynen yapmaya mecburdurlar. Hilafına hareket edenler askerlerin tabi olduğu cezai müeyyidelere tabi olurlar.,

Aynı Kanun'un 14'üncü maddesinde;

Ast; amir ve üstüne umumi adap ve askeri usullere uygun tam bir hürmet göstermeye, amirlerine mutlak surette itaate ve kanun ve nizamlarda gösterilen hallerde de üstlerine mutlak itaate mecburdur.

Ast muayyen olan vazifeleri, aldığı emri vaktinde yapar ve değiştiremez, haddini aşamaz. İcradan doğacak mesuliyetler emri verene aittir.

İtaat hissini tehdit eden her türlü tezahürler, sözler, yazılar ve fiil ve hareketler cezai müeyyidelerle men olunur. şeklinde düzenlemeler yer almaktadır.

Askeri Ceza Kanununun 14'üncü maddesi, bir fiilin toplu asker karşısında yapılmış sayılarak Kanunun öngördüğü biçimde cezalandırılabilmesi için, fail ve amirden başka askeri hizmet amacıyla toplanmış en az yedi asker şahsın bulunması gerektiğini öngörmektedir.

Bu kapsamda, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan Devlet memurların, yasaların ve amirlerinin öngördüğü esaslar dahilinde, askeri hizmetin icrasına yönelik faaliyetlere ferden yada toplu olarak katılma hükümlülüklerinin bulunduğu konusunda duraksama bulunmamaktadır.

ASCK'nın 3'üncü maddesinin birinci fıkrasında, herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, Milli Savunma Bakanlığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri kadro ve kuruluşunda çalışan sivil personel askeri şahıslar arasında sayılmış, ikinci fıkradaki düzenleme ile de, bu gibi personelin sadece İç Hizmet Kanunu'nun 115'inci maddesinde belirtilen sınırlı konularda askeri personel gibi cezalandırılmaları esası kabul edilmiştir. Bu nedenle, Silahlı Kuvvetlerde görevli sivil personelin ASCK'nın 3'üncü maddesinde yazılı istisna dışında asker kişi sayılmayacaklarına ilişkin Daire görüşüne iştirak edilmemiştir.

İncelenen dosyaya göre, İnşaat Emlak Bölge Başkanlığı emrinde İnşaat Şube Müdürü olarak görev yapan mağdur Yüzbaşı'nın yönetiminde ve biri üsteğmen, diğerleri Devlet memuru olmak üzere toplam on beş asker şahsın katılımıyla icra edilen günlük bilgilendirme toplantılarında, İnşaat Şubesinin sorumluluğundaki proje ve taahhüt işlerinin şartnamelerde belirtilen süre ve teknik özelliklere göre yürütülmesini amaçlayan çalışmalar ve değerlendirmeler yapıldığı ve uygulamada ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesine yönelik hareket tarzlarının belirlendiği anlaşılmaktadır.

Belirli bir amirin yönetiminde ve askeri hizmet amacına yönelik planlı, düzenli bir faaliyetin icrası için bir araya getirilen bu topluluğun, ASCK'nın 14'üncü maddesinin belirlediği anlamda toplu asker olarak değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır.

Bu çerçevede icra edilen toplantı esnasında, sanığın toplantıya başkanlık eden Şube Müdürü Yüzbaşı'nın, yüzünde sakal olduğu yönündeki uyarısına alaycı bir üslupla Sakal yüzde olur başka nerede olacak yüzbaşım şeklinde karşılık vermesi, ASCK'nın 3, 14 ve 82/1'inci maddelerinin belirlediği anlamda toplu asker karşısında amire saygısızlık suçunu oluşturmaktadır.

Bu itibarla; Askeri Yargıtay Başsavcılığının itirazının kabulü ile görevsizlik kararının onanmasına dair Daire ilamının kaldırılmasına ve görevsizlik kararının vasfı bağlı görev yününden bozulmasına karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy